İmdat TÜRKAY/Mükellef Hizmetleri Grup Başkanı
Özet: 2025 yılında elde edilen ve yıllık beyanname verilmesi gereken gelirlerin Mart/2026 ayında beyanında; beyan edilen gelirin %10'unu aşmaması, Türkiye'de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak 2025 yılında yapmış oldukları eğitim ve sağlık harcamaları gelir vergisi beyannamesinde beyan edilecek gelir tutarından indirebilecektir.
Anahtar kelimeler: Eş/küçük çocuk eğitim/sağlık harcaması, beyan edilen gelirin %10'nu, eğitim/sağlık harcamasının belgelendirilmesi, yıllık beyannameden indirim.
Gelir Vergisi Kanununa göre yıllık beyanname ile beyan edilmesi gereken gelir toplamından, yani vergi matrahından bazı indirimler yapılmakta ve vergiye tabi matraha ulaşılmaktadır. Yıllık beyannamede beyan edilen gelirden yapılacak indirimler, GVK’nın 89. Maddesinde tek tek sayılmıştır. Uygulamada en sık kullanılan indirimler arasında; eğitim ve sağlık harcamaları, hayat/şahıs sigorta primleri ile bağış ve yardımlar yer almakta olup indirimin bir kısmı tamamen bir kısmı ise belli sınırlamalar çerçevesinde beyan edilen gelirden indirim konusu yapılmaktadır.
Bu çalışmamızda, 193 sayılı GVK’nın 89. Maddesinde yer alan indirimlerden sadece eğitim ve sağlık harcamalarının beyan edilen gelir tutarından ne şekilde ve hangi şartlarla indirim konusu yapılacağı konusu incelenmiştir. Özellikle eğitim ve sağlık harcamasına ilişkin ödemenin yapıldığı gerçek ve tüzel kişilerden alınması gereken belgeler özelgelere de yer verilmek suretiyle ayrıntılı olarak ele alınmıştır.
2. Yedi Gelir Unsurunu Elde Eden Ve Yıllık Beyanname Veren Tüm Mükellefler İndirim Hakkından Yararlanacaktır
Gelir Vergisi Kanununa göre beyanı gereken gelirlerin yıllık beyannamede toplanması zorunludur. Tacirlerle çiftçiler ve serbest meslek erbabı ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinden kazanç temin etmemiş olsalar bile yıllık beyanname verirler. Diğer dört gelir unsurunu elde edenler ise yani ücret, kira, değer artış kazancı ve arızi kazançlar ve menkul sermaye iradında yıllık beyanname verilmesi durumunda mükellefiyet tesis edilmekte ve beyan edilecek gelir yoksa beyanname verilmesine gerek yoktur.
2025 yılında gerçek kişiler tarafından elde edilen kira geliri (mesken ve işyerinden), ücret geliri (tek veya birden fazla işverenden), diğer kazanç ve iratlar (değer artış kazancı ve arızi kazançlar) ile menkul sermaye iratları için; yıllık olarak belirlenen istisna tutarları ile yıllık olarak belirlenen beyanname verme sınırları dikkate alınmak suretiyle yıllık beyanname vermek durumunda olanlar ile ticari, zirai ve mesleki kazançları nedeniyle beyanname vermek zorunda olanların 2025 yılında yapmış oldukları bazı harcamalara ilişkin belgeleri bu yıl bitmeden temin etmelerinde fayda vardır.
Gelir vergisi mükellefleri, verecekleri gelir vergisi beyannamesinde belli şartlar ve sınırlamalar çerçevesinde yıl içinde yapmış oldukları eğitim ve sağlık harcamalarını beyan edilen gelir toplamından indirebileceklerdir. Mükellefler tarafından 2025 yılında yapılan eğitim ve sağlık harcamaları beyan edilen gelirin %10’unu aşmaması şartıyla yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerden indirilebilecektir.
Bu indirim hakkından, gelirlerini yıllık beyanname ile beyan eden tüm mükellefler yararlanabilmektedirler. Bu nedenle ticarî, ziraî ve meslekî kazanç sahipleri yanında, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları, değer artışı kazançları ile arızî kazançları ve ücretleri dolayısıyla yıllık gelir vergisi beyannamesi veren mükelleflerin de bu uygulamadan yararlanması mümkündür. Buna karşılık bu uygulamadan vergiye tabi gelir elde eden, ancak geliri istisna sınırı içinde kalanlar veya gelirleri stopaj yoluyla vergilendirilen ve yıllık beyanname verme hakkı bulunmayanlar yararlanamazlar.
