İmdat TÜRKAY/Gelir İdaresi Grup Başkanı
Öz: Gelir Vergisi Kanununda 2018 yılında yapılan düzenleme ile vergisini düzenli beyan edip ödeyen vergiye uyumlu gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine %5 indirimi sağlanmıştır. Başlangıçta şartları ağır olan uygulama hakkında bugüne kadar 7194 ve 7338 sayılı Kanunlarla bazı değişiklikler yapılmış ve vergi indirimi uygulamasından yararlanma şartları daha da kolaylaştırılmıştır. Ancak, uygulama kapsamının mükellefler lehine daha da genişletilmesi konusunda kamuoyundaki tartışmalar halen devam etmektedir. Bu çalışmada; öncelikle vergi indiriminin genel esaslarından bahsedilecek ve daha sonra 7440 sayılı Yapılandırma Kanununun bazı imkanlarından yararlanan mükelleflerin, yapılandırma hükümlerini ihlal edilmemesi şartıyla %5 vergi indirimi karşısındaki durumu ile süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak düzeltme veya pişmanlıkla verilen beyannamenin %5 vergi indirimine olan etkisi incelenecektir.
Anahtar kelimeler: Vergiye gönüllü uyum, %5 vergi indirimi, vergi indiriminin şartları, düzeltme beyannamesi, pişmanlıkla beyan, 7440 Yapılandırma Kanunu.
GİRİŞ
Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 121 inci maddesinde yer alan “Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi” uygulamasından, son olarak 2022 yılı kazançlarını Mart-Nisan/2023 aylarında beyan eden ve şartları sağlayan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri %5 vergi indiriminden yararlanmışlardır. 2018 yılından bu yana vergiye uyumlu mükellefler tarafından verilen gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde hesaplanan vergiden mahsup edilmek suretiyle ödenecek vergiyi azaltan %5 vergi indirimi uygulamasından yararlanmak, mükellefler açısından prestij meselesi kabul edilmekte ve çok önemsenmektedir.
Vergi indirimi uygulamasının başladığı tarihten bu yana daha çok mükellefin yararlanması için %5 vergi indirimi düzenlemesi hakkında üç defa yasal değişiklik yapılmıştır. Vergi indirimi uygulaması hakkında detaylı açıklamalar, 301 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde ve 312 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 301)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğde yapılmıştır. Düzenlemenin ilk haline göre, 7338 sayılı Kanunla yapılan ve 1/1/2022 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde uygulanmak üzere yürürlüğe giren değişiklikler sonucunda vergi indiriminden yararlanmak çok daha kolaylaşmıştır.
Vergiye uyumlu mükelleflere getirilen %5 vergi indirimi uygulamasından; ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefleri yararlanabilmektedir. Gelir vergisi mükelleflerinden ücret, gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı ve diğer kazanç ve irat gelirleri için yıllık beyanname verenler %5 vergi indiriminden yararlanamazlar. Yani yedi gelir unsurundan sadece üç gelir unsuru için vergi indirimi uygulaması geçerli bulunmaktadır.
Kurumlar vergisi mükellefleri de belirtilen şartları taşımaları şartıyla %5 vergi indiriminden yararlanabilmektedir. Ancak, finans ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans şirketleri ile emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları vergi indiriminden yararlanamazlar. Buna göre, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 121 inci maddesinde yer alan “Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi” uygulamasından;
yararlanabilmektedirler.
2. %5 VERGİ İNDİRİMİNDEN YARARLANMAK İÇİN GEREKLİ OLAN ŞARTLAR
Vergi indirimi uygulaması, kapsam dahilindeki gelir ve kurumlar vergi mükelleflerinden belirtilen şartları taşıyanların verecekleri yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan vergisinin %5'inin, ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden indirilmesi suretiyle gerçekleştirilmektedir. 7338 sayılı Kanunla, 2022 yılından itibaren Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 121 inci maddesinde yer alan “Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi” uygulaması hakkında bazı değişiklikler yapılmış ve %5 vergi indiriminden yararlanma şartları mükellefler lehine esnetilmiştir. Mükelleflerin vergi indiriminden yararlanma şartları şöyledir;
Kesinleşen tarhiyatların, indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl için geçerli olan, yıllık indirim tutar sınırının %1’ini aşmaması durumunda bu şart ihlal edilmiş sayılmayacaktır. Dolayısıyla, 2023 yılı için (4.400.000X%1=) 44.000 TL’yi aşmayan kesinleşmiş tarhiyatlar bu şartı ihlal etmeyecektir.
Ödemenin, ilgili mevzuatı gereği istenilen bilgi ve belgelerin tam ve eksiksiz olarak ibraz edilmiş olması koşuluyla, vergi kanunları gereği doğan iade alacaklarından mahsuben yapılmış olması ve indirimden yararlanıldıktan sonra söz konusu iade alacağı tutarının mahsuben ödemesi talep edilen vergi borcu tutarının altına düşmesi hâlinde, eksik ödenmiş duruma gelen vergilerin mahsuben ödenmek istenilen tutarın %10'unu aşmaması kaydıyla, eksik ödenmiş vergiler dolayısıyla veya vergi kanunları gereğince, tecil edilerek belirlenen şartların gerçekleşmesine bağlı olarak terkin edilecek vergilerin, şartların sağlanamaması hâlinde kanunlarında belirlenen tecil süresinin sonunu takip eden onbeşinci günün bitimine kadar ödenmesi şartıyla, bu şart ihlal edilmiş sayılmayacaktır.
Mükellefin vergi aslı (vergi cezaları ile fer'i alacaklar dâhil) 1.000 Türk lirasının üzerinde vadesi geçmiş borcunun bulunmaması gerekmektedir.
Ancak, vergi indiriminin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki dört takvim yılında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359 uncu maddesinde (Kaçakçılık suçları ve cezalar) sayılan fiilleri işlediği tespit edilenler vergi indiriminden yararlanamazlar.
3. 7440 SAYILI YAPILANDIRMA KANUNUNDAN YARARLANAN MÜKELLEFLERİN %5 VERGİ İNDİRİMİNDEN YARARLANMASI
Bilindiği üzere, 7440 sayılı Yapılandırma Kanunu 12/3/2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yapılandırma Kanunu ile vergi mükelleflerine sağlanan imkan ve kolaylıkları kapsamlı olarak anlatan 1 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair 7440 Sayılı Kanun Genel Tebliği 25/03/2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 1 Seri No.lu Genel Tebliğin “8-Diğer Hususlar” başlıklı maddesinin (l) bendinde; gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin matrah ve vergi artırımında bulunmuş olmalarının, 193 sayılı GVK’nın mükerrer 121 inci maddesi kapsamında %5 vergi indiriminden yararlanmalarına engel teşkil etmeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Yine aynı Genel Tebliğin “VII- Kanunun 3 ve 4 üncü Maddelerinden Yararlananların Vergiye Uyumlu Mükelleflere Vergi İndirimi Uygulaması Karşısındaki Durumu” başlıklı bölümünde gerekli açıklamalar yapılmıştır. Bilindiği üzere 7440 sayılı Yapılandırma Kanununun 3. maddesinde “Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan alacaklar”, 4. maddesinde ise “İnceleme ve tarhiyat safhasında bulunan işlemler” yer almaktadır. Konu hakkında 1 seri no.lu Genel Tebliğde yapılan açıklamaya göre;
Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indiriminin düzenlendiği 193 sayılı GVK’nın mükerrer 121 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, vergi indiriminden yararlanan mükelleflerin, öngörülen şartları taşımadığının sonradan tespiti hâlinde ilgili vergilendirme döneminde indirim uygulaması dolayısıyla ödenmeyen vergilerin vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edileceği hükme bağlanmıştır.
7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında; Kanunun 3 ve 4 üncü maddelerine göre yapılandırılarak kesinleşen tarhiyatların, yapılandırma hükümlerinin ihlal edilmemesi şartıyla, vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi uygulamasına ilişkin anılan maddenin ikinci fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan şartın ihlali sayılmayacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla, 7440 sayılı Kanunun 3 üncü veya 4 üncü maddesine göre yapılandırarak kesinleşen tarhiyatlar, 193 sayılı GVK’nın mükerrer 121 inci maddesinde hüküm altına alınmış “vergi beyannamelerindeki vergi türleri itibarıyla ikmalen, re'sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması” şartının ihlali olarak değerlendirilmeyecektir. 1 Seri No.lu Genel Tebliğde yer alan örnekler şöyledir.
Örnek 1: (ABC) Ltd. Şti. 20/4/2020 tarihinde vermiş olduğu 2019 hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde 70.000 TL vergiye uyumlu mükelleflere ilişkin vergi indirimi hesaplamış ve bu indirim tutarının tamamından yararlanmak suretiyle beyanname üzerinde tahakkuk eden vergileri 30/4/2020 tarihinde ödemiştir. Ancak, 26/1/2021 tarihinde, 2018 hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi yönünden mükellef kurum adına vergi inceleme raporu düzenlenmiş ve 1.500.000 TL ikmalen kurumlar vergisi tarhiyatı yapılmıştır. (ABC) Ltd. Şti. vergi inceleme raporuna istinaden yapılan tarhiyatı dava konusu etmiştir.
Mükellef kurum, kurumlar vergisi yönünden adına yapılan tarhiyatı açmış olduğu davadan feragat etmek suretiyle Kanunun 3 üncü maddesi kapsamında 11/4/2023 tarihinde yapılandırmış ve yapılandırma sonucu tahakkuk eden borcunu da defaten ödemiştir. Buna göre, Kanunun 3 üncü maddesi kapsamında kurumlar vergisi tarhiyatına istinaden adına tahakkuk ettirilen borcunu yapılandıran ve yapılandırma şartını ihlal etmeyen mükellef kurum, sonraki dönemler için 193 sayılı Kanunun mükerrer 121 inci maddesinde yer alan diğer şartların da sağlanması kaydıyla vergiye uyumlu mükelleflere sağlanan vergi indiriminden faydalanabilecektir. Diğer bir ifadeyle yapılandırmaya konu edilen tarhiyat, bu mükellef hakkında beyana tabi vergi türleri itibariyle tarhiyat yapılmamış olması şartının ihlali kapsamında değerlendirilmeyecektir.
Örnek 2: Ticari kazanç yönünden gelir vergisi mükellefi (A) 2019 takvim yılına ilişkin gelir vergisi beyannamesinde 10.000 TL vergi indirimi tutarı hesaplamış ve bu indirim tutarının tamamından yararlanmıştır. Adı geçen mükellefin 2017 yılı, katma değer vergisi yönünden incelenmiş ve Ağustos 2017 vergilendirme dönemi için 19/2/2020 tarihinde vergi inceleme raporu tanzim edilerek katma değer vergisi yönünden mükellef adına KDV tarhiyatı yapılmıştır.
