Ajanda

7194 SAYILI KANUN İLE 213 SAYILI VERGİ USUL KANUNU’NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

09.12.2019

 

7 Aralık 2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7194 sayılı Kanun ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu (“VUK”)’nunda birtakım değişiklikler yapılmış olup; yapılan değişiklikler aşağıda özetlenmiştir:

 

1. Mükellefiyet Kaydının Analiz ve Değerlendirme Sonuçlarına Göre Terkini

Kanun’un 24.maddesiyle VUK’un 160.maddesinden sonra gelmek üzere “Mükellefiyet kaydının analiz ve değerlendirme sonuçlarına bağlı olarak terkini” başlıklı 160/A maddesi eklenmiştir.

Bu madde ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından mükellefiyet süresi, aktif ve öz sermaye büyüklüğü, ödenen vergi tutarı, çalışan sayısı, vergisel yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği gibi unsurlar çerçevesinde gerçekleştirilecek analiz ve değerlendirmeler neticesinde sahte belge düzenleme riski yüksek olarak değerlendirilen mükellefler hakkında tesis edilecek işlemlere (incelemeye sevk, mükellefiyet kaydının terkini, mükellefiyete devam etmek isteyenlerden teminat, söz konusu mükellefler ile bunlarla maddede öngörülen çerçevede ilişkili olanlardan yine maddede öngörülen durumlarda teminat istenmesi, teminatların iadesi gibi)  ilişkin düzenlemeler getirilmiştir.

Bu madde ile sahte belge düzenleme ve kullanma fiilleri ile etkin şekilde mücadele edilmesi, vergiye uyum seviyesinin yükseltilmesi ve kayıt dışı ekonomi ile mücadelenin etkinliğinin arttırılması hedeflenmiştir.

Söz konusu düzenleme 7 Aralık 2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

 

2. İzaha Davet

Kanun’un 25.maddesiyle; VUK’nun 370.maddesi değiştirilmiş, izaha davet edilenlerin izahta bulunma süreleri ile beyanname verme ve ödeme süreleri 15 günden 30 güne çıkarılmıştır.

Ayrıca, kullanılan sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge tutarı, bir takvim yılında 100 bin TL’yi geçmeyen veya bu tutarı geçse bile ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının %5'ini aşmayan mükelleflere maddede yer alan şartlar dahilinde ziyaa uğratılan vergi üzerinden %20 oranında vergi ziyaı cezası kesilmesi yönünde düzenleme yapılmıştır.

Söz konusu düzenlemenin yürürlük tarihi  1 Ocak 2020 olarak belirlenmiştir.

 

3. Cezada İndirim

Kanun’un 26.maddesiyle; VUK’un 376.maddesinin birinci fıkrası değiştirilmiş, vergi ziyaı cezalarında ilk defa işlenip işlenmediğine bakılmaksızın indirim oranı %50 olarak belirlenmiştir.

Ayrıca uzlaşmanın vaki olması halinde ödenecek vergi ziyaı cezaları için maddede yer alan şartlar dahilinde %25 oranında indirim düzenlemesi getirilmiştir.

Söz konusu düzenleme 7 Aralık 2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

 

4. Kanun Yolundan Vazgeçme

Kanun’un 27.maddesiyle; VUK’un mülga 379. maddesi yeniden düzenlenmiş olup; mükellef ile İdare arasındaki vergi ihtilaflarının hızla çözümlenebilmesi amacıyla “Kanun yolundan vazgeçme” müessesesi VUK’a eklenmiştir.

Madde gerekçesine bakıldığında; söz konusu düzenlemenin

  • İdare ile mükelleflerin her aşamada anlaşabilmesi,
  • Vergi uyuşmazlıklarının hızlı bir şekilde çözümlenmesi,
  • Mahkemelerin iş yükünün azaltılması

amaçlarını taşıdığı anlaşılmaktadır.

Bu madde ile yargılama aşamasında istinaf veya temyiz kanun yolundan vazgeçilmesi halinde, dava konusu edilen vergi/ceza ihbarnamesinin bir kısmı ve/veya cezanın bir kısmı ya da tamamından vazgeçilmesi ve idarece de ihtilafların sürdürülmemesi yönünde bir düzenleme getirilmiştir. Ancak, ilgili düzenleme Danıştay’ın bozma kararı üzerine verilen kararlar açısından uygulanmamaktadır.

Bu düzenleme kapsamında, mükelleflerin vazgeçme dilekçelerini istinaf veya temyiz yoluna başvuru süresi içinde ilgili vergi dairesine vermesiyle, vergi aslı ve cezalardan çeşitli indirimler yapılarak aşağıdaki tutarların ödenmesi suretiyle ihtilaflar sonlandırılacaktır:

  • Kaldırılan vergi tutarının yüzde 60'ı, tasdik edilen vergi tutarının tamamı ile tasdik edilen vergi tutarına ilişkin vergi ziyaı cezasının yüzde 75'i,
  • Bağlı olduğu vergi aslı dava konusu yapılmayan veya 359. maddede yazılı fiillere (kaçakçılık) iştirak nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezaları ile usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının kaldırılan tutarının yüzde 25'i ve tasdik edilen tutarının yüzde 75'i.

İlgili hüküm kapsamında tahakkuk edilen vergi ve cezaların tahakkuk tarihinden itibaren bir ay içinde ödenmesi halinde ayrıca bir indirimin söz konusu olacağı düzenlenmiştir. Bu madde hükmüne göre tahakkuk eden vergi ve/veya vergi cezalarının %80’inin, hesaplanacak gecikme faizi ile birlikte bir aylık süre içinde tamamen ödenmesi şartıyla, vergi ve ceza tutarından %20 oranında indirim yapılır. Ancak, tasdik edilerek tahakkuk eden vergi tutarı için bu indirimden yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.

Söz konusu düzenlemenin yürürlük tarihi  1 Ocak 2020 olarak belirlenmiştir.

 

5. Uzlaşma Kapsamında Değişiklik

Kanun’un 28.maddesiyle; VUK’un ek 1.maddesinin birinci fıkrasındaki parantez içi hükümde yer alan “kesilen ceza hariç” ibaresi “kesilen ceza ve 370 inci maddenin (b) fıkrası kapsamında kendilerine ön tespite ilişkin yazı tebliğ edilen mükelleflere mezkur maddeye göre kesilen ceza hariç” olarak değiştirilmiştir.

Yapılan bu değişiklik ile sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş olabileceğine dair hakkında ön tespite ilişkin yazı tebliğ edilen mükelleflerin; süresinde beyanname vermeleri durumunda kesilen %20 oranındaki vergi ziyaı cezası uzlaşma kapsamı dışına alınmıştır.

Söz konusu düzenlemenin yürürlük tarihi  1 Ocak 2020 olarak belirlenmiştir.

 

6. Uzlaşmada Ceza İndirimi

Kanun’un 29.maddesiyle; VUK’un ek 9.maddesi değiştirilmiş, uzlaşmanın vaki olması halinde üzerinde uzlaşılan cezanın da Kanun’un 376.maddesinde indirim kapsamına alınması nedeniyle ek 9.madde de değişikliğe uygun hale getirilmiştir.

Söz konusu düzenleme 7 Aralık 2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

NAZALI HUKUK

info@nazali.com

Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, hukuki görüş ve tavsiye niteliğinde olmayıp, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir; bu sebeple belirtilen konularda bir aksiyon almadan önce, bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz. NAZALI’ya işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz