İmdat TÜRKAY
GİB Mükellef Hizmetleri Grup Başkanı
ÖZET
Son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de vergiye gönüllü uyum vergi idarelerinin vergi toplarken daha çok dikkat ettiği ve önem verdiği bir konu haline gelmiştir. Bu kapsamda, Gelir Vergisi Kanunu’nda “Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi” konusunda düzenleme yapılmış ve 1.1.2018 tarihinden itibaren vergisini düzenli ödeyen gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine %5 indirim sağlanmaya başlanmıştır. Ancak vergi indiriminden daha fazla mükellefin yararlanması için son dört yılda uygulama hakkında üç defa yasal düzenleme yapılmış ve indirimden yararlanma şartları biraz daha kolaylaştırılmıştır. Son olarak 7338 sayılı Kanun’la vergi indiriminde mükellefler lehine indirimden yararlanma şartları kolaylaştırılmış ve 1.1.2022 tarihinden itibaren verilecek beyannamelerde geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiştir.
Anahtar Kelimeler: Gelir/Kurumlar Vergisi Beyannamesi, Vergiye Gönüllü Uyum, %5 Vergi İndirimi, Vergi İndiriminin Şartları.
GİRİŞ
Türk vergi sisteminde 2018 yılından itibaren hayata geçirilen ve mükelleflerin lehine olarak vergisini düzenli olarak beyan edip ödeyenleri bir bakıma ödüllendiren ve onların gönüllü uyumunu artıran iki düzenleme mevcut bulunmakta olup bunlardan birincisi 6183 sayılı Kanun’da düzenlenen ve verginin tahsilat sürecini hızlandıran “Vergiye uyumlu mükelleflerin borçlarının tecili”; ikinci düzenleme ise 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nda yer alan ve verginin tahakkuk aşamasında dikkate alınan “Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi” uygulamasıdır.
Vergiye gönüllü uyum, mükellefler tarafından vergiye ilişkin yükümlülüklerinin doğru, zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirilmesidir. Vergi sistemine 2017 yılında 6824 sayılı Kanun’la giren %5 vergi indirimi uygulaması bu alanda büyük bir boşluğu doldurmuş ve mükelleflerin vergiye gönüllü uyumuna çok olumlu katkı yapmıştır. Vergisini düzenli ödeyen gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine sağlanan vergi indirimi uygulamasıyla vergiye gönüllü uyumu yüksek mükellefler bir bakıma ödüllendirilmektedir.
2018 yılından bu yana vergiye uyumlu mükellefler tarafından verilen gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde hesaplanan vergiden mahsup edilmek suretiyle ödenecek vergiyi azaltan %5 vergi indirimi uygulamasından yararlanmak, son yapılan yasal düzenleme ile biraz daha esnetilmiş bulunmaktadır.
14.10.2021 tarihli ve 7338 sayılı Kanun’la, vergi sisteminde başta Vergi Usul Kanunu ve Gelir Vergisi Kanunu olmak üzere mükelleflerin vergiye gönüllü uyumunu artıracak çok önemli değişiklikler yapılmış bulunmaktadır. Vergi indirimi uygulamasından yararlanmayı biraz daha kolaylaştıran 7338 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik, 1.1.2022 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerine uygulanmak üzere 26.10.2021 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Vergi indirimi uygulaması, ilk hayata geçirildiği dönemden bu yana gerek meslek mensupları gerekse vergi hukukçuları tarafından çok olumlu karşılanmakla beraber indirimden yararlanmanın şartlarının çok ağır olduğu gerekçesiyle çok fazla eleştiriye tabi tutulmuştur. Bu nedenle olsa gerek uygulamadan yararlanacak mükellef sayısını artırmak için 2018 yılından bu yana uygulanan düzenleme üzerinde tam üç defa yasal değişiklik yapılmıştır.
Bugüne kadar vergi indirimi uygulaması hakkında ilk olarak 2019 yılında 7162 ve 7194 sayılı Kanunlarla düzenlemeler yapılmıştır. Son değişiklik ise 14.10.2021 tarihinde TBMM tarafından kabul edilen 7338 sayılı Kanun’la yapılmış ve %5 vergi indiriminden yararlanma şartları ilk haline kıyasla büyük oranda kolaylaştırılmıştır.
7338 sayılı Kanun’la mükellefler lehine yapılan değişiklikler, 1.1.2022 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde uygulanmak üzere yürürlüğe girmiş bulunduğundan; 2021 yılına ilişkin olarak Mart ve Nisan 2022 yılında verilecek gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde %5 vergi indirimi uygulamasında yeni değişiklikler dikkate alınacaktır.
Vergi indirimi uygulaması hakkında detaylı açıklama ve örnekler uygulamanın ilk hayata geçtiği 2017 yılında Gelir İdaresi tarafından hazırlanan ve 23/12/2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 301 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde yapılmış bulunmaktadır. Daha sonra 7194 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler hakkında 27.05.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 312 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 301) n’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği ile 301 Seri No.lu GVGT’nin ilgili bölümlerinde değişiklikler yapılmıştır. Vergi indiriminde 7338 sayılı Kanun’la yapılan son yasal düzenleme hakkında ise henüz bir idari düzenleme yapılmamıştır.
Bugüne kadar yapılan üç yasal değişiklik sonrasında vergiye uyumlu mükelleflere getirilen vergi indirimi uygulamasından; ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefi olanlar ile kurumlar vergisi mükelleflerinden (finans ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans şirketleri ile emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları hariç olmak üzere) belirtilen şartları taşıyanlar yararlanabilmektedir. Gelir vergisi mükelleflerinde sadece üç gelir unsuru için beyanname veren mükellefler vergi indiriminden yararlanırken; kira, ücret, menkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve irat geliri olanlar bu uygulamanın kapsamı dışında tutulmuştur.
Yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5'i, ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden indirilmek suretiyle mükellefin ödeyeceği vergi azaltılmaktadır. %5 vergi indirimi uygulaması, sadece yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerine göre hesaplanan gelir ve kurumlar vergisi için geçerli bulunmakta olup bunlar dışında kalan KDV, damga vergisi, MTV, ÖTV, veraset ve intikal vergisi, emlak vergisi, değerli konut vergisi vb. vergilerde indirim uygulaması söz konusu değildir.
Örnek 1: Kurumlar vergisi mükellefi (Y) A.Ş. 2020 hesap dönemine ilişkin olarak kanuni süresinde verdiği kurumlar vergisi beyannamesinde beyan ettiği matrah üzerinden 500.000 TL kurumlar vergisi hesaplanmıştır. Vergi indiriminden yararlanma şartlarının tamamını taşıyan (Y) A.Ş.’nin 2020 hesap dönemine ait ödemiş olduğu geçici vergi tutarı 250.000 TL’dir.
Vergi indirim tutarı = Hesaplanan kurumlar vergisi X indirim oranı
= 500.000 TL X %5= 25.000 TL
olarak hesaplanmıştır. Buna göre, (Y) A.Ş. vergi indiriminden aşağıdaki şekilde yararlanacaktır.
Hesaplanan Kurumlar Vergisi |
500.000 TL |
Hesaplanan Vergi İndirimi Tutarı (500.000X%5=) |
25.000 TL |
Mahsup Edilecek Vergiler Toplamı -Ödenen geçici vergi= 250.000 TL |
250.000 TL |
Ödenmesi Gereken Kurumlar Vergisi (500.000-250.000=) |
250.000 TL |
Mahsup Edilen %5 Vergi İndirimi Tutarı |
25.000 TL |
Ödenecek Kurumlar Vergisi (250.000-25.000=) |
225.000 TL |
Ancak hesaplanan indirim tutarı, hiçbir şekilde 1.1.2021 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde uygulanmak üzere 1.500.000 TL’den (313 Seri No.lu GVGT) fazla olamaz. İndirilecek tutarın ödenmesi gereken vergiden fazla olması durumunda kalan tutar, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içinde mükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilerinden mahsup edilebilmektedir. Bu süre içinde mahsup edilemeyen tutarlar ise mükellefe red ve iade edilmemektedir.
Buna göre, indirilecek tutarın ödenmesi gereken vergiden fazla olması durumunda kalan tutar, bir tam yıl içinde mükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilere mahsup edilebilecektir. Örneğin kurumlar vergisi mükellefi için 2021 yılında doğan bir iade, 2020 yılı kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken son tarihten yani 30 Nisan 2021 tarihinden itibaren 01.05.2021-30.04.2022 tarihine kadar beyan edilen ve tahakkuk etmiş olan vergilere (KDV, MPHB, geçici vergi vb.) mahsup edilebilecektir. Bu süre hak düşürücü bir süre olup süre geçtikten sonra mahsup etme imkânı ortadan kalkmaktadır. Ayrıca, iade alacağının 30 Nisan 2021 öncesinde tahakkuk etmiş (örneğin 26 Nisan 2021’de tahakkuk eden KDV ve MPHB gibi) vergilere de mahsup imkânı yoktur.
Örneğin 2020 yılına ilişkin olarak Nisan/2021 ayında verilen kurumlar vergisi beyannamesinde, 40.000 TL ödenmesi gereken kurumlar vergisinden, ödevli kurumun 50.000 TL vergi indirim hakkı olması durumunda, geriye kalan 10.000 TL’lik vergi indiriminden kalan bu tutarı, 2020 hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içerisinde (01.05.2021 tarihinden 30.04.2022 tarihine kadar), mükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilerinden mahsup edilebilecektir.
