18 Mayıs 2018 tarihli ve 30425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7143 Kanun’da yer alan, vergi ile ilgili hükümler aşağıda açıklanmıştır.
I. YENİDEN YAPILANDIRMA İLE İLGİLİ HÜKÜMLER
Bu Kanun’un yapılandırmaya ilişkin hükümleri Vergi Usul Kanunu kapsamına giren;
için uygulanabilecektir.
1. KESİNLEŞMİŞ VERGİ ALACAKLARI
A. Kesinleşmiş Vergi ve Vergi Aslına Bağlı Olarak Kesilen Cezalar
18 Mayıs 2018 tarihi itibariyla (bu tarih dahil) vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan vergilerde;
vergilere bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları ile aslı 18 Mayıs 2018 tarihinden önce ödenmiş olanlar dâhil olmak üzere asla bağlı olarak kesilen vergi cezaları ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.
İhtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine tahakkuk etmiş olan vergiler hakkında da bu hüküm uygulanır.
Ödenecek Tutar |
Verginin ödenmemiş kısmının tamamı |
Vergiye bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar |
B. Vergi Aslına Bağlı Olmaksızın Kesilen Cezalar
18 Mayıs 2018 tarihi itibarıyla (bu tarih dahil) vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ve bir vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş vergi cezaları ile iştirak nedeniyle kesilmiş vergi cezalarında;
cezaların kalan %50’sinin ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.
Ödenecek Tutar |
Vergi aslına bağlı olmayan cezaların % 50’si |
İştirak nedeniyle kesilmiş vergi cezalarının % 50’si |
Gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar |
C. Kanunun Yayımı Tarihi İtibarıyla Yargı Kararı ile Kesinleştiği Hâlde Mükellefe Ödemeye Yönelik Tebligatın Yapılmadığı Alacaklar
Bu Kanun’un kapsadığı dönemlere ilişkin olup 18 Mayıs 2018 tarihi itibarıyla yargı kararı ile kesinleştiği hâlde mükellefe ödemeye yönelik tebligatın yapılmadığı alacaklar için mükelleflerce bu Kanun’da öngörülen süre ve şekilde başvuruda bulunulması koşuluyla bu alacaklar da bu madde kapsamında yapılandırılır. Bu hüküm kapsamına giren alacaklar için ayrıca tebligat yapılmaz ve alacakların vade tarihi olarak 18 Mayıs 2018 tarihi kabul edilir. Bu kapsamda yapılandırılan tutarların bu Kanun’da öngörülen süre ve şekilde ödenmemesi hâlinde de vade tarihinde değişiklik yapılmaz.
D. Yararlanma Şartları
Kesinleşmiş vergi alacaklarının yapılandırılması imkânından yararlanabilmek isteyen borçluların maddede belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır.
2. KESİNLEŞMEMİŞ VEYA DAVA SAFHASINDA BULUNAN VERGİ ALACAKLARI
A. İlk Derece Yargı Merciinde Dava Açılmış veya Dava Açma Süresi Geçmemiş Tarhiyatlar
Vergi tarhiyatları ve vergi aslına bağlı olarak kesilen cezalar
18 Mayıs 2018 tarihi itibarıyla ilk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş olan ikmalen, resen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatlarında;
vergilerin %50’si, faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve asla bağlı olarak kesilen vergi cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.
Ödenecek Tutar |
Vergilerin %50’si |
Faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar |
18 Mayıs 2018 tarihi itibarıyla sadece vergi cezalarına ilişkin dava açılmış olması hâlinde;
Asla bağlı cezaların, vergilerin 18 Mayıs 2018 tarihinden önce ödenmiş olması veya Kanun’nun 2. maddesinde yer alan yeniden yapılandırmaya ilişkin olarak bu Kanun’da belirtilen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla tamamının ve bunlara bağlı gecikme zamlarının tahsilinden vazgeçilir.
Asla bağlı olmaksızın kesilen vergi cezaları
18 Mayıs 2018 tarihi itibarıyla sadece vergi cezalarına ilişkin dava açılmış olması hâlinde;
Asla bağlı olmaksızın kesilen vergi cezalarından, ilk derece yargı mercileri nezdinde safhasında olanlarda cezanın %25’inin bu Kanun’da belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla kalan cezaların tahsilinden vazgeçilir.
Ödenecek Tutar |
Asla bağlı olmaksızın kesilen cezanın %25’i |
Uzlaşma hükümlerinden yararlanılmak üzere başvuruda bulunulmuş, uzlaşma günü verilmemiş veya uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış ancak, dava açma süresi geçmemiş alacaklar
18 Mayıs 2018 tarihi itibarıyla uzlaşma hükümlerinden yararlanılmak üzere başvuruda bulunulmuş, uzlaşma günü verilmemiş veya uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış ancak, dava açma süresi geçmemiş alacaklar da bu madde kapsamında yapılandırılabilecektir. Başka bir anlatımla tarh edilen verginin % 50’si ile Yİ-ÜFE farkının ödenmesi suretiyle gecikme faizi, gecikme zammı ve asla bağlı olarak kesilen vergi cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.
B. İstinaf veya Temyiz Süreleri Geçmemiş ya da İstinaf/İtiraz veya Temyiz Yoluna Başvurulmuş ya da Karar Düzeltme Talep Süresi Geçmemiş veya Karar Düzeltme Yoluna Başvurulmuş Olan Tarhiyatlar
18 Mayıs 2018 tarihi itibarıyla ilgisine göre,
olan ikmalen, resen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatlarında bu maddeye göre ödenecek alacak asıllarının tespitinde, 18 Mayıs 2018 tarihi itibarıyla tarhiyatın bulunduğu en son safhadaki tutar esas alınır.
a) 18 Mayıs 2018 tarihinden önce verilmiş en son kararın terkine ilişkin karar olması hâlinde,
İlk tarhiyata/tahakkuka esas alınan vergilerin %20’si ile bu tutara ilişkin faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı yerine 18 Mayıs 2018 tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanun’da belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla vergilerin kalan %80’i, faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve alacak aslına bağlı olarak kesilen vergi cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.
