Duyurumuz, 29 Şubat 2020 tarihli, 31054 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun m. 20/2 hükmüne istinaden işbu Kanun kapsamına giren suçlara ilişkin ceza davalarında, kovuşturma evresinde mahkemece Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın davadan haberdar edilmesinin zorunlu olmadığına dair 13.12.2019 tarih, 2019/6 E. ve 2019/7 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına (“İBK”) ilişkindir.
Yargıtay 14. Ceza Dairesi ile Yargıtay Ceza Genel Kurulu arasında 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamına giren suçlarda açılacak ceza davalarında kovuşturma aşamasında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na davayı ihbar etme zorunluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin görüş ayrılığı bulunduğundan işbu husus İBK ile çözüme bağlanmıştır. İşbu Kanun kapsamına şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilere yönelik şiddet eylemleri girmektedir.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 237. maddesi uyarınca, bir tüzel kişinin kamu davasına katılabilmesi için suçtan doğrudan zarar görmüş olması veya herhangi bir kanunda, belirli bir tüzel kişinin bazı suçlardan açılan kamu davalarına katılmasını özel olarak düzenleyen bir hüküm bulunması gerekmektedir. Burada öncelikle belirtmek isteriz ki; kanun koyucu katılma hakkına yer verdiği özel kanunlarda ilgili kurum ve kuruluşların kamu davasından haberdar edilmesini ayrıca düzenlemiştir.
6284 sayılı Kanun’un 20.maddesinde “Bakanlık, gerekli görmesi halinde kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet ve şiddet tehlikesi dolayısıyla açılan idari, cezai, hukuki her türlü davaya ve çekişmesiz yargıya katılabilir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Söz konusu düzenlemeden Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bu davalara katılma hakkının bulunduğu görülmektedir ancak, Bakanlığın kovuşturma aşamasında davadan haberdar edilmesi 6284 sayılı Kanun’da veya başka bir kanunda ayrıca düzenlenmemiştir.
Buna ek olarak aynı Kanun’un 10.maddesi uyarınca “Bu Kanun hükümlerine göre alınan tedbir kararları, Bakanlığın ilgili il ve ilçe müdürlükleri ile verilen kararın niteliğine göre Cumhuriyet başsavcılığına veya kolluğa en seri vasıtalarla bildirilir.” İlgili hüküm ve devamı fıkralarına göre Bakanlık, daha soruşturma aşamasında ilgili suçlardan haberdar olacaktır ve yukarıda belirtildiği üzere Bakanlık takdiri olarak davaya katılabilecektir.
İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nda 6284 sayılı Kanun kapsamına birçok ceza davası girebileceğinden kanun koyucunun bilinçli olarak her davanın ihbar edilmesi zorunluluğu getirilmediği ve Bakanlığın soruşturma aşamasında haberdar olduğu veya kovuşturma aşamasında herhangi bir şekilde öğrendiği kamu davalarına takdiri olarak katılabileceğinin düzenlenmiş olduğunda mutabık olunmuştur.
Sonuç olarak kanunlarda özel olarak Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na ihbar zorunluluğu getirilmemesi, Bakanlığın 6284 sayılı Kanun kapsamında işlenen suçlardan daha soruşturma aşamasında haberdar olması ve Bakanlığa zaten katılma hakkı tanınmış olmasından bahisle 6284 sayılı Kanun kapsamındaki suçlara ilişkin ceza davalarının Bakanlığa ihbar edilmesi zorunluluğunun bulunmadığında karar kılınmıştır.
Söz konusu İBK’ye aşağıdaki link aracılığıyla ulaşabilirsiniz.
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/02/20200229-8.pdf
NAZALI HUKUK |