Gelir vergisi mükelleflerinin yararlanacağı indirim tutarı, ticari, zirai veya mesleki faaliyet nedeniyle beyan edilen kazançların toplam gelir vergisi matrahı içerisindeki oranı dikkate alınmak suretiyle hesaplanan gelir vergisi esas alınarak tespit edilmektedir.
Örnek 2: Gelir vergisi mükellefi Bay (X), vergi indiriminden yararlanma şartlarının tamamını taşımakta olup 2020 takvim yılında 500.000 TL ticari kazanç, 150.000 TL de alacak faizi elde etmiştir. Mükellef bu dönemde 150.000 TL geçici vergi ödemiştir. Buna göre, Bay (X) Mart/2021 ayında verdiği gelir vergisi beyannamesinde vergi indiriminden aşağıdaki şekilde yararlanmıştır.
Ticari Kazanç |
500.000 TL |
Menkul Sermaye İradı |
150.000 TL |
Gelir Vergisi Matrahı (500.000+150.000=) |
650.000 TL |
Hesaplanan Gelir Vergisi (650.000X%15-20-27-35-40) |
215.870 TL |
Ticari Kazanç/Gelir Vergisi Matrahı (500.000/650.000=) |
0,77 TL |
Hesaplanan Gelir Vergisinin Ticari Kazanca İsabet Eden Kısmı (215.870 X0,77=) |
166.220 TL |
Hesaplanan Vergi İndirimi Tutarı (166.220 X %5=) |
8.310 TL |
Mahsup Edilecek Vergiler Toplamı (Ödenen Geçici Vergi 150.000 TL) |
150.000 TL |
Ödenmesi Gereken Gelir Vergisi (215.870-150.000=) |
65.870 TL |
%5 Vergi İndirimi Tutarı |
8.310 TL |
Ödenecek Gelir Vergisi (65.870-8.310=) |
57.560 TL |
3. 7338 Sayılı Kanun’la Yapılan Yasal Değişiklikler Sonrasında %5 Vergi İndiriminden Mükelleflerin Faydalanabilmesi İçin Gerekli Olan Şartlar
26.10.2021 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 7338 sayılı Vergi Usul Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 121’inci maddesinde yer alan “Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi” uygulaması hakkında bazı değişiklikler yapılmış ve %5 vergi indirimi uygulamasından yararlanma şartları biraz daha kolaylaştırılmıştır. Buna göre;
Ödemenin, ilgili mevzuatı gereği istenilen bilgi ve belgelerin tam ve eksiksiz olarak ibraz edilmiş olması koşuluyla, vergi kanunları gereği doğan iade alacaklarından mahsuben yapılmış olması ve indirimden yararlanıldıktan sonra söz konusu iade alacağı tutarının mahsuben ödemesi talep edilen vergi borcu tutarının altına düşmesi hâlinde, eksik ödenmiş duruma gelen vergilerin mahsuben ödenmek istenilen tutarın %10'unu aşmaması kaydıyla, eksik ödenmiş vergiler dolayısıyla veya vergi kanunları gereğince, tecil edilerek belirlenen şartların gerçekleşmesine bağlı olarak terkin edilecek vergilerin, şartların sağlanamaması hâlinde kanunlarında belirlenen tecil süresinin sonunu takip eden onbeşinci günün bitimine kadar ödenmesi şartıyla, bu şart ihlâl edilmiş sayılmayacaktır.
Ancak vergi indiriminin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki dört takvim yılında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359’uncu maddesinde (Kaçakçılık suçları ve cezalar) sayılan fiilleri işlediği tespit edilenler vergi indiriminden yararlanamazlar.
Uygulama kapsamında, vergi indiriminden yararlanan mükelleflerin, öngörülen şartları taşımadığının sonradan tespiti hâlinde ilgili vergilendirme döneminde indirim uygulaması dolayısıyla ödenmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın mükellef adına tarh edilerek geri alınacaktır.
Uygulamada bahsedilen vergi beyannameleri ibaresi, yıllık gelir vergisi ve kurumlar vergisi beyannameleri, geçici vergi beyannameleri, muhtasar, muhtasar ve prim hizmet beyannameleri ile Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi beyannamelerini; vergi ibaresi ise anılan Bakanlığa bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken beyannameler üzerine tahakkuk eden vergileri ifade etmektedir. İndirim tutarının üst sınırına ilişkin tutar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanacağından, 2021 yılında 1,5 milyon lira olan üst sınır, 2022 yılı için yeniden belirlenecektir.