Ödenecek Tutar |
Vergilerin %20’si |
Faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar |
Asla bağlı olmaksızın kesilen vergi cezaları
18 Mayıs 2018 tarihi itibarıyla sadece vergi cezalarına ilişkin dava açılmış olması hâlinde;
Verilmiş en son kararın terkine ilişkin karar olması hâlinde olanlarda cezanın %10’unun bu Kanun’da belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla kalan cezaların tahsilinden vazgeçilir.
Ödenecek Tutar |
Asla bağlı olmaksızın kesilen cezanın %10’u |
b) 18 Mayıs 2018 tarihinden önce verilmiş en son kararın tasdik veya tadilen tasdike ilişkin karar olması hâlinde,
Tasdik edilen vergilerin tamamı, terkin edilen vergilerin %20’si ile bu tutara ilişkin faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı yerine 18 Mayıs 2018 tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanun’da belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla terkin edilen vergilerin kalan %80’i, faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve alacak aslına bağlı olarak kesilen vergi cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.
Ödenecek Tutar |
Tasdik edilen vergilerin tamamı |
Terkin edilen vergilerin %20’si |
Faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar |
Asla bağlı olmaksızın kesilen vergi cezaları
18 Mayıs 2018 tarihi itibarıyla sadece vergi cezalarına ilişkin dava açılmış olması hâlinde; tasdik edilen ceza tutarının %50’sinin, terkin edilen cezanın %10’unun bu Kanun’da belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla kalan cezaların tahsilinden vazgeçilir.
Ödenecek Tutar |
Tasdik edilen ceza tutarının %50’si |
Terkin edilen ceza tutarının %10’u |
Kanun’nun 3/2. maddesinde yer alan “Ancak, verilen en son kararın bozma kararı olması hâlinde birinci fıkra hükmü, kısmen onama kısmen bozma kararı olması hâlinde ise onanan kısım için bu fıkranın (b) bendi, bozulan kısım için birinci fıkra hükmü uygulanır.” hükmü gereğince,
Ödenecek Tutar |
Vergilerin %50’si |
Vergiye bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar |
Asla bağlı olmaksızın kesilen vergi cezaları
18 Mayıs 2018 tarihi itibarıyla sadece vergi cezalarına ilişkin dava açılmış olması hâlinde cezanın %25’inin bu Kanun’da belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla kalan cezanın tahsilinden vazgeçilir.
Ödenecek Tutar |
Asla bağlı olmaksızın kesilen cezanın %25’i |
Ödenecek Tutar |
Tasdik Edilen Vergilerin tamamı |
Terkin Edilen vergilerin %20’ si |
Vergiye bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar |
Asla bağlı olmaksızın kesilen vergi cezaları
18 Mayıs 2018 tarihi itibarıyla sadece vergi cezalarına ilişkin dava açılmış olması hâlinde cezanın onanan kısmının %50’sinin bu Kanun’da belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla kalan cezanın tahsilinden vazgeçilir.
Ödenecek Tutar |
Asla bağlı olmaksızın kesilen cezanın onanan kısmının %50’si |
Ödenecek Tutar |
Vergilerin %50’si |
Vergiye bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar |
Asla bağlı olmaksızın kesilen vergi cezaları
18 Mayıs 2018 tarihi itibarıyla sadece vergi cezalarına ilişkin dava açılmış olması hâlinde cezanın bozulan kısmının %25’inin bu Kanun’da belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla kalan cezanın tahsilinden vazgeçilir.
Ödenecek Tutar |
Asla bağlı olmaksızın kesilen cezanın bozulan kısmının %25’i |
C. Uzlaşma Aşamasındaki Tarhiyatlar
18 Mayıs 2018 tarihi itibarıyla; uzlaşma hükümlerinden yararlanılmak üzere başvuruda bulunulmuş, uzlaşma günü verilmemiş veya uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış, ancak dava açma süresi geçmemiş alacaklar da bu madde hükmünden yararlanır.
Burada kastedilen uzlaşma, tarhiyat sonrası uzlaşma safhasıdır.
D. Diğer Hususlar
Bu Kanun’un kapsadığı dönemlere ilişkin olarak 18 Mayıs 2018 tarihinden önce pişmanlık talebi ile verilip, ödeme yönünden şartların ihlal edildiği beyannameler ile kendiliğinden verilen beyannameler için kesilen ve bu Kanun’un yayımı tarihi itibarıyla dava açma süresi geçmemiş olan vergi cezaları için üçüncü fıkra (18 Mayıs 2018 Tarihi İtibarıyla Sadece Vergi Cezalarına İlişkin Dava Açılmış Olması Hâlinde Başlığında yer alan hükümler) hükmü uygulanır.
Bu Kanun’un kapsadığı dönemlere ilişkin olarak iştirak nedeniyle kesilen vergi cezalarında, cezaya muhatap olanlar bu madde hükmünden üçüncü fıkranın (b) ve (c) bentlerinde açıklandığı şekilde (18 Mayıs 2018 Tarihi İtibarıyla Sadece Vergi Cezalarına İlişkin Dava Açılmış Olması Hâlinde Başlığında yer alan hükümler) yararlanır. Bu takdirde, vergi cezasına uygulanan gecikme zammı yerine bu Kanun’un yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın da bu Kanun’da belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şarttır.
Bu maddeye göre ödenecek alacakların tespitinde esas alınacak olan en son karar, tarhiyata/tahakkuka ilişkin verilen ve bu Kanun’un yayımı tarihinden (bu tarih dâhil) önce taraflardan birine tebliğ edilmiş olan karardır.
Maliye Bakanlığına bağlı tahsil daireleri tarafından takip edilmekte olan amme alacaklarından yıllık gelir veya kurumlar vergileri, gelir (stopaj) vergisi, kurumlar (stopaj) vergisi, katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi için bu madde ile 2. madde hükmünden yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükellefler, taksit ödeme süresince bu vergi türleri ile ilgili verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden bu vergileri çok zor durum olmaksızın her bir vergi türü itibarıyla bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri hâlinde belirtilen madde hükümlerine göre yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme haklarını kaybederler.
