Ajanda

7186 SAYILI KANUN’DA YER ALAN VERGİSEL VE SGK MEVZUATINA İLİŞKİN DÜZENLEMELER

22.07.2019

7186 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun 19 Temmuz 2019 tarihli ve 30836 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Söz konusu Kanun ile yapılan vergisel ve SGK mevzuatına ilişkin düzenlemeler aşağıda ana başlıklar altında özetlenmiştir:

VERGİSEL DÜZENLEMELER

Hasılat Esaslı Kazanç Tespiti

7104 sayılı Kanun’un 12. maddesi ile Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 38. maddesi “Hasılat esaslı vergilendirme” başlığı ile yeniden düzenlenmişti. Benzer bir uygulamanın, Gelir Vergisi Kanunu’nda da yapılması ile, bazı mükelleflerin hasılat esaslı kazanç tespiti yoluyla vergilendirilmesi imkânı getirilmiştir.

Bu kapsamda, Gelir Vergisi Kanunu’nun başlığıyla birlikte yeniden düzenlenen mülga 113’üncü maddesine göre, şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlarının tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde eden mükelleflerin talep etmeleri hâlinde söz konusu faaliyetlerinden elde ettikleri gayrisafi hasılatlarının (25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 38’inci maddesi kapsamında hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirilen mükellefler için hesapladıkları katma değer vergisi dâhil tutarın) %10’u bu faaliyetlerine ilişkin vergiye tabi kazanç olarak esas alınacaktır. Vergiye tabi kazancın bu suretle tespitinde ilgili faaliyete ilişkin giderler dikkate alınmayacak ve bu kazanca herhangi bir indirim veya istisna uygulanmayacaktır.

Kazançları birinci fıkra kapsamında tespit edilenlerin;

a) Bu faaliyetlerine ilişkin gider veya maliyetleri, vergiye tabi diğer kazanç veya iratlarının tespitinde dikkate alınmaz.

b) Bu kazançları dışındaki beyana tabi diğer kazanç veya iratları hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz.

c) İki yıl geçmedikçe bu usulden çıkmaları mümkün değildir.

4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353’üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası hükümleri uyarınca bir takvim yılı içinde iki kez ceza kesilen mükellefler, cezanın kesildiği ve takip eden iki takvim yılına ait kazançları için bu madde hükümlerinden yararlanamayacaklardır. 

Bu madde hükümleri kurumlar vergisi mükellefleri hakkında da uygulanacaktır.

Varlık Barışı

Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen Geçici 90. madde  ile yurt dışı ve yurt içi varlıklar açısından yeni bir varlık barışı imkânı getirilmiştir. Buna göre:

“Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, bu maddedeki hükümler çerçevesinde, 31/12/2019 tarihine kadar Türkiye’deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebilirler.

Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak %1 oranında hesapladıkları vergiyi, bildirimi izleyen ayın on beşinci günü akşamına kadar vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan eder ve aynı sürede öderler.

Birinci fıkra kapsamına giren varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 31/12/2019 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilir. Bu takdirde, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmaksızın bu madde hükümlerinden yararlanılır.

Bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması hâlinde, söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla bu madde hükümlerinden yararlanılır.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükellefler, bu madde kapsamında Türkiye’ye getirilen varlıklarını, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın işletmelerine dâhil edebilecekleri gibi aynı varlıkları vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate almaksızın işletmelerinden çekebilirler.

Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 31/12/2019 tarihine kadar vergi dairelerine beyan edilir. Beyan edilen söz konusu varlıklar, 31/12/2019 tarihine kadar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın kanuni defterlere kaydedilebilir. Bu takdirde, söz konusu varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilir. Bu fıkra kapsamında beyan edilen taşınmazların ayni sermaye olarak konulmak suretiyle işletme kayıtlarına alınması hâlinde, sermaye artırım kararının beyan tarihi itibarıyla alınmış olması ve söz konusu kararın beyan tarihini izleyen onuncu ayın sonuna kadar ticaret siciline tescil edilmesi kaydıyla, bu madde hükümlerinden faydalanılabilir. Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değeri üzerinden %1 oranında vergi tarh edilir ve bu vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenir.

Bu madde kapsamında ödenen vergi, hiçbir suretle gider yazılamaz ve başka bir vergiden mahsup edilemez. Türkiye’ye getirilen veya kanuni defterlere kaydedilen varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmez.

Bu madde kapsamında bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaz. Bu hükümden faydalanılabilmesi için bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi ve birinci fıkra uyarınca bildirilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi şarttır.

Cumhurbaşkanı, bu maddede yer alan süreleri, bitim tarihlerinden itibaren altı aya kadar uzatmaya; Hazine ve Maliye Bakanlığı, madde kapsamına giren varlıkların Türkiye’ye getirilmesi, bildirim ve beyanı ile işletmeye dâhil edilmelerine ilişkin hususları, bildirim veya beyana esas değerlerin tespiti, bildirim ve beyanların şekli, içeriği ve ekleri ile yapılacağı yeri, maddenin uygulanmasında kullanılacak bilgi ve belgeler ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”

Kurumlar Vergisi Kanunu’na Eklenen Geçici Madde

Ülkemizde elektrik motorlu otomotiv markası/markalarının üretilmesinin ve bu araçların yurtiçinde tercih edilirliğinin vergisel yönden desteklenmesi amacıyla Kurumlar Vergisi Kanunu’na eklenen geçici maddeye göre:

6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 80’inci maddesi kapsamında teşviklerden yararlanmasına karar verilen ve bu kapsamda sera etkisi yaratan egzoz gazı salınımını tamamen ortadan kaldıracak teknolojilerin geliştirilmesi için münhasıran Türkiye’de gerçekleştirdikleri Ar-Ge faaliyetleri sonucunda geliştirdikleri elektrik motorlu taşıt araçlarını Türkiye’de imal eden mükelleflerin, destek kararında belirlenen kadarıyla, bu yatırımları dolayısıyla bu Kanunun 32/A maddesi kapsamında hak kazandıkları yatırıma katkı tutarını, söz konusu malların ilk iktisabı dolayısıyla 31/12/2035 tarihine kadar vergi dairesine ödenen özel tüketim vergisinin, takvim yılının üçer aylık dönemleri itibarıyla bu mükelleflere kısmen veya tamamen, nakden ya da vergi borçlarına mahsuben ödenmesi suretiyle kullandırmaya Cumhurbaşkanı yetkili olacaktır.

SGK MEVZUATINA İLİŞKİN DÜZENLEMELER

Yurtdışı Hizmet Borçlanmalarında Yapılan Düzenlemeler

7186 sayılı Kanun ile 3201 sayılı Yurtdışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun hakkında Sosyal Güvenlik Kurumu’nun aktüeryal dengelerinin korunması amacıyla aşağıda yer alan değişiklikler yapılmıştır.

7186 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile 3201 sayılı Kanun’un 3. maddesinde yapılan değişiklikle diğer sosyal güvenlik kuruluşlarınca yurt dışı borçlanma imkânı ortadan kalktığı için yurt dışı borçlanmasının Sosyal Güvenlik Kurumu’na müracaat edilmek suretiyle yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

7186 sayılı Kanun’un 9. maddesi ile 3201 sayılı Kanun’un 4. maddesinde yer alan günlük borçlanma tutarı, prime esas asgari ve azamî günlük kazanç arasında seçilecek günlük kazancın % 45'i olarak değiştirilmiştir. Buna göre, 1 Ağustos 2019 tarihinden geçerli olmak üzere yurt dışı borçlanma günlük tutarı en az 38,38 TL olarak uygulanacaktır.

7186 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 3201 sayılı Kanun’un 5. maddesinde değişiklik yapılarak, yurt dışı hizmet borçlanmasına ait sürelerin tamamının 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak kabul edileceği; Türkiye’deki sigortalılık başlangıç tarihinden önceki sürelerin borçlanılması halinde borçlanılan sürenin, Türkiye’deki sigortalılık başlangıç tarihinden, Türkiye’de sigortalılık yok ise borçlanma tutarının tamamen ödendiği tarihten geriye götürülen sürelere ait ilgili aylara mal edileceği, hüküm altına alınmıştır.

7186 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile, 3201 sayılı Kanun’un 9. maddesinde değişiklik yapılarak ilgili maddeye “kısmi aylığın başlangıç tarihi esas alınarak mülga 2829 sayılı Kanun ya da 5510 sayılı Kanunun 53 üncü maddesi uyarınca tespit edilecek statüye göre ilgili sosyal güvenlik kuruluşunca” ibaresi eklenmiş, böylece borçlanılan sürelerin 5510 sayılı Kanun’un 4 (b) bendi kapsamında değerlendirilecek olması sebebiyle kısmı aylığın statüsü ile tam aylığın statüsünün farklı olacağı nedeniyle tam ayığın statüsü belirlenmiştir.

7186 sayılı Kanun’un 12. maddesi ile 3201 sayılı Kanun’un Geçici 5. maddesi yürürlükten kaldırılmıştır. Madde ile borçlanılan sürelerin 5510 sayılı Kanun’un 4 (b) bendi kapsamında değerlendirilecek olması sebebiyle kısmı uygulamada birliktelik sağlanmıştır.

7186 sayılı Kanun’un 13. maddesi ile 3201 sayılı Kanun’a Geçici 9. madde eklenmiştir. Geçici 9. madde ile “Kısmi aylık bağlanmış olanlar dahil olmak üzere bu maddenin yürürlük tarihinden önce yurt dışında geçen sürelerini borçlanma talebinde bulunanlardan tahakkuk ettirilen borçlarını yasal süresi içinde ödeyenlerin, sigortalılık sürelerinin hangi statüde değerlendirileceğinin ve tahakkuk ettirilecek borç tutarının tespitinde önceki hükümler esas alınır” hükmü getirilerek maddenin yürürlük tarihi olan 1 Ağustos 2019 tarihinden önce borçlanma talebinde bulunup yasal süresinde ödeyecek olanlar için önceki hükümlere göre borçlanma yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

7186 sayılı Kanun’a aşağıdaki bağlantıdan ulaşılabilir.

İşbu yazı hakkında ek bilgi gerektiğinde aşağıdaki kişilerle irtibata geçmenizi rica ederiz.

Ersin Nazalı

Yönetici Ortak, Avukat, YMM

enazali@nazali.av.tr

Çağdaş Güren

Yönetici Ortak, Sosyal Güvenlik Müşaviri

cguren@nazali.av.tr

Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, hukuki görüş ve tavsiye niteliğinde olmayıp, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir; bu sebeple belirtilen konularda bir aksiyon almadan önce, bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz. NAZALI’ya işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.