Ajanda

6763 SAYILI CEZA MUHAKEMESİ KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN

06.12.2016

6763 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 2 Aralık 2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Bu düzenleme ile 2992 Sayılı Adalet Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ve 5320 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’da değişikliğe gidilmiştir.

Getirilen düzenleme ile, ceza hukuku müessesesi olan önödeme ve uzlaştırmanın kapsamı genişletilmiş ve bunlar gibi alternatif usullerin etkin şekilde uygulanmasını sağlamak amacıyla Alternatif Çözümler Daire Başkanlığı kurulması öngörülmüştür. Bunların yanı sıra, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda; müsadere uygulaması, dolandırıcılık, nitelikli dolandırıcılık ve tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi suçlarında değişiklik yapılmıştır.

Aynı zamanda 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yer alan, tutuklama, adli kontrol, taşınmazlara, hak ve alacaklara elkoyma, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi, gizli soruşturmacı görevlendirilmesi, teknik araçla izleme koruma tedbirlerinin uygulanması kolaylaştırılmıştır. Duruşmada iddianamenin okunması usulü değiştirilmiş ve kaçağın tanımı soruşturma evresini de kapsayacak şekilde genişletilmiştir.

Yukarıda kısaca bahsedilen değişikliliklerin kanun bazında kapsamı aşağıdaki şekildedir.

  1. 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu
  • Kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşyanın mahkeme kararıyla müsaderesine karar verilmektedir. Yeni gelen düzenlemeyle (m.54’e yapılan ekleme), müsadere edilen eşya üzerindeki iyiniyetli üçüncü kişiler lehine tesis edilmiş sınırlı ayni hakkın bulunması hâlinde, bu ayni haklar müsadere kararından etkilenmeyecek ve sınırlı ayni hak sahiplerinin eşya üzerindeki hakları devam edecektir.
  • TCK m. 75’de değişikliğe gidilerek, önödemeye tabi suçlarda ceza sınırı üç (3) aydan altı (6) aya çıkarılmıştır. Bu kapsamda kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı (6) ayı aşmayan suçlarda faile önödeme teklif edilecektir. Aynı zamanda;
    • Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi (98 inci maddenin birinci fıkrası),
    • Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması (madde 171),
    • Çevrenin taksirle kirletilmesi (182 nci maddenin birinci fıkrası),
    • Özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma (264 üncü maddenin birinci fıkrası),
    • Suçu bildirmeme (278 inci maddenin birinci ve ikinci fıkraları), suçları,
    • 6831 sayılı Orman Kanununun 108 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan suç,

bakımından da önödeme hükümleri artık uygulanabilecektir.

  • Nitelikli Dolandırıcılık suçunun düzenlendiği TCK’nın 158. madde de değişikliğe gidilerek, faile verilecek cezanın, üç (3) yıldan on (10) yıla kadar hapis cezası olacağı belirtilerek ceza sınırları artırılmıştır. Aynı zamanda nitelikli dolandırıcılık olarak kabul edilen fiillere bir yenisi daha eklenmiştir. Buna göre, “Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle” bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlaması da nitelikli dolandırıcılık olarak kabul edilecektir.

Kanunun yürürlük tarihi itibariyle dolandırıcılık ve nitelikli dolandırıcılık suçlarının, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında; suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde ise verilecek cezanın bir kat artırılacaktır. Kanun maddesine eklenen bu hükümle suçun işlenmesinde fail sayısının fazlalığı suçun örgüt faaliyeti kapsamında işlenmesi cezanın artırıması için nitelikli hal olarak kabul edilecektir.

  • TCK’nın 174. maddesinde düzenlenen, “Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi” suçunun unsurlarında değişikliğe gidilerek suç oluşturan fiillerin kapsamı genişletilmiş ve cezanın alt sınırı üç (3) yıldan dört (4) yıla çıkarılmıştır. Daha önceden madde kapsamındaki tehlikeli maddelerin imalinde, işlenmesinde veya kullanılmasında gerekli olan malzeme ve teçhizatı ihraç etmek suç iken değişikle birlikte bu maddeleri; ithal etmek, satışa arz etmek, başkalarına verek, nakletmek, depolamak, satın almak, kabul etmek veya bulundurmak da suç haline getirilmiştir. Getirilen değişiklikle aynı zamanda bu suçun bir örgütün faaliyetleri kapsamında işlenmesi halinde verilecek ceza bir kat artırılacaktır.
  1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu
  • CMK m.19’ da düzenlenen muhakemenin nakli sebeplerine ilave olarak, mahkeme fiili sebepler veya güvenlik gerekçesiyle duruşmanın il sınırları içerisinde başka bir yerde yapılmasına da itiraz kanun yolu açık olmak üzere karar verebilecektir.
  • Tutuklama koruma tedbirini düzenleyen CMK m.100’e göre; sadece adlî para cezasını gerektiren suçlarda veya hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilememektedir. Getirilen değişiklik ile vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler suçlar tutuklama yasağı kapsamının dışında tutulmuştur. Diğer bir ifadeyle vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler suçlarda hapis cezasının üst sınırı iki yıl ve daha az dahi olsa tutuklama kararı verilebilecektir.

Tutukluluğa yapılan itiraz veya salıverme talepleri karşısında yetkili merciin üç (3) gün içinde talebi değerlendirip karar vermesi gerekirken (CMK m.105), yeni düzenlemeyle örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar bakımından bu süre yedi güne uzatılmıştır.