4. Mükellefler Tarafından Çok Olumlu Karşılanan %5 Vergi İndirimi Konusundaki Değişikliklere Genel Bakış
Kamu harcamalarının en önemli finansman araçlarından biri vergilerdir. Vergi gelirleri, kamu harcamalarının finansmanını sağlamakla birlikte bütçe açığı ile mücadele etme ve bütçe dengesini sağlama yolunda önemli bir politika aracıdır. Vergi gelirlerini artırmak ve düzenli olarak vergisini beyan edip ödeyen mükelleflerin vergiye gönüllü uyumunu teşvik etmek için getirilen %5 vergi indirimi uygulaması büyük bir yenilik olarak vergi sistemimize girmiş ve dört yıldır uygulanmaktadır.
2021 yılı itibarıyla, toplamda yaklaşık 3 milyon gelir ve kurumlar vergisi mükellefinden yaklaşık 65 bini yani %2’si, vergiye uyumlu mükellef statüsünde bulunuyor ve bu indirimden yararlanıyor. Bu oran ve vergiye uyumlu mükellef sayısı, ülkemizdeki toplam gelir vergisi mükellef sayısını dikkate aldığımızda çok düşük bir oran olarak görünmektedir. Ancak 7338 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler de son derece yerinde olmuş ve geçmiş yıllarda uygulamada ortaya çıkan birçok sorunu girecek nitelikte düzenlemeler yapılmıştır. Geçmiş yıllarda mükelleflerin vergi indiriminden yararlanmasını engelleyen birçok konu ortadan kaldırılmış ve uygulamanın şartları esnetilmiştir. Bu kapsamda;
Önceki uygulamanın aksine son yapılan değişiklikle; gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin vergi indiriminden yararlandıkları beyannamelerin verildiği mart ve nisan aylarında haklarında yapılan tarhiyatlar kesinleşmediği sürece indirimden yararlanmalarına engel olmayacaktır. İndirimden yararlanmak için kesinleşmiş tarhiyat olmaması kuralı getirildiği için, yapılan tarhiyatın indirimden yararlanıldıktan sonra kesinleşmesi halinde, yararlanılan indirim tutarı mükelleften geri alınmayacaktır. Örneğin, mükellefin 2021 yılına ilişkin olarak Nisan/2022 yılında vereceği kurumlar vergisi beyannamesinde %5 vergi indiriminden yararlanması durumunda, mükellefin 2020 yılında yapılan tarhiyata dava açmış ve davanın mükellef aleyhine 2023 yılı içerisinde kesinleştiğini varsaydığımızda, bu durumda mükellef Nisan/2022’de %5 vergi indiriminden yararlanacak ancak 2024 yılında verilecek kurumlar vergisi beyannamesinde vergi indirimden faydalanılamayacaktır, ayrıca 2022 beyannamesinde yararlanılan tutar da mükelleften geri alınmayacaktır.
SONUÇ
Yaklaşık dört yıldır uygulanmakta olan %5 vergi indirimi, yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamesi verildiği anda hesaplanan verginin %5'inin, ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden indirilmesi suretiyle uygulanmaktadır. 7338 sayılı Kanun’un TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmesi sırasında da ifade edildiği üzere, 2020 yılı verilerine göre, mevcut durumda 3 milyon gelir ve kurumlar vergisi mükellefinin ancak 64.578’i %5 vergi indiriminden yararlanmaktadır. Uygulamadan 35.153 kurumlar vergisi ve 29.425 gelir vergisi mükellefi olmak üzere toplam 64.578 mükellef yararlanmakta olup yararlanılan indirim tutarı da yıllık toplam 1.750,3 milyar TL'dir (https://vergialgi.net/uc-milyon-vergi-mukellefinden-sadece-64-bin-578i-uyumlu-mukellefmis).
Vergi indirimi konusu, başlangıçta Devletin vergi alacağından vazgeçmesi yani bir çeşit vergi harcaması gibi görünse de uzun vadede mükelleflerin vergiye gönüllü uyumunu artıracağından başlangıçta vazgeçilen vergiden çok daha fazlası Hazineye geri dönecektir. Sonuç olarak 7338 sayılı Kanun’la yapılan düzenlemeyle %5 vergi indirimi uygulamasında, şartların esnetilmesi nedeniyle mükelleflerin biraz daha kolay bir şekilde yararlanması sağlanmış bulunmaktadır. Önümüzdeki yıllarda yapılan bu değişikliklerin uygulamadan yararlanan mükellef sayısında önemli oranda artış sağlayacağı ve böylece mükelleflerin vergiye gönüllü uyumunun daha da artacağı bir gerçektir.
[1] Bu yazıda yapılan açıklamalar, tamamıyla yazarına ait olup, hiçbir şekilde yazarın çalıştığı kurumunu bağlamaz, kurumunun görüşü olarak kullanılamaz ve değerlendirilemez.