Konu hakkında Gelir İdaresince yayınlanmış olan infografik aşağıda yer almaktadır (https://www.gib.gov.tr/yardim-kaynaklar/infografikler). Söz konusu infografikte, eğitim ve sağlık harcamasının yıllık beyannamede indirim şartları özet olarak gösterilmiştir.
3. Eğitim ve Sağlık Harcamaları İndiriminden Yararlanmanın Genel Şartları
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Diğer indirimler” başlıklı 89 uncu maddesinde, gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden yapılabilecek indirimlerden biride eğitim ve sağlık harcamaları olup söz konusu indirimden yararlanmanın şartları şöyledir;
gerekmektedir.
Bu şartların birlikte oluşması halinde yapılan eğitim ve sağlık harcamaları yıllık beyannamede bildirilecek gelir toplamından indirilebilecektir. Bu bağlamda beyannameyi verenin tam veya dar mükellef gerçek kişi olmasının indiriminden faydalanılması açısından bir önemi bulunmamaktadır. Bu nedenle Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesi ve kendi özel kanunlarında yer alan hükümlerde, kurumlar vergisinden muaf olan kurumlara yapılan harcamalar bu indirim imkanından yararlanamazlar.
Yine genel ve özel bütçeli kurumlara yapılan eğitim ve sağlık harcamaları da indirime konu edilemeyecektir. Örneğin, Sağlık Bakanlığına veya üniversitelere bağlı hastanelerin döner sermayelerine ödenen paralar indirim kapsamı dışındadır. Ayrıca, Kanunda harcamaların Türkiye’de yapılması şartı arandığından, yurtdışında yapılan eğitim ve sağlık harcamalarının indirime tabi tutulması mümkün değildir. Bu kapsamda, gümrük dışı sayılan yerlerde yapılan harcamalarda (serbest bölgeler, gümrüksüz satış mağazaları-free-shop) indirime konu edilemez.
Örneğin, Ankara’da bulunan bir üniversitenin tıp fakültesinde öğretim üyesine muayene olmak için 2025 yılında hastanenin döner sermayesine banka/kredi kartı ile 856 TL para ödeyen kişi, karşılığında makbuz almıştır. Gelir vergisi mükellefi olan bu kişi yıllık beyannamesinde bu sağlık harcamasını indiremeyecektir. Çünkü üniversite döner sermayesi kurumlar vergisi mükellefi değildir.
Bu harcamaların beyannamede indirim konusu yapılabilmesi için Türkiye'de yapılması şarttır. Bu nedenle Türkiye gümrük bölgesi dışı sayılan yerlerde, örneğin gümrüksüz satış mağazalarında (free-shop) yapılan harcamalar kapsam dışındadır. Aynı şekilde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde yapılan harcamalar da kapsama girmez. Bedeli bankalar aracılığı ile transfer edilmek suretiyle dışarıdan posta ile veya başka şekilde getirtilen ilâç ve kitaplara ilişkin giderlerin de indirimden yararlanması mümkün değildir. Ancak bu malların Türkiye’ye bir ithalatçı tarafından getirtilmesi ve ondan satın alınması halinde, bu uygulanamadan yararlanmak mümkündür.
Türkiye’de yapılan harcamaların dahî, vergiye tâbi olmayan şahıs ve kuruluşlardan sağlanan eğitim ve sağlık mal ve hizmetleri ile ilgili olması veya Vergi Usul Kanunu’nda yazılı belgelerle tevsik edilememesi halinde, kazançtan indirilmesi mümkün değildir. Yurt dışı eğitim giderleri ve yurt dışında alınan sağlık hizmetleri yukarıda da değinildiği üzere harcamanın Türkiye’de yapılmamış olması nedeniyle indirimden yararlanamamaktadır.
Örneğin, çocuğunu yurtdışındaki bir okula gönderen mükellef, okul ücretini buradan alacağı fatura ve/veya fatura benzeri bir belge ile tevsik etmesi halinde indirimden yararlanamaz. Türkiye’de yapılacak eğitim ve sağlık harcamasının gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerden alınacak fatura, serbest meslek makbuzu, perakende satış fişi veya ödeme kaydedici cihaz fişi ile tevsik edilmesi gerekmektedir.