Mükellef (A) söz konusu tarhiyatı dava konusu yapmış olup 31 Mart 2021 tarihinde verdiği gelir vergisi beyannamesinde 2018, 2019 ve 2020 yıllarında ikmalen, resen ve idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması koşulu yerine getirilmemiş olduğundan, vergiye uyumlu mükelleflere vergi indiriminden yararlanamamıştır. Mükellefin davasından feragat etmek suretiyle Kanunun 3 üncü maddesi kapsamında adına yapılan tarhiyatı yapılandırması ve yapılandırma sonucu tahakkuk eden vergileri süresinde ödemesi durumunda 2021 takvim yılına ilişkin olarak 2022 yılında verilecek yıllık gelir vergisi beyannamesinden itibaren, diğer şartların da sağlanması kaydıyla, vergiye uyumlu mükelleflere vergi indiriminden yararlanılabilecektir. Mükellef hakkında yapılan KDV tarhiyatı nedeniyle 2020 yılı için faydalanılamayan vergi indirimi tutarı için ise herhangi bir düzeltme yapılamayacaktır.
3.1. Kesinleşmemiş veya Dava Safhasında Bulunan Alacakların Yapılandırmadan Yararlanması Halinde Vergi İndiriminden Yararlanması
7440 sayılı Yapılandırma Kanununun 3. maddesinde yer alan “Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan alacaklar” hakkında Gelir İdaresince yayımlanan “Dava Açma Süresi Geçmemiş veya Dava Aşamasındaki Borçların Yapılandırılması Broşüründe” yapılan açıklamaya göre; vergiye uyumlu mükelleflere vergi indiriminin düzenlendiği GVK’nın mükerrer 121 inci maddesinde, vergi indiriminden yararlanan mükelleflerin, öngörülen şartları taşımadığının sonradan tespiti hâlinde ilgili vergilendirme döneminde indirim uygulaması dolayısıyla ödenmeyen vergilerin vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edileceği belirtilmiştir. 7440 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinde yer alan kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan alacakların yapılandırarak kesinleşen tarhiyatların, yapılandırma hükümleri ihlal edilmemesi şartıyla, sonraki dönemler için vergiye uyumlu mükelleflere sağlanan vergi indiriminden (ilgili diğer şartların da sağlanması kaydıyla) yararlanılacaktır. Diğer bir ifadeyle yapılandırmaya konu edilen tarhiyat, beyana tabi vergi türleri itibariyle tarhiyat yapılmamış olması şartının ihlali kapsamında değerlendirilmeyecektir (www.gib.gov.tr/7440 Yapılandırma Kanunu/ Rehber ve Broşürler).
3.2. İnceleme ve Tarhiyat Safhasında Bulunan İşlemler Sonucunda Yapılandırmadan Yararlanan Mükelleflerin Vergi İndiriminden Yararlanması
7440 sayılı Yapılandırma Kanununun 4. maddesinde yer alan “İnceleme ve tarhiyat safhasında bulunan işlemler” hakkında Gelir İdaresince yayımlanan “İnceleme ve Tarhiyat Aşamasındaki Borçların Yapılandırılması Broşüründe” yapılan açıklamaya göre; GVK’nın mükerrer 121. maddesinin ikinci fıkrasının 2 no.lu bendine göre; (1) numaralı bentte belirtilen süre içerisinde (İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıl) kesinleşmiş olması koşuluyla vergi beyannamelerindeki vergi türleri itibarıyla ikmalen, re'sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması gerekmektedir. Kesinleşen tarhiyatların, indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl için geçerli olan, birinci fıkradaki indirim tutar sınırının %1'ini aşmaması durumunda bu şart ihlal edilmiş sayılmaz.
Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indiriminin düzenlendiği GVK’nın mükerrer 121 inci maddesinde, vergi indiriminden yararlanan mükelleflerin, öngörülen şartları taşımadığının sonradan tespiti hâlinde ilgili vergilendirme döneminde indirim uygulaması dolayısıyla ödenmeyen vergilerin vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edileceği belirtilmiştir. 7440 sayılı Kanunun, inceleme ve tarhiyat aşamasındaki maddelerine göre yapılandırarak kesinleşen tarhiyatların, yapılandırma hükümleri ihlal edilmemesi şartıyla, sonraki dönemler için vergiye uyumlu mükelleflere sağlanan vergi indiriminden (ilgili diğer şartların da sağlanması kaydıyla) yararlanılacaktır. Diğer bir ifadeyle yapılandırmaya konu edilen tarhiyat, beyana tabi vergi türleri itibariyle tarhiyat yapılmamış olması şartının ihlali kapsamında değerlendirilmeyecektir (www.gib.gov.tr/7440 Yapılandırma Kanunu/Rehber ve Broşürler).