Bu madde hükmünden yararlanılması için madde kapsamına giren alacaklara karşı dava açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmaması şarttır.
Bu madde hükmünden yararlanmak için başvuruda bulunan ancak bu Kanun’da belirtilen ödeme şartını yerine getirmeyen borçlulardan, ilk tarhiyata/tahakkuka göre belirlenen alacaklar başka bir işleme gerek olmaksızın takip edilir. Şu kadar ki, 18 Mayıs 2018 tarihinden önce verilmiş olan en son yargı kararının, tarhiyatın/tahakkukun tasdikine ilişkin olması hâlinde bu karar üzerine tahakkuk eden alacaklar takip edilir.
3. İNCELEME VE TARHİYAT SAFHASINDA BULUNAN İŞLEMLER
Bu Kanun’un kapsadığı dönemlere ilişkin olarak, 18 Mayıs 2018 tarihinden önce başlanıldığı hâlde, tamamlanamamış olan vergi incelemeleri ile takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine bu Kanun’un matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümleri saklı kalmak kaydıyla devam edilir. Bu işlemlerin tamamlanmasından sonra tarh edilen vergilerin %50’si ile bu tutara gecikme faizi yerine 18 Mayıs 2018 tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ile bu tarihten sonra ihbarnamenin tebliği üzerine belirlenen dava açma süresinin bitim tarihine kadar hesaplanacak gecikme faizinin tamamının, vergi aslına bağlı olmayan cezalarda cezanın %25’inin; ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içerisinde yazılı başvuruda bulunularak, ilk taksit ihbarnamenin tebliğini izleyen aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler hâlinde altı eşit taksitte ödenmesi şartıyla vergi aslının %50’sinin, vergi aslına bağlı olmayan cezalarda cezanın %75’inin, vergilere bu Kanunun yayımı tarihine kadar uygulanan gecikme faizinin ve vergi aslına bağlı cezaların tamamının tahsilinden vazgeçilir. Şu kadar ki bu Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen süre içinde tebliğ edilen ihbarnameler için bu madde hükmünden yararlanmak isteyen mükelleflerin anılan bentte belirtilen süre içerisinde, başvuru süresi otuz günden az kalmış ise otuz gün içinde başvuruda bulunmaları ve madde kapsamında ödenecek tutarların ilk taksitini 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sürede, izleyen taksitleri ikişer aylık dönemler halinde 6 eşit taksitte ödemeleri şartıyla maddeden yararlanılır.
Bu Kanun’un kapsadığı dönemlere ilişkin olarak iştirak nedeniyle kesilecek vergi ziyaı cezalarında, cezaya muhatap olanların, cezanın %25’ini birinci fıkrada belirtilen süre ve şekilde ödemeleri hâlinde cezanın kalan %75’inin tahsilinden vazgeçilir.
Bu Kanun’un kapsadığı dönemlere ilişkin olarak bu Kanun’un yayımı tarihinden önce tamamlandığı hâlde, bu tarihte ya da bu tarihten sonra vergi dairesi kayıtlarına intikal eden takdir komisyonu kararları ve vergi inceleme raporları üzerine gerekli tarh ve tebliğ işlemleri yapılır. Yapılan tarhiyat üzerine bu maddenin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen şekilde belirlenen tutarın, birinci fıkrada belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanılır.
Ödenecek Tutar |
Vergilerin %50’si |
Gecikme faizi yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar |
Vergi aslına bağlı olmayan cezalarda cezanın %25’i |
İştirak nedeniyle kesilecek vergi ziyaı cezalarında cezanın %25’i |
18 Mayıs 2018 tarihi itibarıyla, 213 sayılı Kanun’un tarhiyat öncesi uzlaşma hükümlerine göre uzlaşma talebinde bulunulmuş, ancak uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış olmakla birlikte vergi ve ceza ihbarnameleri mükellefe tebliğ edilmemiş alacaklar için de bu madde hükmü uygulanır.
Bu madde uygulamasında incelemeye başlama tarihi, 213 sayılı Kanun’un 140’ıncı maddesine göre tayin olunur.
Bu madde hükümlerinden yararlanılabilmesi için madde kapsamında ödeme başvurusunda bulunulan alacağa ilişkin dava açılmaması şarttır.
4. PİŞMANLIKLA/KENDİLİĞİNDEN VERİLEN BEYANNAMELER
Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak 18 Mayıs 2018 tarihinden önce pişmanlık talebi ile verilip ödeme yönünden şartların ihlal edildiği beyannameler ile kendiliğinden verilen beyannameler için kesilen ve 18 Mayıs 2018 tarihi itibarıyla tebliğ edilmemiş olan vergi cezaları hakkında bu madde hükümleri uygulanır. Şu kadar ki asla bağlı vergi cezalarının bu madde kapsamında tahsilinden vazgeçilebilmesi için verginin 18 Mayıs 2018 tarihinden önce ödenmiş olması veya bu Kanun’un 2. maddesinde yer alan yeniden yapılandırma hükümlerine göre ödenmesi şarttır.
Bu Kanun’un kapsadığı dönemlere ilişkin olarak bu Kanunun yayımı tarihini izleyen ikinci ayın sonuna kadar (31 Temmuz 2018);
213 sayılı Kanun’un;
371’inci maddesine göre beyan edilen matrahlar üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergilerin tamamı ile hesaplanacak pişmanlık zammı yerine 18 Mayıs 2018 tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanun’da belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla pişmanlık zammı ve vergi cezalarının tamamının,
30’uncu maddesinin dördüncü fıkrasına göre kendiliğinden verilen beyannameler üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergilerin tamamı ile hesaplanacak gecikme faizi yerine 18 Mayıs 2018 tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanun’da belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla gecikme faizi ve vergi cezalarının tamamının
tahsilinden vazgeçilir.
Ödenecek Tutar |
Tarh edilen verginin tamamı |
Pişmanlık zammı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar |
II. MATRAH VE VERGİ ARTIRIMI İLE İLGİLİ HÜKÜMLER
Kanun’un 5. maddesinde düzenlenen hükümlere göre matrah ve vergi artırımı; 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin olarak gelir ve kurumlar vergisi ile katma değer vergisi ve bazı gelir ve kurumlar vergisi stopaj türleri için yapılabilecektir.
1. GELİR VE KURUMLAR VERGİSİNDE MATRAH ARTIRIMI
A. Kurumlar Vergisi Matrah Artırımı
Yıl |
Matrah Artırım Oranı % |
Asgari Artırım Tutarı |
2013 |
35 |
36.190 |
2014 |
30 |
38.323 |
2015 |
25 |
40.701 |
2016 |
20 |
43.260 |
2017 |
15 |
49.037 |
B. Gelir Vergisi Matrah Artırımı
Yıl |
Matrah Artırım Oranı % |
Asgari Artırım Tutarı (Bilanço Esası Ve Serbest Meslek Kazancı) |
Asgari Artırım Tutarı (İşletme Hesabı) |
Asgari Artırım Tutarı (Basit Usule Tabi Mükellefler) |
Asgari Artırım Tutarı (Geliri Sadece GMSİ'den İbaret Olan Mükellefler) |
Asgari Artırım Tutarı (Diğer Gelir Vergisi Mükellefleri) |
2013 |
35 |
18.095 |
12.279 |
1.809,50 |
3.619,00 |
12.279 |
2014 |
30 |
19.155 |
12.783 |
1.915,50 |
3.831,00 |
12.783 |
2015 |
25 |
20.344 |
13.558 |
2.034,40 |
4.068,80 |
13.558 |
2016 |
20 |
21.636 |
14.424 |
2.163,60 |
4.327,20 |
14.424 |
2017 |
15 |
24.525 |
16.350 |
2.452,50 |
4.905,00 |
16.350 |
C. Oran
Yukarıdaki tablolara göre artırılan matrahlar, %20 oranında vergilendirilir ve üzerinden ayrıca herhangi bir vergi alınmaz.
Ancak, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, artırımda bulunmak istedikleri yıla ait yıllık beyannamelerini kanuni sürelerinde vermiş, bu vergi türlerinden tahakkuk eden vergilerini süresinde ödemiş ve bu vergi türleri için bu Kanun’un 2’nci ve 3’üncü madde hükümlerinden yararlanmamış olmaları şartıyla artırılan matrahları %15 oranında vergilendirilir. İstisna, indirim ve mahsuplar nedeniyle bu beyannameler üzerinden ödenmesi gereken verginin bulunmaması hâlinde de bu hüküm uygulanır.
D. İnceleme ve Tarhiyat Yapılmayacağı
Mükellefler madde hükmünde belirtilen şartlar dahilinde gelir ve kurumlar vergisi matrahlarını yukarıdaki oranlarda artırarak Kanun’da belirtilen süre ve şekilde ödemeleri halinde, kendileri hakkında artırımda bulunulan yıllar için yıllık gelir ve kurumlar vergisi incelemesi ve bu yıllara ilişkin olarak bu vergi türleri için daha sonra başka bir tarhiyat yapılmaz.
Ancak, matrah artırımında bulunan mükelleflerin yıllık gelir ve kurumlar vergisine mahsuben daha önce tevkif yoluyla ödemiş oldukları vergilerin iadesi ile ilgili taleplerine ilişkin İdarenin inceleme ve tarhiyat hakkı saklıdır.
E. Diğer Hususlar
- Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin bu hükümden yararlanarak beyan ettikleri matrahları artırmaları hâlinde, daha önce tevkif yoluyla ödemiş oldukları vergiler, artırılan matrahlar üzerinden hesaplanan vergilerden mahsup edilmez.
- Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin matrah artırımında bulundukları yıllara ait zararların % 50’si, 2018 ve izleyen yıllar kârlarından mahsup edilmez.
- İstisna ve indirimler nedeniyle gelecek yıllarda matrahtan indirim konusu yapılabilecek tutarlar ile geçmiş yıl zararları artırılan matrahlardan indirilemez.
- İşe başlama ve işi bırakma gibi nedenlerle kıst dönemde faaliyette bulunmuş mükellefler hakkında ilgili yıllar için belirlenen asgari matrahlar, faaliyette bulunulan ay sayısı (ay kesirleri tam ay olarak) dikkate alınarak hesaplanır.
- Kurumlar vergisi mükelleflerinin GVK geçici 61. madde kapsamında tevkifata (yatırım indirimi stopajı) tabi olan kazançlarına ilişkin matrah artırımının esasları Kanun’un 5. maddesinin 1 numaralı fıkrasının (d), (e) ve (f) bentlerinde belirlenmiştir. Bu hükümlerden yararlanarak artırımda veya beyanda bulunan mükelleflerin, bu yıllara ilişkin olarak bu fıkrada belirtilen vergi incelemesi ve tarhiyata muhatap olmamaları için kurumlar vergisi matrahlarını da artırmaları gerekmektedir.
2. GELİR (STOPAJ) VE KURUMLAR (STOPAJ) VERGİSİNDE ARTIRIM
Mükellefler, belirtilen şartlar dâhilinde gelir (stopaj) veya kurumlar (stopaj) vergisini artırarak belirtilen süre ve şekilde ödemeleri halinde, kendileri nezdinde söz konusu vergiyi ödemeyi kabul ettikleri yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak artırıma konu ödemeler nedeniyle gelir (stopaj) veya kurumlar (stopaj) vergisi incelemesi ve tarhiyatı yapılmaz.
A. Ücret Stopajında Artırım
Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi uyarınca hizmet erbabına ödenen ücretlerden vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanlar, her bir vergilendirme dönemine ilişkin olarak verdikleri (ihtirazi kayıtla verilenler dâhil) muhtasar beyannamelerinde yer alan ücret ödemelerine ilişkin gayrisafi tutarların yıllık toplamı üzerinden aşağıdaki oranlardan az olmamak üzere hesaplanacak gelir vergisini artırabilirler.
1. Vergi Artırım Oranı
Yıllar |
2013 |
2014 |
2015 |
2016 |
2017 |
Vergi Artırım Oranı % |
6 |
5 |
4 |
3 |
2 |
|
|
|
|
|
|
2. Beyanname Verilmemiş Olması Durumunda Artırım
Vergi artırımında bulunulan yıl içinde yer alan vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak;
a.Verilmesi gereken muhtasar beyannamelerden, en az bir döneme ilişkin beyanname verilmiş olması hâlinde, beyan edilmiş ücret ödemelerine ilişkin gayrisafi tutar ortalaması alınmak suretiyle bir yıla iblağ edilerek, artırıma esas olmak üzere yıllık ücretler üzerinden gelir (stopaj) vergisi matrahı bulunur ve bu tutar üzerinden yukarıdaki tabloda belirtilen oranlarda gelir vergisi hesaplanır.
b.Hiç beyanname verilmemiş olması hâlinde, her ay için hesaplanacak asgari gelir (stopaj) vergisine esas olmak üzere en az;
i. 18 Mayıs 2018 tarihinden önce ilgili yılda verilmiş olan aylık prim ve hizmet belgelerinde bildirilen ortalama işçi sayısı kadar işçi,
ii. İlgili yılda aylık prim ve hizmet belgesinin hiç verilmemiş olması hâlinde, 18 Mayıs 2018 tarihine kadar verilmiş olmak şartıyla izleyen vergilendirme dönemlerinde verilen ilk aylık prim ve hizmet belgesindeki işçi sayısı kadar işçi,
iii. 18 Mayıs 2018 tarihine kadar aylık prim ve hizmet belgesinin hiç verilmemiş olması hâlinde en az iki işçi,
çalıştırıldığı kabul edilmek ve ilgili yılın son vergilendirme döneminde geçerli olan asgari ücretin brüt tutarı esas alınarak hesaplanan gelir (stopaj) vergisi matrahı üzerinden yukarıdaki tabloda belirtilen oranlarda gelir vergisini ödemek suretiyle hükümden yararlanılır.
B. Stopaja Tabi Diğer Ödemelerde Vergi Artırımı
1. Vergi Artırım Oranları
Ücret ödemeleri dışında vergi artırımı kapsamına giren tevkifata tabi diğer ödemeler şunlardır:
1.Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin 1. fıkrasının;
a.2 numaralı bendi (Serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemeler)
b.3 numaralı bendi (Yıllara sari inşaat işleri dolayısıyla bu işleri yapanlara ödenen istihkaklar)
c.5 numaralı bendi (Gayrimenkul ve hakların kiralanması karşılığında yapılan ödemeler)
d.11 numaralı bendi (Çiftçilerden satın alınan zirai mahsuller ve hizmetler için yapılan ödemeler)
e.13 numaralı bendi (Esnaf muaflığından yararlananlara mal ve hizmet alımları karşılığında yapılan ödemeler)
2.Kurumlar Vergisi Kanunu’nun;
a.15. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi (Yıllara sari inşaat işleri dolayısıyla tam mükellef kurumlara yapılan hakkediş ödemeleri)
b.15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi (Kooperatiflere ait taşınmazların kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemeleri)
c.30. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi (Yıllara sari inşaat işleri dolayısıyla dar mükellef kurumlara yapılan hakkediş ödemeleri).
Yukarıda sayılan ödemeler üzerinden vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanlar, ilgili yıl içinde verdikleri (ihtirazi kayıtla verilenler dâhil) muhtasar beyannamelerinde (ilgili yıl içinde verilen muhtasar beyannamelerde beyan edilen tutarlar bir yıla iblağ edilmeksizin) yer alan söz konusu ödemelerine ilişkin gayrisafi tutarların yıllık toplamı üzerinden aşağıdaki oranlarda vergi artırımı yapabileceklerdir.
B. Beyanname Verilmemiş Olması Durumunda Artırım Yukarıdaki ödemelerle ilgili vergi artırımında bulunulan yıl içinde hiç muhtasar beyanname verilmemiş olması veya muhtasar beyanname verilmekle birlikte artırılması istenen ödeme türünün beyannamede bulunmaması hâlinde; a.Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan ödemeler nedeniyle ilgili yıllar için bilanço esasına göre defter tutan gelir vergisi mükellefleri için belirlenmiş asgari gelir vergisi matrah tutarının % 50’si esas alınarak belirlenen gelir (stopaj) vergisi matrahı üzerinden % 15 oranında hesaplanan vergiyi, b.Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan ödemeler nedeniyle ilgili yıllar için beyana tabi geliri sadece gayrimenkul sermaye iradından oluşan gelir vergisi mükellefleri için belirlenen asgari gelir vergisi matrah tutarı esas alınarak belirlenen gelir (stopaj) veya kurumlar (stopaj) vergisi matrahı üzerinden % 15 oranında hesaplanan vergiyi, c.Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve 30. maddesinin birinci fıkrasının (a) bentlerinde yer alan ödemeler nedeniyle ilgili yıllar için bilanço esasına göre defter tutan mükellefler için belirlenmiş asgari gelir vergisi matrah tutarı esas alınarak belirlenen gelir (stopaj) veya kurumlar (stopaj) vergisi matrahı üzerinden % 3, Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasının (11) numaralı bendinde yer alan ödemeler için % 2, (13) numaralı bendinde yer alan ödemeler için de % 5 oranında hesaplanan vergiyi, ödemek suretiyle bu maddeden yararlanılır. |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
C. Gelir (Stopaj) ve Kurumlar (Stopaj) Vergisinde Artırıma İlişkin Diğer Hususlar
- Gelir (stopaj) ve kurumlar (stopaj) vergisinde artırımda bulunulması durumunda ayrıca gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulunulmuş olması şartı aranmaz.
- Artırımında bulunmak isteyenlerin, yıl içinde işe başlamaları ya da işi bırakmaları hâlinde faaliyette bulunulan vergilendirme dönemleri için (ay kesirleri tam ay olarak dikkate alınmak suretiyle) bu fıkrada belirtilen esaslar çerçevesinde artırımda bulunulur.
- Artırımda bulunulan yıl içinde yer alan vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak 18 Mayıs 2018 tarihinden önce yapılıp kesinleşen tarhiyatlar, ilgili dönem beyanı ile birlikte dikkate alınır.
- Artırıma esas ücret tutarı ile matrahlar, gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz.
- Artırımdan yararlanılarak hesaplanan gelir vergisine herhangi bir istisna ve indirim uygulanmaz.
3. KATMA DEĞER VERGİSİNDE VERGİ ARTIRIMI
Mükellefler belirtilen şartlar dâhilinde katma değer vergisini artırarak maddede belirtilen süre ve şekilde ödemeleri halinde, kendileri nezdinde söz konusu vergiyi ödemeyi kabul ettikleri yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak katma değer vergisi incelemesi ve tarhiyatı yapılmaz.
A. Vergi Artırım Oranları
Katma değer vergisi mükellefleri, her bir vergilendirme dönemine ilişkin olarak verdikleri beyannamelerindeki (ihtirazi kayıtla verilenler dâhil) hesaplanan katma değer vergisinin yıllık toplamı üzerinden aşağıdaki oranlardan az olmamak üzere belirlenecek katma değer vergisini, vergi artırımı olarak beyan edebilirler.
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendi ve geçici 17. maddesine göre tecil-terkin uygulamasından faydalanan mükellefler için artırıma esas tutarın belirlenmesinde, tecil edilen vergiler hesaplanan vergiden düşülür. B. Beyanname Verilmemiş Olması Durumunda Artırım 1. Aylık Vergilendirme Dönemine Tabi Mükellefler Artırımda bulunulmak istenilen yıl içindeki vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak; i. Verilmesi gereken katma değer vergisi beyannamelerinden, en az üç döneme ait beyannamenin verilmiş olması hâlinde, bu yıla ait dönemlerden verilmiş olan beyannamelerdeki hesaplanan katma değer vergisi tutarlarının ortalaması bir yıla iblağ edilerek, artırıma esas olmak üzere yıllık hesaplanan katma değer vergisi tutarı bulunur ve bu tutar üzerinden yukarıdaki tabloda yer alan oranlara göre artırım tutarı hesaplanır. ii. Hiç beyanname verilmemiş ya da bir veya iki döneme ilişkin beyanname verilmiş olması hâlinde, ilgili yıl için gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulunulmuş olması şartıyla artırılan matrah üzerinden % 18 oranında katma değer vergisi artırımında bulunmak suretiyle bu fıkradan yararlanılır. Bu durumda olan adi ortaklık, kollektif ve adi komandit ortaklıklarda ortakların tamamının gelir veya kurumlar vergisi yönünden matrah artırımında bulunmaları şarttır. 2. Üç Aylık Vergilendirme Dönemine Tabi Mükellefler Yıllık asgari artırım tutarı, hiç beyanname vermemiş olmaları hâlinde sirkülerimizin III/3-B-1.ii bölümünde belirtilen esaslar çerçevesinde, en az bir dönem için beyanname vermiş olmaları hâlinde ise III/3-B-1.i bölümünde belirtilen esaslar çerçevesinde belirlenir. C. İstisna veya Diğer Nedenlerle Hesaplanan Katma Değer Vergisi Bulunmayan Mükellefler İlgili takvim yılı içindeki işlemlerin tamamının istisnalar kapsamındaki teslim ve hizmetlerden oluşması veya diğer nedenlerle hesaplanan katma değer vergisi bulunmaması ile tecil-terkin uygulaması kapsamındaki teslimlerden oluşması hâlinde, ilgili yıl için gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulunulmuş olması şartıyla artırılan matrah üzerinden % 18 oranında katma değer vergisi artırımında bulunmak suretiyle bu fıkradan yararlanılır. Şu kadar ki, ilgili takvim yılı içinde yukarıda belirtilen durumların yanı sıra vergiye tabi diğer işlemlerin de mevcudiyeti nedeniyle hesaplanan vergisi çıkan mükelleflerin bu fıkra hükmüne göre ödemeleri gereken katma değer vergisi tutarı, yukarıda belirtildiği şekilde hesaplanacak % 18 oranındaki katma değer vergisi tutarından aşağı olamaz. Bu kapsama giren mükellefler, gelir veya kurumlar vergisi için matrah artırımında bulunmamaları hâlinde bu fıkra hükmünden yararlanamazlar. D. Diğer Hususlar - Katma değer vergisi mükelleflerinin, artırıma esas alınan ilgili yılın vergilendirme dönemlerinin tamamı için artırımda bulunmaları zorunludur. Şu kadar ki, mükelleflerin artırımda bulunmak istedikleri yıl içinde işe başlamaları ya da işi bırakmaları hâlinde, faaliyette bulunulan vergilendirme dönemleri için yukarıda yer verilen esaslar çerçevesinde artırımda bulunulur. - Mükelleflerin artırımda bulunmak istedikleri yıl içindeki vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak 18 Mayıs 2018 tarihinden önce yapılıp kesinleşen tarhiyatlar, ilgili dönem beyanı ile birlikte dikkate alınır. - Artırım talebinde bulunulan yılları izleyen dönemlerde yapılacak vergi incelemelerine ilişkin olarak artırım talebinde bulunulan dönemler için, sonraki dönemlere devreden katma değer vergisi yönünden ve artırım talebinde bulunulan dönemler için ihraç kaydıyla teslimlerden veya iade hakkı doğuran işlemlerden doğan terkin ve iade işlemleri ile ilgili inceleme ve tarhiyat hakkı saklıdır. Sonraki dönemlere devreden katma değer vergisi yönünden yapılan incelemelerde artırım talebinde bulunulan dönemler için tarhiyat önerilemez. - Vergi artırımı kapsamında hesaplanıp ödenen katma değer vergisi, gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak nazara alınmaz, ödenmesi gereken katma değer vergilerinden indirilmez veya herhangi bir şekilde iade konusu yapılmaz. 4. MATRAH VE VERGİ ARTIMI İLE İLGİLİ GENEL HÜKÜMLER A. Başvuru Süresi Matrah ve vergi artırımı yararlanabilmek için mükelleflerin bu Kanun’un yayımlandığı tarihi izleyen 3. ayın sonuna (31 Ağustos 2018) kadar başvuruda bulunmaları gerekmektedir. B. Ödeme Süresi ve Taksitler Hesaplanan veya artırılan gelir, kurumlar ve katma değer vergilerinin peşin veya ilk taksiti bu Kanun’un yayımlandığı tarihi izleyen 4. aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami 6 eşit taksitte ödenmesi mümkündür. Buna göre yukarıdaki açıklamalar kapsamında artırılan vergilerin peşin ödenmek istenmesi durumunda bu ödemenin 1 Ekim 2018 (30 Eylül 2018 hafta sonuna geldiği için) tarihine kadar yapılması gerekmektedir. C. Matrah ve Vergi Artırımının Başlamış Olan Vergi İncelemelerine Etkisi Matrah veya vergi artırımında bulunulması, 18 Mayıs 2018 tarihinden önce başlanılmış olan vergi incelemeleri ile takdir işlemlerine engel teşkil etmemektedir. Ancak, artırımda bulunan mükellefler hakkında başlanılan vergi incelemeleri ve takdir işlemlerinin, bu Kanun’un yayımlandığı tarihi izleyen ayın başından itibaren iki ay içerisinde (31 Temmuz 2018’e kadar) sonuçlandırılamaması hâlinde, bu işlemlere devam edilmez. Bu süre içerisinde sonuçlandırılan vergi incelemeleri ile ilgili tarhiyat öncesi uzlaşma talepleri dikkate alınmaz. İnceleme veya takdir sonucu tarhiyata konu matrah veya vergi farkı tespit edilmesi hâlinde, inceleme raporları ile takdir komisyonu kararlarının vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihten önce artırımda bulunulmuş olması şartıyla inceleme ve takdir sonucu bulunan fark, bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri ile birlikte değerlendirilir. İnceleme ve takdir işlemlerinin sonuçlandırılmasından maksat, inceleme raporları ve takdir komisyonu kararlarının vergi dairesi kayıtlarına intikal ettirilmesidir. D. Diğer Hususlar - Hesaplanarak veya artırılarak ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak kabul edilmez; indirim, mahsup ve iade konusu yapılmaz. - Artırılan matrahlar nedeniyle geçici vergi hesaplanmaz ve tahsil olunmaz. - Matrah veya vergi artırımında bulunulması, Vergi usul Kanunu’nun defter ve belgelerin muhafaza ve ibrazına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmez. - Daha önce nezdinde vergi incelemesi yapılmış olan mükellefler, vergi incelemesi yapılan yıllar için de artırımda bulunabilirler. - İdarenin, artırımda bulunulmayan yıllar veya dönemler için vergi incelemesi yapma hakkı saklıdır. - Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinin (b) fıkrasındaki “defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler” veya bu fiiller nedeniyle incelemesi devam edenler hiçbir vergi türü için matrah ve artırımı imkânından yararlanamazlar. - Terör suçundan hüküm giyenler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla haklarında terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu gerekçesiyle adli makamlar, genel kolluk kuvvetleri veya Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından yürütülen soruşturma ve kovuşturmalar kapsamında vergi incelemesi yapılması, terörün finansmanı suçu veya aklama suçu kapsamında inceleme ve araştırma yapılması talep edilenler, bu maddenin matrah ve vergi artırımı imkanından yararlanamazlar. - Matrah veya vergi artırımı dolayısıyla mükelleflerce verilen yıllık, muhtasar ve katma değer vergisi beyannameleri ve diğer beyannameler için damga vergisi alınmaz. - Mükelleflerin bu maddeye göre matrah veya vergi artırımı yaptıkları dönemlere ilişkin olarak kanuni süresinde vermedikleri anlaşılan beyannameler nedeniyle Vergi Usul Kanunu’nun usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarına ilişkin hükümleri uygulanmaz. - Matrah veya vergi artırımı ile ilgili olarak doğru beyan yapılmaması veya vergi hataları nedeniyle eksik tahakkuk eden vergiler, ilk taksit ödeme süresinin sonunda tahakkuk etmiş sayılır ve bu Kanunda açıklandığı şekilde tahsil edilir. III. İŞLETME KAYITLARININ DÜZELTİLMESİNE İLİŞKİN HÜKÜMLER 1. İŞLETMEDE MEVCUT OLDUĞU HÂLDE KAYITLARDA YER ALMAYAN EMTİA, MAKİNE, TEÇHİZAT VE DEMİRBAŞLAR Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (adi, kollektif ve adi komandit şirketler dâhil), işletmelerinde mevcut olduğu hâlde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşları kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşunca tespit edilecek rayiç bedel ile 31/08/2018 tarihine (bu tarih dahil) kadar bir envanter listesi ile vergi dairelerine bildirmek suretiyle defterlerine kaydedebilirler. Bildirime dâhil edilen kıymetler için amortisman ayrılmaz. Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, bu şekilde aktiflerine kaydettikleri emtia için ayrı, makine, teçhizat ve demirbaşlar için ayrı olmak üzere özel karşılık hesabı açarlar. Emtia için ayrılan karşılık, ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiye edilmesi hâlinde sermayenin unsuru sayılır ve vergilendirilmez. Makine, teçhizat ve demirbaşlar envantere kaydedilir ve ayrılan karşılık birikmiş amortisman addolunur. İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ise söz konusu emtiayı defterlerinin gider kısmına satın alınan mal olarak kaydederler. Bu şekilde beyan edilen; genel orana tabi makine, teçhizat, demirbaş ve emtiaların bedeli üzerinden %10 oranı, indirimli orana tabi diğer makine, teçhizat, demirbaş ve emtiaların bedeli üzerinden tabi olduğu oranların yarısı esas alınarak katma değer vergisi hesaplanır ve ayrı bir beyanname ile sorumlu sıfatıyla beyan edilerek, beyanname verme süresi içinde ödenir. Makine, teçhizat ve demirbaşlar üzerinden ödenen bu vergi, hesaplanan katma değer vergisinden indirilemez. Emtia üzerinden ödenen vergi genel esaslara göre indirilir. Bu kapsamnda bildirilen kıymetlerin satılması hâlinde satış bedeli, bunların deftere kaydedilen değerinden düşük olamaz. Ayrıca, ÖTV'nin konusuna giren malları bu madde kapsamında beyan eden ve alış belgelerini ibraz edemeyen mükelleflerin bu malların beyan tarihindeki miktarı ve emsal bedeli üzerinden geçerli olan ÖTV'yi beyanname verme süresi içinde ayrı bir beyanname ile beyan ederek aynı süre içinde ödemeleri halinde, bu mallar bakımından 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 4 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası hükmü uygulanmayacaktır. Bu şekilde beyan edilerek ödenen ÖTV için vergi cezası kesilmeyecektir. 2. KAYITLARDA YER ALDIĞI HÂLDE İŞLETMEDE BULUNMAYAN MALLAR Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (adi, kollektif ve adi komandit şirketler dâhil), kayıtlarında yer aldığı hâlde işletmelerinde mevcut olmayan emtialarını, 31/08/2018 tarihine (bu tarih dahil) kadar, aynı nev’iden emtialara ilişkin cari yıl kayıtlarına göre tespit edilen gayrisafi kâr oranını dikkate alarak fatura düzenlemek ve her türlü vergisel yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle kayıt ve beyanlarına intikal ettirebilirler. Gayrisafi kâr oranının cari yıl kayıtlarına göre tespit edilemediği hallerde, mükellefin bağlı olduğu meslek odalarının belirleyeceği oranlar esas alınır. Bu hükme göre ödenmesi gereken katma değer vergisi, ilk taksiti beyanname verme süresi içinde, izleyen taksitler beyanname verme süresini takip eden ikinci ve dördüncü ayda olmak üzere üç eşit taksitte ödenir. Eczaneler, stoklarında kaydi olarak yer aldığı hâlde fiilen bulunmayan ilaçları, bu Kanunun yayımı tarihini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar maliyet bedeli üzerinden fatura düzenlemek suretiyle kayıtlarından çıkarabilirler. Bu suretle kayıtlardan çıkarılan ilaçların maliyet bedeli üzerinden %4 oranında hesaplanan katma değer vergisi ayrı bir beyanname ile beyan edilerek beyanname verme süresi içinde ödenir. Ödenen bu vergi, hesaplanan katma değer vergisinden indirilemez, gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınamaz. 3. KAYITLARDA YER ALDIĞI HÂLDE İŞLETMEDE BULUNMAYAN KASA MEVCUDU VE ORTAKLARDAN ALACAKLAR İLE BUNLARLA İLGİLİ DİĞER İŞLEMLER Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31/12/2017 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarları ile bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan işlemlerini 31/08/2018 tarihine (bu tarih dahil) kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebilirler. Bu kapsamda ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmez; beyan edilen tutarlar ve ödenen vergiler, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmez. Bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmaz. Bu fıkra kapsamında beyanda bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin bu beyanları nedeniyle 2018 yılı geçici vergi beyannamelerinde düzeltme gerektiği takdirde, düzeltme işlemleri bu fıkrada öngörülen beyanname verme süresi içinde yapılır ve düzeltme işlemleri nedeniyle herhangi bir ceza veya faiz aranmaz. |
IV. VARLIK BARIŞINA İLİŞKİN HÜKÜMLER
Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar ve tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların yurt dışında elde ettikleri bazı kazançları hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır:
1. YURT DIŞINDA BULUNAN VARLIKLAR
Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, maddede yer hükümler çerçevesinde, 30/11/2018 tarihine kadar Türkiye’deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebilirler.
Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak %2 oranında hesapladıkları vergiyi, 31/12/2018 tarihine kadar vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan eder ve aynı sürede öderler.
Varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve 18/05/2018 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 30/11/2018 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilir. Bu takdirde, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmaksızın bu fıkra hükümlerinden yararlanılır.
18/05/2018 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının bu fıkranın yürürlüğe girmesinden önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması hâlinde, söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla bu fıkra hükümlerinden yararlanılır.
213 sayılı Kanun uyarınca defter tutan mükellefler, bu kapsamda Türkiye’ye getirilen varlıklarını, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın işletmelerine dâhil edebilecekleri gibi aynı varlıkları vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate almaksızın işletmelerinden çekebilirler.
2. YURT İÇİNDE BULUNAN VARLIKLAR
Gelir veya Kurumlar Vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 30/11/2018 tarihine kadar vergi dairelerine beyan edilir. Beyan edilen sözkonusu varlıklar, 30/11/2018 tarihine kadar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın kanuni defterlere kaydedilebilir. Bu takdirde, sözkonusu varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilir. Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değeri üzerinden %2 oranında vergi tarh edilir ve bu vergi, 31/12/2018 tarihine kadar ödenir.
Bu kapsamda ödenen vergi, hiçbir suretle gider yazılamaz ve başka bir vergiden mahsup edilemez, Türkiye’ye getirilen veya kanuni defterlere kaydedilen varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmez.
3. DİĞER HUSUSLAR
31/7/2018 tarihine kadar yurt dışındaki varlıkların bildirilerek Türkiye'ye getirilmesi ya da yurt içindeki varlıkların defterlere kaydedilmesi durumunda, herhangi bir vergi tarh edilmeyecektir. Bu tarihten sonra getirilen veya deftere kaydedilen varlıklara ilişkin olarak %2 vergi tarh edilecektir.
Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaz.
İşbu yazı hakkında ek bilgi gerektiğinde aşağıdaki kişilerle irtibata irtibata geçmenizi rica ederiz.
Ersin Nazalı Yönetici Ortak, Avukat, YMM |
Mükerrem Yanar Ortak, YMM |