Kanuni düzenlemeye göre; gelir toplamından eğitim ve sağlık harcamalarının indirim konusu yapılabilmesi için gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyeti olmayan kooperatif, dernek, vakıf gibi kurumlardan alınan harcama belgelerinin gider indirimine konu edilmesi mümkün değildir.
Ancak, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kurumlar vergisi mükellefleri olduklarından, bunlardan alınan harcama belgeleri gider indirimine konu olacaktır. Ayrıca ilgili yılda indirilemeyen eğitim ve sağlık harcamalarının sonraki yıllarda indirilmesi mümkün değildir. İndirim konusu yapılacak tutarın hesaplamasında beyan edilen gelir olarak, yıllık gelir vergisi beyannamesinde yer alan indirimler ve geçmiş yıl zararları toplamından önceki tutar esas alınacaktır.
Özetle belirtmek gerekir ki eğitim ve sağlık harcamalarının gelir toplamından indirilebilmesi için harcamaların; mükellefin kendisi, mükellefin eşi ve mükellefin küçük çocukları için yapılması gerekmektedir. Eşe ait eğitim ve sağlık harcamalarının indiriminde, eşin çalışıyor olup olmamasının ve gelir durumunun bir önemi bulunmamaktadır.
4. Eğitim ve Sağlık Harcamalarında “Küçük Çocuk” Tabirinin Kapsamı
Konu hakkında 85 no.lu Gelir Vergisi Sirkülerinde, “çocuk” veya “küçük çocuk” tabirinden, mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan (nafaka verilenler, evlat edinilenler ile ana veya babasını kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte oturanlar dâhil) 18 yaşını veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukların anlaşılması gerektiği belirtilmiştir. Aynı Sirkülerde eş tabirinin ise, mükellefle aralarında yasal evlilik bağı bulunan kişileri ifade ettiği açıklanmıştır.
Bu belirlemeler uyarınca mükellef eşine ait sağlık harcamalarını indirebileceği gibi, nafakasını verdiği veya evlat edindiği çocuklar dâhil çocuklarına ait sağlık harcamalarını da indirebilir. Dolayısıyla, küçük çocuk tabirinden mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan çocuğun 18 yaşını doldurmamış olması veya çocuk tahsildeyse de 25 yaşını doldurmamış olması gerektiğidir. Aksi takdirde örneğin 26 yaşında olan ve üniversitede okuyan bir çocuk aileyle birlikte de ikamet etse küçük çocuk kapsamında değildir. Yine 20 yaşında olan ve üniversite okumayan çocuk da küçük çocuk kapsamında değildir.
Anılan Sirkülerde Kanunda yer alan küçük çocuk tabiri, anne veya babasını kaybedip mükellefle birlikte yaşayan torunları da kapsayacak şekilde geniş tutulmuştur. Diğer taraftan eşlerden her ikisinin gelir vergisi beyannamesi vermesi halinde, eş ve çocuklara ait eğitim ve sağlık harcamalarının mükerrer indirime yol açmayacak şekilde eşler tarafından indirilebilmesi mümkündür.
Bu kapsamda, örneğin çocuğa ait eğitim ve sağlık harcamalarının anne tarafından verilen beyannamede indirilmesi halinde, söz konusu harcama tutarının birde baba tarafından verilen beyannamede indirilmesi mümkün değildir. Ancak, toplam indirim konusu yapılacak eğitim ve sağlık harcamalarını geçmemek şartıyla, eşin birinin harcamanın bir kısmını, diğer eşin de kalan kısmını kendi beyannamesindeki gelirden indirebilmesi mümkün bulunmaktadır.
5. Eğitim Harcamalarının Yıllık Beyannamede İndirim Şartları
255 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “Eğitim Giderleri” başlıklı bölümünde;
eğitim gideri kapsamında değerlendirilmiştir. Anılan Tebliğde belgelerin mükelleflerin kendisi, eşi ve küçük çocukları adına düzenlenmiş olması gerekmektedir. Ayrıca, bu harcamaların bir kısmının başkaları tarafından karşılanması durumunda, mükellefin kendisinin karşıladığı harcama tutarını esas alması gerekmektedir.
