İmdat TÜRKAY
GİB Mükellef Hizmetleri Grup Başkanı
ÖZET
TBMM tarafından kabul edilen ve 25.12.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7349 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda yer alan ücret ödemelerinin vergilendirilmesinde çok önemli reform düzeyinde bir düzenleme yapılmış olup; yapılan düzenlemeye göre, 1.1.2022 tarihinden itibaren işverenler tarafından çalışanlara yapılacak ücret ödemelerine uygulanmak üzere, hizmet erbabının, ödemenin yapıldığı ayda geçerli olan asgari ücretin aylık brüt tutarından işçi sosyal güvenlik kurumu primi ve işsizlik sigorta primi düşüldükten sonra kalan tutarına isabet eden ücretleri gelir vergisinden istisna edilmiştir. Yani sadece asgari ücret tutarı gelir vergisi ve damga vergisinden istisna edilmemiş, tüm çalışanlara bu istisnanın uygulanması sağlanmıştır. Dolayısıyla tüm ücretlilerin vergi yükünün hafifletilmesi doğrultusunda bir yasal düzenleme yapılmıştır. Ayrıca, aynı düzenleme ile birlikte 2008 yılından bu yana uygulanmakta olan ve uygulama alanı kalmayan asgari geçim indirimi uygulaması kaldırılmış ve diğer ücretli kapsamında çalışanların da vergi ödememesi sağlanmıştır.
Anahtar kelimeler: Ücret, İşveren, Asgari Ücret, Ücret Ödemelerinde Gelir/Damga Vergisi İstisnası, Asgari Geçim İndirimi, Diğer Ücretliler.
Giriş
2021 yılının son günlerinde TBMM tarafından kabul edilen 7349 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 25.12.2021 tarihli ve 31700 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olup, esas olarak Kanun Taslağının ilk halinde sadece asgari ücreti vergi dışı bırakan düzenlemenin kapsamı daha sonra genişletilmiş ve istisnadan tüm çalışanların yararlanması yönünde bir yasal düzenleme yapılmış olup belki de yıl boyunca TBMM tarafından kabul edilen kanuni düzenlemeler içerisinde kamuoyu tarafından en çok konuşulan ve tartışılan bir düzenleme olmuştur. Asgari ücretin gelir vergisi ve damga vergisinden istisna edilmesi kim ne derse desin Türk Vergi Sisteminde reform düzeyinde yapılan bir değişikliktir. Çünkü yıllardır vergi hukukçuları ve işçi sendikaları tarafından dile getirilen bu konu, yapılan düzenleme ile 2022 yılından itibaren hayata geçirilmiş olmaktadır.
Ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde genel vergilendirme sistemi işverenler tarafından ödeme anında tevkif suretiyle olmakta, belli sınırları aşan ücretliler yıllık beyanname vermektedir. Gelir vergisi tevkifatında ücret gelirlerine pozitif bazı ayrıcalıklar söz konusu olup bunlar; farklılaştırılmış vergi tarifesi, asgari geçim indirimi, engellilik indirimi ve brüt ücret üzerinden değil bazı indirimler sorasında safi ücret tutarından tevkifat yapılmasıdır. 7349 sayılı Kanunla son yapılan yasal düzenleme ile asgari ücret üzerinden gelir vergisi ve damga vergisi kesintisine de son verilerek, asgari ücret vergi dışı kalmak suretiyle belki de ücret gelirlerine sağlanan en önemli ayrıcalık sağlanmıştır. Ancak, uzun yıllardır uygulanmakta olan asgari geçim indirimi uygulaması da son bulmuştur.
Kanunun genel gerekçesinde de belirtildiği üzere; Gelir Vergisi Kanununda ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde tevkifat usulü ana kural olarak belirlenmiş ve yüksek ücretler ayrıca beyana tabi tutulmuştur. Kanunda ücretlerin vergilendirilmesinde genel tarifede belirlenmiş dilim aralıkları ayrıştırılmış ve daha yüksek dilimler belirlenerek vergi oran artışlarından ücretlilerin daha az etkilenmesi sağlanmıştır. Bunun yanı sıra Kanunda muhtelif istisnalar sağlanmış ve asgari ücretin brüt tutarı esas alınmak suretiyle ücretlinin medeni durumu ile çocuk sayısı dikkate alınarak asgari geçim indirimi müessesesi getirilmiştir. Her ne kadar ücretlilerin vergilendirilme esası diğer gelir unsurlarına göre daha avantajlı olsa da asgari ücret üzerinde hâlihazırda yıllık ortalama yüzde 3,25 vergi yükü bulunmaktadır.
Kanun Teklifinde başlangıçta sadece asgari ücret vergi dışı bırakılacak şekilde düzenleme yapılmışken, vergilemede var olan eşitlik ve adalet ilkesi açısından asgari ücret tutarına uygulanan vergi istisnasının, tüm ücretlilerin ücret toplamının asgari ücret tutarı kadar kısmına uygulanması gerektiği yönde yapılan eleştirilerin gündeme gelmesi ile Kanun Teklifinin Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmesi sırasında verilen önerge ile istisnanın kapsamı genişletilmiş ve tüm gerçek usulde ücret geliri elde edenlere istisnanın uygulanması yönünde değişiklik yapılmıştır.
Teklifte sadece asgari ücretin gelir ve damga vergisinden muaf tutulduğu, bu durumun asgari ücretin biraz üzerinde çalışanlar için işveren maliyetlerini beklenmedik bir biçimde artıracağı, ücretlerin büyük kısmının asgari ücret düzeyine çekileceği, bu durumun kayıt dışılığın artmasına yol açabileceği, ayrıca söz konusu düzenlemenin Anayasanın eşitlik ve vergide adalet ilkesine aykırılık teşkil edebileceği, tüm ücretlerde asgari ücret tutarı kadar meblağın vergiden istisna tutulmasının daha doğru bir yaklaşım olacağı, ayrıca evli ve çocuk sahibi çalışanlara ilave bir teşvik unsurunun yansıtılması gerektiği belirtilmiştir.
Şimdi de düzenleme sonrasında farklı ücret matrahına sahip ücretlilerin aynı miktarda mı yoksa farklı miktarlarda mı ücret istisnasından yararlanacakları gündeme gelmiştir. Asgari ücret elde eden çalışanların yararlanacakları gelir vergisi ve damga vergisi istisnasından tüm asgari ücretliler aynı tutarda yararlanacaklardır. Dolayısıyla, asgari ücret dışında yani bu tutarın üzerinde ücret geliri olanların örneğin 6, 5, 10, 15, 30, 50 veya 100 bin lira gibi farklı aylık ücret geliri olanların yararlanacağı istisna tutarının da eşit olması gerekmektedir. Şayet farklı ücret geliri olanların farklı vergi dilimlerinde vergilendirilmesinden dolayı ücretlilerin farklı tutarlarda getirilen bu ücret istisnasından yararlanması söz konusu olsaydı, asgari ücret üzerinden sağlanan vergi istisnasının eşit bir şekilde tüm ücretlilerde uygulanması mümkün olmazdı. Tüm ücretlilerin asgari ücrette olduğu gibi eşit bir şekilde istisnadan yararlanması için bir düzenleme yapılmış ve konu hakkında yayınlanacak olan genel tebliğde bu konuda ayrıntılı açıklama ve örneklerin takip edilmesi gerekmektedir. Esasen bu tarz uygulamaların ücretliler arasında ayrıma yol açmaması için herkesin eşit oranlarda yararlanması gerekmekte olup asgari geçim indiriminde ücretlinin medeni durumu, çocuk sayısı aynı olması durumunda ücret seviyesi ne olursa olsun yararlanılan asgari geçim indirimi tutarı aynı olmaktaydı.
Söz konusu düzenleme hakkında Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yapılan görüşmelerde Gelir İdaresi tarafından yapılan açıklamada; “Belirtilen önergede brüt ücret üzerinden sosyal güvenlik primi çıkarıldıktan sonra bulunan matrah üzerinden normal gelir vergisi tarifesine göre vergi hesaplanacak. Bunun yanı sıra asgari ücrete isabet eden, 4.250 liraya isabet eden vergi de hesaplanacak. Ödenmesi gereken, hesaplanan birinci vergiden ikinci vergi tutarı çıkarıldıktan sonra ödenecek vergi bulunacak. Bu yöntemle tüm ücretlilerin aynı asgari ücrette olduğu gibi aynı miktarda istisnadan yararlanması sağlanacak. Vergi diliminin artışı nedeniyle daha fazla faydalanmanın önüne geçmek amacıyla herkesin aynı tutarda yararlanması sağlanacak” ifadeleri yer almıştır.
Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen Kanun Teklifinin son halinde, hizmet erbabına ödenen ücretlerin, ilgili ayda geçerli olan brüt asgari ücretten işçi sosyal güvenlik kurumu primi ve işsizlik sigorta primi düşüldükten sonra kalan kısmı gelir vergisinden istisna edildiği belirtilmekle birlikte parantez içi hükümle uygulamanın detayları belirlenmiştir. Buna göre, asgari ücretin üstünde gelir elde eden kişiler için doğrudan matrahtan ilgili ayda geçerli olan brüt asgari ücretten işçi sosyal güvenlik kurumu primi ve işsizlik sigorta primi düşüldükten sonra bulunan matrah üzerinden vergi hesaplamaları yapılmayacak olup, istisna tutarı dahil toplam tutar üzerinden birinci vergi tutarı hesaplanacak daha sonra ilgili ayda geçerli olan brüt asgari ücretten işçi Sosyal Güvenlik Kurumu primi ve işsizlik sigorta primi düşüldükten sonra kalan kısmı üzerinden hesaplanan ikinci vergi tutarı düşülerek ödenecek gelir vergisi tutarı tespit edilecektir.
Sonuç olarak 7349 sayılı Kanunla 193 sayılı GVK’nın 23/18. maddesinde yapılan düzenlemeyle, tüm çalışanlara ödenen ücret ve ücret kapsamındaki ödemelerden asgari ücret tutarına isabet eden vergi kadar kısmının alınmaması sağlanmıştır. Ödenecek vergi tutarı bu suretle bulunan vergi tutarının içinde, istisna tutara isabet eden kısım düşülmek suretiyle hesaplanacaktır. İstisna nedeniyle alınmayacak olan vergi, ilgili ayda aylık asgari ücret üzerinden hesaplanması gereken vergiyi aşamayacaktır. Birden fazla işverenden ücret alanlar için bu istisna sadece en yüksek olan ücrete uygulanacaktır. Ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde asgari ücretin aylık brüt tutarı üzerinden hesaplanan asgari geçim indirimi uygulaması ise asgari ücret vergi dışı kaldığı için uygulama alanı kalmadığından GVK’nın 32. maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
Ücret ödemelerine getirilen istisnaya paralel olarak 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun “IV–Ticari ve medeni işlerle ilgili kâğıtlar” başlıklı bölümünün (34) numaralı fıkrasında yer alan “ücretlere ilişkin kâğıtlar” ibaresinden sonra gelmek üzere (Bu maddenin birinci fıkrasının (18) numaralı bendinde düzenlenen ücretlerde istisna, aylık brüt asgari ücrete isabet eden kısım için uygulanır) şeklinde parantez içi hüküm eklenmiştir. Buna göre, Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinde belirtilen ücretlere ilişkin kâğıtlar gelir vergisinden istisna olmakla beraber, bu maddenin birinci fıkrasının (18) numaralı bendinde düzenlenen ücretlerde istisna, aylık brüt asgari ücrete isabet eden kısım için uygulanacaktır. İstisna tutarı üzerindeki ücret ödemesi için %0,759 oranında damga vergisi kesintisi yapılacaktır.
1. 7349 Sayılı Kanunla Ücretin Vergilendirilmesine İlişkin Hükümlerde Yapılan Değişiklikler
22/12/2021 tarih ve 7349 sayılı Kanunun 2. maddesi ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Müteferrik İstisnalar” başlığı altında yer alan ücretlerde istisnaları düzenleyen 23 üncü maddesinin birinci fıkrasına 18 numaralı bent olarak eklenen hükme göre; “Hizmet erbabının, ödemenin yapıldığı ayda geçerli olan asgari ücretin aylık brüt tutarından işçi sosyal güvenlik kurumu primi ve işsizlik sigorta primi düşüldükten sonra kalan tutarına isabet eden ücretleri (Şu kadar ki, istisnayı aşan ücret gelirinin vergilendirilmesinde verginin hesaplanacağı gelir dilim tutarları ve oranları, istisna kapsamındaki tutarlar da dikkate alınarak belirlenir. Ödenecek vergi tutarı, bu suretle bulunan vergi tutarının içinde istisna tutara isabet eden kısım düşülmek suretiyle hesaplanır. İstisna nedeniyle alınmayacak olan vergi ilgili ayda aylık asgari ücret üzerinden hesaplanması gereken vergiyi aşamaz. Birden fazla işverenden ücret alanlarda bu istisna sadece en yüksek olan ücrete uygulanır.).” gelir vergisinden istisna edilmiştir.
7349 sayılı Kanunla, hizmet erbabına işverenler tarafından ödenen ücretin asgari ücret tutarına isabet eden kısmından gelir ve damga vergisi alınmamasını da içeren düzenlemeye göre;
7349 sayılı Kanunun 3. maddesi ile 193 sayılı GVK’nın 32. maddesinde yer alan ve 2008 yılından buyana uygulanmakta olan asgari geçim indirimi uygulaması yürürlükten kaldırılmıştır. Asgari geçim indiriminin kaldırılmasına ilişkin olarak yapılan değişiklik, 1/1/2022 tarihinden itibaren yapılan ücret ödemelerine uygulanmak üzere yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Aynı Kanunla GVK’nın 64. maddesi yürürlükten kaldırılmış ve olup diğer ücretlilerin vergilendirilmesine ilişkin olarak yapılan değişiklik, 1/1/2022 tarihinden itibaren yapılan ücret ödemelerine uygulanmak üzere Kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Öte yanda, 7349 sayılı Kanunun 4. maddesi ile 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun “IV- Ticari ve medeni işlerle ilgili kâğıtlar” başlıklı bölümünün (34) numaralı fıkrasında yer alan “ücretlere ilişkin kâğıtlar” ibaresinden sonra gelmek üzere (Bu maddenin birinci fıkrasının (18) numaralı bendinde düzenlenen ücretlerde istisna, aylık brüt asgari ücrete isabet eden kısım için uygulanır) şeklinde parantez içi hüküm eklenmiştir. Böylece, GVK’nın 23. maddesindeki ilk 17 bentteki ücretlere ilişkin kağıtlar damga vergisinden tamamen istisna iken, yeni eklenen 18. bentteki “Hizmet erbabının, ödemenin yapıldığı ayda geçerli olan asgari ücretin aylık brüt tutarından işçi sosyal güvenlik kurumu primi ve işsizlik sigorta primi düşüldükten sonra kalan tutarına isabet eden ücretleri” hakkındaki istisna sadece aylık brüt asgari ücrete isabet eden kısım için uygulanacaktır. Yani Damga Vergisi Kanununda yapılan bu değişiklik, GVK’nın 23/18. bendinde asgari ücretin vergi dışı kalması konusunda yapılan düzenlemeye paralel olarak yapılmıştır.
Ayrıca, asgari ücretin vergi dışı kalması sonucunda, asgari ücretin brüt tutarı üzerinden hesaplanan GVK’nın 64. maddesinde yer alan diğer ücret gelirlerinin vergilendirilmesine ilişkin hükümler de yürürlükten kaldırılmıştır.
Tüm bu değişikler içerisinde kamuoyunca takip edilen ve büyük bir çalışan kesimi ilgilendiren konu şüphesiz asgari ücretin vergi dışı kalmasına ilişkin olarak GVK’da yapılan düzenleme olmuştur. Yıllardır tüm işçi ve memur sendikalarının gündeme getirdiği asgari ücretten vergi alınmaması konusu nihayet TBMM’de kabul edilen 7349 sayılı Kanunla hayata geçmiş bulunmaktadır. Milyonlarca işçinin merak ettiği asgari ücret tutarı 2022 yılı için bir önceki yıla göre %50,4 oranında artırılmış ve brüt 5.000,4 lira net olarak ise 4.253,40 lira olarak belirlenmiştir. Yapılan düzenleme ile artık asgari ücret tutarı gelir vergisi ve damga vergisinden istisna edilmiş olacaktır. Bu konuda Gelir Vergisi Kanununda ücret istisnalarını düzenleyen 23. maddeye eklenen bir bent ile tüm ücretlilere ödenen ücret üzerinden asgari ücret tutarı kadar kısmı vergiden istisna edilen ücret kapsamına alınmıştır.
Vergide adalet ilkesinden hareketle çalışanların ekonomik durumlarına katkı sağlanması amacıyla, asgari ücret tutarı kadar ücret vergi dışı bırakılarak gelir vergisi ve damga vergisi istisnası sağlanmaktadır. Yapılan bu düzenlemelere uyumlu olarak Gelir Vergisi Kanununda yer alan diğer ücret gelirlerinin vergilendirilmesine ilişkin hükümler de yürürlükten kaldırılmaktadır. Asgari ücretin daha yüksek oranda belirlenmesi ve işverene olan maliyetinin de azaltılması için tartışılan ve önerilen iki konudan biri işçi ve işveren sigorta payının bir kısmının Hazine tarafından karşılanmasıydı. Diğer bir görüş ise asgari ücretten gelir vergisi ve damga vergisinin alınmamasıydı. Yapılan yasal düzenlemeyle vergi alınmaması yöntemi tercih edilmiş oldu ve yıllardır bir slogan olarak herkesin söylediği asgari ücretten vergi alınmaması temennisi böylece gerçekleşmiş bulunmaktadır.
Böylece, ücretli olarak çalışan yirmi milyonun üzerindeki hizmet erbabının, ödemenin yapıldığı ayda geçerli olan asgari ücretin aylık brüt tutarından işçi sosyal güvenlik kurumu primi ve işsizlik sigorta primi düşüldükten sonra kalan tutarına isabet eden ücretleri gelir vergisinden istisna edilmiştir. Bu istisnaya paralel olarak aynı Kanunla, Damga Vergisi Kanununda yapılan değişiklikle, söz konusu tutara isabet eden ücret geliri damga vergisinden de istisna edilmiştir.
2. 2022 Yılı İçin Belirlenen Asgari Ücretin Net Hesabı ve İşverene Maliyeti
4857 sayılı İş Kanununa göre hazırlanan Asgari Ücret Yönetmeliğine göre asgari ücret; “İşçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret” olarak tanımlanmıştır. Asgari Ücret Tespit Komisyonu Kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere; asgari ücret, bilindiği gibi ödenmesi zorunlu olan en az ücrettir. Asgari ücretin belirlenmesini düzenleyen Asgari Ücret Yönetmeliği uyarınca, asgari ücret, pazarlık ücreti değildir. Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirlenen bu tutar tüm yıl boyunca geçerli olacaktır. Yani yıl içinde asgari ücret için ikinci bir artış kararı olmayacaktır.
Asgari ücrete uygulanan gelir vergisi ve damga vergisi istisnasını daha iyi kavrayabilmek ve işverene olan maliyeti anlayabilmek için öncelikle 2021 yılı asgari ücret üzerinden yapılan kesintileri ve işverene maliyetine bir bakalım.
Net Asgari Ücretin Hesabı (TL/AY) (1.1.2021-31.12.2021)
Asgari Ücretin Brüt Aylık Tutarı |
3.577,50 |
SGK Primi % 14 |
500,85 |
İşsizlik Sigortası Primi % 1 |
35,78 |
Gelir Vergisi % 15 (*) (456,13-268,31=) |
187,82 |
Asgari Geçim İndirimi |
268,31 |
Damga Vergisi % 0,759 |
27,15 |
Kesintiler Toplamı |
751,60 |
Net Asgari Ücret (**) (3.577,50-751,60=) |
2.825,90 |
İşverene Maliyeti (TL / AY)
Asgari Ücret |
3.577,50 |
SGK Primi %15,5 (İşveren Payı) |
554,51 |
İşveren İşsizlik Sigorta Primi % 2 |
71,55 |
İşverene Toplam Maliyet |
4.203,56 |
(*) Gelir Vergisi Hesaplamasında; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca işçinin bekar ve çocuksuz olduğu ve sadece kendisi dikkate alınarak, asgari geçim indirimi uygulanmıştır.
(**) Net ele geçen asgari ücrete (268,31) TL asgari geçim indirimi ilave edilmiştir.
16 Aralık 2021 tarihinde Asgari Ücret Tespit Komisyonu Kararı ile 1.1.2022-31.12.2022 tarihleri arasında işçiye bir günlük normal çalışması karşılığında ödenecek asgari ücretin günlük 166,80 lira ve aylık 5.000,4 lira tespit edilmiştir. Böylece, asgari ücretin net tutarı 4.253,40 lira, brüt tutarı 5.000,4 lira ve işverene maliyeti ise 5.879,70 lira olarak belirlenmiş bulunmaktadır. 2022 yılı için net asgari ücret %50,51 oranında, işverene maliyeti ise %39,87 oranında artmış bulunmaktadır. Asgari ücretteki artışın işverene birebir maliyet olarak yansımamasının nedeni, gelir vergisi ve damga vergisinin kaldırılması sayesinde olmuş bulunmakta olup asgari ücrette bu oranda bir artış, asgari ücretten gelir vergisinin kaldırılması ile mümkün olabilmiştir. Yeni sistemde ise asgari ücretten gelir ve damga vergisi kesilmemekte ve asgari geçim indirimi uygulaması da yapılmamaktadır.
01/01/2022 - 31/12/2022 Dönemi Asgari Ücretin Netinin Hesabı (TL / AY)
Asgari Ücret |
5.004,00 |
SGK Primi % 14 |
700,56 |
İşsizlik Sigorta Primi % 1 |
50,04 |
Gelir Vergisi (GVK’nın 23/18. Md.) |
- |
Damga Vergisi (DVK/2-IV-34. Fıkrası) |
- |
Kesintiler Toplamı |
750,60 |
Net Asgari Ücret (5.004-750,60=) |
4.253,40 |
Asgari ücretten gelir vergisi ve damga vergisi istisna olduğundan hesaplanmamıştır. |
01/01/2022 - 31/12/2022 Dönemi İşverene Maliyeti (TL / AY)
Asgari Ücret |
5.004,00 |
SGK Primi % 15,5 (İşveren Payı) (*) |
775,62 |
İşveren İşsizlik Sigorta Primi % 2 |
100,08 |
İşverene Toplam Maliyet |
5.879,70 |
(*) 5510 sayılı Kanunun 81/ı bendine göre, bentte belirtilen şartları sağlayan işverenlere, SGK primi işveren payında 5 puanlık indirim yapılmıştır. Gerekli şartları sağlamayan işverenler için, SGK primi işveren payı %20,5'dir. |
Bu arada, 01/01/2022 - 31/12/2022 dönemi sigorta primine esas aylık kazancın alt ve üst sınırı da yeni tespit edilen asgari ücret tutarına göre şöyle olmuştur.
Uygulanacak Dönemi |
SGK Taban Ücreti TL (Aylık kazancın alt sınırı) |
SGK Tavan Ücreti TL (Aylık kazancın üst sınırı) |
01.01.2022/ 31.12.2022 |
5.004,00 TL |
37.530,00 TL |
5510 sayılı Kanunu’nun 82. maddesine göre, bu kanun gereğince alınacak primlerin hesabına esas tutulan günlük kazancın alt sınırı, asgari ücretin otuzda biri, üst sınırı ise bu tutarın 7,5 katıdır. |
Asgari ücretin belirlenmesiyle birlik ücretlilere yapılan onlarca ödeme, yardım, tazminat ve indirimlerde otomatikman asgari ücretin brüt tutarına endekslendiğinden, asgari ücretin belirlenmesi sadece asgari ücret düzeyinden ücret alan kişileri değil, milyonlarca diğer ücretlileri de etkilemektedir.
3. Vergi Kesintisi Öncesinde Ücret Matrahından İndirim Yapılacak Unsurlar
Gelir Vergisi Kanununda tanımı yapılan ücret; işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. İşverenler tarafından çalışanlara ödenen ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olmasının veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmez. Aynı Kanunda işverenler ise, hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler olarak tanımlanmıştır.
İşverenler tarafından hizmet erbabına yapılan bir ödemenin ücret geliri olarak dikkate alınabilmesi için üç temel unsur bulunmakta olup bunlar; bir işverene tabi olma, belli bir iş yerine bağlı olma ve hizmetin karşılığı olarak bir ödemenin yapılmış olmasıdır. İşverenler tarafından, hizmet erbabına yukarıda sayılan ücret ve ücret kapsamındaki ödemeler üzerinden kanunda belirtilen yasal indirimler yapıldıktan sonra gerçek usulde vergilendirme yapılmaktadır. GVK’nın 31 ve 63’üncü maddesinde ücretin safi tutarının tespitinde nelerin indirim konusu yapılacağı belirtilmiştir. Ücret gelirlerinin tevkif suretiyle gerçek usulde vergilendirilmesinde, diğer gelir unsurlarından farklı olarak vergi tevkifatı brüt tutar üzerinden değil, gayrisafi ücret tutarından bazı indirimler yapıldıktan sonra bulunan safi ücret tutarı üzerinden yapılmaktadır. İşte aşağıda yer alan yasal indirimler yapılmadan önceki ücrete gayrisafi ücret tutarı denilmektedir. Ücretin safi tutarının tespiti için indirim konusu yapılacak unsurlar şöyledir:
İşverenler tarafından hizmet erbabına ödenen gayrisafi ücret tutarından yukarıda yer alan yasal indirimler yapıldıktan sonra safi ücret tutarına ulaşılmakta olup bu tutar üzerinden de mevcut vergi tarifesi uygulanmak suretiyle gelir vergisi tevkifatı yapılmaktadır. Öte yandan, aynı Kanunun 94’üncü maddesinde, vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanlar ile vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratlar sayılmış ve hizmet erbabına ödenen ücretler ile ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç) istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben vergi tarifesine göre tevkifat yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Gelir vergisinden istisna edilen ücret ödemeleri, GVK’nın “Müteferrik İstisnalar” bölümünde, geçici maddelerde ve ücret ödemelerine ilişkin kendi özel kanunlarında belirtilmiştir. Dolayısıyla, istisna kapsamında olmayan veya istisna kapsamında olmakla beraber belli bir istisna limitini geçen ücret ödemelerinin gerçek usulde elde edilen ücret geliri olarak tevkif suretiyle ya da yıllık beyan esasıyla vergilendirilmesi gerekmektedir. GVK’nın 23’üncü maddesinde yer alan ödemeler ücret kapsamında değerlendirilmekle beraber, gelir vergisinden istisna edilmiş olup, bu ödemeleri yapanlar tarafından GVK’nın 94’üncü maddesine göre vergi tevkifatı yapılmamaktadır.
Örneğin kapıcılara ödenen ücretler, Gelir Vergisi Kanununun 23/6. maddesi gereğince gelir vergisinden istisna edilmiş olup, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun (2) sayılı Tablonun IV. Bölümünün (34) numaralı fıkrası gereğince de damga vergisinden istisna edilmiştir. Ücret istisnalarının yer aldığı GVK’nın 23. maddesindeki 17 bent halindeki ücret istisnaları için düzenlenen kağıtlar damga vergisinden de iken, 7349 sayılı Kanunla GVK’nın 23. maddesinin birinci fıkrasının (18) numaralı bendinde düzenlenen ücretlerde istisna, aylık brüt asgari ücrete isabet eden kısım için uygulanacaktır.
4. Asgari Geçim İndirimi Uygulamasına Son Verilmiştir
7349 sayılı Kanunun 3. maddesi ile 193 sayılı GVK’nın 32. maddesinde yer alan gerçek usulde ücret geliri elde edenlerin 2008 yılından bu yana yararlandığı asgari geçim indirimi uygulaması yürürlükten kaldırılmıştır. Asgari geçim indiriminin kaldırılmasına ilişkin olarak yapılan değişiklik, 1/1/2022 tarihinden itibaren yapılan ücret ödemelerine uygulanmak üzere Kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Bilindiği üzere, 2008 yılından bu yana uygulanmakta olan Gelir Vergisi Kanunu’nun 32. maddesine göre, ücretin gerçek usulde vergilendirilmesinde asgarî geçim indirimi uygulanmaktadır. Asgari geçim indirimi uygulaması, sadece gerçek usulde ücret geliri elde eden ücretlilere uygulanmakta olup, işverenler tarafından hesaplanan asgari geçim indirimi tutarı, çalışana ödenen ücret tutarı üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilmek suretiyle ücretlinin net maaşına yansıtılmaktadır.
Asgarî geçim indirimi; ücretin elde edildiği takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgarî ücretin yıllık brüt tutarının; mükellefin kendisi için %50'si, çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için %10'u, çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere; ilk iki çocuk için %7,5, üçüncü çocuk için %10 ve diğer çocuklar için %5'i olarak hesaplanmaktaydı. Gelirin kısmî döneme ait olması halinde, ay kesirleri tam ay sayılmak suretiyle bu süreye isabet eden indirim tutarları esas alınmaktadır. Asgarî geçim indirimi, asgari ücretin brüt tutarına belirlenen oranlar uygulanmak suretiyle bulunan tutar ile gelir vergisi tarifesinin birinci gelir dilimine uygulanan %15 oranının çarpılmasıyla bulunan tutarın, hesaplanan vergiden mahsup edilmesi suretiyle uygulanmaktadır. Asgari ücretin vergi dışı kalması ve bunun tüm ücretlilere yansıtılmasıyla birlikte GVK’nın 32. maddesinde yer alan asgari geçim indirimi uygulaması da yürürlükten kaldırılmıştır.
5. Diğer Ücretliler Vergi Dışı Bırakılması
Gelir Vergisi Kanununda gerçek ücret üzerinden vergilendirilmeyen örneğin: basit usule tabi gelir vergisi mükellefinin yanında çalışan hizmet erbabının ücretlerinin vergileme usulüne ilişkin hükümler kaldırılmaktadır. Esasen bu usulde asgari ücretin brüt tutarı, verginin hesaplanmasında baz olarak kullanılmaktadır. Asgari ücretlilerin ücretlerinin vergiden istisna edilmesi sebebiyle diğer ücretlilerin ücretlerinin de tüm ücretliler gibi değerlendirilmesi sağlanmaktadır. Diğer ücret kapsamında vergilendirme usulü kaldırıldığından düzenlemeye paralel olarak 193 sayılı Kanunda yer alan diğer ücretlilere ilişkin maddelerde yürürlükten kaldırılmıştır.
Bilindiği üzere, diğer ücretlilerin safi ücretleri, takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarının % 25'idir. Diğer ücretler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de bu gelirler beyannameye dahil edilmez. Diğer ücret gelirlerinden işverenler tarafından gelir vergisi tevkifatı yapılması söz konusu değildir. Gelir Vergisi Kanununun 64. maddesinde diğer ücretli kapsamında sayılan hizmet erbapları şöyledir;
Bilindiği üzere, TBMM tarafından kabul edilen 14.10.2021 tarihli ve 7338 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununda yapılan değişiklikle; basit usulde vergilendirilen mükelleflerin ticari kazançlarının gelir vergisinden istisna edilmesi ve bu mükelleflerin yıllık gelir vergisi beyanname verme yükümlülüklerinin ortadan kaldırılmıştı. O düzenlemeden sonra herkesin sorduğu bir soru vardı oda basit usulde elde edilen ticari kazançlar vergiden istisna edilirken, bunların yanında çalışanlar yani diğer ücretlilerin vergi ödemeye devam mı edeceği konusuydu. Yapılan bu düzenlemelere uyumlu olarak Gelir Vergisi Kanununda yer alan diğer ücret gelirlerinin vergilendirilmesine ilişkin hükümler 7349 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmış ve böylece her yıl şubat ayında vergileri tarh edilen ve iki taksitte ödenen diğer ücret vergisi vergi sistemimizden kaldırılmıştır.
Ayrıca, GVK’nın 64. maddesinin yürürlükten kaldırılmasına uygun olarak diğer ücretlilerin vergilendirilmesine ilişkin hükümlerin yer aldığı 106, 108, 109, 110, 118 ve 122. maddesinde yer alan konuya ilişkin düzenlemeler de yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak, diğer ücretlilere ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yer alan hükümler de 7349 sayılı Kanunla bir değişiklik yapılmamış, muhtemelen başka bir yasal düzenlemeyle söz konusu kanunda yer alan hükümlerde kaldırılacaktır. Bilindiği üzere, 213 sayılı VUK’nın 247, 251 ve 255. maddelerine göre diğer ücretlilerin vergi karnesi alması ve bunu muhafaza etmesi ile diğer ücretli kişileri yanlarında çalıştıranların verginin tahakkuku ve tahsilatına ilişkin sorumluluklarını anlatan yasal hükümler yer almaktadır.
Sonuç
Başlangıçta sadece asgari ücrete isabet eden gelir ve damga vergisinin istisna edilmesi şeklinde TBMM’ne sunulan Kanun Teklifinin, Plan ve Bütçe Komisyonunda yapılan değişiklikle tüm çalışanları kapsayacak şekilde değiştirilmesi son derece vergileme ilkelerine uygun olmuş ve bu haliyle kanunlaşmıştır. Artık asgari ücret vergi dışı olarak işverenler tarafından çalışanlara ödenecektir. 7349 sayılı Kanunun 2, 3 ve 4 üncü maddeleri ile hizmet erbabının, ödemenin yapıldığı ayda geçerli olan asgari ücretin aylık brüt tutarından işçi sosyal güvenlik kurumu primi ve işsizlik sigorta primi düşüldükten sonra kalan tutarına isabet eden ücretlerinin gelir vergisinden ve damga vergisinden istisna edilmesi, asgari geçim indirimi uygulamasının yürürlükten kaldırılması ile diğer ücretlilerin vergi dışında kalması konusunda yapılan düzenlemeler 1/1/2022 tarihinden itibaren yapılan ücret ödemelerine uygulanmak üzere Kanunun Resmi Gazete’de yayımı tarihi olan 25.12.2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Uygulamanın usul ve esasları hakkında Vergi İdaresinin yayınlayacağı ikincil mevzuat düzenlemelerinin takip edilmesi gerekmektedir. Kamuoyu tarafından uygulamanın ne şekilde yapılacağı ve ücret bordrosunda verginin nasıl hesaplanıp gösterileceği konusunda tereddütler bulunmaktadır.
Ücret gelirlerinde genel vergilendirme sistemi, işverenler tarafından ödeme anında vergi tevkifatı yapmak suretiyle olmaktadır. Ücret geliri elde eden her gerçek kişinin yıllık beyanname vermesi gerekmemekte olup belli şartlar ve limitler dahilinde ücret gelirinin yıllık beyanname ile beyanı söz konusu olmaktadır. Gelir Vergisi Kanununun ücretlerdeki istisnaları düzenleyen 23. maddesinde hangi ücret ödemelerinin vergiden istisna edileceği bentler halinde hüküm altına alınmıştır. Vergi hukukunda yer alan ayırma kuramının bir gereği olarak, emek gelirlerinin sermaye gelirlerine oranla vergilendirmede daha düşük oranlarda vergilendirilmesi, bazen de çalışanın çalışma şartları, görevin niteliği, sosyal durumu ve diğer sebeplerle gelir vergisinden istisna edilmesi gerekmektedir. 7349 sayılı Kanunla GVK’nın 23/18. maddesine eklenen söz konusu ücret istisnası çalışanlar açısından son derece olumlu olmuş ve hizmet erbaplarının vergi yükünü hafifletmiştir.
Sonuç olarak, çalışanlara ödenen ücretin ilgili ayda geçerli olan brüt asgari ücretten işçi sosyal güvenlik kurumu primi ile işsizlik sigortası priminin düşüldükten sonra kalan kısmının gelir vergisinden istisna edilmesi ve ücret gelirinin asgari ücrete isabet eden kısmı üzerinden gelir vergisi ve damga vergisi alınmamasına yönelik olarak yapılan düzenleme 1.1.2022 tarihinden itibaren çalışanlara ödenecek ücret ödemeleri için geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Yapılan düzenlemeyle, geçerli olan asgari ücret tutarı kadar bir istisnanın tüm ücret gelirleri içinde uygulanacağı bir sisteme geçilmiştir. Ayrıca, aynı düzenleme ile asgari geçim indirimi uygulaması ve diğer ücretlilerin vergilendirilmesi yürürlükten kaldırılmıştır. Uygulamanın usul ve esasları konusunda Gelir İdaresinin hazırlayacağı Genel Tebliğe göre hareket etmekte fayda vardır.
"Bu yazıda yapılan açıklamalar, tamamıyla yazarına ait olup, hiçbir şekilde yazarın çalıştığı kurumunu bağlamaz, kurumunun görüşü olarak kullanılamaz ve değerlendirilemez."
NAZALI VERGI & HUKUK