3.2.1. Pişmanlıkla ya da izaha davet kapsamında veya kendiliğinden yapılan beyanlara ilişkin yapılandırmadan yararlananların vergi indiriminden yararlanması
7440 sayılı Yapılandırma Kanununun 4. maddesi kapsamında pişmanlıkla ya da izaha davet kapsamında veya kendiliğinden yapılan beyanlara ilişkin olarak Gelir İdaresince yayımlanan “Beyan Edilmemiş Gelir ve Kazançların Beyanı Broşüründe” yapılan açıklamaya göre; 7440 sayılı Kanunun, pişmanlıkla ya da izaha davet kapsamında veya kendiliğinden yapılan beyanların yapılandırarak kesinleşen tarhiyatların, yapılandırma hükümleri ihlal edilmemesi şartıyla, sonraki dönemler için vergiye uyumlu mükelleflere sağlanan vergi indiriminden (ilgili diğer şartların da sağlanması kaydıyla) yararlanılacaktır. Diğer bir ifadeyle yapılandırmaya konu edilen tarhiyat, beyana tabi vergi türleri itibarıyla tarhiyat yapılmamış olması şartının ihlali kapsamında değerlendirilmeyecektir (www.gib.gov.tr/7440 Yapılandırma Kanunu/Rehber ve Broşürler).
4. %5 VERGİ İNDİRİMİNİN UYGULANACAĞI BEYANNAMELER
Yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5'i, ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden indirilmek suretiyle mükellefin ödeyeceği vergi azaltılmaktadır. %5 vergi indirimi uygulaması, sadece yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerine göre hesaplanan gelir ve kurumlar vergisi için geçerli bulunmakta olup bunlar dışında kalan KDV, damga vergisi, MTV, ÖTV, veraset ve intikal vergisi, emlak vergisi, değerli konut vergisi vb. vergilerde indirim uygulaması söz konusu değildir.
5. VERGİ İNDİRİMİNDEN YARARLANMAK İÇİN ÖDENMESİ GEREKEN VERGİLER
Uygulamada bahsedilen vergi beyannameleri ibaresi, yıllık gelir vergisi ve kurumlar vergisi beyannameleri, geçici vergi beyannameleri, muhtasar, muhtasar ve prim hizmet beyannameleri ile Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi beyannamelerini; vergi ibaresi ise anılan Bakanlığa bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken beyannameler üzerine tahakkuk eden vergileri ifade etmektedir. Dolayısıyla, vergi indiriminden yararlanabilmek için sadece gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinin değil, geçici vergi beyannameleri, muhtasar, muhtasar ve prim hizmet beyannameleri ile Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi beyannamelerinin yasal süresinde verilmesi ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden bütün vergilerin de vergi indiriminin hesaplanacağı gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihte ödenmiş olması gerekmektedir. Mükellefin vergi aslı (vergi cezaları ile fer'i alacaklar dâhil) 1.000 Türk lirasının üzerinde vadesi geçmiş borcunun bulunmaması gerekmektedir.
5.1. Vergi İndiriminden Yararlandıktan Sonra, Mahsuben İade Talebinin Eksik Gerçekleşmesi ve Verginin Eksik Ödenmiş Sayılmasının Sınırı
Mükelleflerin mahsuben iade talebinde bulunması da ödeme şartını yerine getirmektedir. Çünkü, vergi borcuna karşılık olarak yapılan mahsuben iade talebi de bir çeşit ödeme sayılmaktadır. Ancak ödemenin, ilgili mevzuatı gereği istenilen bilgi ve belgelerin tam ve eksiksiz olarak ibraz edilmiş olması koşuluyla, vergi kanunları gereği doğan iade alacaklarından mahsuben yapılmış olması ve indirimden yararlanıldıktan sonra söz konusu iade alacağı tutarının mahsuben ödemesi talep edilen vergi borcu tutarının altına düşmesi hâlinde, eksik ödenmiş duruma gelen vergilerin mahsuben ödenmek istenilen tutarın %10'unu aşmaması kaydıyla, eksik ödenmiş vergiler dolayısıyla veya vergi kanunları gereğince, tecil edilerek belirlenen şartların gerçekleşmesine bağlı olarak terkin edilecek vergilerin, şartların sağlanamaması hâlinde kanunlarında belirlenen tecil süresinin sonunu takip eden onbeşinci günün bitimine kadar ödenmesi şartıyla, bu şart ihlal edilmiş sayılmayacaktır.
6. MÜKELLEFİN YARARLANACAĞI VERGİ İNDİRİMİ TUTARININ ÜST SINIRI
Vergi indirim tutarının üst sınırına ilişkin yıllık olarak belirlenen tutar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanmaktadır. 2022 yılı için %5 indirim tutarının üst limiti, 1/1/2022 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde uygulanmak üzere 2.000.000 TL olarak tespit edilmişti. Hesaplanan indirim tutarı, 323 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile yapılan belirlemeye göre, 1/1/2023 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde uygulanmak üzere 4.400.000 Türk lirasından fazla olamayacaktır. Dolayısıyla, 2022 yılına ilişkin olarak Mart-Nisan/2023 aylarında verilen gelir ve kurumlar vergisi beyannamesinde belirlenen bu yeni tutar dikkate alınmıştır.
7. İNDİRİLECEK TUTARIN ÖDENMESİ GEREKEN VERGİDEN FAZLA OLMASI DURUMUNDA MAHSUP İMKANI
Vergi indirimi uygulamasında %5 oranında hesaplanan indirilecek tutarın, ödenmesi gereken vergiden fazla olması durumunda kalan tutar, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içinde mükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilerinden mahsup edilebilir. Bu süre içinde mahsup edilemeyen tutarlar mükellefe red ve iade edilmeyecektir. Bu süre hak düşürücü bir süre olup süre geçtikten sonra mahsup etme imkanı ortadan kalkmaktadır.
Örneğin kurumlar vergisi mükellefi için 2022 yılına ilişkin olarak verilen beyannamede doğan bir iade, 2022 yılı kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken son tarihten 5 Mayıs 2023 tarihinden itibaren 06.05.2023-30.04.2024 tarihine kadar beyan edilen ve tahakkuk etmiş olan vergilere (KDV, muhtasar ve prim hizmet beyannamesi, geçici vergi vb.) mahsup edilebilecektir. Ayrıca, mükellefin örneğin 2022 yılı için 20 Nisan 2023 tarihinde kurumlar vergisi beyannamesini vermesi sonucunda, %5 vergi indiriminden dolayı ortaya çıkan iade alacağının 5 Mayıs 2023 tarihi öncesinde tahakkuk etmiş olan (örneğin 28 Nisan 2023’de tahakkuk eden KDV ve 26 Nisan 2023’de tahakkuk eden MPHB gibi) vergilere de mahsup imkanı yoktur. Vergi indiriminden doğan iadenin mahsup imkanı, 5 Mayıs 2023 tarihinden itibaren bir yıl içinde mükellefin beyanı üzerine tahakkuk edecek vergiler için söz konusudur.
Mahsup edilemeyen vergi indirimi tutarının bir yıllık süre içinde mükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilere mahsubu konusunda bir görüşe değinmekte fayda vardır. Ankara YMM Odasının 26.04.2021 tarih ve 2021/239-03 sayılı Mevzuat İzleme ve Değerlendirme Komisyonu Kararında (https://www.aymmo.org.tr/#!/haberler/DUYURU); mükellefin indirimden yararlanma talebinin reddedilmesi nedeniyle açılan davanın bir yıldan daha uzun bir sürede mükellef lehine sonuçlanması halinde mükellefin indirimden yararlanıp yararlanamayacağı hakkında açıklama yer almaktadır. Komisyon Kararında; Kanunda yer alan, “İndirilecek tutarın ödenmesi gereken vergiden fazla olması durumunda kalan tutar, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içinde mükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilerinden mahsup edilebilir. Bu süre içinde mahsup edilemeyen tutarlar red ve iade edilmez.” hükmünden hareketle mükellefin indirim hakkının sınırlandırılamayacağı, yargıda geçen bir yıllık sürenin hak düşürücü süre olarak yorumlanamayacağı, dolayısıyla yargı kararının yerine getirilmesi gerektiği aksi bir uygulamanın kanuni bir dayanağının olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
8. MÜKELLEFİN ŞARTLARI TAŞIMADIĞININ ANLAŞILMASI DURUMUNDA İNDİRİLEN VERGİNİN GERİ ALINMASI
Uygulama kapsamında, %5 vergi indiriminden yararlanan mükelleflerin, öngörülen şartları taşımadığının vergi dairesi tarafından sonradan tespiti hâlinde ilgili vergilendirme döneminde indirim uygulaması dolayısıyla ödenmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın mükellef adına tarh edilerek geri alınacaktır.
9. KANUNİ SÜRESİ İÇİNDE VERİLEN BİR BEYANNAMEYE İLİŞKİN OLARAK, KANUNİ SÜRESİNDEN SONRA DÜZELTME AMACIYLA VEYA PİŞMANLIKLA VERİLEN BEYANNAMELERİN %5 VERGİ İNDİRİMİNE ETKİSİ
Gelir Vergisi Kanununda yer alan düzenlemeye göre; kanuni süresi içinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak, kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler vergi indiriminden yararlanılmasına engel teşkil etmeyecektir. Ancak, indirimden yararlanılabilmesi için bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin de indirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla ödenmiş olması gerekmektedir. Kanuni düzenlemeye göre, uygulamadan yararlanmanın birinci şartı, indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş olması gerekmektedir. Bunun tek istisnası, kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler bu şartı ihlal etmeyecektir.
Mevcut hükümler ve Gelir İdaresinin uygulamasına göre; kanuni süresi içinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak, kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler %5 vergi indiriminden yararlanılmasına engel değildir. Ancak bu konuda uygulama tereddütler bulunmakta olup bazı meslek mensupları tarafından (SMMM ve YMM) farklı yorum ve değerlendirmeler yapılabilmektedir. Bu konuda bu bölümde Ankara YMM Odasının bir değerlendirmesinden bahsedeceğiz.
Ankara Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkanlığı tarafından gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden şartları sağlayanların yararlandığı %5 vergi indirimi uygulaması hakkında yapılan değerlendirmede, vergiye uyumlu mükelleflere sağlanan %5’lik indirim uygulamasında süresinde beyanname verme/vermeme sayılan durumlar hakkında yorumlar yapılmıştır. Ankara YMM Odasının 26.04.2021 tarih ve 2021/239-03 sayılı Mevzuat İzleme ve Değerlendirme Komisyonu Kararında (https://www.aymmo.org.tr/#!/haberler/DUYURU) yapılan açıklamaya göre;
Evet Komisyonun söz konusu Kararında, %5 vergi indiriminden yararlanmak için beyannamelerin süresinde verilmesi gerektiği şeklindeki kanun hükmünün uygun olduğunu ve bunu değiştirmenin düzenlemenin gerekçesine aykırı olacağını ifade etmesi son derece yerinde olmuştur ve doğrudur. Vergiye gönüllü uyumu yüksek olan mükelleflere getirilen yani beyannamesini süresinde verip vergilerini süresinde ödeyen mükelleflere sağlanan %5 vergi indirimi uygulaması için en temel şarttır ve bu şartın esnetilmesi mümkün değildir.
