Ajanda

6736 SAYILI KANUN VE GENEL TEBLİĞ İLE ALACAKLARIN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN DÜZENLEMELER

24.08.2016
VERGİ BORÇLARINDA YENİDEN YAPILANDIRMA 1.KESİNLEŞMİŞ ALACAKLAR 1.1-Vadesi Geldiği Halde Ödenmemiş ya da Ödeme Süresi Henüz Geçmemiş Bulunan Vergiler İle Bunlara Fer'i Amme Alacakları (Kanunun 2/1-a Maddesi Kapsamında) 1.1.1- Kanunun Yayımlandığı 19/8/2016 Tarihi İtibarıyla Kesinleşmiş ve Bu Tarihe Kadar (Bu Tarih Dâhil) Vadesi Geldiği Hâlde Ödenmemiş Vergiler 19 Ağustos 2016  itibarıyla (bu tarih dâhil), vadesi geldiği halde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan vergilerin ödenmemiş kısmının tamamı ile bunlara bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı gibi fer'i amme alacakları yerine 19 Ağustos 2016  tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece fer'i alacaktan ibaret olması halinde fer'i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla vergilere bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı gibi fer'i amme alacakları ile aslı bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce ödenmiş olanlar dâhil olmak üzere asla bağlı olarak kesilen vergi cezalan ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilir. Buna göre, -Kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi kapsamına, Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olup Kanunun yayımlandığı 19/8/2016 tarihi (bu tarih dâhil) itibarıyla vadesi geldiği hâlde ödenmemiş olan ya da henüz ödeme süresi geçmemiş bulunan vergiler girmektedir. -Madde kapsamında ödenecek alacak tutarının tespiti için vergi asıllarına; *vade tarihinden, Kanunun yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için gecikme zammı yerine, *daha önce hesaplanmış gecikme faizi olması hâlinde, bu faizin hesaplandığı süre dikkate alınarak, gecikme faizi yerine, Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır. Yİ-ÜFE tutarı, vergi aslı ile toplanarak madde hükmüne göre yapılandırılan alacak tutarı bulunacaktır. Yapılandırılan alacak tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde vergi aslına ilişkin gecikme zammı, gecikme faizi, vergi aslına bağlı vergi cezaları ile bu cezalara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir. 1.1.2- Kanunun Yayımlandığı 19/8/2016 Tarihinde Kesinleştiği Hâlde Henüz Ödeme Süresi Geçmemiş Vergiler 6736 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, Kanunun yayımlandığı 19/8/2016 tarihi itibarıyla (bu tarih dâhil) kesinleştiği hâlde ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan alacaklar için de Kanun hükmünden yararlanılabileceği belirtilmiştir. Buna göre, muhtelif şekillerde kesinleşen ve Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla henüz ödeme süresi geçmemiş olan alacaklar hakkında, aşağıda açıklanan hususlar ve Tebliğin önceki bölümlerinde yer alan açıklamalar dikkate alınarak işlem tesis edilecektir. 1.1.2.1- 213 sayılı Kanunun Uzlaşma Hükümlerine Göre Kesinleşen Alacaklar 6736 sayılı Kanunun yayımlandığı 19/8/2016 tarihinden önce 213 sayılı Kanunun gerek uzlaşma gerekse tarhiyat öncesi uzlaşma hükümlerinden yararlanılarak uzlaşma sağlanmış ancak henüz ödeme süresi geçmemiş borcu olan mükellefler, uzlaşma sonucu tahakkuk eden vergi ve ceza tutarları ile hesaplanan gecikme faizleri dikkate alınarak Kanun hükümlerinden yararlanabileceklerdir. 1.1.2.2- 213 sayılı Kanunun 376 ncı Maddesinden Yararlanılarak Ödenecek Alacaklar 213 sayılı Kanun uyarınca kesilmiş olan vergi cezaları için anılan Kanunun 376 ncı maddesi hükmü uyarınca indirim talebinde bulunulan ancak, 6736 sayılı Kanunun yayımlandığı 19/8/2016 tarihi itibarıyla dava açma süresi geçmiş, henüz ödeme süresi geçmemiş bulunan alacaklar için indirimli ceza tutarları dikkate alınarak Kanun hükümlerinden yararlanılabilecektir. Bu safhada bulunan alacaklar için, 213 sayılı Kanunun 376 ncı maddesine göre indirimli olarak tahakkuk ettirilen cezanın vergi aslına bağlı olmayan bir ceza ya da iştirak nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezası olması durumunda ödenecek ceza tutarının 6736 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi hükmüne göre indirilmiş tutar üzerinden hesaplanmasına dikkat edilecektir. 1.1.2.3- 213 sayılı Kanunun 371 inci Maddesinde Yer Alan Pişmanlık Hükümlerine Göre Beyan Edilen Matrahlar Üzerinden Tahakkuk Eden Alacaklar 6736 sayılı Kanunun yayımlandığı 19/8/2016 tarihi itibarıyla pişmanlık hükümlerine göre tahakkuk eden ve henüz 15 günlük ödeme süresi geçmemiş olan alacaklar için Kanun hükümlerinden yararlanılabilecektir. Bu takdirde, pişmanlık zammı yerine Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları kullanılarak Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır. Ancak, 6736 sayılı Kanun hükümlerine göre ödeme yapılmamış olması hâlinde pişmanlık hükümlerinin ihlal edilmiş sayılacağı tabiidir. Dolayısıyla, kısmen pişmanlık ihlali olamayacağından borçlular ödedikleri tutar kadar Kanun hükmünden yararlanamayacaktır. 213 sayılı Kanunun pişmanlık hükümlerine göre tahakkuk eden ve Kanunun yayımlandığı 19/8/2016 tarihi itibarıyla 371 inci maddede öngörülen 15 günlük ödeme süresinde ödenmemiş olan vergiler için pişmanlık hükümleri ihlal edilmiş olacak ve 6736 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası ve 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla vergi asılları ve bunlara hesaplanan gecikme faizi/gecikme zammı Kanunun 2 nci maddesi kapsamında yapılandırılacaktır. Kanunun yayımlandığı tarihten önce pişmanlık talebi ile verilip, ödeme yönünden şartların ihlal edildiği beyannameler ile kendiliğinden verilen beyannameler için kesilen ve bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla dava açma süresi geçmemiş olan vergi cezaları için Kanunun 3 üncü maddesinde açıklanan hükümlere göre işlem yapılacaktır. Kanunun yayımlandığı tarihten önce pişmanlık talebi ile verilip, ödeme yönünden şartların ihlal edildiği beyannameler ile kendiliğinden verilen beyannameler için kesilen veya kesilecek olan ve bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla tebliğ edilmemiş olan vergi cezaları hakkında Kanunun 4 üncü maddesi hükümleri uygulanacaktır. 1.1.2.4- 213 sayılı Kanun Uyarınca İkmalen, Re’sen ya da İdarece Yapılan Tarhiyata İlişkin Olarak Dava Açılmaksızın Kesinleşen Alacaklar İkmalen, re’sen ya da idarece tarh edilmiş ve Kanunun yayımlandığı 19/8/2016 tarihi itibarıyla dava açma süresi geçmiş ancak ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan alacaklar için tarhiyata ilişkin vergi/ceza ihbarnamelerinde belirtilen tutar ve hesaplanan gecikme faizi dikkate alınarak Kanunun 2 nci maddesi hükmünden yararlanılabilecektir. 1.1.3- Kanunun Yayımlandığı 19/8/2016 Tarihten Önce Asılları Kısmen ya da Tamamen Ödenmiş Olan Vergiler 6736 sayılı Kanunun yayımlandığı 19/8/2016 tarihten önce asılları kısmen ya da tamamen ödenmiş olan alacaklar da Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılandırılacaktır. Buna göre, Kanunun yayımlandığı 19/8/2016 tarihten önce asılları kısmen ya da tamamen ödenmiş olan vergilerle ilgili olarak aşağıdaki şekilde işlem yapılacaktır. 1.1.3.1- Asılları Kısmen Ödenmiş Olan Vergiler Asılları kısmen ödenmiş olan vergilerin ödenmemiş kısmına, - vade tarihinden Kanunun yayımlandığı tarihe kadar hesaplanacak gecikme zammı yerine, - daha önce hesaplanmış gecikme faizi olması hâlinde, gecikme faizinin hesaplandığı süre dikkate alınarak gecikme faizi yerine, Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır. Bu tutar, ödenmemiş vergi aslı ile toplanarak madde hükmüne göre yapılandırılan alacak tutarı bulunacaktır. Yapılandırılan alacak tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde vergi aslına uygulanan gecikme faizi, gecikme zammı ve vergi aslına bağlı cezalar ile bu cezalara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir. Asılları kısmen ödenmiş vergilerin, ödenmiş kısmına isabet eden gecikme zammı ve gecikme faizinin ödenmemiş olması hâlinde ise aşağıdaki bölümde yer alan açıklamalara göre işlem yapılacaktır. 1.1.3.2- Asılları Tamamen Ödenmiş Vergilere İlişkin Gecikme Faizi ve Gecikme Zammı  6736 sayılı Kanunun yayımlandığı 19/8/2016 tarihten önce asılları tamamen ödenmiş vergiler üzerinden hesaplanmış gecikme zammı ve gecikme faizleri; - verginin vade tarihinden ödendiği tarihe kadar geçen süre için hesaplanan gecikme zammı yerine, - vergiye gecikme faizinin hesaplandığı süre dikkate alınarak, gecikme faizi yerine, Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır. Yİ-ÜFE tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde vergi aslına uygulanan gecikme faizi, gecikme zammı ve vergi aslına bağlı cezalar ile bu cezalara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir. Diğer taraftan, Kanunun yayımlandığı tarihten önce vergi aslının, vergi aslına uygulanan gecikme zammının, gecikme faizinin ve vergi cezalarının ödenmiş olması, başka bir ifadeyle, ödenmemiş kısmın sadece vergi cezasına uygulanan gecikme zammından ibaret olması hâlinde, herhangi bir şart aranmaksızın vergi cezalarına uygulanan gecikme zammının tahsilinden vazgeçilecektir. 1.1.3.3- Asılları Tamamen Ödenmiş Vergilere İlişkin Gecikme Faizi ve Gecikme Zamlarından, Kanunun Yayımlandığı Tarihten Önce Kısmen Tahsil Edilenler Asılları tamamen ödenmiş vergilere ilişkin gecikme faizi ve gecikme zamlarından, Kanunun yayımlandığı tarihten önce kısmen tahsilat yapılmışsa, - vergi aslının vade tarihinden ödendiği tarihe kadar geçen süre için hesaplanan gecikme zammı yerine, - gecikme faizinin hesaplandığı süre dikkate alınarak, gecikme faizi yerine, Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır. Ödenmiş gecikme faizi/gecikme zammı tutarının, hesaplanan Yİ-ÜFE tutarından fazla olması hâlinde herhangi bir tahsilat yapılmayacak, kalan gecikme faizi/gecikme zammının tahsilinden vazgeçilecektir. Bununla birlikte, tahsil edilmiş gecikme faizi ve gecikme zammından red ve iade yapılmayacaktır. Ödenmiş gecikme faizi/gecikme zammı tutarının, hesaplanan Yİ-ÜFE tutarından az olması hâlinde ise ödenecek tutar, Yİ-ÜFE tutarından ödenmiş olan gecikme faizi/gecikme zammı çıkartılmak suretiyle tespit edilecektir. Bu şekilde belirlenen tutarın Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, kalan gecikme faizi/gecikme zammının tahsilinden vazgeçilecektir. 1.1.4- Sadece Vergi Aslına Bağlı Vergi Cezası ve Buna İlişkin Gecikme Zammından İbaret Borçlar 6736 sayılı Kanunun yayımlandığı 19/8/2016 tarihi itibarıyla ödenmemiş borcun sadece vergi aslına bağlı kesilen cezalardan (vergi ziyaı cezaları, kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezaları) ve bunlara ilişkin gecikme zamlarından ibaret olması ve herhangi bir ihtilafın bulunmaması şartıyla başvuruya bağlı olmaksızın re’sen; ihtilaf bulunması hâlinde ise borçlunun müracaat etmesi ve ihtilafından vazgeçmesi şartına bağlı olarak bu cezaların ve bunlara ilişkin gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir. Bu hükmün uygulanmasında, vergi aslına bağlı kesilen cezaların ait olduğu vergi türü ve dönemleri ayrı ayrı dikkate alınacaktır. 1.2-Vadesi Geldiği Halde Ödenmemiş Ya Da Ödeme Süresi Henüz Geçmemiş Bulunan Ve Bir Vergi Aslına Bağlı Olmaksızın Kesilmiş Vergi Cezaları İle İştirak Nedeniyle Kesilmiş Vergi Cezaları (Kanunun 2/1-b Maddesi Kapsamında) 19 Ağustos 2016  itibarıyla (bu tarih dâhil), vadesi geldiği halde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ve bir vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş vergi cezaları ile iştirak nedeniyle kesilmiş vergi cezalarının %50'si ve bu tutara gecikme zammı yerine, bu Kanun’un yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece gecikme zammından ibaret olması halinde gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanun’da belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan %50'sinin ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilir. Buna göre, - Kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamına; *vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş vergi cezaları ile *iştirak nedeniyle kesilmiş vergi cezaları girmektedir. Bunların %50 sinin tahsilinden vazgeçilecektir. Ayrıca bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir. Şart: Vergi cezalarının %50'si ve bu tutara gecikme zammı yerine, bu Kanun’un yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın belirtilen süre ve şekilde ödenmesi. 1.3-İhtirazi Kayıtla Verilen Beyannameler Üzerine Tahakkuk Etmiş Olan Vergiler (Kanunun 2/3 Maddesi Kapsamında) 6736 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında, ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine tahakkuk etmiş olan vergiler hakkında, maddenin birinci fıkrasının (a) bendi hükmünün uygulanacağı belirtilmiştir. Buna göre, 19.08.2016  itibarıyla ihtirazi kayıtla beyan edilmiş ancak ödenmemiş vergiler dava konusu yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın Kanunun 2 nci maddesi kapsamında yapılandırılacaktır. Bu takdirde, ihtilafa ilişkin yargı mercilerince verilmiş kararlar dikkate alınmadan mükelleflerin beyanı üzerine tahakkuk eden tutar esas alınarak Kanun hükmünden yararlanılacaktır. 1.4-Geçici Vergilere Bağlı Gecikme Faizi Ve Gecikme Zamları (Kanunun 2/4 Maddesi Kapsamında) Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak 2016 yılında tahakkuk eden ve bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar ödenmemiş olan geçici vergilere bağlı gecikme faizi ve gecikme zamları yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ödenmek suretiyle bu madde hükmünden yararlanılır. Bu takdirde, 2016 yılına ilişkin yıllık gelir/kurumlar vergisinin tahakkukunu müteakip ödenecek taksitlerde, vergi aslının ödenmesi şartı aranmaz. Buna göre, -Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak 2016 yılında tahakkuk eden ve bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi geçmemiş olan geçici vergiler ile bunlara bağlı gecikme faizi ve gecikme zamları yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ödenmek suretiyle Kanunun 2 nci maddesinden yararlanılacaktır. Ancak, 2016 yılına ilişkin yıllık gelir/kurumlar vergisinin tahakkukunu müteakip ödenecek taksitlerde, vergi aslının ödenmesine ilişkin şart aranılmayacaktır. -Geçici vergilerin yıllık gelir ve kurumlar vergisinden mahsup edilebilmesi için mahsup tarihi itibarıyla ödenmiş olması gerekmektedir. Kanunun 2 nci maddesine göre geçici vergilerin yapılandırılmış olması bu vergilerin ödendiği anlamına gelmeyecektir. Bu nedenle, madde kapsamında yapılandırılmış ancak ödenmemiş geçici vergi asıllarının yıllık gelir veya kurumlar vergisine mahsup edilmesi mümkün olmayacaktır. Ancak, yapılandırılmış ve yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesinden önce ödenmiş olan geçici vergilerin ise yıllık gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edileceği, ödenmemiş geçici vergi asıllarının terkin edileceği tabiidir. 1.5-Motorlu Taşıtlar Vergisi Ve Bu Vergiye Bağlı Gecikme Faizi Ve Gecikme Zammı (Kanunun 2/5 Maddesi Kapsamında) Bu Kanun kapsamında ödenecek olan motorlu taşıtlar vergisi ve bu vergiye bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın ait olduğu taşıt için, bu Kanun hükümlerinin ihlal edilmemiş olması koşuluyla, bu Kanunda belirtilen ödeme süresi sonuna kadar 18/2/1963 tarihli ve 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin (d) fıkrası hükmü uygulanmaz. Buna göre, -6736 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca, Kanun kapsamında ödenecek olan motorlu taşıtlar vergisi ve bu vergiye bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın ait olduğu taşıt için, Kanun hükümlerinin ihlal edilmemiş olması koşuluyla, 197 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin (d) fıkrası hükmü uygulanmadan, taksit ödeme süresi sonuna kadar taşıtlarının fenni muayenelerini yaptırmalarına ve uçuşa elverişli belgelerini almalarına imkân verilecektir. -Ancak, taşıtın satış ve devri hâlinde taksitlendirilen borcun tamamının ödenmesi şartının aranılacağı tabiidir. 1.6-Yargı Kararı İle Kesinleştiği Halde Mükellefe Ödemeye Yönelik Tebligatın Yapılmadığı Alacaklar Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olup bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla yargı kararı ile kesinleştiği hâlde mükellefe ödemeye yönelik tebligatın yapılmadığı alacaklar için mükelleflerce bu Kanunda öngörülen süre ve şekilde başvuruda bulunulması koşuluyla bu alacaklar da bu madde kapsamında yapılandırılır. Bu hüküm kapsamına giren alacaklar için ayrıca tebligat yapılmaz ve alacakların vade tarihi olarak Kanunun yayımlandığı tarih kabul edilir. Bu kapsamda yapılandırılan tutarların Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmemesi hâlinde de vade tarihinde değişiklik yapılmaz. -Bu Kanun’un kapsadığı dönemlere ilişkin olup, bu Kanun’un yayımlandığı tarih itibarıyla yargı karan ile kesinleştiği halde mükellefe ödemeye yönelik tebligatın yapılmadığı alacaklar için mükelleflerce bu Kanun’da öngörülen süre ve şekilde başvuruda bulunulması koşuluyla bu alacaklar da bu madde hükümlerinden yararlandırılır. Bu hüküm kapsamına giren alacaklar için ayrıca tebligat yapılmaz ve alacakların vade tarihi olarak Kanun’un yayımlandığı tarih kabul edilir. Bu kapsamda yapılandırılan tutarların Kanun’da öngörülen süre ve şekilde ödenmemesi halinde de vade tarihinde değişiklik yapılmaz. 1.7-Kesinleşmiş Alacaklara İlişkin Hükümlerden Yararlanmak İsteyen Borçluların Maddede Belirtilen Şartların Yanı Sıra Dava Açmamaları, Açılmış Davalardan Vazgeçmeleri Ve Kanun Yollarına Başvurmamaları Şarttır. 2-KESİNLEŞMEMİŞ VEYA DAVA SAFHASINDA BULUNAN ALACAKLAR  2.1- Başvuru Süresi Ve Şekli  Madde hükmünün uygulanabilmesi için, Kanunun yayımlandığı 19/8/2016 tarihi itibarıyla; a)  İkmalen, re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyatın bulunması ve tarhiyata karşı; - Vergi mahkemeleri nezdinde dava açma süresi geçmemiş veya dava açılmış bulunması, - İlgisine göre itiraz/istinaf veya temyiz süreleri geçmemiş ya da itiraz veya temyiz yoluna başvurulmuş ya da karar düzeltme talep süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna başvurulmuş olması, b) Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamına giren idari para cezalarına ilişkin idari yaptırım kararlarına karşı dava açma süresi geçmemiş veya dava açılmış olması ya da ilk derece yargı merciinin verdiği karara karşı kanun yoluna başvurma süresi geçmemiş veya başvurulmuş olması, gerekmektedir. Kanunun 3 üncü maddesinden yararlanılmak için 31 Ekim 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar bağlı bulunulan tahsil dairesine yazılı olarak başvuruda bulunulması ve başvuru dilekçesinde dava açılmayacağı, açılmış davalardan vazgeçileceği yönünde iradenin belirtilmesi şarttır. Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerince ikmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyatlarla ilgili davalara konu alacaklar açısından madde hükmünden yararlanmak isteyenlerin Tebliğ ekinde yer alan durumlarına uygun dilekçeyi  (Ek: 3/A, 3/B, 3/C, 3/D) iki örnek hazırlayarak 31 Ekim 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar bağlı bulundukları vergi dairesine vermeleri gerekmektedir. Kanunun 10 uncu maddesinin onüçüncü fıkrası hükmü gereğince, davadan vazgeçme dilekçeleri ilgili vergi dairelerine verilecek ve bu dilekçelerin vergi dairelerine verildiği tarih, ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine gönderilecektir. Bu nedenle, vergi dairelerince alınan dilekçenin bir örneğinin derhal davanın bulunduğu yargı merciine gönderilmesi gerekmektedir. 6736 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında düzenlenen ve idari para cezalarına ilişkin ihtilaflara yönelik olan hükümden yararlanmak isteyen borçluların, Kanunun 10 uncu maddesinin onüçüncü fıkrasının Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, idari para cezalarına karşı dava açtıkları idarelere başvuruda bulunmaları ve 3 üncü maddesi kapsamında Kanun hükmünden yararlanmak istediklerini ve davadan vazgeçtiklerini belirtir Tebliğ ekinde yer alan durumlarına uygun dilekçeyi (Ek:3/E-1, 3/E-2, 3/E-3, 3/E-4) 3 örnek olarak hazırlayarak 31 Ekim 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ilgili idarelere vermek suretiyle başvurmaları uygun görülmüştür. Davadan vazgeçme dilekçelerini alan bu idarelerce dilekçelerin alındığı tarih ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine derhal gönderilecektir. Bu dilekçeler cezayı veren idarelere verilmekle birlikte Kanun kapsamında yapılandırılan alacaklara ilişkin ödemeler ilgili vergi dairesine yapılacaktır. Bu nedenle, ilgili idarelerce alınan davadan vazgeçme dilekçesinin bir örneği de başvuruyu müteakip 3 iş günü içerisinde ilgili vergi dairesine gönderilecektir. Birden fazla dava dosyası bulunan mükellefler dilekçelerinde, hangi dava dosyası için Kanun hükümlerinden yararlanmak istediklerini belirteceklerdir. Tüzel kişiler ya da tüzel kişiliği haiz olmayan teşekküller tarafından açılan davalardan vazgeçme yetkisi bunların kanuni temsilcilerinde bulunduğundan, madde hükmünden yararlanma başvuruları kanuni temsilcileri tarafından yapılacaktır. Aynı şekilde, iflas idaresi tarafından açılan ya da ihtilafı devam ettirilen davalardan da iflas idaresince vazgeçilmesi gerekecektir. Kanuni temsilciler bu başvuruları sırasında dilekçelerine temsilci sıfatlarını gösteren belgeyi ekleyeceklerdir. 6736 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinden, 213 sayılı Kanun ile 6183 sayılı Kanunda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle mirasçılar, kefiller, şirket ortakları ve kanuni temsilciler gibi amme borçlusu sayılan kişilerin sorumlu oldukları tutar dikkate alınarak yararlanması mümkün bulunmamaktadır. 2.2- Alacak Tutarının Tespiti 2.2.1- Kanunun Yayımlandığı 19/8/2016 Tarihi İtibarıyla Vergi Mahkemeleri Nezdinde Dava Açılmış veya Dava Açma Süresi Geçmemiş Vergiler Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamına, ikmalen, re’sen veya idarece tarh edilmiş olup, Kanunun yayımlandığı tarih (bu tarih dâhil) itibarıyla vergi mahkemesi nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi geçmemiş bulunan vergiler girmektedir. Bu safhada vergiler henüz tahakkuk etmemiş olduğundan, madde hükmünden yararlanmak üzere başvuruda bulunulması hâlinde, dava konusu yapılmış olan vergiler, ilk tarhiyat tutarına göre ihbarnamenin tebliğ edildiği tarih esas alınarak dava açma süresinin son günü itibarıyla tahakkuk ettirilecek, bu tarihten itibaren 1 ay sonrası ise vade tarihi olacaktır. Madde hükmüne göre, vergi aslının %50’si ile bu tutara; yukarıda belirtilen şekilde belirlenen tahakkuk ve vade tarihleri esas alınarak hesaplanması gereken gecikme faizi ve gecikme zammı yerine hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi, dava açılmaması ve açılan davalardan vazgeçilmesi şartıyla vergilerin %50’sinin, gecikme faizi, gecikme zammı ile vergi aslına bağlı vergi cezaları ve bu cezalara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir. Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla vergi mahkemesinde dava açma süresi henüz geçmemiş olan vergilere, gecikme faizi yerine hesaplanması gereken Yİ-ÜFE tutarı, Kanunun yayımlandığı tarihe kadar hesaplanacaktır. Madde hükmünden yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükelleflerin, vergi mahkemeleri nezdinde devam eden davaları sırasında vergilerini tahakkuk etmeden önce ödemiş olmaları hâlinde, tahsil edilen bu tutarlar Kanunun 10 uncu maddesinin onaltıncı fıkrasına dayanılarak 3 üncü madde hükmüne göre ödenmesi gereken vergi ve Yİ-ÜFE tutarına mahsup edilecek, kalan tutar 6183 sayılı Kanunun 23 üncü maddesi de göz önünde bulundurularak red ve iade edilecektir. Ayrıca, Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Ancak, verilen en son kararın bozma kararı olması hâlinde birinci fıkra hükmü, … uygulanır.” hükmü gereğince ilk derece mahkemesince verilen kararın bozulması nedeniyle yeniden karar verilmek üzere mahkemesine iade edilmiş davalara konu alacaklar için bu maddeden yararlanılmak üzere yapılan başvurular üzerine alacaklar, bu bölümde açıklandığı şekilde yapılandırılacak ve bu alacaklara karşılık Kanunun yayım tarihinden önce tahsil edilmiş tutarlar da Kanunun 10 uncu maddesinin onaltıncı fıkrası hükmüne istinaden ödenmesi gereken tutarlara mahsup edilerek bakiyesi red ve iade edilecektir. 2.2.2- Kanunun Yayımlandığı 19/8/2016 Tarihi İtibarıyla, İlgisine Göre İtiraz/İstinaf veya Temyiz Süreleri Geçmemiş ya da Bu Yollara Başvurulmuş veya Karar Düzeltme Talep Süresi Geçmemiş veya Karar Düzeltme Yoluna Başvurulmuş Vergiler 6736 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası kapsamına; ikmalen, re’sen ve idarece tarh edilmiş olup Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ilgisine göre itiraz/istinaf veya temyiz süreleri geçmemiş ya da bu yollara başvurulmuş ya da karar düzeltme talep süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna başvurulmuş vergiler girmektedir. Bu fıkra hükmüne göre ödenecek alacak asıllarının tespitinde Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla tarhiyatın bulunduğu en son safhadaki tutar esas alınacaktır. Tarhiyatın bulunduğu en son safhadaki tutar, Kanunun yayımından önce verilmiş ve taraflardan birine tebliğ edilmiş kararlar dikkate alınarak tespit edilecektir. -Kanunun Yayımlandığı Tarihten Önce Verilmiş En Son Kararın Terkin Kararı Olması Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendine göre, madde hükmünden yararlanılması için terkin edilen vergilerin ilk tarhiyat tutarı esas alınarak %20’si ile bu tutara ilişkin gecikme faizi ve gecikme zammı yerine Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi gerekmektedir. Bu takdirde, verginin kalan %80’inin, gecikme faizi, gecikme zammı ve alacak aslına bağlı olarak kesilen vergi cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir. Madde hükmüne göre ödenecek vergi aslı ve Yİ-ÜFE tutarının tespitinde bu Tebliğin (III-B/1) bölümünde yapılan açıklamalar dikkate alınacaktır. Bu safhadaki vergilere karşılık daha önce tahsilat yapılmış olması hâlinde de Kanunun 10 uncu maddesinin onaltıncı fıkrasında yer alan “Ancak, bu Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında olup dava konusu edilen tarhiyatlara karşılık bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce ödeme yapılmış olması hâlinde, … vergi mahkemesince verilmiş terkin kararları üzerine red ve iade edilebilir.” hükmü dikkate alınarak aynı bölümdeki açıklamalara göre işlem yapılacaktır. -Kanunun Yayımlandığı Tarihten Önce Verilmiş En Son Kararın Tasdik veya Tadilen Tasdik Kararı Olması Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendine göre, tasdik edilen vergilerin tamamı ile terkin edilen vergilerin %20’si ayrıca bu tutara ilişkin gecikme faizi ve gecikme zammı yerine Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla, terkin edilen vergilerin kalan %80’i ile gecikme faizi, gecikme zammı ve alacak aslına bağlı olarak kesilen vergi cezaları ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir. Tadilen tasdike ilişkin kararlarda tasdik edilmiş alacak tutarının tamamı ile terkin edilmiş tutarın %20’si esas alınarak madde hükümlerine göre yapılandırılacak alacak aslı tutarı belirlenecektir. Vergi mahkemesinin tasdik veya tadilen tasdik kararı üzerine hesaplanmış olan vergilerin Kanunun yayımlandığı tarihten önce kısmen veya tamamen ödenmiş olması hâlinde, Kanun hükmüne göre ödenecek tutar, Kanunun 10 uncu maddesinin onaltıncı fıkrası da dikkate alınmak suretiyle aşağıdaki açıklamalara göre tespit edilecektir. Buna göre, vergi mahkemesinin; - Tasdik kararına göre ödenmesi gereken tutarların tamamının Kanunun yayımlandığı tarihten önce ödenmiş olması hâlinde, bu Kanuna göre ödenmesi gereken bir tutar bulunmadığından, Kanundan yararlanılması söz konusu olmayacaktır. - Tasdik kararına göre Kanunun yayımlandığı tarihten önce kısmen ödeme yapılmış olması hâlinde ödenmemiş kısım esas alınarak Kanun hükümlerine göre yapılandırılacak tutar tespit edilecektir. - Tadilen tasdik kararı üzerine Kanunun yayımlandığı tarihten önce ödenmesi gereken tutarın tamamı ödenmiş ise, tasdik edilen bu kısım ile ilgili herhangi bir red ve iade yapılmayacak, ancak mükellefin Kanundan yararlanmak istemesi hâlinde terkin edilen kısım için Kanun hükümlerinden yararlanılacaktır. - Tadilen tasdik kararı üzerine Kanunun yayımlandığı tarihten önce tasdik edilen tutara karşılık kısmen ödeme yapılmış olması hâlinde, tasdik edilen tutarın ödenmemiş kısmı ile terkin edilen kısım Kanun kapsamında yapılandırılarak ödenebilecektir. -Kanunun Yayımlandığı Tarihten Önce Verilmiş En Son Kararın; - Bozma kararı olması hâlinde, ödenecek tutar, bu Tebliğin (III/B-1) bölümüne göre tespit edilecektir. - Onama kararı (tarhiyatı tasdik eden karar) olması hâlinde, ödenecek tutar, bu Tebliğin (III/B-2-b) bölümüne göre tespit edilecektir. - Kısmen onama, kısmen bozma kararı olması hâlinde, onanan kısım için ödenecek tutar, bu Tebliğin (III/B-2-b) bölümündeki, bozulan kısım için bu Tebliğin (III/B-1) bölümündeki açıklamalara göre tespit edilecektir. 6736 sayılı Kanun uygulamasında; - Bozma kararları, üst yargı mercilerinin ilk derece mahkemelerinin tarhiyata ilişkin olarak verdikleri kararların bir bütün olarak bozulmasını sağlayan, - Kısmen onama, kısmen bozma kararları ise, üst yargı mercilerince ilk derece mahkemesinin tarhiyata ilişkin verdiği tasdik veya tadilen tasdike ait kararın bir kısmının onaylanması bir kısmının ise bozulmasına ilişkin kararlardır. Bu itibarla, tarhiyata ilişkin verilen kararların yukarıda yapılan açıklamalara göre değerlendirilmesi gerekmektedir.   2.2.3- Kanunun Yayımlandığı Tarih İtibarıyla Sadece Vergi Cezalarına Karşı Açılan Davalar 6736 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında, Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla sadece vergi cezalarına karşı açılan davalara konu alacakların Kanun kapsamında ne şekilde yapılandırılacağına ilişkin düzenlemeler yer almaktadır. Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi hükmüne göre, Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla açılmış olan davanın sadece vergi aslına bağlı cezalara ilişkin olması hâlinde, bu cezaların bağlı olduğu vergilerin, Kanunun yayımlandığı tarihten önce ödenmiş olması ya da Kanunun 2 nci maddesine göre ödenmesi şartına bağlı olarak vergi aslına bağlı ceza ve bunlara ilişkin gecikme zammının tahsilinden vazgeçilecektir. Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendi hükmüne göre, ihtilaf konusunun sadece vergi aslına bağlı olmayan ceza olması hâlinde Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla; - Vergi mahkemeleri nezdinde dava açılmış veya dava açma süresi geçmemiş olan cezaların %25’inin, - Verilmiş en son kararın terkin kararı olması hâlinde cezaların %10’unun, - Verilmiş en son kararın tasdik veya tadilen tasdik kararı olması hâlinde tasdik edilen ceza tutarının %50’sinin, terkin edilen ceza tutarının %10’unun bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla kalan cezaların tahsilinden vazgeçilecektir. Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendi hükmüne göre, sadece vergi aslına bağlı olmayan cezalara yönelik açılmış davalarda üst yargı mercilerince Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla verilmiş bulunan en son kararın; - Bozma kararı olması hâlinde cezanın %25’i, - kısmen onama kısmen bozma kararı olması hâlinde, onanan kısmın tasdik veya tadilen tasdike ilişkin karar olması hâlinde tasdik edilen cezanın %50’si, terkin edilen kısmın %10’u, bozulan kısmın %25’i esas alınarak Kanun hükmünden yararlanılacaktır. 2.2.4- İştirak Nedeniyle Kesilen Vergi Ziyaı Cezaları 6736 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin altıncı fıkrasında, iştirak nedeniyle kesilen ve Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla yargı mercilerinde ihtilaf konusu olan vergi ziyaı cezalarına ilişkin düzenleme yapılmıştır. Buna göre, iştirak nedeniyle cezaya muhatap olan ve Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla bu konuda yargı mercilerinde ihtilaf oluşturmuş olan kişiler bu Tebliğin (III/B-3-b) bölümünde yapılan açıklamalara göre Kanun hükmünden yararlanabileceklerdir. 2.2.5- Kanunun Yayımlandığı Tarih Itibarıyla Uzlaşma Talepli Alacaklar 6736 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında, Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla 213 sayılı Kanunun uzlaşma hükümlerinden yararlanılmak üzere başvuruda bulunulmuş, uzlaşma günü verilmemiş veya uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış ancak, dava açma süresi geçmemiş alacaklar için Kanunun 3 üncü maddesi hükmünden yararlanılacağına yönelik düzenleme yapılmıştır. Bu safhada bulunan alacaklar için Kanun hükmünden yararlanılmak istendiği takdirde, bu Tebliğin (III/B-1 ve III/B-3-a) bölümünde belirtilen şekilde işlem yapılacaktır. Bu takdirde, madde hükmünden yararlanmak isteyen mükelleflerin uzlaşma talebinden vazgeçmeleri ve dava açmamaları şarttır. 2.3-Ödeme Süresi Ve Şekli 6736 sayılı Kanunun 3 üncü maddesine göre yapılandırılan alacakların, 30 Kasım 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar tamamen ya da Kanunun 10 uncu maddesi uyarınca yapılan taksitlendirmeye istinaden ilk taksit aynı tarihte olmak üzere ikişer aylık dönemler hâlinde azami onsekiz eşit taksitte ödenmesi gerekmektedir. Bu ödemelerde, bu Tebliğin (II/C) ve (II/D-10 ve 11) bölümünde yapılan açıklamalara göre işlem yapılacaktır. 2.4- Madde Hükmünden Yararlanmanın Diğer Şartları 1- 6736 sayılı Kanunun; 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasında, yıllık gelir veya kurumlar vergileri, gelir (stopaj) vergisi, kurumlar (stopaj) vergisi, katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi için Kanunun 3 üncü maddesi hükmünden yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükelleflerin, taksit ödeme süresince bu vergi türleri ile ilgili verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden vergileri, çok zor durum olmaksızın her bir vergi türü itibarıyla bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri hâlinde yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme haklarını kaybedecekleri, 10 uncu maddesinin yedinci fıkrasında ise, 3 üncü maddenin dokuzuncu fıkrasında vadesinde ödenmesi öngörülen alacakların veya taksit tutarının %10’unu aşmamak şartıyla 5 Türk lirasına (bu tutar dâhil) kadar yapılmış eksik ödemeler için bu Kanun hükümlerinin ihlal edilmiş sayılmayacağı hüküm altına alınmıştır. Bu hükümlerin uygulanması ile ilgili açıklamalar bu Tebliğin (II/Ç-1 ve 2) bölümlerinde yapılmış olup bu madde uygulamasında da aynı şekilde işlem yapılacaktır. 2- 6736 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin yedinci fıkrası uyarınca, 3 üncü madde kapsamında yapılandırılan alacak tutarına yönelik olarak borçlular, ayrıca 213 sayılı Kanun kapsamındaki alacaklar için anılan Kanunun uzlaşma ve vergi cezalarında indirim hükümlerinden yararlanamayacaklardır. Diğer taraftan, aynı fıkrada Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamına giren idari para cezalarının 3 üncü maddeden yararlanılarak ödenmek istenmesi durumunda, 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17 nci maddesinde düzenlenmiş olan peşin ödeme indiriminden yararlanılamayacağı düzenlenmiştir. 2.5- Diğer Hususlar 1- 6736 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin onuncu fıkrasında, bu madde hükmünden yararlanılması için madde kapsamına giren alacaklara karşı dava açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmamasının şart olduğu belirtilmiştir. Mükelleflerce Kanun hükümlerinden yararlanılmak üzere davadan vazgeçilmesi hâlinde idarece de ihtilaflar sürdürülmeyecektir. 2- Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak karar tarihine bakılmaksızın Kanunun yayımlandığı tarihten sonra tebliğ edilen yargı kararları uyarınca işlem yapılmayacak ve bu kararlara ilişkin hükmedilmiş yargılama gideri, avukatlık ücreti ve bu alacakların fer’ilerinin bulunması hâlinde bu tutarlar karşılıklı olarak talep edilmeyecektir. Ayrıca, söz konusu yargılama gideri, avukatlık ücreti ve bu alacakların fer’ileri için icra takibi yapılamayacak ve vazgeçme tarihinden önce ödenmiş olan yargılama gideri ve avukatlık ücreti geri alınmayacaktır. 3- Kanunun 3 üncü maddesine göre yapılandırılan alacak tutarının tespitinde esas alınacak olan en son karar, tarhiyata ilişkin verilen ve Kanunun yayımlandığı tarihten önce (bu tarih dâhil) taraflardan birine tebliğ edilmiş karar olacaktır. 4- Kanunun 3 üncü maddesinden yararlanmak için başvuruda bulunan ancak Kanunda belirtilen ödeme şartını yerine getirmeyen borçlulardan; - 213 sayılı Kanun kapsamındaki alacaklar için ilk tarhiyata esas teşkil eden vergi ve ceza tutarları ile gecikme zammı ve gecikme faizleri, -  Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamına giren idari para cezaları için idari yaptırım kararında yer alan tutar ile bunlar üzerinden hesaplanan fer’ileri 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilecektir. Ancak, Kanunun yayımlandığı tarihten önce verilmiş olan en son yargı kararının tarhiyatın tasdikine ilişkin olması hâlinde bu karar üzerine tahakkuk eden alacak tutarları esas alınacaktır. Bir başka anlatımla, tasdik kararı üzerine yapılan tahakkuk işleminde herhangi bir değişiklik yapılmayacaktır. 213 sayılı Kanun kapsamındaki alacaklardan ilk tarhiyat tutarı esas alınarak takip edilecek olanlar, vergi/ceza ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarih esas alınarak dava açma süresinin son günü itibarıyla tahakkuk ettirilecek, bu tarihten itibaren 1 ay sonrası ise alacakların vade tarihi olacaktır. Gecikme zamlarının, amme alacağının vade tarihinden tahsil tarihine kadar geçen süre için hesaplanacağı tabiidir. Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamına giren idari para cezaları ise idari yaptırım kararının tebliğine bağlı olarak oluşan vade tarihleri esas alınmak suretiyle ve özel kanunlarında düzenlenmiş olan fer’i alacakları da dikkate alınarak takip edilecektir. 5- Ödeme emrine karşı açılan davalar ile ilgili olarak, Kanunun yayımlandığı tarihten önce dava konusu ödeme emri ile istenilen amme alacağının tarhiyatına ilişkin karar verilmiş olması ve ihtilafın Kanunun yayımlandığı 19/8/2016 tarihi itibarıyla devam ediyor olması hâlinde, bu mükellefler söz konusu davalara konu amme alacakları ile ilgili olarak Kanunun 3 üncü maddesinden yararlanabileceklerdir. Ancak, bu yönde bir kararın bulunmaması hâlinde ödeme emrine karşı açılan davalara konu alacaklar Kanunun 2 nci maddesi kapsamında değerlendirilecektir. 