1. Davayı Kimler Açabilir?
Vergi Usul Kanunu’nun (“VUK”) mükerrer 49. maddesinin takdir komisyonu kararlarına karşı dava açma ehliyetine sahip olanlar yönünden kısıtlama getiren hükmünün iptalinden sonra menfaati ihlâl edilen herkesin dava açabileceği açık olmuştur.
2. Dava Açma Süresi
VUK’un mükerrer 49. maddesinde ehliyet yönünden kısıtlama getiren cümlenin içeriğinde, ilgili komisyon kararlarına karşı on beş gün içinde dava açılabileceği düzenlenmişti. Fakat iptal sonrası Danıştay kararlarında sürenin tayininde genel hüküm olan İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (“İYUK”) 7. maddesinin esas alındığı görülmektedir. Dolayısıyla 7. maddede vergi mahkemelerinde açılacak davalar açısından otuz günlük süre kabul edildiği için, takdir komisyonu kararlarına karşı da iptal sonrası değinilen süre içerisinde dava açılabilecektir.
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun (“VDDK”) 15.02.2023 tarih ve E.2022/14, K.2023/2 sayılı kararında, dava açma süresinin takdir komisyonu kararını öğrenme tarihinden itibaren 30 gün içinde ve en geç kararın alındığı yılın son gününe kadar olduğunu belirtmiştir. Bu karara göre, 2025 yılı için, takdir komisyonu kararlarına karşı dava açma süresi en geç 31 Aralık 2025 tarihine kadar devam edecektir.
Dava açılma süresinin başlangıcı, öğrenme tarihi; sürenin bitimi ise, VUK mükerrer 49. maddede değerin kesinleşme tarihi olarak belirlenmiştir. Danıştay, mezkûr cümlede geçen kesinleşme ibaresini komisyon kararlarına karşı yıl sonuna kadar dava açılması gerektiği manasında yorumlamaktadır. Nitekim VDDK’nın 15.02.2023 tarih ve E.2022/14, K.2023/2 sayılı kararında sürenin bitiminin kararın alındığı son gün olacağı belirtilmiştir.
3. Davanın Hukuki Sonucu
Takdir komisyonu kararına karşı iptal davası açılmakla birlikte, kararın iptaline yönelik mahkeme kararı verilinceye kadar, mevcut takdir komisyonu kararı uygulanacaktır. Takdir komisyonu kararının iptali halinde, mahkemece yeniden belirlenen değer üzerinden emlak vergisi tahakkuku düzeltilecektir.
4. Dava Açma Gerekçeleri
Bu gerekçeler; değerin fahişliği (aşırı yüksek değerleme), takdir komisyonunun usule aykırı oluşturulması, kararın hukuka aykırı olması (mevzuata aykırılık), kararın yeterli gerekçelendirilmemesi, eksik veya yanlış bilgiye dayalı karar alınması olabilir.
NAZALI VERGI & HUKUK