İmdat TÜRKAY/Mükellef Hizmetleri Grup Başkanı
Özet: Dünya genelinde özellikle kamu maliyesi alanında son yıllarda davranışsal kamu politikalarının etkin bir şekilde kullanılması sonucunda vergiye gönüllü uyumu artırmak için OECD üyesi ülkelerin Gelir İdareleri, mükelleflerin beklenti ve ihtiyaçlarını temel alarak kaliteli ve hızlı hizmet sunma anlayışı ile dijital vergi uygulamalarını hayata geçirmek suretiyle, uyum maliyetlerini azaltmakta ve vergiye gönüllü uyumu sağlamaktadır.
Anahtar kelimeler: Mükellef hizmetleri, davranışsal yaklaşımlar, OECD ülkeleri mükellef hizmetleri uygulama örnekleri, Türk Gelir İdaresinde mükellef hizmetleri uygulamaları.
1. Giriş
Mükellef hizmetleri kavramı, vergisel süreçlerin ve uygulamaların tamamını kapsamakta olup vergi idaresi ile mükellefler arasındaki vergi mevzuatına ilişkin düzenlemeleri, iletişim kanallarını ve e-vergi uygulamalarını da içine alan geniş bir kavramdır.
OECD üyesi ülkeler ile Türk Gelir İdaresinin de aralarında bulunduğu OECD Vergi İdaresi Forumu (FTA) üyesi ülkelerdeki gelir idarelerinin son çeyrek yüzyıldaki gelişimine baktığımızda, yapılan her vergi uygulamasında temel hedefin vergiye uyum piramidindeki gönüllü uyumu yüksek mükellef sayısını artırmaya yönelik olduğu görülmektedir. Çünkü, Gelir İdareleri mükelleflerin vergiye gönüllü uyumunu sağladığı sürece vergi toplama maliyeti düşmektir.
Gelir idarelerinin son yıllarda; mükellef haklarına saygılı, anayasal vergilendirme ilkelerini hayata geçirmeye çalışan, vergisel ihtilaflardaki yargı kararlarına uyumlu, hizmet sunumunda etkin, ülke genelindeki tüm birimlerde aynı uygulamayı yapmaya çalışan yani farklı uygulamalara yer vermeyen ve tüm vergisel süreçleri dijital ortama taşımak suretiyle fiziki binalarda yani vergi dairelerinde hizmet vermeyi ortadan kaldırmaya yönelik bir süreç içinde oldukları görülmektedir.
Bu çalışmamızda, OECD üyesi bazı ülkelerde uygulanmakta olan mükellef hizmetleri (gönüllü uyum kapsamında davranışsal yaklaşımlar ve e-vergi uygulamaları) örnekleri ile ülkemizdeki mükellef hizmetleri uygulamaları genel olarak incelenmiştir.
2. Mükellef Hizmetlerinde Bazı Ülke Örnekleri ve Ülkemizdeki Durum
Bu kısımda bazı OECD üyesi ülkelerde mevcut bazı e-vergi uygulamaları ile mükelleflerin hangi vergisel işlemi nasıl yaptıkları detaya girmeden açıklanmıştır. Burada dikkat edilmesi gereken husus, bu e-vergi uygulamalarının veya diğer vergisel işlemlerin çoğunun Türk Gelir İdaresinin sunmuş olduğu hizmetler arasında da yer aldığıdır.
Türk Gelir İdaresi; vergi dairesine gitmeden ikiyüzün üzerinde vergisel işlemin yapılabildiği Dijital Vergi Dairesi, beyannamelerin hazırlanıp mükelleflerin onayına sunulduğu Hazır Beyan Sistemi, bazı kayıtların tutulduğu ve beyannamelerin verildiği Defter Beyan Sistemi gibi onlarca vergisel uygulama ile dünya genelinde e-vergi uygulamasında ilk sıralarda yer almaktadır.
Bu bölümde bazı ülkelerde yer alan mükellef hizmetleri ve dijital vergi sistemleri hakkında bazı örnekler verilecek sonra da benzer hizmetlerin Ülkemizdeki mevcut durumu hakkında da bilgiler verilecektir.
Dünyada vergi bilincinin en yüksek olduğu ülkelerden biri olan ABD’nin Gelir İdaresi Internal Revenue Service (IRS), mükelleflerle birlikte meslek mensuplarından da öneriler toplayarak anlık geri dönüş alıp ihtiyaçlarını karşılamaya dönük çalışmalar yapmaktadır. IRS online uzlaşma uygulaması ile mükelleflerin uzlaşma işlemlerini online platform üzerinden yürütülmesini sağlanmaktadır. Ülkemizde de gerek mükelleflerin gerekse meslek mensuplarının görüş, öneri ve memnuniyetlerini bildirdikleri “Mükellef Geri Bildirim Sistemi” mevcut bulunmaktadır.