6- 6736 sayılı Kanunun yayımlandığı tarihten önce tarhiyata karşı açılmış olan ve 19/8/2016 tarihi itibarıyla devam eden dava ile ilgili olarak ilk derece mahkemesinin veya üst yargının verdiği tasdike veya tadilen tasdike ilişkin kararlar üzerine tahakkuk eden vergiler ile vergi cezaları ve bunlara hesaplanan gecikme faizi ve gecikme zammının 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tecil edilmiş ve Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olması durumunda da mükellefler isterlerse Kanunun 3 üncü maddesi hükmünden yararlanabileceklerdir. Bu takdirde, mükelleflerin yararlanabileceği tutarların tespitinde bu Tebliğin (III/B-2-b) bölümünde yapılan açıklamalara göre işlem yapılacaktır. 7- Kesinleşmemiş ve dava safhasında bulunan alacaklarla ilgili olarak bu bölümde yapılan açıklamalar saklı kalmak kaydıyla, bu Tebliğin (II/D) bölümünde yapılan açıklamalar da dikkate alınarak işlem yapılacaktır. 3- İNCELEME VE TARHİYAT SAFHASINDA BULUNAN İŞLEMLERE İLİŞKİN HÜKÜMLER 6736 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin; - Birinci ila sekizinci fıkralarında, Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak kapsama giren vergi ve vergi cezaları açısından, Kanunun yayımlandığı tarihten önce başlanıldığı hâlde bu tarihe kadar tamamlanamamış olan vergi incelemeleri ile takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine devam edileceği ve bu işlemlerin tamamlanmasından sonra tarh edilen vergi ve kesilen cezaların Kanun kapsamında yapılandırılmasına, - Dokuzuncu fıkrasında, 213 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde düzenlenen pişmanlık ve ıslah hükümlerinden yararlanmak üzere ya da aynı Kanunun 30 uncu maddesinin dördüncü fıkrasına göre kanuni süresinden sonra kendiliğinden verilen beyannameler üzerine tahakkuk edecek alacaklar ile 2016 yılı ve önceki vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak verilecek emlak vergisi bildirimleri üzerine tahakkuk edecek alacakların yapılandırılmasına, - Onuncu fıkrasında, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 64 üncü maddesinde sayılan diğer ücrete tabi mükelleflerin gelir vergisi mükellefiyetlerine, ilişkin hükümlere yer verilmiştir. 3.1- Kanunun Yayımlandığı Tarihten Önce Başlanıldığı Hâlde Bu Tarihe Kadar Tamamlanamamış Olan Vergi İncelemeleri İle Takdir, Tarh Ve Tahakkuk İşlemleri 6736 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci ila sekizinci fıkraları, matrah artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla, Kanunun yayımlandığı tarihten önce başlayan ancak tamamlanmamış bulunan vergi incelemeleri, takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine devam edileceğini öngördüğünden; bu madde hükmünden yararlanmak için başvuru süresi, söz konusu işlemlerin tamamlanmasına bağlı olarak düzenlenmiştir. 3.1.1- Başvuru Süresi ve Şekli Kanunun 4 üncü maddesinin birinci ila sekizinci fıkraları hükmünden yararlanmak isteyen mükelleflerin, bu işlemlerin tamamlanmasından sonra tarh edilen vergi ve kesilen cezalara ilişkin ihbarnamelerin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde Tebliğ ekinde yer alan dilekçe (Ek:4/A) örneğine uygun şekilde yazılı olarak başvurmaları gerekmektedir. Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (d) ve (e) bentlerinde sayılan borçluların bu fıkralar kapsamında yaptıkları başvuru üzerine yapılandırılan alacak tutarını anılan bentte yer alan sürede ödeme taleplerini başvuru sırasında belirtmeleri icap etmektedir. Mükellefler bu madde hükmünden, adlarına yapılan tüm tarhiyatlar için yararlanabilecekleri gibi sadece talep edecekleri tür ve dönemler için de yararlanabileceklerdir. 3.1.2- Alacak Tutarının Tespiti 6736 sayılı Kanunun yayımlandığı 19/8/2016 tarihinden önce başlanıldığı hâlde bu tarihe kadar tamamlanamamış bulunan vergi incelemeleri ile takdir ve tarh işlemlerinin tamamlanması sonucu hesaplanan vergi ve ceza tutarı dikkate alınarak yapılandırılacak alacak tutarı tespit edilecektir. Kanunun 4 üncü maddesinin birinci ila sekizinci fıkralarına göre, bu işlemlerin tamamlanmasından sonra tarh edilen verginin %50’si ile bu tutara hesaplanan gecikme faizi yerine Kanunun yayımlandığı tarihe kadar hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarı ve Kanunun yayım tarihinden sonra (bu tarih dâhil) ihbarnamenin tebliği üzerine dava açma süresinin bitim tarihine kadar hesaplanacak gecikme faizi tutarının, ilk taksit ihbarnamenin tebliğini izleyen aydan başlamak üzere peşin veya ikişer aylık dönemler hâlinde 6 eşit taksitte tamamen ödenmesi şartıyla, kalan vergi aslı ile bu vergilere uygulanan gecikme faizi ve vergi aslına bağlı cezaların tamamının tahsilinden vazgeçilecektir. Öte yandan, bu işlemlerin sonucunda vergi aslına bağlı olmayan bir cezanın veya iht nedeniyle kesilecek vergi ziyaı cezasının bulunması hâlinde bu cezalar için madde hükmünden, cezanın %25’inin; ilk taksit ihbarnamenin tebliğini izleyen aydan başlamak üzere peşin veya ikişer aylık dönemler hâlinde 6 eşit taksitte tamamen ödenmesi şartıyla yararlanılacak ve cezanın kalan %75’inin tahsilinden vazgeçilecektir. Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrası gereğince, Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak Kanunun yayımlandığı tarihten önce pişmanlık talebi ile verilip, ödeme yönünden şartların ihlal edildiği beyannameler ile kendiliğinden verilen beyannameler için kesilen ve Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla tebliğ edilmemiş olan vergi aslına bağlı olmayan cezalar da bu madde hükümlerine göre yapılandırılarak ödenebilecektir. Vergi aslına bağlı vergi cezalarının anılan fıkralar kapsamında tahsilinden vazgeçilebilmesi için verginin Kanunun yayımlandığı tarihten önce ödenmiş olması veya bu Kanunun 2 nci maddesine göre ödenmesi gerekmektedir. Bu durumda, pişmanlık hükümlerinin ihlali üzerine kesilmesi gereken vergi ziyaı cezasına ilişkin ihbarname tanzim edilerek mükellefe tebliğ edilecek ve mükellefin anılan fıkraların öngördüğü şartları (vergi aslının ödenmesi) yerine getirmesi hâlinde kesilen ceza terkin edilecektir. Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla, 213 sayılı Kanunun tarhiyat öncesi uzlaşma hükümlerine göre uzlaşma talebinde bulunulmuş, ancak uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış olmakla birlikte vergi/ceza ihbarnameleri mükellefe tebliğ edilmemiş alacaklar da Kanunun 4 üncü maddesinin bir ila sekizinci fıkra hükümlerine göre yapılandırılarak ödenebilecektir. Bu takdirde, Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla, tarhiyat öncesi uzlaşma temin edilememiş veya uzlaşma müzakeresinde uzlaşmaya varılamamış ya da mükelleflerin tarhiyat öncesi uzlaşma talebinden vazgeçmiş olması hallerinde düzenlenen inceleme raporunun vergi dairesine intikali üzerine anılan fıkra hükümleri uygulanacaktır. Bu safhada da ödenecek tutarın tespitinde, tarhiyata ilişkin olarak düzenlenen vergi/ceza ihbarnamelerinde belirtilen tutarlar dikkate alınacaktır. Kanun kapsamına giren dönemlere ilişkin olarak Kanunun yayımlandığı 19/8/2016 tarihinden önce tamamlandığı halde, bu tarihte ya da bu tarihten sonra vergi dairesi kayıtlarına intikal eden takdir komisyonu kararları ve vergi inceleme raporları üzerine gerekli tarh ve tebliğ işlemleri yapılacaktır. Yapılan tarhiyat üzerine maddenin birinci fıkrasında öngörülen süre ve şekilde ödeme yapılması hâlinde madde hükümlerinden yararlanılabilecektir. Diğer taraftan, vergi inceleme raporlarına veya takdir komisyonu kararlarına dayanmamakla birlikte, Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak, Kanunun yayımlandığı tarihten önce başlanılmış, ancak bu tarih itibarıyla tamamlanamamış olan tarh işlemlerine de devam edilecek ve Kanunun yayımlandığı tarihten sonra yapılan bu tarhiyatlar için de 4 üncü maddenin bir ila sekizinci fıkra hükümlerinden yararlanılabilecektir. İnceleme raporu veya takdir komisyonu kararı üzerine sadece vergi ziyaı cezası kesilmesi gerektiği hallerde ise (Örneğin, mahsup dönemi geçtikten sonra yapılan geçici vergi incelemeleri sonucu kesilen vergi ziyaı cezası gibi) vergi aslına uygulanan gecikme faizi yerine Kanuna göre hesaplanacak tutarın, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde bu cezanın tahsilinden vazgeçilecektir. 