Ajanda

5846 SAYILI FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNUNA İLİŞKİN DEĞİŞİKLİKLER

11.08.2017

5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (bundan sonra “Kanun” olarak anılacaktır), 1951 yılında yürürlüğe girdikten sonra, uygulamadan kaynaklanan çeşitli ihtiyaçlardan dolayı 1995, 2001 ve 2004 yıllarında değişikliklere uğramıştır. “5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Taslağı” (bundan sonra “Tasarı” olarak anılacaktır) ile Kanun’da son değişiklikler uluslararası anlaşmalar ve Avrupa Birliği mevzuatına uyum amacıyla yapılacak olup, 2016 yılının Kasım ayından itibaren üzerinde çalışılan Tasarı, 2017 yılının Mayıs ayında 30 gün süre ile T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kamunun görüş ve önerilerine açılmıştır.

TASARIDA ÖNGÖRÜLEN DEĞİŞİKLİKLER

Tasarı 36 maddelik değişiklik öngörmektedir; bunlardan 26’sı yeni madde olup, Kanun’daki iki madde de yürürlükten kaldırılacaktır.

Tasarı ile getirilecek olan ana değişiklikler şu şekildedir:

  • Tasarı’nın 27. maddesi ile Kanun’un 77/B maddesindeki düzenlemeye ilişkin olarak birkaç yeni önlem getirilmektedir. Buna göre; internette telif haklarının ihlal edilmesi durumunda internet hızının kısıtlanması veya korsan içerikli sitelere erişimin engellenmesi söz konusu olabilecektir.

Tasarı’nın tanıtıldığı basın toplantısında, Nabi Avcı konu ile ilgili TBMM Milli Eğitim, Spor ve Gençlik komisyonları ile de toplantıların yapıldığını ve ilgili komisyonların görüşlerinin de dikkate alınacağını bildirmiştir.

  • Kanun değişikliği ile birlikte basın mensupları da fikir ve sanat eserleri ile ilgili yasal kovuşturma imkânına sahip olacaktır.

Tasarı’nın 21. maddesi, Kanun’ un gazete içeriklerine ilişkin, “….. basın veya radyo tarafından umuma yayılmış bulunan günlük havadisler ve haberler serbestçe iktibas olunabilir.” şeklindeki m.36/f.1 hükmünü yürürlükten kaldırmaktadır. Bu durumda, Tasarı yürürlüğe girdikten sonra gazetecilerin ve diğer basın mensuplarının eserleri telif hakları mevzuatına tabi olacağından, basın mensupları da eserleri ile ilgili olarak Kanun kapsamında korumaya sahip olabilecek ve bu çerçevede yasal yollara başvurabileceklerdir.

  • Sanatçıların film gibi eserleri yasal olarak ilk kez gösterime girdikten 3 yıl sonra yayıncılar tarafından kullanılmaları halinde ücrete tabi olacaktır. 

Uzun yıllardan beri özellikle sinema eseri sahipleri tarafından gündeme getirilen şikâyetler dikkate alınarak, Tasarı’da konu ile ilgili değişiklikler öngörülmektedir. Zira, mevcut durumda, yapımcılar ile yapılan sözleşmeler kapsamında eserle ilgili tüm haklar yapımcılara geçmekte olup, eser sahipleri sonraki kullanımlara ilişkin olarak ücret/ tazminat talebinde bulunamamaktadırlar.

Tasarı’nın 28.maddesi ile Kanun’un 80. maddesinin a fıkrasının şu şekilde değiştirilmesi öngörülmektedir; eserle ilgili tüm hakların yapımcıya veya üçüncü kişilere devredilmesi halinde dahi, eser sahipleri eserlerini yasal olarak ilk gösterimden 3 yıl sonra yayınlayan yayıncılardan eserleri ile ilgili olarak uygun bir ücret talep etme hakkına sahip olacaklardır. Söz konusu hak devredilemez hak olup, konu sadece meslek dernekleri tarafından takip edilecektir.

Böylelikle, birçok defa yayınlanan/basılan eserlerle ilgili eser sahiplerinin hiçbir şekilde ücrete hak kazanamamalarına son verilmesi amaçlanmaktadır.

  • İşbu Kanun değişikliği ile birlikte meslek birliklerine toplu hak yönetimi zorunluluğu ve genişletilmiş hak yönetimi kuralı getirilmektedir.

Tasarı’nın 17. maddesi uyarınca, Kanun’a eklenmesi öngörülen 42/E maddesi ile birlikte bu Kanun’dan kaynaklanan uygun bedel talep hakları ve güzel sanat eserlerinin satışından pay alma hakkı artık bireysel olarak takip edilemeyecektir. Hâlihazırda, ilgili tüm paydaşlar yani pay hakkına sahip olanlar kendi çıkarlarını olabildiğince yüksekte tutmak istemektedirler. Dolayısıyla da bu gibi durumlarda zaman zaman çatışan çıkarlar söz konusu olabilmekte ve kişiler hak takibini bireysel olarak sağladıkları zaman ciddi karışıklıklar ortaya çıkabilmektedir. Yeni düzenleme ile söz konusu menfaat çatışmasının önüne geçilmesi amaçlanmakta ve ortak hak arayışına imkân sağlanmaktadır. Bu haklar bundan böyle yetki veren hak sahipleri adına, tek meslek birliğinin faaliyet gösterdiği sektörlerde bu meslek birliğince, birden fazla meslek birliğinin faaliyet gösterdiği sektörlerde ise Bakanlıkça yetkilendirilen ortak lisanslama birliği tarafından yönetilecektir.

  • Tasarı’da dijital medyada telif hakları ihlalleri ile ilgili daha güçlü önlemler getirilmekte ve bu çerçevede dijital ihlaller ile mücadele merkezinin kurulması öngörülmektedir.

Tasarı’nın 27.maddesi ile Kanun’un 77. maddesinin b fıkrasında yapılacak değişiklik uyarınca; Bakanlıkça savcılık tarafından yönetilecek Dijital İhlallerle Mücadele Merkezi kurulacaktır. Eser sahiplerinin haklarının ihlal edildiği hallerin Bakanlığa bildirildiği durumlarda, söz konusu Mücadele Merkezi ilgili aykırı kullanımı takip edecek olup, derhal harekete geçecektir.

İşbu yazı hakkında ek bilgi gerektiğinde Ersin Nazalı ile irtibata geçmenizi rica ederiz.

Ersin Nazalı

Yönetici Ortak, Avukat, YMM

Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, hukuki görüş ve tavsiye niteliğinde olmayıp, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir; bu sebeple belirtilen konularda bir aksiyon almadan önce, bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz. NAZALI’ya işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.