Ancak Komisyonun, beyannamelerin pişmanlıkla verilmesinin beyannamelerin zamanında verilmesi ile ilgili şartı ihlal edip etmediği ile ilgili Kararına katılmak mümkün değildir. Komisyon Kararında; Kanunda yer alan “Kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler bu şartın ihlali sayılmaz.” yönündeki hükmün ister daha önce bir beyanname verilmiş olsun ya da olmasın tüm pişmanlıkla verilen beyannamelerin indirimden yararlanma şartının ihlali sayılmayacağını hükme bağladığı, kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olma hususunun sadece düzeltme amacıyla verilen beyannameleri kapsadığı aradaki veya bağlacı nedeniyle pişmanlıkla verilen beyannamelerin bundan etkilenmediği sonucuna ulaşılmıştır.
Oysa vergi kanunlarına göre kanuni süresinde verilmeyen beyannamenin; kanuni süresinden sonra vergi ziyaı cezasına katlanmak suretiyle verilmesi ve hesaplanan gecikme faizi ile tahakkuk eden verginin ödenmesi mümkündür. Ancak VUK’da yer alan düzenleme ile kanuni süresinde verilmeyen bir beyannamenin süresinden sonra pişmanlık hükümlerinden yararlanmak suretiyle verilmesi sonucunda, vergi ziyaı cezası hesaplanmadan, gecikme faizi yerine hesaplanan pişmanlık zammı ile birlikte on beş gün içinde ödenmesi sağlanmakta ve Hazine alacağının bir an önce tahsili yoluna gidilmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 371 inci maddesinde yer alan “Pişmanlık ve Islah” hükümlerine göre; beyana dayanan vergilerde vergi ziyaı cezasını gerektiren fiilleri işleyen mükelleflerle bunların işlenişine iştirak eden diğer kişilerin kanuna aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber vermesi hâlinde, haklarında kanunda yazılı kayıt ve şartlarla vergi ziyaı cezası kesilmemektedir. Böylece, hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin mükellefin haber verme dilekçesinin verildiği tarihten başlayarak 15 gün içinde verilmesi ile eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının mükellefin keyfiyeti haber verme tarihinden başlayarak 15 gün içinde tamamlanması veya düzeltilmesi sağlanmaktadır. Gerçekten de pişmanlık uygulaması, mükelleflere ceza muafiyeti gibi imkanlar sağlarken, idare açısından da tespiti belki de hiç mümkün olmayacak ya da çok geç tespit edilebilecek bir vergi ziyaının bir an önce tahsilini sağlamaktadır. Pişmanlık hükümlerinden yararlanma durumunda mükellef ve vergi sorumlusu adına vergi ziyaı cezası kesilmemekte ve Devlet bir an önce vergi alacağına kavuşmaktadır.
Pişmanlık hükümleri mükellefler için düzenlenmiş çok özel imkanlar sağlamakta ve süresinde verilmeyen beyanname üzerine tahakkuk eden vergi ve pişmanlık zammının Hazineye kısa sürede intikalini sağlamakta ve mükellefi vergi ziyaı cezasından kurtarmaktadır. Pişmanlık uygulamasının uygulaması böyle iken, Komisyonun pişmanlıkla verilen beyannameler için herhangi bir yaptırımın uygulanmamasından ve sadece pişmanlık zammı uygulanıyor olmasından hareketle pişmanlıkla verilen beyannamelerin hukuken zamanında verilen beyannamelerle aynı sonuçları doğurması gerektiğini savunması izahı zor bir durumdur. Pişmanlıkla verilen beyanname de esasında kanuni süresinden sonra verilen bir beyanname olup sadece 15 gün içinde ödenmesi şartıyla vergi ziyaı cezası kesilmemektedir. Bu nedenle, kanuni süresinden sonra pişmanlıkla verilen bir beyannameyi sırf vergi ziyaı kesilmiyor süresinden verilen beyannamelerle aynı sonucu doğuruyor diye yorum yapmak fazla zorlama bir yorum olmaktadır.
Gelir Vergisi Kanunu’nun “Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi” başlıklı mükerrer 121 inci maddesinin 2. fıkrasının 1 numaralı bendinin parantez içinde yer alan (Kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler bu şartın ihlali sayılmaz.) hükmündeki “düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen” ifadesinin veya ile ayrıldığını ve pişmanlıkla verilen beyannamelerin süresinde verilmeyen tüm beyannameleri kapsadığını ileri sürmek çok ama çok zorlama bir yorumdur. Zira kanuni süresinde verilmeyen bir beyanname süresinden sonra ya normal olarak vergi ziyaı cezasına katlanmak suretiyle verilir ya da pişmanlıkla verilir vergi ziyaı cezası kesilmez. Burada kastedilen kanuni süresinde verilmiş bir beyanname var ve eksik verilmiş olduğundan düzeltilmesi gerekiyor, bu durumun tamamlanması için mükellef ya düzeltme beyannamesi verir ya da bu beyannameyi pişmanlıkla verir. Yani Kanun hükmünde kastedilen, gerek düzeltme amacıyla verilen gerekse pişmanlıkla verilen beyanname, kanuni süresinde verilen önceki beyannameye ilişkin olarak verilmektedir.
Kaldı ki pişmanlık hükümleri ihlal edildiği anda pişmanlık zammı silinmekte gecikme faizi ve vergi ziyaı cezası hemen tarh ve tahakkuk ettirilmektedir. Yani gerek pişmanlıkla verilen gerekse pişmanlık ihlalinde, söz konusu beyanname kanuni süresinden sonra verilen bir beyannamedir. Vergi ziyaı cezası kesilip kesilmemesi farklı bir konu ve işlemdir.
Özetle, Gelir İdaresi yapabildiği kadar %5 vergi indirimi uygulamasının kapsamını genişletmiş ve uygulamanın yürürlüğe girdiği 2018 yılından bu yana sürekli olarak mükellefler lehine düzenlemeler yapmaktadır. Mevcut Kanuni düzenlemede, konu hakkında yayımlanan 2019/1 seri no.lu Gelir Vergisi Kanunu İç Genelgesinde, verilen özelgelerde (örneğin Edirne Vergi Dairesi Başkanlığının 09.12.2020 tarih ve 60938891-120.01.02.04[GVK: 3-1]-E.45079 sayılı özelgesi) ve www.gib.gov.tr de yayımlanan “Vergiye Uyumlu Mükelleflere %5 Vergi İndirimi Broşüründe” yer alan açıklamalara göre; kanuni süresi içinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak, kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler vergi indiriminden yararlanılmasına engel teşkil etmeyecektir. Ancak, indirimden yararlanılabilmesi için bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin de indirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla ödenmiş olması gerekmektedir.
10. İNDİRİM KAPSAMINDA OLAN/OLMAYAN KAZANÇLARIN BEYANINDA VERGİ İNDİRİMİNİN HESAPLANMASI
Gelir vergisindeki yedi gelir unsurundan sadece ticari, zirai ve mesleki kazanç elde edenler vergi indiriminden yararlanabilmekte; ücret, gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı ve diğer kazanç ve irat gelirlerinin beyanında %5 vergi indirimi uygulaması uygulanmamaktadır. Dolayısıyla, uygulama kapsamındaki kazançlarla, kapsamda olmayan kazanç ve iratların birlikte beyan edilmesi durumunda, mükelleflerin yararlanacağı indirim tutarı ticari, zirai veya mesleki faaliyet nedeniyle beyan edilen kazançların, toplam gelir vergisi matrahı içerisindeki oranı dikkate alınmak suretiyle hesaplanan gelir vergisi esas alınarak tespit edilecektir.
Örnek 1: Avukatlık faaliyetinden dolayı gelir vergisi mükellefi olan Bay (A), vergi indiriminden yararlanma şartlarının tamamını taşımakta olup 2022 takvim yılında 2.000.000 TL serbest meslek kazancı, 150.000 TL de alacak faizi elde etmiştir. Mükellef bu dönemde 500.000 TL geçici vergi, 250.000 TL’de tevkif suretiyle kesilen vergi ödemiştir. Buna göre, ödevli Mart/2023 ayında vermiş olduğu gelir vergisi beyannamesinde vergi indirimi aşağıdaki şekilde uygulanmıştır.
Serbest meslek kazancı |
2.000.000 TL |
Menkul sermaye iradı |
150.000 TL |
Gelir vergisi matrahı (2.000.000+150.000=) |
2.150.000 TL |
Hesaplanan gelir vergisi (2.150.000X%15-20-27-35-40) |
795.900 TL |
SMK/gelir vergisi matrahı (2.000.000/2.150.000=) |
0,93 TL |
Hesaplanan gelir vergisinin SMK isabet eden kısmı (795.900 X0,93=) |
740.187 TL |
Hesaplanan vergi indirimi tutarı (740.187 X %5=) |
37.009 TL |
Mahsup edilecek vergiler toplamı (Ödenen geçici vergi 500.000 +Tevkifat 250.000) |
750.000 TL |
Ödenmesi gereken gelir vergisi (795.900-750.000=) |
45.900 TL |
%5 Vergi indirimi tutarı |
37.009 TL |
Ödenecek gelir vergisi (45.900-37.009=) |
8.891 TL |
11. %5 VERGİ İNDİRİMİ UYGULAMASINA İLİŞKİN ÖRNEKLER
%5 vergi indirimi kapsamında hesaplanan gelir ve kurumlar vergisi üzerinden hesaplanan indirim tutarı, hiçbir şekilde 1.1.2023 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde uygulanmak üzere üst limit olarak belirlenen 4.400.000 TL’den (323 seri no.lu GVGT) fazla olamayacaktır.
Örnek 1: Ticari faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefi olan Bay (B), vergi indiriminden yararlanma şartlarını tamamını taşımaktadır. Ödevli 2022 takvim yılında 1.000.000 TL ticari kazanç, kiraya verdiği işyerinden de 250.000 TL işyeri kira geliri elde etmiş ve götürü gider yöntemini seçmiştir. Mükellef yıl içinde 250.000 TL geçici vergi, 150.000 TL’de tevkif yoluyla kesilen vergi ödemiştir.