3.1.3- Ödeme Süresi ve Şekli 6736 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci ila sekizinci fıkra hükümlerinden yararlanmak isteyen mükelleflerin ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde yazılı başvuruda bulunmaları ve anılan fıkralara göre yapılandırılan tutarı, ilk taksit ihbarnamenin tebliğini izleyen aydan başlamak üzere peşin veya ikişer aylık dönemler hâlinde 6 eşit taksitte ödemeleri gerekmektedir. Örneğin, anılan fıkraların kapsamına giren bir tarhiyata ilişkin ihbarnamenin 15/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği varsayıldığında, Kanun hükmüne göre ödenecek tutarın ilk taksiti Aralık/2016 ayında, diğer taksitleri ise 2017 yılının Şubat, Nisan, Haziran, Ağustos ve Ekim aylarında ödenecektir. Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (d) ve (e) bentlerinde sayılan borçluların bu madde kapsamında yaptıkları başvuru üzerine yapılandırılan alacak tutarını ihbarnamenin tebliğini izleyen aydan başlamak üzere anılan bentlerde yer alan süre ve şekilde ödemeleri mümkündür. 3.1.4- Madde Hükmünden Yararlanmanın Diğer Şartları 1- 6736 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci ila sekizinci fıkraları kapsamında yapılandırılacak alacaklara ilişkin olarak vergi incelemesinin başladığı tarihin belirlenmesinde 213 sayılı Kanunun 140 ıncı maddesi esas alınacaktır. 2- Mükelleflerin bu madde hükümlerinden yararlanabilmeleri için anılan fıkralar kapsamında ödeme başvurusunda bulundukları alacağa ilişkin dava açmamaları şarttır. 3- Anılan fıkra hükümlerinden yararlanmak isteyen mükellefler, ayrıca 213 sayılı Kanunun uzlaşma, tarhiyat öncesi uzlaşma ve vergi cezalarında indirim hükümlerinden yararlanamazlar. 4- Düzeltme taleplerine ilişkin incelemelere devam edilecektir. Ancak, mükelleflerin düzeltme istediği yıl için 6736 sayılı Kanunun 5 inci maddesine göre matrah ve vergi artırımında bulunmaları hâlinde, düzeltme talebinden vazgeçtikleri kabul edilerek bu tür incelemeler sürdürülmeyecektir. 3.2- Pişmanlıkla Ya Da Kendiliğinden Yapılan Beyanlara İlişkin Hükümler 6736 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasının; - (a) bendinde, 213 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde düzenlenen pişmanlık ve ıslah hükümlerinden yararlanmak üzere ya da aynı Kanunun 30 uncu maddesinin dördüncü fıkrasına göre kanuni süresinden sonra kendiliğinden verilen beyannameler, - (b) bendinde 2016 yılı ve önceki vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak verilecek emlak vergisi bildirimleri üzerine tahakkuk edecek alacakların ne şekilde yapılandırılacağı düzenlenmiştir. 3.2.1- Pişmanlıkla Beyan 6736 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde, Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak 31 Ekim 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar 213 sayılı Kanunun 371 inci maddesine göre beyan edilen matrahlar üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergilerin tamamı ile hesaplanacak pişmanlık zammı yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının; Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla pişmanlık zammı ve vergi cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçileceği hüküm altına alınmıştır. 3.2.1.1- Başvuru Süresi ve Şekli Fıkra hükmünden yararlanmak isteyen mükelleflerin Tebliğin ekinde yer alan (Ek:4/B) örneğe uygun başvuru dilekçesiyle birlikte kapsama giren dönemlere ilişkin vergi beyannamelerini 31 Ekim 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar bağlı oldukları vergi dairelerine vermeleri gerekmektedir. 6736 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası çerçevesinde pişmanlık hükümlerine göre verilecek beyannamelerden elektronik ortamda gönderilebilenlerin; yıllık gelir veya kurumlar ile katma değer vergisi beyannamelerini ya da muhtasar beyannamelerini elektronik ortamda göndermek zorunda olan mükellefler tarafından 30/9/2004 tarihli ve 25599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 3/3/2005 tarihli ve 25744 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 346 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda elektronik ortamda gönderilmesi zorunludur. Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (d) ve (e) bentlerinde sayılan borçluların bu fıkra kapsamında yaptıkları başvuru üzerine yapılandırılan alacak tutarını, anılan bentlerde yer alan sürede ödeme taleplerini başvuru sırasında belirtmeleri gerekmektedir. 3.2.1.2- Alacak Tutarının Tespiti Fıkra hükmünden, pişmanlık talebiyle verilen beyannameler üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergilerin tamamı ile hesaplanacak pişmanlık zammı yerine Kanunun yayımlandığı tarihe kadar hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi suretiyle yararlanılacaktır. 3.2.1.3- Ödeme Süresi ve Şekli Kanunun 4 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca yapılandırılan alacaklar, Tebliğin (II/C) ve (II/D-10 ve 11) bölümlerinde yapılan açıklamalara göre ödenecektir. 3.2.1.4- Diğer Hususlar Mükelleflerce Kanun kapsamında pişmanlıkla beyan edilen vergilerin Kanunda öngörülen süre ve şekilde tamamen ödenmemesi hâlinde pişmanlık hükümleri ihlal edilmiş sayılacak ve 213 sayılı Kanun hükümleri uyarınca gerekli işlemler tesis edilecektir. Kanunun 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasında, borçluların Kanun kapsamında taksitlendirilen tutarların tamamının ödenmemesi hâlinde ödedikleri tutarlar kadar Kanun hükümlerinden yararlanacağı hüküm altına alınmış olmakla birlikte, Kanunun 4 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasında düzenlenen pişmanlıkla beyan hükümleri 213 sayılı Kanunun “Pişmanlık ve ıslah” başlıklı 371 inci maddesi hükümleri esas alınarak düzenlendiğinden 6736 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında yapılan kısmi ödemelerde pişmanlık hükümleri ihlal edilmiş sayılacak ve kısmen pişmanlık ihlali söz konusu olamayacağından mükellefler ödedikleri tutar kadar bu madde hükmünden yararlanamayacaktır. Bu takdirde yapılan ödemeler ödeme tarihleri esas alınarak bu kapsamda beyan edilen alacaklara mahsup edilecektir. Bu Tebliğin (II/B-2-c) bölümünde belirtilen alacaklar için de bu açıklamaya göre işlem yapılacaktır. Kanunun 4 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında beyan edilen vergilere, ödeme yönünden şartların ihlali hâlinde, kesilmesi gereken vergi cezaları için 213 sayılı Kanunun 374 üncü maddesinde yer alan zamanaşımı süreleri, Kanunun 10 uncu maddesinin onbeşinci fıkrası gereğince taksit ödeme süresince işlemeyeceğinden, pişmanlık hükümlerinin ihlali üzerine kesilecek cezalarda zamanaşımı süresi bu hüküm dikkate alınarak tayin edilecektir. Mükelleflerce, 6736 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında, matrah ve vergi artırımı kapsamına girmeyen vergi türleri de dâhil olmak üzere bütün vergi türleri itibarıyla beyanda bulunulması mümkündür. Ancak, 6736 sayılı Kanun hükümlerine göre pişmanlıkla beyanname verilmesi, bu beyannameler hakkında, 5 inci maddede yer alan matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmasına engel teşkil etmemektedir. 