Ancak, uzlaşmalar hala vergi dairesi, defterdarlıklar ve Gelir İdaresinde yapılmakta ve mükellefler illerden Ankara’ya gelmek durumunda kalmaktadır. Önümüzdeki süreçte e-imza uygulamasının tüm mükellefler tarafından kullanılması sonucunda, Gelir İdaresinde yapılacak uzlaşma toplantılarının mahallinde online yapılması sağlanarak, komisyon üyelerinin ve mükelleflerin bulundukları yerlerden online ortamda e-imza ile tutanakları imzalaması sağlanabilir. Özellikle COVİD salgını sürecinde online işlemlerin önemi çok daha iyi anlaşılmıştır.
Yine IRS’in sitesinde “İadem Nerede?” uygulamasından mükellefler;
şeklinde bilgileri alabilmekte ve iadelerini mobil uygulamadan da görmeleri sağlanmaktadır.
Ayrıca, iadenin düzeltmelere veya ek incelemeye ihtiyacı varsa geri ödemenin gecikeceği ve iadenin işlenmesi için daha fazla bilgiye ihtiyaç olursa hak sahibine bir mektup gönderecekleri belirtilmektedir.
Ülkemizde de Dijital Vergi Dairesi (https://dijital.gib.gov.tr/) bünyesinde İade Takip Sistemi kurulmuş olup KDV ve Gelir/Kurumlar Vergisi iade talebi bulunan mükellefler İnternet Vergi Dairesi üzerinden İadem Nerede? uygulamasına giriş yaparak bilgi alabilmektedirler. Söz konusu ekran ile KDV ve Gelir/Kurumlar Vergi iadesi talebinin hangi aşamada olduğu mükellefler tarafından elektronik olarak takip edilebilmektedir.
Hazır Beyan Sisteminin altında bu hizmeti değerlendirin kısmından mükelleflerden geri bildirim alınıyor ve hizmeti kullananlar aldıkları hizmeti değerlendiriyor. Hesabım bölümünden tüm hizmetlere kolayca ulaşabiliyor. Çevrimiçi vergi hesaplama uygulaması da mevcut bulunmaktadır.
Ülkemizde de e-vergi uygulamaları hakkında online anketler bulunmakta olup kullanıcılar verilen hizmeti değerlendirmektedir. Özellikle Hazır Beyan Sistemi içinde bulunan “Hazır Beyan Sistemi Memnuniyet Anketi” ile sistemi kullananların memnuniyet durumu ölçülmekte ve gerekli iyileştirmeler her zaman yapılmaktadır. Dijital Vergi Dairesi uygulaması içinde gelir vergisi hesaplama bölümünden gelir sahiplerinin vergilerini hesaplamaları mümkün bulunmaktadır.
Süresinde ödenmeyen ve geciken vergiler hakkında hacze gitmeden önce mükelleflere üç kez hatırlatma yapılıyor. Böylece mükelleflerin zor durumla karşılaşmadan önce uyarılmaları ve önlem almaları veya vergiyi ödemeleri sağlanıyor. Vergi oranı hesaplayıcısı ile insanlar ödeyecekleri vergi oranını ve tutarını öğrenebiliyor. Kişiler bu uygulama ile kripto paralar, araç, KDV iadesi, veraset, faiz ve maaş için hesaplama yapılabiliyor.
Ülkemizde de süresinde ödenmeyen gelir ve kurumlar vergisi ile motorlu taşıtlar vergisi başta olmak üzere cebri takibat işlemlerine başlanmadan önce borçlu mükelleflere SMS atılarak uyarılmaktadır. Özellikle son üç yılda davranışsal yaklaşım kapsamında yapılan SMS ile bilgilendirmeler mükellefler tarafından dikkate alınmaktadır.
Hazır Beyan Sisteminde yardımcı kısa videolar bulunmakta olup bunlar bazen sistemi bazen de animasyonla sistemin çalışma mantığı anlatılıyor. Ülkemizde başarılı bir şekilde uzun yıllardır hizmet veren Hazır Beyan Sistemi ile ücret, kira, menkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlarınıza ilişkin Gelir Vergisi Beyannamesi önceden hazırlanarak mükellefin onayına sunulduğu sistemdir. Sistem içinde rehberler, kılavuzlar ve uygulamaya ilişkin videolarla mükelleflere yardımcı olunmaktadır. Bu konuda Ülkemizde beyan dönemlerinde yayınlanan kamu spotları ve videolar ile SMS ve mektupla yapılan bilgilendirmeler sistematik halde devam etmektedir.
Mükellefe gelir vergisi beyannamesiyle ilgili hangi durumlarda bildirim alacağını gösteren bir bilgilendirme sayfası mevcut bulunmaktadır. Her yıl düzenli olarak paydaş anketleri yapılıp kamuoyuna yayınlanıyor. Gerçek kişiler, KOBİ’ler büyük mükellefler, hizmet sağlayıcılar, sosyal aracılar, yardım alanlar bu grupları oluşturur ve kullandıkları hizmetler (e-hizmetler, çağrı merkezi, internet sitesi vb.) için puanlama yapmaları sağlanıyor. Ayrıca kurumun bu gruplar üzerindeki algısı, kayıtdışı ekonomiye bakış açısı ve vergi ahlakı ölçülüyor. Sonuçlar ve trendler yıllara göre değerlendiriliyor.
