7143 sayılı Kanun’un yurt dışında bulunan varlıkların Türkiye’ye getirilip bankalara bildirilmesine ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan varlıkların vergi dairesine beyan edilmesine ilişkin 10/13’üncü maddesinin uygulanmasına ilişkin ilk Tebliğ düzenlemesi, “7143 Sayılı Kanun Genel Tebliği (Seri No: 3) Yayımlandı” konu ve 09.07.2018 tarihli sirkülerimiz ile duyurulmuştu. 3 Seri No.lu Tebliğ ile yapılan düzenleme ile;
YAPILAN DEĞİŞİKLİK
18 Ağustos 2018 tarih ve 30513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7143 sayılı Kanun’a dair 4 Seri No.lu Tebliğ ile “Vergi Ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 7143 Sayılı Kanun Genel Tebliği (Seri No: 3)”nde değişiklik yapılmıştı. Yapılan değişiklikle 3 Seri No.lu Tebliğ’in;
“Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak hesaba ilgili varlığın transferi işlemlerinde, bildirimde bulunan hesap sahibi ile yurtdışından varlığı transfer edenin farklı kişiler olmasının söz konusu hükümden faydalanılması açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır.”
“Şirket veya şirket ortaklarına ait olduğu halde şirketin kanuni temsilcileri, ortakları veya vekilleri dışındaki kişilerce tasarruf edilen varlıklar, 7143 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin onüçüncü fıkrası hükümleri çerçevesinde şirket adına bildirim veya beyana konu edilerek bu fıkra hükmünden yararlanılabilecektir. Ayrıca, gerçek kişilere ait olduğu halde bu kişilerin ortağı veya kanuni temsilcisi oldukları yurtdışındaki şirketlerce tasarruf edilen varlıkların da ilgili gerçek kişiler adına bildirim veya beyana konu edilmesi halinde bu fıkra hükmünden yararlanılabilmesi mümkündür. Ancak, bildirim veya beyan dışındaki nedenlerle yapılacak inceleme esnasında söz konusu varlıkların şirket veya şirket ortaklarına ya da gerçek kişilere ait olduğunun ispat edilmesi gerekmektedir.”
DEĞİŞİKLİĞİN SONUÇLARI
Tebliğ’de yapılan bu değişikliğin, vergi inceleme riski olmaksızın yurt dışından varlık getirebilme ve serbestçe tasarruf edebilme konusundaki bazı kısıtlamaları kaldırmak suretiyle döviz arzını artırmaya yönelik olduğu yani ekonomik konjonktür ile birebir ilintili olduğu değerlendirilmektedir. Ancak vergisiz varlık transferi için Kanun’da şart koşulan son transfer tarihi (31 Temmuz 2018) geçmiş olduğundan, bildirimde bulunulacak varlıklar üzerinden %2 oranında vergi ödenecektir.
Değişiklik öncesinde; yurt dışında sahip olunan varlıkların sadece sahipleri adına Türkiye’ye transfer edilip bildirim ve beyana konu edilmeleri kuralı vardı. Bunun bir istisnası, şirketin kanuni temsilcileri, ortakları ya da şirket veya şirketin ortakları adına 18/5/2018 tarihinden önce yetkili kuruluşlarca düzenlenen bir vekalet veya temsil sözleşmesine istinaden varlıkları değerlendirmeye yetkili olanların sahip oldukları varlıkların şirket adına beyana konu edilebilmesi idi. Dolayısıyla şirket ile bağlantısı olmayan 3. kişilerce yurt dışında sahip olunan varlıkların şirket nam ve hesabına Türkiye ye getirilmesi ve beyana konu edilmesi imkânı tanınmamıştı. Aynı şekilde yurt dışındaki şirketlerce sahip olunan varlıkların şirket ortağı gerçek kişiler adına bildirime konu edilmesi de mümkün gözükmüyordu.
4 seri no.lu Genel Tebliğ ile yapılan değişiklik ile;
Yapılan değişiklikte üzerinde durulması gereken bir nokta da; yurt dışı banka hesaplarında bulunan ve Türkiye’ye getirilip başkası (şirket veya gerçek kişi) adına beyan edilen varlığın gerçekte adına beyanda bulunulan kişiye ait olduğunu ispat yükümlülüğünün ileride aranma olasılığının varlığıdır. Ancak ispat külfetinin bildirim/beyan esnasında veya paranın transferi sonrasında hemen aranması söz konusu değildir. Yani Türkiye’ye transfer edilen paranın transfer edildiği hesabın sahibi ile Türkiye’de adına bildirimde bulunulan kişinin farklı olması halinde, banka beyanda bulunandan bu varlığın gerçekte kendisine ait olduğunu ispatlamasını istemeyecektir. Aynı şekilde namına bildirimde bulunulan kişiler haricindekiler adına kayıtlı banka hesaplarından transfer edilen varlıkların da banka tarafından vergi dairesine bildirmesi öngörülmemiştir. 7143 sayılı Kanun’un 10. maddesinin 13. fıkrası gereği bildirilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyat yapılamayacağından başkası adına beyanda bulunulan varlığın gerçekte adına beyanda bulunulan kişiye ait olduğuna ilişkin bir vergi incelemesi yapılması da söz konusu değildir. Ancak şirket veya kişiler hakkında mutad olarak yapılacak vergi incelemelerinde bildirime konu edilen varlığı tasarruf eden ile bildirimde bulunan kişilerin aynı olmadığının tespiti halinde, bildirilen varlığın gerçekte adına bildirimde bulunan kişiye veya şirkete ait olduğunun ispatı aranabilecektir.
İşbu yazı hakkında ek bilgi gerektiğinde aşağıdaki kişilerle irtibata geçmenizi rica ederiz.
Ersin Nazalı Yönetici Ortak, Avukat, YMM enazali@nazali.av.tr |
Mükerrem Yanar Ortak, YMM myanar@nazali.com.tr |