3.2.2- Kendiliğinden Yapılan Beyanlar Kanunun 4 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendi ile Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak 31 Ekim 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar 213 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin dördüncü fıkrasına göre kendiliğinden verilen beyannameler üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergilerin tamamı ile hesaplanacak gecikme faizi yerine Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla gecikme faizi ve vergi cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçileceği belirtilmiştir. 3.2.2.1- Başvuru Süresi ve Şekli Fıkra hükmünden yararlanmak isteyen mükelleflerin bu Tebliğin ekinde yer alan (Ek:4/C) örneğe uygun başvuru dilekçesiyle birlikte kapsama giren dönemlere ilişkin vergi beyannamelerini 31 Ekim 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar bağlı oldukları vergi dairelerine vermeleri gerekmektedir. 6736 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası çerçevesinde kendiliğinden verilecek beyannamelerden elektronik ortamda gönderilebilenlerin; yıllık gelir veya kurumlar ile katma değer vergisi beyannamelerini ya da muhtasar beyannamelerini elektronik ortamda göndermek zorunda olan mükellefler tarafından 340 ve 346 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda elektronik ortamda gönderilmesi zorunludur. Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (d) ve (e) bentlerinde sayılan borçluların bu fıkra kapsamında yaptıkları başvuru üzerine yapılandırılan alacak tutarını, anılan bentlerde yer alan sürede ödeme taleplerini başvuru sırasında belirtmeleri gerekmektedir. 3.2.2.2-  Alacak Tutarının Tespiti Fıkra hükmünden, 213 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin dördüncü fıkrasına göre kanuni süresinden sonra kendiliğinden verilen beyannameler üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergilerin tamamı ile gecikme faizi yerine Kanunun yayımlandığı tarihe kadar hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının, Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi suretiyle yararlanılacaktır. Bu hükme göre yapılan ödemeler üzerine vergi cezalarının ve gecikme faizinin tahsilinden vazgeçilecektir. 213 sayılı Kanun hükümlerine göre bu şekilde verilen beyannameler üzerine gerekli vergi cezaları kesilerek mükellefe tebliğ edilecek ve mükellefin Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödeme yapmasını müteakip terkin edilecektir. 3.2.2.3-  Ödeme Süresi ve Şekli Kanunun 4 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendi uyarınca yapılandırılan alacaklar, bu Tebliğin (II/C) ve (II/D-10 ve 11) bölümlerinde yapılan açıklamalara göre ödenecektir. 3.2.2.4-  Diğer Hususlar (1) 6736 sayılı Kanuna göre kendiliğinden beyanname verilmesi, bu beyannameler hakkında, 5 inci maddede yer alan matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, vergi incelemesi ve yapılan inceleme sonucu mükellefler adına vergi ve ceza tarhiyatı yapılmasına engel teşkil etmeyecektir. (2) 6736 sayılı Kanun vergiler açısından, 30/6/2016 tarihinden önceki dönemleri, beyana dayanan vergilerde bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannameleri kapsamaktadır. Buna göre, 2016 takvim yılı 1 inci geçici vergi dönemi ile daha önceki dönemler Kanunun kapsamına girmekte, 2016 takvim yılı 2, 3 ve 4 üncü geçici vergi dönemleri girmemektedir. Kanun kapsamına giren döneme ilişkin geçici vergi beyannamesinin kanuni süresinde verilmemiş olması veya eksik beyanda bulunulmuş olması hâlinde de mükelleflerin Kanunun 4 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası hükmünden yararlanmaları mümkün bulunmaktadır. Bu takdirde, ödenecek taksit tutarları içerisinde 2016 takvim yılı 1 inci döneme ilişkin geçici vergi asılları yer alacak, yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi şartına bağlı olarak, bu beyannamelerin verildiği tarih esas alınarak ödenecek taksitler içerisinde yer alan geçici vergi asılları terkin edilecektir. 3.2.3- Emlak Vergisi Bildirimi 6736 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasının (b) bendi gereğince, 2016 yılı ve önceki vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak emlak vergisi bildiriminde bulunmayan veya bildirimde bulunduğu hâlde vergisi eksik tahakkuk eden mükelleflerce, bildirimde bulunulması ve tahakkuk eden vergi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payının tamamı ile bunlara bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı yerine Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla, bu alacaklara bağlı gecikme faizi, gecikme zammı ve vergi cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir. 3.2.3.1- Başvuru Süresi ve Şekli Fıkra hükmünden yararlanmak isteyen mükelleflerin başvuru dilekçesiyle birlikte kapsama giren dönemlere ilişkin vergi bildirimlerini 31 Ekim 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ilgili belediyelere vermeleri gerekmektedir. 3.2.3.2-  Alacak Tutarının Tespiti Fıkra hükmünden, 2016 yılı ve önceki vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak emlak vergisi bildiriminde bulunmayan veya bildirimde bulunduğu hâlde vergisi eksik tahakkuk eden mükelleflerce bildirimde bulunulması ve tahakkuk eden vergi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payının tamamı ile bunlara bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı yerine Kanunun yayımlandığı tarihe kadar hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının; Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi suretiyle yararlanılacaktır. Bu hükme göre, yapılan ödemeler üzerine vergi cezalarının ve gecikme faizinin taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payına ilişkin gecikme zammının tahsilinden vazgeçilecektir. 213 sayılı Kanun hükümlerine göre bu şekilde verilen bildirimler üzerine gerekli vergi cezaları kesilerek mükellefe tebliğ edilecek ve mükellefin Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödemelerini yapmasını müteakip terkin edilecektir. 3.2.3.3-  Ödeme Süresi ve Şekli Kanunun 4 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasının (b) bendi uyarınca yapılandırılan alacaklar, bu Tebliğin (II/C) ve (II/D-10) bölümlerinde yapılan açıklamalara göre ilgili belediyelere ödenecektir. 3.3- Diğer Ücret Geliri Elde Edenlerin Beyanı 6736 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin onuncu fıkrası uyarınca, 193 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinde sayılan diğer ücret mükelleflerinin; 31 Ekim 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar vergi dairelerine başvurarak, 2016 takvim yılına ilişkin gelir vergilerini tarh ettirmeleri ve karnelerine işlettirmeleri kaydıyla önceki dönemlere ilişkin olarak herhangi bir vergi ve ceza aranmayacağı hükme bağlanmıştır. İşverenlerin diğer ücretlilere ait kimlik bilgileri ve vergi karnesi ile yapacakları başvurular da bu kapsamda değerlendirilecektir. Diğer taraftan, diğer ücret geliri elde edenlerden daha önce mükellefiyet kaydını yaptırmamış olanların işe başlama tarihi olarak bu Kanuna göre yaptıkları müracaat tarihi esas alınacaktır. Daha önceki yıllarda başka vergi dairelerine karnelerini ibraz ederek vergilerini tarh ettiren mükellefler, başvurularında bu vergi dairelerini de belirteceklerdir. Öte yandan, 2016 yılı kanuni tarh süresinde (Şubat 2016) vergilerini tarh ettiren mükelleflerin bu Kanun kapsamında yeniden başvuru yapmalarına gerek bulunmamaktadır.

Sirküler içeriği hakkında ek bilgi gerektiğinde bizimle irtibata geçmenizi rica ederiz.

Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, hukuki görüş ve tavsiye niteliğinde olmayıp, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. NAZALI’ya işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz. Sirkülerde belirtilen konularda bir aksiyon almadan önce, bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz.