Anayasa Mahkemesi, 20 Haziran 2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan kararında, bir başvurucunun bireysel başvurusu üzerine 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un yerinde incelemeyi düzenleyen 15. maddesi uyarınca hakim kararı olmaksızın gerçekleştirilen yerinde incelemelerin, Anayasa’nın 21. maddesinde güvence altına alınan konut dokunulmazlığı hakkını ihlal ettiği sonucuna ulaşmıştır.
Mahkemenin kararına konu olan uygulamada, Rekabet Kurumu otomotiv sektöründe faaliyet gösteren ve aralarında başvurucunun da bulunduğu bazı teşebbüslerin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesini ihlal edip etmediklerinin tespiti amacıyla yürüttüğü önaraştırma kapsamında teşebbüslerde yerinde incelemeler gerçekleştirmiştir. Yerinde incelemeler sonucunda elde edilen bilgi ve belgeler ile Rekabet Kurulu ilgili teşebbüsler hakkında soruşturma açılmasına karar vermiş olup soruşturma sonucunda Rekabet Kurulu ilgili teşebbüslerin 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal eder nitelikte eylemlerde bulunduğu sonucuna ulaşmış ve teşebbüslere idari para cezası uygulanmasına karar vermiştir. Başvurucu, idari para cezasının dayanağı olan yönetmeliğin iptali istemiyle Danıştay Onüçüncü Dairesinde dava açmış, dairenin davanın reddine karar vermesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunda temyiz yoluna başvurmuştur. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu da kararı hukuka ve usule uygun bularak onamıştır. Bunun üzerine başvurucu işyerinde incelemelerin konut dokunulmazlığını ihlal ettiğini iddia ederek Rekabet Kurumu’nun yerinde inceleme yetkisine karşı Anayasa Mahkemesine başvurmuştur.
Anayasa Mahkemesi yapmış olduğu değerlendirmede konut kavramının işyerlerini de kapsadığını, bu bağlamda işyerlerinde herkese açık olmayan şahsa ait büroların, özel bir kişinin işlettiği şirketin faaliyetlerinin yürütüldüğü kayıtlı merkezin, tüzel kişilerin kayıtlı merkezlerinin ve şubelerinin konut olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Rekabet Kurulu’nun yerinde inceleme yetkisini ise bir arama yetkisi olarak değerlendiren Anayasa Mahkemesi arama ile özel hayatın gizliliği, konut dokunulmazlığı ve vücut dokunulmazlığı gibi temel hakların sınırlandırıldığını belirtmiştir. Bu tespitler sonucunda başvurucuda yapılan yerinde incelemeyi değerlendiren Anayasa Mahkemesi, teşebbüslerin yönetim işlerinin yürütüldüğü kısımlar ve çalışma odalarını herkesin giremeyeceği alanlar olarak belirleyerek, bu alanların konut olarak sayılması gerektiğini belirtmiştir.
Anayasa’nın 21. maddesinde usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça kimsenin konutuna girilemeyeceği, konutunda arama yapılamayacağı, buradaki eşyaya el konulamayacağı belirtilmiş olup devamında ise gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde ise doğrudan hâkim kararı yerine kanunla yetkili kılınmış mercinin yazılı emrinin yeterli görülebileceği belirtilmiştir. Anayasa’nın 21. maddesi ile 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un yerinde incelemeyi düzenleyen 15. maddesini karşılaştıran Anayasa Mahkemesi, yerinde incelemenin Kurulun emriyle yapılmasının gecikmesinde sakınca bulunan hâllerle sınırlı kılınmadığını ayrıca yerinde inceleme yapılması kararının gecikmesinde sakınca bulunan hâllere münhasır olduğu kabul edilse bile Kurul kararının yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulması zorunluluğunun bulunmamasını Anayasa’nın 21. maddesine aykırı bulmuştur.
Başvurucunun başvurusuna yönelik olarak konut dokunulmazlığı ihlalinin yargılamanın sonucundan bağımsız olduğunu dolayısıyla yeniden yargılamaya hükmedilmesinde hukuki yarar bulunmadığını tespit eden Anayasa Mahkemesi, benzer ihlallerin önüne geçilebilmesi amacıyla kararın bir örneğinin yasama organına gönderilmesine karar vermiştir.
(Anayasa Mahkemesi – 20.06.2023)