5.1. İndirimi Kabul Edilen Veya Kabul Edilmeyen Bazı Eğitim Harcamaları
Gelir İdaresince konu hakkında son yıllarda verilen özelgelerde yer alan bazı eğitim harcamalarının yıllık beyannamede indirim konusu yapılıp yapılamayacağı aşağıda yer almaktadır (https://www.gib.gov.tr/mevzuat/kanun/433).
Çocuk için yapılan ve beyan edilecek gelirin %10'luk kısmını aşmayan eğitim harcamalarının; çocuğun 25 yaşını doldurmamış olması, Türkiye'de yapılması, harcamanın yapıldığı eğitim kurumunun gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişiliğe haiz kurumlardan olması ve bu kurumlardan alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla yıllık beyanname ile bildirilecek gelirden indirilebilmesi mümkün bulunmaktadır. Ancak, vakıflar tarafından kurulan üniversiteler kurumlar vergisinden muaf olduklarından, anılan kurumlara çocuk için ödenmiş olan tutarların gelir vergisi beyannamesinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinde bildirilecek gelirden, ilgili yıl içinde yapılan yabancı dil kursu eğitim harcamasının GVK’nın 89/2 numaralı bendi kapsamında indirilmesi mümkün bulunmaktadır.
Üniversite öğrencisi olarak eğitim görmekte olan ve 25 yaşını doldurmamış çocuğun yabancı dil seviye belirleme sınavına ait fatura bedelinin, 255 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin "Eğitim Giderleri" başlıklı bölümünde sayılan eğitim giderlerinden ve söz konusu sınav hizmetinin tek başına eğitim giderinin bir parçası olmamasından dolayı bu kapsamda yapılan harcama eğitim gideri olarak değerlendirilemeyeceğinden, çocuğa ilişkin yabancı dil seviye belirleme sınav ücretinin verilecek olan yıllık gelir vergisi beyannamesinde GVK’nın 89/2 numaralı bendi çerçevesinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Üniversitenin Devlet Konservatuvarı Müzik ve Sahne Sanatları Lisesinde tahsilde olan çocuk için yapılan arp teli harcamasının, eğitim malzemesi alımı olarak kabulü ve beyan edilecek gelirin %10'unu aşmaması, gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, yıllık beyanname ile bildirilecek gelirden indirilmesi mümkün bulunmaktadır.
Bir üniversitesinin Devlet Konservatuvarı piyano bölümünde eğitim gören çocuk için satın alınan piyano ve bu piyanonun bakım giderleri; eğitim gören çocuğun 25 yaşını doldurmamış olması, gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle bu giderlerin tevsik edilmesi, çocuğun ilgili bölümde eğitiminin devam etmesi ve yıllık beyanname ile beyan edilecek gelirin %10'unu aşmaması şartıyla indirim konusu yapılabilecektir.
Elde edilen ticari kazanç dolayısıyla verilecek Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinde bildirilecek gelirden, 18 yaşından küçük çocuğa ait okul servis ücretinin, harcamanın Türkiye'de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, eğitim harcaması olarak indirilmesi mümkün bulunmaktadır.
255 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin "Eğitim Giderleri" başlıklı bölümünde yapılan açıklamaya göre; eğitim ve öğretim kurumları, anaokulu, kreş ve dershanelere eğitim amacıyla yapılan ödemeler ile eğitim amaçlı kurs ücretleri, okul servis ücretleri, kitap ve kırtasiye alımları için yapılan harcamalar ile öğrencilerin özel yurt ve pansiyonlarda kalmaları durumunda ödenen tutarlar vergi indirimine esas alınacaktır. Öte yandan, 23.10.2012 tarih ve GVK-85/2012-7 sayılı Gelir Vergisi Sirkülerinde, "çocuk" veya "küçük çocuk" tabirinin kapsamı belirlenmiştir. Buna göre; ilkokula devam eden çocuğun online eğitimde kullanması için alınan tablet bilgisayara ait fatura bedelinin, söz konusu tablet bilgisayarın sadece eğitim malzemesi olarak kullanılmaya mahsus olmaması ve eğitim dışında da kullanılmaya elverişli olması nedeniyle, eğitim harcaması olarak gelir vergisi beyannamesi üzerinden indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Üniversitenin Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Pilotaj Lisans programı eğitimi gören çocuğun 25 yaşını doldurmamış olması, beyan edilecek gelirin %10'luk kısmını aşmaması, gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, üniversitenin anlaşmalı olduğu uçuş okulundan alınan zorunlu pilotaj lisans programı uçuş eğitimi için ödenen tutarların, yıllık beyanname ile bildirilecek gelirden indirilmesi mümkün bulunmaktadır.
Eğitim kurumları ile yapılan sözleşmeler uyarınca bu kurumlarda öğrencilere yemek hizmeti veren gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin bu hizmetlerinin eğitim hizmetinin bir parçası olarak değerlendirilmesi mümkün olmayıp, söz konusu yemek hizmetine ilişkin harcamalar eğitim gideri olarak kabul edilemez. Bu itibarla, söz konusu harcamaların Gelir Vergisi Kanununun 89/2 nci bendine göre yıllık gelir vergisi beyannamesinde eğitim harcaması olarak indirim konusu yapılması mümkün değildir. Buna göre; okul tarafından verilen ve bedeli ayrı olarak tespit edilebilen yemek hizmetine ait ücretin, eğitim harcaması olarak yıllık gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Konuyla ilgili olarak yayımlanan 255 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin "Eğitim Giderleri" başlıklı bölümünde yapılan açıklamaya göre; eğitim ve öğretim kurumları, anaokulu, kreş ve dershanelere eğitim amacıyla yapılan ödemeler ile eğitim amaçlı kurs ücretleri, okul servis ücretleri, kitap ve kırtasiye alımları için yapılan harcamalar ile öğrencilerin özel yurt ve pansiyonlarda kalmaları durumunda ödenen tutarlar vergi indirimine esas alınacaktır.
Buna göre, Sermaye Piyasası Lisanslama Sicil ve Eğitim Kuruluşu A.Ş. tarafından verilen lisansları almak için ödenen sınav ve başvuru ücretlerinin beyanname üzerinden indirim konusu yapılması mümkün bulunmamakta olup lisansları almak için eğitim ücreti olarak yapılan ödemelerin ise, beyan edilen gelirin %10'unu aşmaması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, GVK’nın 89/2 numaralı bendi uyarınca beyanname üzerinden indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.
18 yaşını veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış olan çocukların eğitimleri için, 5580 sayılı Kanun kapsamında Milli Eğitim Bakanlığının izin ve denetimine tabi olarak eğitim ve öğretim kurumu kapsamında faaliyet gösteren eğitim kursuna ödenen ücretlerin, beyan edilen gelirin %10'unu aşmaması kaydıyla eğitim harcaması olarak yıllık gelir vergisi beyannamesinde indirim konusu yapılabilmesi mümkün bulunmaktadır. Buna göre, çocuğun tiyatro eğitimi hizmeti almış olduğu kurumun, 5580 sayılı Kanun uyarınca Milli Eğitim Bakanlığının izin ve denetimine tabi olarak faaliyet gösteren eğitim ve öğretim kurumu kapsamındaki bir kurs olması halinde, söz konusu kursa çocuğun tiyatro eğitimi için ödenen tutarların, beyan edilecek gelirin %10'unu aşmaması kaydıyla eğitim harcaması kapsamında yıllık gelir vergisi beyannamesinde indirim konusu yapılabilmesi mümkün bulunmaktadır.
23.10.2012 tarih ve GVK-85/2012-7 sayılı Gelir Vergisi Sirkülerinde, "çocuk" veya "küçük çocuk" tabirinden, mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan (nafaka verilenler, evlat edinilenler ile ana veya babasını kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte oturanlar dâhil) 18 yaşını veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukların anlaşılması gerektiği belirtilmiştir.
Buna göre; evlat edinme öncesi geçici bakım sözleşmesi ile bakımını üstlenilen ve birlikte oturulan çocuklar için yapılan eğitim harcamalarının, GVK’nın 89. maddesinde ifade edilen çocuk kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmadığından, anılan çocuklar için yaptığınız eğitim harcamalarının yıllık gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır. Ancak, evlat edinme işlemlerinin olumlu olarak sonuçlandığı tarihten itibaren evlat edinilen çocuklar için yapılan eğitim ve sağlık harcamaları, GVK’nın 89/2 numaralı bendi kapsamında yıllık gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirilebilecektir.
6. Sağlık Harcamalarının Yıllık Beyannamede İndirim Şartları
255 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yer alan açıklamalar konumuz açısından hala geçerli bulunmaktadır. Ayrıca Vergi İdaresi vermiş olduğu özelgelerle uygulamaya bu açıklamalar çerçevesinde yön vermektedir. Aşağıda belirtilen şekilde yapılan eğitim ve sağlık harcamaları beyan edilen gelirin %10’unu aşmaması şartıyla yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerden indirilebilecektir.
Buna göre;
Öte yandan, 255 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde “Sağlık giderleri”;
harcamalar olarak tanımlanmıştır. Yapılan sağlık harcamalarının bir kısmının başkaları tarafından (Sosyal Güvenlik Kurumu, işverenler veya sağlık sigortası kapsamında) karşılanması halinde, mükellef kendisi tarafından karşılanan sağlık harcamasını beyan ettiği gelirden indirebilir. Sağlık harcamaları kapsamında tansiyon ölçme cihazı ve kan şekeri ölçme cihazı nedeniyle yapılan harcamalar sağlık harcaması olarak kabul edilecek olup, güneş kremleri ve vitaminler için yapılan harcamalar ise söz konusu krem ve vitaminlerin Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğlerinde belirtilen tedavilerde kullanılmak üzere reçetelendirilmesi şartıyla, söz konusu Tebliğlerin ekinde yer alan listelerde yer alan fiyatlarla sınırlı olmak üzere sağlık harcaması olarak dikkate alınabilecektir (www.gib.gov.tr/Özelge Sistemi/Samsun Vergi Dairesi Başkanlığının 01.10.2013 tarih ve 13649056-120[89-2013/ÖZE-07]-74 sayılı özelgesi).
Mükellefin eşinin Türkiye’de bulunan özel bir hastanede doğum yapması veya küçük çocuğunun ameliyat olması halinde, hastanenin gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olması ve harcamanın belgelendirilmesi şartıyla, beyan edilen gelirin %10’nu tutarındaki sağlık harcaması indirim konusu yapılacaktır.
Örnek 1: Mesken ve işyeri kira geliri nedeniyle yıllık beyannamede 1.000.000 TL gelir beyan eden gelir vergisi mükellefinin, yıl içinde özel bir hastanede eşinin ameliyatı için yapmış olduğu sağlık harcamasına ilişkin faturanın 150.000 TL olması durumunda; beyan edilen gelirin %10’u (1.000.000X%10=) 100.000 TL olduğundan, sağlık giderine ilişkin faturadaki tutarın 100.000 TL’sini indirebilecek, kalan 50.000 TL’yi indirim konusu yapamayacaktır. İndirim konusu yapılamayan tutar sonraki yıllara da devretmeyecektir.
GVK’nın 89 uncu maddesine istinaden beyan edilen gelirden indirim konusu yapılacak sağlık harcamalarının gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilebilen bir sağlık harcaması olması gerektiğinden, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından emekli maaşından yapılan Sağlık Uygulama Tebliği reçete kesintisi ile muayene iştirak kesintisi tutarlarının bu kapsamda yapılmış bir sağlık harcaması olarak nitelendirilmesi söz konusu değildir (www.gib.gov.tr/Özelge Sistemi/Ankara Vergi Dairesi Başkanlığının 17.03.2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.06.16.01-2010-GVK 89-6-139 sayılı özelgesi).
6.1. İndirimi Kabul Edilen veya Kabul Edilmeyen Bazı Sağlık Harcamaları
Gelir İdaresince konu hakkında verilen özelgelerde yer alan bazı sağlık harcamalarının yıllık beyannamede indirim konusu yapılıp yapılamayacağı aşağıda yer almaktadır (https://www.gib.gov.tr/mevzuat/kanun/433).
Bebeğin doğumu esnasında gerçekleştirilen kordon kanı alma ve saklama işlemlerine ilişkin harcamalar, teşhis ve tedavi sürecinde yapılan sağlık harcamaları kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, söz konusu harcamaların gelir vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Mükellefler tarafından eczanelere ödenen ilaç bedeli karşılığında alınan yazar kasa fişleri "tevsik edilecek belge" olarak kabul edilmemekte olup söz konusu harcamaların fatura ile tevsiki gerekmektedir. Dolayısıyla, eczanelere yapılan ödemeler sonrasında alınan ödeme kaydedici cihaz fişiyle tevsik edilen sağlık harcamasının, GVK’nın 89/2. maddesi kapsamında indirim konusu yapılması mümkün değildir.
255 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin "Sağlık Giderleri" başlıklı bölümünde yapılan açıklamaya göre; teşhis ve/veya tedavi sürecinde yapılan sağlık harcamaları (muayene, tahlil, ameliyat, fizik tedavi ve hastane giderleri ile ilaç, sağlık malzemesi, gözlük ve lens alımları gibi) vergi indirimine konu teşkil edecektir. Buna göre; bir siteden alınan uzaktan psikolojik danışmanlık hizmetinin, GVK’nın 89/2 numaralı bendinde ve anılan Tebliğde belirtilen "sağlık harcaması" kapsamında değerlendirilmesi ve gelir vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Satın alınan medikal maskelere ilişkin harcamaların, sağlık harcaması kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmadığından, GVK’nın 89/2 numaralı bendine göre gelir vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Mükellefin ortodonti için yapmış olduğu sağlık harcamasının beyan edilen gelirin %10'unu aşmaması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınan belgelerle tevsiki şartıyla, gelir vergisi matrahının tespitinde gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.
Tüp bebek tedavisi nedeniyle yapılan harcamalar GVK’nın 89/2. Maddesi kapsamında sağlık harcaması olarak değerlendirilmiş olup, gelir vergisi beyannamesinde beyan edilen gelirin %10'unu aşmaması, Türkiye'de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, tüp bebek tedavisi için yapılan sağlık harcamalarının gelir vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.
GVK’nın 89/2. maddesine istinaden beyan edilen gelirden indirim konusu yapılacak sağlık harcamalarının gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilebilen bir sağlık harcaması olması gerektiğinden, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından emekli maaşından yapılan SUT reçete kesintisi ile muayene iştirak kesinti tutarlarının bu kapsamda yapılmış bir sağlık harcaması olarak nitelendirilmesi söz konusu olmayacaktır. Bu itibarla, sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için Sosyal Güvenlik Kurumuna SUT (Sağlık Uygulama Tebliği) reçete kesintisi ile muayene iştirak kesintisi adı altında ödenen söz konusu tutarları elde edilen gayrimenkul sermaye iradı dolayısıyla verilen gelir vergisi beyannamesinde bildirilen gelirden indirim konusu yapılması mümkün değildir.
Konuyla ilgili olarak 255 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin "Sağlık giderleri" başlıklı bölümünde, "Teşhis ve/veya tedavi sürecinde yapılan sağlık harcamaları (muayene, tahlil, ameliyat, fizik tedavi ve hastane giderleri ile ilaç, sağlık malzemesi, gözlük ve lens alımları gibi) vergi indirimine konu teşkil edecektir." açıklaması yer almaktadır.
Buna göre, mastopeksi ameliyatının, sağlık ve yaşanan rahatsızlıkların tedavisi için tıbben gerekli olması, tedavi sürecinde tedaviyi yürüten hekimin gerekli görmesi üzerine yapılması ve bu durumun tevsik edilmesi kaydıyla, yapılan harcamaların sağlık harcaması olarak kabul edilmesi ve Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendine göre gelir vergisi matrahınızın tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmakta olup, estetik amaçlı olarak yapılan mastopeksi ameliyatının ise sağlık harcaması kapsamında değerlendirilmesi ve yapılan harcamanın gelir vergisi matrahınızın tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.
7. 2025 Yılında Yapılan Eğitim ve Sağlık Harcamalarının Yıllık Beyannamede İndirimine İlişkin Örnek Olay
Örnek 2: 2025 yılında serbest muhasebeci mali müşavirlik faaliyetinden dolayı gelir vergisi mükellefi olan kişinin, giderler sonrasında beyan edilecek serbest meslek kazancı 7.000.000 TL’dir. Ödevli, mesleki faaliyetini idame ettirebilmek için muhasebe ve diğer mesleki kurslara gitmiş ve 50.000 TL fatura karşılığında ödeme yapmıştır.
Mükellef, 2025 yılında üniversitede okuyan çocuğunun ingilizce öğrenmesi için Londra’da bulunan bir eğitim merkezine göndermiş ve 500.000 TL ödeme yaparak belgesini almıştır. Ayrıca, 2010 yılı doğumlu çocuğunun eğitimi için özel bir okula 750.000 TL, eşinin ameliyatı için özel bir hastaneye de 250.000 TL ödeme yapmış ve faturasını almıştır.
|
Beyan edilen serbest meslek kazancı |
7.000.000 TL |
|
Eğitim ve sağlık harcaması (50.000+750.000+250.000=) |
1.050.000 TL |
|
İndirim konusu yapılabilecek eğitim ve sağlık harcamasının üst limiti (7.000.000X%10=) |
700.000 TL |
|
İndirimi mümkün olan eğitim ve sağlık harcaması |
700.000 TL |
|
İndirimi mümkün olmayan eğitim ve sağlık harcaması (1.050.000-700.000=) |
350.000 TL |
|
Vergiye tabi matrah (7.000.000-700.000=) |
6.300.000 TL |
Buna göre, 18 yaşını veya tahsilde olması halinde 25 yaşını doldurmamış çocuklara ait eğitim harcamalarının, Türkiye'de yapılması ve gelir veya kurumlar vergi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, beyan edilen gelirden indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.
Örnekte, mükellefin kendisi için mesleki kurslara ödemiş olduğu 50.000 TL ile küçük çocukları için ödenen 750.000 TL eğitim gideri ve eşi için yapmış olduğu 250.000 TL’lik sağlık harcaması toplamı olan 1.050.000 TL, GVK’nın 89/2 uncu maddesi gereğince beyan edilen gelirin %10’nu (7.000.000 X%10=) olan 700.000 TL’yi aştığından, 2025 yılına ilişkin olarak Mart/2026’da verilecek yıllık gelir vergisi beyannamesinden beyan edilecek gelir tutarından indirim konusu yapılacak eğitim ve sağlık harcaması tutarı 700.000 TL olacaktır.
Ödevlinin yapmış olduğu eğitim ve sağlık harcamasının yasal sınırlamayı aşan (1.050.000-700.000=) 350.000 TL’si yıllık beyannamede indirim konusu yapılamayacak ve bu tutar sonraki yıllara da devretmeyecektir.
Öte yandan, eğitim giderleri beyan edilen gelirin %10’ununu aşmaması, Türkiye’de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla indirim konusu yapılabileceğinden; mükellefin yurt dışında (Londra’da) çocuğun İngilizce öğrenmesi için bir eğitim merkezine yapmış olduğu 500.000 TL ödemenin beyan edilen gelirden indirilmesi mümkün değildir.
8. Sonuç
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa göre, 2025 yılı gelirleri için Mart/2026’da yıllık gelir vergisi beyannamesi veren mükellefler, yıl içinde kendileri, eşi ve küçük çocukları için yapmış oldukları eğitim ve sağlık harcamaları beyan edilen gelirin %10’unu aşmaması şartıyla beyannamede matrahın tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.
Bu indirimin yapılabilmesi için; eğitim ve sağlık harcamalarının Türkiye’de yapılması, gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi, söz konusu harcamaların mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olması gerekmektedir.
Yıllık beyannamede, beyan edilen gelirden yapılan yasal indirimlerin doğru hesaplanması, vergi matrahının tespitinde fazla indirim yapılmaması çok önemli bir konu olup vergi idaresi daha sonra yaptığı analiz ve çapraz kontrollerde yanlış bir indirim yapıldığını tespit etmesi halinde; yapılan indirimlerin belgesini isteyebilecek, haksız indirim nedeniyle vergi ziyaına sebebiyet verildiğinin tespiti durumunda ise eksik hesaplanan gelir vergisi ikmalen bir kat vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte tarh ve tahakkuk ettirilerek mükelleften alınacaktır.
*Bu yazıda yapılan açıklamalar, tamamıyla yazarına ait olup, hiçbir şekilde yazarın çalıştığı kurumunu bağlamaz, kurumunun görüşü olarak kullanılamaz ve değerlendirilemez.
KAYNAKLAR