Alacağın uyuşmazlık nedeniyle geç tahsil edilebildiği durumlarda, her ne kadar temerrüt faizi gibi feri ödemelerle giderilmeye çalışılsa da, alacaklıların enflasyon karşısında zarara uğraması ve faizin, paranın değer kaybını karşılamaması söz konusu olabilmektedir. Alacaklıların uzun süredir yargı önünde kabul bulmayan enflasyon ve döviz kuru artışı gibi nedenlerle munzam zarar talepleri hakkında Anayasa Mahkemesi’nin 2024/41763 başvuru numaralı ve 08/07/2025 tarihli kararıyla oldukça önemli bir değerlendirme yapılmıştır. İlgili kararda Anayasa Mahkemesi tarafından, temerrüt faizi oranlarının enflasyonu karşılamaması sebebiyle alacaklının mülkiyet hakkının ihlal edildiği, mevcut hukuk yollarının bu zararı telafi etmede yetersiz kaldığı tespit edilmiştir.
1. Karara Konu Olay
Başvuru, davacının bir banka ile yaşadığı uyuşmazlıkta alacağını geç tahsil etmesi ve kendisine faiz ödenmiş olmasına rağmen enflasyon sebebiyle alacağın değer kaybetmesi üzerine ileri sürdüğü munzam zarar talebinin, derece mahkemeleri ve Yargıtay tarafından, genel ekonomik göstergelerin tek başına yeterli olmadığı ve fiili zararın somut delillerle kanıtlanması gerektiği gerekçeleriyle reddedilmesi üzerine yapılmıştır.
2. Anayasa Mahkemesi Değerlendirmesi
Anayasa Mahkemesi tarafından başvuru kapsamında hem ulusal hukuk hem de uluslararası hukuk boyutunda vurgulanan hususlar aşağıdaki gibidir:
3. Sonuç
Sonuç olarak, Anayasa Mahkemesi, temerrüt faizi oranlarının enflasyonu karşılamaması sebebiyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir. Ancak bu ihlalin bireysel hatalardan değil, kanuni düzenlemelerin yetersizliğinden kaynaklanan yapısal bir sorun olduğuna dikkat çekilmiştir. Bu nedenle Mahkeme, başvurucuya ayrıca tazminat ödenmesine hükmetmemiş, yalnızca yargılama giderlerinin karşılanmasına karar vermiştir. Kararda, sorunun kalıcı biçimde çözülebilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yeni bir yasal düzenleme yapılmasının zorunlu olduğu açıkça vurgulanmıştır.
NAZALI VERGI & HUKUK