Tutuklama koruma tedbirine alternatif olarak CMK’da yer alan adlî kontrol tedbirine (CMK m.112) yönelik verilen kararlar ile kendisine getirilen yükümlülükleri isteyerek yerine getirmeyen şüpheli veya sanık hakkında, hükmedilebilecek hapis cezasının süresi ne olursa olsun, yetkili yargı mercii hemen tutuklama kararı verebilmekteydi. Yapılan yeni düzenlemeyle verilecek bu ilave tutuklama, azami tutukluluk süresinin dolması nedeniyle verilen adli kontrol tedbirinin ihlali hâlinde de uygulanabilecektir. Ancak, bu durumda tutuklama süresi ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde dokuz aydan, diğer işlerde iki aydan fazla olamayaktır.

  • CMK’nın 128. maddede değişikliğe gidilerek, taşınmazlara, hak ve alacaklara elkoyma kararı verilebilecek suçlara, TCK nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçu da eklenmiştir.
  • Değişiklikten önce telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin dinlenebilmesi, kayda alınabilmesi ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi (CMK m.135) kararını sadece Ağır Ceza Mahkemesi ancak oybirliği ile verebilirken; yapılan değişiklikle bahse konu kararı almak kolaylaştırılmıştır. Bu kapsamda artık hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi dinlenebilecek, kayda alınabilecek ve sinyal bilgileri değerlendirilebilecektir.

Aynı zamanda organ ve doku ticareti, nitelikli dolandırıcılık ve tefecilik ile suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suçları Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenebileceği katolog suçlar listesine eklenmiştir.

  • CMK madde 139 kapsamında gizli soruşturmacı görevlendirilmesi kararı sadece Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ve ancak oybirliği ile verebilirken yapılan değişiklikle bu kararı artık sulh ceza hakimi verebilecektir.
  • CMK madde 140 kapsamında teknik araçla izleme kararı sadece Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ve ancak oybirliği ile verebilirken, yapılan değişiklikle teknik araçla izleme kararını almak kolaylaştırılmıştır. Bu kapsamda artık hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın kamuya açık yerlerdeki faaliyetleri ve işyeri teknik araçlarla izlenebilecek, ses veya görüntü kaydı alınabilecektir.

Aynı zamanda nitelikli organ ve doku ticareti, dolandırıcılık ve tefecilik ve suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suçları teknik araçla izleme yapılabilecek katalog suçlar listesine eklenmiştir.

  • Değişiklikten önce duruşmaya başlanırken CMK m.191 kapsamında iddianamenin okunması zorunlu iken, değişiklik sonrasında, madde hükmü; “İddianame veya iddianame yerine geçen belgede yer alan suçlamanın dayanağını oluşturan eylemler ve deliller ile suçlamanın hukuki nitelendirmesi anlatılır.” şeklinde değiştirilerek, iddianamenin tümüyle okunma zorunluluğundan vazgeçilmiştir. Bu değişiklikle iddianamenin okunmasının günlerce sürdüğü çok failli büyük davalarda yargılama sürecinin hızlandırılması amaçlanmıştır.
  • CMK’nın 247. maddesine istinaden sadece kovuşturma evresinde ve sanık hakkında kaçak kararı verilebilmekteydi. Düzenlemeyle kaçağın tanımı; “Hakkındaki soruşturmanın veya kovuşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacıyla yurt içinde saklanan veya yabancı ülkede bulunan ve bu nedenle Cumhuriyet savcısı veya mahkeme tarafından kendisine ulaşılamayan kişi” olarak değiştirilerek soruşturma evresinde de şüpheli hakkında kaçak kararı alınabilmesinin yolu açılmıştır.
  • CMK m.247’ye istinaden kaçak kararı alınmış sanık hakkında, sanığın duruşmaya gelmesini sağlamak maksadıyla Türkiye'de bulunan mallarına, hak ve alacaklarına amaçla orantılı olarak mahkeme kararıyla elkonulabilmekteydi (CMK m.248). Yeni düzenlemeyle birlikte yukarıda da ifade edildiği gibi artık şüpheli hakkında da kaçak kararı verilebildiği için, soruşturma aşamasında hakkında kaçak kararı verilmiş şüphelinin, Türkiye’de bulunan mallarına, hak ve alacaklarına amaçla orantılı olarak Cumhuriyet savcının talebiyle Sulh ceza hakimi zorlama amaçlı elkoyma kararı verebilecektir.
  • Şüpheli ve mağdurun uzlaşmasını sağlayarak ceza mahkemelerinin yükünü azaltmak için getirilen uzlaşma uygulaması (CMK m.253) yeni düzenlemeyle daha da genişletilmiştir. Bu kapsamda; Tehdit (madde 106, birinci fıkra), Hırsızlık (madde 141), Dolandırıcılık (madde 157) suçları ile suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar da uzlaştırma kapsamına alınmıştır. Düzenlemeden önce soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda uzlaştırma yoluna gidilemez iken, değişiklikle birlikte artık etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlarda uzlaştırma yoluna gidilebilecektir.
  1. 2992 sayılı Adalet Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun

Yapılan değişiklikle Önödeme, uzlaştırma ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi gibi alternatif usullerin etkin şekilde uygulanmasını sağlamak amacıyla Alternatif Çözümler Daire Başkanlığı kurulması öngörülmüştür.

İşbu yazı hakkında ek bilgi gerektiğinde aşağıdaki kişilerle irtibata irtibata geçmenizi rica ederiz.

Ersin Nazalı

Yönetici Ortak, Avukat, YMM

enazali@nazali.com.tr

Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, hukuki görüş ve tavsiye niteliğinde olmayıp, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir; bu sebeple belirtilen konularda bir aksiyon almadan önce, bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz. NAZALI’ya işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.