Hollanda Vergi ve Gümrük İdaresi (Belastingdienst), mükelleflere çeşitli iletişim kanalları aracılığıyla hizmet sunmaktadır. Belastingdienst, mükelleflerin vergiyle ilgili sorularını yanıtlamak için bir çağrı merkezi işletmektedir. Ancak, yapılan bir araştırmada, telefonla sorulan her soru için en az iki kişiyle görüşmek zorunda kalanların oranının %60 olduğu ve verilen bilgilerin bazen yetersiz veya eksik olduğu belirtilmiştir.
Hollanda'da, özellikle büyük mükellefler için "uyum görevlisi" (compliance officer) atanması uygulaması bulunmaktadır. Bu görevliler, mükelleflerle doğrudan iletişim kurarak vergisel konularda rehberlik sağlar ve vergi uyumunu artırmayı hedefler. Mükellefler, vergi beyannameleri ve diğer işlemler için Belastingdienst'in resmi web sitesi üzerinden online hizmetlerden yararlanabilirler.
Evet bu konularda Ülkemizde her yıl olmasa da belli aralıklarla mükellef ve meslek mensubu memnuniyet anketi yapılmaktadır. Ancak, Hollanda da yapıldığı gibi bu anketlerin her yıl yapılması ve memnuniyetin daha hızlı ölçülüp gerekli önlemlerin alınması tabii ki daha faydalı olacaktır. Ayrıca mükelleflere yapılacak bilgilendirmelerin önceden ilan edilmesi şeffaflık adına güzel bir örnek olup önümüzdeki süreçte Ülkemizde de bu yapılabilir.
Ayrıca Ülkemizde Gelir İdaresinin kamudaki ilk profesyonel çağrı merkezi olan Vergi İletişim Merkezi (189) Avrupa Birliği projesi olarak 2007 yılında Hollanda da bulunan çağrı merkezi örnek alınarak hayata geçirilmiştir. Kurulduğu günden bu yana vatandaşlara vergi mevzuatı hakkında danışmanlık hizmeti sunan VİMER, vergi ihbarlarının alınması, borç sorgulama ve elektronik uygulamalarla ilgili konularda rehberlik etmektedir. Vergi İletişim Merkezi, vatandaşların vergi bilincini artırmayı ve mükelleflerin vergiye gönüllü uyumunu sağlamaya yönelik olarak 2024 yılında 1 milyonu aşan çağrıyı cevaplamıştır.
Hazırlanan rehberlere ulaşmak için internet sitesine benim durumum diye bir bölüm var ve bu alandan kolayca ulaşılabiliyor. Örneğin “Kira geliri elde ediyorum ne yapmalıyım?” diye başlıklar yer alıyor ve kullanıcı yani kira geliri olanın dikkati çekilerek aradığı bilgiye hızlı ulaşması sağlanıyor.
Ülkemizde her gelir unsuru ve vergiler hakkında veya çok önemli konular hakkında rehber, broşür ve infografikler hazırlanmakta ve internet sayfasında (www.gib.gov.tr) yayınlanmaktadır. Yine hazırlanan bu içeriklerin memnuniyeti anketler ile ölçülmekte ve gerekli iyileştirmeler yapılmaktadır. Özellikle gelir vergisi hakkında hazırlanan yedi gelir unsuruna ilişkin rehberde onlarca örnekler yer almakta ve gelir sahipleri bu rehberlerden yararlanmaktalar ve yapılan anketlerde vergi rehber ve broşürlerinden memnuniyet çok yüksek seviyelerde bulunmaktadır.
Endonezya mükelleflerin e-beyanname kullanmalarındaki etkili unsurları davranışsal kapsamda araştırmış ve algılanan kullanım kolaylığı, sistemin karmaşıklığının etkili olduğunu göstermiştir. Bu durum, bir kişinin vergi idaresi ve/veya vergi sistemi yükümlülüklerini yerine getirmede ne kadar kolay olduğu ve birine ait belirli bir sistemi kullanma deneyimi ve vergi yönetimi yükümlülüklerini yerine getirmede zaman tasarrufu sağlayan sistemin kolaylığı ile eksiksizliğinin etkili olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Ayrıca kullanıma yönelik tutumun kullanıma yönelik davranışsal niyetler üzerinde bir etkiye sahip olduğu bilinmektedir, yani rahatlık gibi bir kişinin içinden kaynaklanan olumlu duygular gelecekte sistemi kullanma konusunda ilgi uyandıracaktır. Bu kapsamda elektronik sistemler düzenlenmelidir.
Ülkemizde belki de en başarılı sistemlerden biri de e-beyanname programı olup beyannamelerin neredeyse tamamı bu sistem üzerinden verilmektedir. Yine vergi dairesinde yapılan onlarca vergisel işlemin dairelere gitmeden internet ortamında yapılabildiği Dijital Vergi Dairesi üzerinden kolay bir şekilde yapılmaktadır. Mükellefleri rahatlatan ve gönüllü uyumlarını artıran bu sistemler sürekli olarak geliştirilmekte ve kullanıcı dostu olarak büyük bir ilgi görmektedir.
3. Davranışsal Yaklaşım Kapsamında Mükellef Hizmetlerinde Bazı Ülke Örnekleri ve Türk Gelir İdaresi Uygulama Örnekleri
Davranışsal yaklaşım uygulaması ilk olarak İngiltere’de ortaya çıkmıştır. Davranışsal İçgörü Takımı (Behavioral Insights Team-BIT) 2010 yılında Birleşik Krallık bünyesinde dünyada resmi olarak faaliyete geçen ilk davranışsal içgörü takımıdır. Merkezi Londra’da olan birimin Manchester, New York, Singapur ve Sidney’de de ofisleri bulunmakta olup, aynı zamanda dünyada pek çok kurum ve kuruluşa da danışmanlık hizmeti vermektedir. 2020 Vergi İdaresi Forumu (FTA) Anketine göre, FTA üyelerinin yaklaşık üçte biri misyonlarını yerine getirmek için davranışsal içgörüleri kullanıyor. Davranışsal İçgörü Takımı, İngiltere ve diğer ülkelerde yaptığı vergi uyumu konusundaki çalışmalar kapsamında, vergisini beyan etmeyenlere ve zamanında ödemeyenlere sosyal normları vurgulayan mektuplar ile e-postalar göndermektedir (2019 OECD Raporu).
Türk Gelir İdaresi de vergi bilinci ve vergiye gönüllü uyumun artırılmasında davranışsal yaklaşımlardan faydalanılması için “Davranışsal Kamu Politikaları Geliştirme ve Uygulama Birimini” 2021 yılında kurmuştur. Gelir İdaresinin mükelleflere sunduğu tüm uygulama ve hizmetlerin mükelleflerin vergi bilincini ve gönüllü uyumunu artıracak şekilde davranışsal kamu politikaları yaklaşımıyla yeniden gözden geçirmekte olup orta ve uzun vadeli davranışsal kamu politikaları üretilmesi ile bu politikaların uygulanabilirliği konusunda deneysel çalışmalar yapılmaktadır.
Bu ülkede mükelleflere beyan öncesinde gönderilen metin mesajı hatırlatmalarının ardından, Meksika’da 750.000 işletmede uygulanan müdahale sonucunda vergi beyan oranlarında %37’lik bir artış sağlanmıştır (The ‘Nudge Unit’: The Experts That Became a Prime UK Export, 2018).
Ülkemizde buna örnek olarak, 2025 yılında kurumlar vergisi beyan dönemi sürecinde Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı tarafından davranışsal yaklaşım kapsamında 40.000 mükellefe gönderilen mektuplar verilebilir. Beyanname Gözetim Çalışması kapsamında belirlenen mükelleflere belirlenen hususlarda kurumlar vergisi beyannamesi verirken dikkat etmeleri gereken konu başlıkları tek tek belirtilmiş olup bu sayede vergi kayıp kaçağın vergi incelemesine tabi tutulmadan en aza indirilmesi amaçlanmıştır.
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı, Risk Analiz Sistemi üzerinden mükelleflerin faaliyetleri gruplar ve sektörler itibariyle analiz edilerek mukayese ederek risk alanlarını tespit etmiş ve 2024 yılında 500 bin mükellef analize tabi tutularak 40 bin gibi yüksek mükellefin riskli bulunduğu tespit edilmiştir.
Söz konusu bu riskli mükelleflere risk analiz kümesi içerisinde değerlendirilen mükelleflerin, 2024 hesap dönemi kurumlar vergisi beyannamesi verilmeden evvel kurumlar vergisi beyannamesinin doğru ve eksiksiz verilmesi arzulanmıştır. Beyanname Gözetim Çalışması kapsamında mükelleflerin her biri için vergi müfettişi atanmış olup, beyan dönemi sonrasında vergi müfettişleri yapılacak beyanname revizyonu ve analizi çalışması neticesinde riskli bulunan mükellefler vergi incelemesine esas olmak üzere risk analiz birimlerince yeniden değerlendirmeye tabi tutulacaktır.
ABD'de yapılan bir araştırma, serbest meslek sahibi vergi mükelleflerinin denetimlerinin gelecekteki uyumu nasıl etkilediğini değerlendirilmiştir. Sonuçlar, haberli denetimlerin gelecekteki uyum üzerinde kalıcı olumlu etkileri olabileceğini, ancak denetimler herhangi bir uygunsuzluk tespit etmedikleri zaman uzun vadeli olumsuz sonuçlar doğurabileceğini gösterdi. Önceden uyumlu olmayan vergi mükellefleri, denetimden üç yıl sonra devam eden daha yüksek vergilendirilebilir gelirler bildirmeye başlamışlardır (ortalama olarak %120 daha fazla). Buna karşılık, düzeltme yapılmayanlar, gelecek yıllarda kontrol grubuna göre yaklaşık %35 daha az vergiye tabi gelir bildirmişlerdir.
Ülkemizde de son dönemde önleyici denetim ve gönüllü uyum kapsamında serbest meslek erbabı olan doktorların beyanlarının risk analizine tabi tutularak vergi incelemesi öncesinde gönüllü uyum kapsamında pişmanlıkla beyanname vermeleri sağlanmış ve mükelleflerin beyanları gerçek durumu yansıtmaya başlamıştır. Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, yapay zeka destekli sistemle, özel muayenehanesi bulunan 28 bin 931 doktoru taramış, sisteme takılan doktorlar, gönüllü uyumla 2,1 milyar liralık matrah artışı yapmıştır.
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yürütülen analiz çalışması, serbest meslek grubu içinde en yüksek potansiyele sahip doktorlar üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu kapsamda, özel muayenehanesi bulunan 28 bin 931 doktora yönelik "Doktorluk Faaliyetinde Bulunan Serbest Meslek Erbaplarına İlişkin Analiz Çalışması" yapılmıştır. Bu çalışmada, yapay zeka ve makine öğrenmesi algoritmaları devreye alınmış, çok değişkenli veri kümeleriyle çalışan risk senaryoları oluşturulmuştur. Yapay zeka destekli senaryolarla mükelleflerin risk düzeyleri değerlendirilmiştir. Analizler sonucunda 3 bin 663 doktor, vergi uyumu açısından "yüksek riskli" olarak tanımlanmıştır. Ancak bu mükelleflere doğrudan cezai işlem yapılmamıştır. Bunun yerine, önleyici denetim ve gönüllü uyum yaklaşımı tercih edilmiştir.
Özetle, doktorlara vergi mevzuatı açısından gerekli bilgilendirme ve yönlendirmeler yapılmış ve riskli gruptaki mükellefler bilgilendirilerek pişmanlıkla beyanlarını güncellemeye davet edilmiştir. Bu uygulama sonucunda, riskli olarak değerlendirilen 3 bin 663 doktordan 1701'i pişmanlık hükümlerinden yararlanarak gelir vergisi beyannamesi vermiştir. Bu beyanlar kapsamında 1,7 milyar lira matrah bildirilmiştir. Beyan edilen tutar üzerinden yapılan hesaplamaya göre, mükellef başına ortalama matrah uyum öncesine göre 5 kat artış göstermiştir (https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/maliyenin-analizine-takilan-doktorlar-gonullu-uyumla-2-1-milyar-liralik-matrah-artirdi/3585146, 31.05.2025).
Muhtemelen tıpkı ABD’de serbest meslek erbaplarına yapılan davranışsal yaklaşım kapsamındaki çalışmada olduğu gibi Ülkemizde de 2025 yılında yapılan bu gönüllü uyum çalışması 29 bin doktor üzerinde gelecek yıllarda da olumlu bir etki yaratacak ve önümüzdeki yıllardaki yıllık beyanlarını daha gerçekçi olarak yapacaklardır.
İngiltere Gelir İdaresi tarafından gelir vergisi ödemesini yapmadığı tespit edilen mükelleflere bir hatırlatma mektubu gönderilmektedir. Gönderilen mektup, ödemeye esas temel bilgilerin dışında herhangi bir mesaj içermemektedir. 2016 senesinde klasik mektuba sosyal norm temelli aşağıdaki davranışsal cümle eklenmiştir.
«Her on kişiden dokuzu vergisini zamanında ödemektedir»
Bu mesajı da içeren mektubun gönderildiği yıl vergi uyumu oranı yüzde 68’den yüzde 83’e çıkmıştır. Her ne kadar bu artışın tek kaynağının bu mesaj olduğuna ilişkin yeterli kanıt bulunmasa da İngiliz merkezi ve yerel yönetimleri bu başarılı uygulamayı trafik cezalarının ödenmesi, su ve elektrik faturalarının ödenmesi ve belediye vergilerine uyumun artırılması için de kullanmaya başlamıştır. Ayrıca kişiselleştirilmiş mesajlar üzerine çalışmalar başlatılmıştır.
Yine İngiltere Gelir İdaresi tarafından gelir vergisi ödemesini yapmadığı tespit edilen mükelleflere bir hatırlatma mektubu gönderilmektedir. Mükelleflere;
1.Bölgenizde sizin gibi borçlu olan on kişiden dokuzu vergilerini zamanında ödediler,
2.Bölgenizdeki kişilerin büyük bir çoğunluğu vergilerini zamanında ödedi,
3.Sizin gibi borçlu kişilerin çoğu borcunu şu an ödedi,
şeklinde mesajlar içeren mektuplar yollanmıştır. İkinci grup mektupları alanlarda vergi ödemelerinin %34’den %39’a çıktığı gözlenmiştir.
2018’den itibaren, her bir mükellefe özel olarak ödediği verginin kamu bütçesinde hangi amaçlarla kullanıldığını da gösteren bir simülatör de içeren bir bilgilendirme sayfası yayına alınmıştır. 2016 ve 2018’de verginin dijitalleşmesi alanında çalışan özel sektör ve kamu kesimi uzmanlarını bir araya getiren yazılım geliştirme fuarları yapılmıştır. Personel eğitimine dönük olarak Kamu Maliyesi Akademisi kurulmuştur.
Gerçekten de ödenen vergilerin hangi kamu hizmetlerine harcandığı konusunda kamuoyu ile yapılan paylaşımlar, vergi ödeyen mükelleflerde çok olumlu etki yaratmaktadır. Ülkemizde de ödenen vergilerin nerelere harcandığı konusunda mükelleflere bilgi verilmesi çok olumlu sonuçlar doğuracaktır. Ülkemizde de Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından çocuklarda vergi bilinci eğitimlerinde, üniversite öğrencileri ile yapılan toplantılarda ve sivil toplum kuruluşları ile yapılan görüşmelerde toplanan vergilerin hangi kamu hizmetine harcandığı ve verginin önemi sistematik olarak anlatılmaktadır.
Belçika Vergi İdaresi, geç ödemeleri azaltmak için gelir vergisi mükelleflerine farklı davranış mesajları içeren hatırlatma mektupları göndermiştir. Gönderilen mektuplar sonrasında, erken ödemelerde %18'lik bir artış yaşanmış ve deneme maliyetinin 40 katından daha fazla bir getiri olan 3.16 milyon Euro ek net gelir sağlanmıştır.
Ülkemizde de ocak ve temmuz aylarında Motorlu Taşıtlar Vergisinin süresinde ödemeleri için 20 milyondan fazla MTV mükellefine SMS gönderilmektedir. Yine mart ayında gelir vergisi mükelleflerine, nisan ayında kurumlar vergisi mükelleflerine SMS gönderilmek suretiyle tahakkuk eden vergileri zamanında ödemeleri hatırlatılmaktadır. Bu SMS’lerin maliyeti çok düşük olup sonrasında mükelleflerde vergilerini beyan ve ödeme konusunda bir farkındalık yaratmaktadır. SMS gönderimi sonrasında mükelleflerin beyan ve ödemelerinde %5 ila %20 oranları arasında tahakkuk ve tahsilat artışı sağlanmaktadır ki bu sonuçlar çok anlamlıdır.
Bu ülke, özelikle kayıt dışılıkla mücadele alanında çok görünür bir iletişim strateji izlenmektedir. Riskli sektörler ve buralarda yapılan denetim ve cezai işlemlere ilişkin bilgiler kamuoyu ile sürekli biçimde paylaşılmaktadır. Tek bir veri tabanına dayanan, ortak bir risk değerlendirme sistemi kurulmuştur. HERMES ismi verilen sistem, uluslararası veri paylaşımına da açık olacak biçimde kurgulanmıştır.
Ülkemizde de son yıllarda kayıt dışılıkla mücadele alanında kamuoyu ile çok görünür bir iletişim strateji uygulanmaktadır. Bizzat Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet ŞİMŞEK tarafından, yapılan denetimler ve bulunan matrah ve vergi farkları, gönüllü uyum çalışmaları ve de vergide adaletin sağlanması için yapılan önleyici denetim faaliyetleri kamuoyu ile paylaşılmakta (basın organları, TV kuruluşları ve sosyal medya hesaplarında) ve çok olumlu sonuçlar ortaya çıkmaktadır.
Özellikle toplumda vergi algısının oluşması ve vergi bilincinin geliştirilmesi için vergi konusu gündemde tutulmakta ve toplumsal farkındalık yaratılmaktadır. Dolayısıyla herkesin mali gücüne göre gelir ve kazançları üzerinden vergi ödemesi gerektiği vurgulanmakta ve vergiye gönüllü uyum sağlanmaktadır. Beyanname verilmediğinde denetlenecekleri ve ceza ödemek durumunda kalacakları, beyan süresini kaçıranların pişmanlıkla beyanname verebilecekleri sürekli olarak vurgulanmıştır.
Kira gelirinin doğru beyanı konusunda Bakanlık olarak 2024 ve 2025 yıllarında yapılan yoğun farkındalık çalışmaları (kamu spotları, videolar, basın açıklamaları, sosyal medya hesapları, rehber, broşür, infografikler) sonucunda kira gelirinden dolayı beyanname veren mükellef sayısı ciddi oranda artmıştır. Gelir İdaresinin internet sayfasında istatistikler bölümünde yer alan verilere göre, Şubat 2025 ayında kira gelirinden dolayı beyanname veren mükellef sayısı 2.709.000 iken, Nisan 2025 ayında bu sayı 3.207.000 olmuştur ve toplamda beyanname veren mükellef sayısı 500.000 kişi artmıştır.
(https://www.gib.gov.tr/sites/default/files/fileadmin/user_upload/VI/AIGMS/2025/TABLO_5.xls.htm)
Hollanda Vergi ve Gümrük İdaresi, mükelleflere gönderdiği mektuplarla, kayıt dışılığı azaltmaya çalışmıştır. Mektuplar, idarenin vergi mükellefinin yabancı banka hesapları hakkında bilgileri içeriyordu ve para cezası olmadan kayıt altına alınması için bir süre verildi. Bu mesajlar, yaptırımın güvenilirliğini artırdı, para cezalarından kaçınmak için erken başvuruyu teşvik etti ve diğer birçok kişinin zaten başvurmuş olduğunu vurgulayan normları iletmiştir. Bu yöntemler gönüllü uyumu başarıyla artırmıştır.
2012 yılından beri, kişisel ve finansal bilgiler hariç, mükellef sorularını yanıtlamak için sosyal medya kanallarını kullanmaktadır. Diğer taraftan bir sosyal medya ekibi, Hollanda Gelir İdaresinin kamu nezdindeki görünürlük ve imajını sürekli takip etmekte, gereken yerlerde konuya özel mesajlarla müdahalelerde bulunmaktadır.
Mükelleflerin yapılandırılmamış sorularını anlayarak, otomatik olarak doğru kısma yönlendiren bir yapay zeka kurgulanmıştır. Aynı program, benzer soruları algılamakta ve gelir idaresi çalışanları için otomatik cevaplar önermektedir. 2018 yılında hangi mükellefin, hangi araçları kullanarak ödeme yapabileceğini gösteren bir yazılım kullanılmaya başlanmıştır.
Ülkemizde de işe yeni başlayan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine yönelik olarak vergiye gönüllü uyum çalışmaları kapsamında mektuplar gönderilmekte ve Gelir İdaresinin her türlü konuda yanlarında olduğu belirtilmektedir. Yine beyan dönemlerinde mükelleflere e-tebligat sistemi üzerinden mektuplar yollanmakta ve beyanlarının gerçek durumu yansıtması için mükellefler uyarılmaktadır.
Ayrıca, Gelir İdaresinin çağrı merkezi olan Vergi İletişim Merkezi VİMER-189 bünyesinde mükelleflere yapay zeka destekli Dijital Vergi Asistanı (GİBİ) ile 7/24 hizmet vermektedir. Güncel vergi mevzuatına anında ulaşım sağlayan GİBİ, mükelleflerin sorularını yanıtlayarak onları doğru şekilde yönlendirmektedir. Daha detaylı araştırma gerektiren sorular ise VİMER tarafından kayıt altına alınıyor ve hazırlanan yanıtlar GİBİ üzerinden kişilere iletilmektedir.
Vergi uyum programı kapsamında Polanya’nın belli bölgelerinde gerçekleştirilen çalışmada; 31.929 vergi mükellefinden bazılarına hiçbir hatırlatma yazısı gönderilmemişken, bir kısmına Polonya vergi dairesinin resmi hatırlatma yazısı, bir kısmına da davranışsal yaklaşımlardan hareketle oluşturulan hatırlatma yazısı gönderilmiştir. Sonuçta davranışsal hatırlatma yazısı vergi ödeme düzeyini %17 oranında arttırırken, Polonya vergi dairesinin hatırlatma yazısı %8 oranında arttırmıştır.
Yine, gelir beyanı veren ama ödemesini yapmayan 149.925 mükellefe ulaşılmıştır. Bu mükelleflerin dokuzda birine aşağıdaki mesajlardan birini içeren mektuplar yollanmıştır.
Ayrıca mükelleflerden bazıları mesajı taahhütlü posta alırken, bazıları sıradan mektup olarak almıştır. Sonuçlar şöyle olmuştur;
Ülkemizde de Gelir İdaresi tarafından; beyan dönemi öncesi ve sonrası hatırlatma ve bilgilendirme çalışmaları, MTV taksit ödeme döneminin hatırlatılması, gelir/kurumlar vergisi taksit ödemesi yapmayan mükelleflerin bilgilendirmesi, Hazır Beyan Sisteminde beyan edilen vergilere ilişkin bilgilendirme çalışmaları ile kovuşturma aşamasına ilişkin SMS ve mektup gönderme çalışmaları yapılmakta ve mükellefler gönüllü uyuma teşvik edilmektedir.
Avustralya Vergi Dairesi (ATO) geri ödemelerinin durumunu öğrenmek isteyen vergi mükelleflerinden yüksek oranda arama almaktadır. Belirli bir vergi mükellefi grubunda vergi iadelerinin işlenmesinde bir gecikme yaşanmasının beklendiği durumlarda, ATO tarafından SMS ile bilgilendirme mesajları gönderilmiştir. Olumlu bir vergi mükellefi deneyimini destekleyen bu durum, aramaları azaltmış ve şeffaflığı artırmıştır.
ATO vergi mükelleflerine yıllık vergi beyannamesinin verilmesine yönelik özelleştirilmiş mesajlar göndermektedir. Örneğin, vergi mükellefleri beyannamelerini doldururken iş ve işlemleri ile ilgili rapor edilen giderlerinin yüksek olduğuna dair açılır bir pencere ile karşılaşabilirler ve girdilerin kontrol edilmesine yönelik uyarıcılar görebilirler. Bu girişim, vergi beyannamelerini değiştirmeye zorlanan vergi mükelleflerinin %25'ini harekete geçirmiş ve 2018-2019 vergi beyannameleri için gönüllü uyumdan yaklaşık 22,4 milyon Avustralya Doları gelir elde edilmesini sağlamıştır.
Ülkemizde de İade Takip Sistemi kurulmuş olup KDV ve Gelir/Kurumlar Vergisi iade talebi bulunan mükellefler İnternet Vergi Dairesi üzerinden “İadem Nerede?” uygulamasına giriş yaparak bilgi alabilmektedirler. Söz konusu ekran ile KDV ve Gelir/Kurumlar Vergisi iade talebinin hangi aşamada olduğu mükellefler tarafından elektronik ortamda takip edilebilmektedir.
Gelir İdaresi tarafından KDV ve Gelir/Kurumlar Vergisi iade süreçlerinin takip edilmesi amacıyla oluşturulan İade Takip Sistemi ile mükellefler tarafından elektronik ortamda standart iade talep dilekçesi ile yapılan KDV ve Gelir/Kurumlar Vergisi iade taleplerinin hangi aşamada olduğu, ne gibi işlemler yapıldığı anlık olarak, İnternet Vergi Dairesi->Bilgi Girişi->İadem Nerede ekranından detaylı bir şekilde görüntülenebilmektedir. (https://gib.gov.tr/IademNerede/)
Belli bir eşiğin üzerinde gelir elde eden KOBİ’lere yönelik başlatılan bir vergi uygulamasına dönük olarak üç farklı içerikte hazırlanan mesajlar, belli bir takvim planı içerisinde 6.000 firmaya gönderilmiştir. Ayrıca, bu çalışmada bir de kontrol grubu oluşturulmuştur. Belirli bir takvim planında gönderilen mesaj içerikleri aşağıda yer almaktadır.
Sonuçlar şöyle olmuştur;
Ülkemizde de son yıllarda önleyici denetim faaliyetleri kapsamında riskli mükellef grupları belirlenmekte ve gönüllü uyum kapsamında beyanlarını doğru bir şekilde yapmaları sağlanmaktadır. Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı tarafından 2025 yılında elde ettikleri kar payından dolayı gelir vergisi beyannamesini vermemiş 10 bin mükellef "Yüksek Gelir Grupları Gözetim ve Uyum Programı" kapsamına alınmıştır. Bu kapsamda, gelir vergisi beyannamesi vermemiş 10 bin mükellef gönüllü uyum kapsamında izahata davet edilecektir.
Büyük şirket ortağı olup, 2023-2024 döneminde Gelir Vergisi Beyannamesi vermemiş, potansiyel gelir ve harcama düzeyi ile vergi beyanları uyumsuz olan 10.000 mükellef “Yüksek Gelir Grupları Gözetim ve Uyum Programı” kapsamında gönüllü uyuma ve izaha davet edilecektir. Gönüllü uyum kapsamında 10 bin şirket ortağı izaha davet şartlarını yerine getirmedi takdirde vergi incelemesine alınabilecektir (@vdksosyalmedya).
4. Sonuç
Son yıllarda OECD üyesi ülkelerin gelir idareleri ve Vergi İdareleri Forumu (FTA) üyesi ülkelerin çoğunluğunda davranışsal yaklaşım kapsamında sunulan mükellef hizmetlerinde, yapay zeka destekli 7/24 hizmet sunma anlayışı ön plana çıkmaktadır. Mükellef hizmetleri artık dijital ortamlarda sunulmakta, çağrı merkezleri ile desteklenmekte ve yönlendirilmektedir. Ayrıca, davranışsal yaklaşımların kullanılması ile mükellef davranışları yönlendirilmekte ve gerek vergisel ödevlerde gerekse denetim faaliyetlerinde önleyici vergicilik ön plana çıkmaktadır.
Gelir İdaresi Başkanlığı, mükelleflerin vergiye gönüllü uyumu artırmak için mükelleflerin vergisel yükümlülüklerini daha hızlı, kolay ve en az maliyetle yerine getirebilmelerini sağlamak amacıyla, hizmetlerin tamamına yakınını otomasyon altyapısını kullanarak sunmakta ve teknolojik gelişmelere paralel olarak bilişim ve yenileşim kapasitesini artırarak her geçen yıl yeni hizmet seçenekleri üretmektedir.
GİB Teknoloji, uygulamakta olduğu e-vergi uygulamalarının mevcut kapasitesini genişletmek ve yeni hizmet kanalları açmak suretiyle kayıt dışı ekonomi ile etkin bir şekilde mücadele etmekte ve mükelleflerin vergiye gönüllü uyumunu sağlamaktadır. Önümüzdeki yıllarda tüm dünyada olduğu gibi muhtemelen ülkemizde de yapay zeka destekli uygulamalar ile mükelleflerin ödev ve yükümlülüklerinin sistematik olarak takibi ile mükelleflerin 7/24 sorularının cevaplanması ve ödeme dahil birçok vergisel işlemin çağrı merkezleri üzerinden yapılması gündeme gelecektir.
KAYNAKÇA