Mükellef, ticari kazancı ve tevkifata tabi işyeri kira geliri için vermiş olduğu yıllık beyannamede %5 vergi indiriminden aşağıdaki şekilde yararlanmıştır.
Ticari kazanç |
1.000.000 TL |
Gayrimenkul sermaye iradı (işyeri) |
250.000 TL |
Giderler (götürü) (250.000 X %15) |
37.500 TL |
Safi irat (kira) (250.000 – 37.500) |
212.500 TL |
Gelir vergisi matrahı (1.000.000 +212.500) |
1.212.500 TL |
Hesaplanan gelir vergisi |
420.900 TL |
Ticari kazanç/gelir vergisi matrahı (1.000.000/1.212.500) |
0,82 |
Hesaplanan gelir vergisinin ticari kazanca isabet eden kısmı (420.900 X 0,82) |
345.138 TL |
Hesaplanan vergi indirimi tutarı (345.138 X %5) |
17.256,9 TL |
Mahsup edilecek vergi toplamı (250.000 + 150.000) |
400.000 TL |
Ödenmesi gereken vergi (420.900 – 400.000) |
20.900 TL |
Mahsup edilecek vergi indirimi tutarı |
17.256,9 TL |
Ödenecek gelir vergisi (20.900 – 17.256,9) |
3.643,1 TL |
Örnek 2: Kurumlar vergisi mükellefi (X) A.Ş. 2022 hesap dönemine ilişkin olarak kanuni süresinde 05.05.2023 tarihine kadar vermiş olduğu kurumlar vergisi beyannamesinde beyan ettiği matrah üzerinden 5.000.000 TL kurumlar vergisi hesaplandığını varsayalım. Vergi indiriminden yararlanma şartlarının tamamını taşıyan firmanın 2022 hesap dönemine ait ödemiş olduğu geçici vergi tutarı 1.000.000 TL’dir. Mükellef yıl içinde 500.000 TL tevkif suretiyle vergi ödemiştir.
Vergi indirim tutarı = Hesaplanan kurumlar vergisi X indirim oranı
= 5.000.000 TL X %5= 250.000 TL
olarak hesaplanmıştır. Buna göre, mükellef vergi indiriminden aşağıdaki şekilde yararlanmıştır.
Hesaplanan kurumlar vergisi |
5.000.000 TL |
Hesaplanan vergi indirimi tutarı (5.000.000X%5=) |
250.000 TL |
Mahsup edilecek vergiler toplamı -Ödenen geçici vergi= 1.000.000 TL -Tevkif yoluyla kesilen vergi=500.000 TL |
1.500.000 TL |
Ödenmesi gereken kurumlar vergisi (5.000.000-1.500.000=) |
3.500.000 TL |
Mahsup edilen %5 vergi indirimi tutarı |
250.000 TL |
Ödenecek kurumlar vergisi (3.500.000-250.000=) |
3.250.000 TL |
Örnek 3: (Y) Limited Şirketi, 2022 yılına ilişkin olarak 05.05.2023 tarihine kadar vermiş olduğu kurumlar vergisi beyannamesinde, 500.000 TL ödenmesi gereken kurumlar vergisinden, ödevli kurumun 750.000 TL vergi indirim hakkı olması durumunda, geriye kalan 250.000 TL’lik vergi indiriminden kalan bu tutarı, 2022 hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içerisinde (06.05.2023 tarihinden 30.04.2024 tarihine kadar), mükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilerinden mahsup edilebilecektir.
SONUÇ
Vergi gelirlerini artırmak ve düzenli olarak vergisini beyan edip ödeyen mükelleflerin vergiye gönüllü uyumunu teşvik etmek için getirilen %5 vergi indirimi uygulaması büyük bir yenilik olarak vergi sistemimize gireli beş yıl olmuştur. 2018 yılından bu yana uygulanmakta olan %5 vergi indirimi müessesesi vergiye gönüllü uyumu sağlamak ve daha da artırmak için çok önemli bir fonksiyon icra etmektedir. Vergi indirimi uygulaması yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamesi verildiği anda hesaplanan verginin %5'i olarak belirlenmekte ve ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden indirilmektedir. Vergi indirimi konusu, başlangıçta Devletin vergi alacağından vazgeçmesi yani bir çeşit vergi harcaması olarak görülmektedir. 7440 sayılı Yapılandırma Kanununun uygulamasının devam ettiği bu aylarda, %5 vergi indirimi uygulamasının kapsamının mutlaka genişletilmesi ve gelir vergisinin konusunu oluşturan yedi gelir unsurunun da bu indirimden yararlanması sağlanmalıdır.
Mükellefler vergi indiriminden yararlanma konusunda çok hassas davranmakta olup bu imkandan yararlanmayı prestij meselesi olarak görmektedirler. Vergi indiriminden yararlanan mükellefler ne kadar bu durumdan memnuniyet duysalar yeridir ve illerinde vergi rekortmeni olmuşçasına kendileri ile gurur duymaları en tabi haklarıdır. Beş yıldır uygulanmakta olan vergi indirimi uygulaması amacına ulaşmış olup vergiye gönüllü uyuma katkısı son derece yüksektir.
KAYNAKÇA
"Bu yazıda yapılan açıklamalar, tamamıyla yazarına ait olup, hiçbir şekilde yazarın çalıştığı kurumunu bağlamaz, kurumunun görüşü olarak kullanılamaz ve değerlendirilemez."
NAZALI VERGI & HUKUK