KONU: Başvuru, itirazen şikâyet sürecinde alınan başvuru bedelinin lehe karar verilmesine rağmen başvurucuya iade edilmemesi nedeni ile mülkiyet hakkının ihlâl edildiği iddiasına ilişkindir.
I. UYUŞMAZLIĞIN BİREYSEL BAŞVURU ÖNCESİNDE GEÇTİĞİ AŞAMALAR
Başvurucu Şirket tıbbi ürünlerin ticareti ile uğraşmakta olup; Sinop Kamu Hastaneleri Birliği tarafından hemodiyaliz sarf malzemelerinin alımı için düzenlenen ihale kapsamında İhale Komisyonu tarafından ihale dışı bırakılmıştır.
Başvurucu bunun üzerine fiyat avantajının uygulanmadığı gerekçesi ile idareye şikâyet başvurusunda bulunmuştur. Yapılan bu şikâyet başvurusunun idare tarafından reddedilmesi üzerine Başvurucu Kamu İhale Kurumu (“KİK”)’na şikâyet başvurusunda bulunmuştur. Başvurucu tarafından KİK’e yapılan şikâyet başvurusunda 6.831,00-TL tutarında başvuru bedeli ödenmiştir. KİK şikâyeti kabul etmiş ve başvurucunun haklı olduğu sonucuna varmıştır. Bunun üzerine başvurucu tarafından itirazen şikâyet başvuru bedelinin iadesi talebi ile KİK’e başvurulmuş ancak KİK iade talebini reddetmiştir.
İade talebinin reddedilmesi üzrerine başvurucu tarafından Ankara 11. İdare Mahkemesi’nde idari işlemin iptali talebi ile dava açılmış olup; incelemeyi gerçekleştiren mahkeme davaya konu başvuru bedelinin idarenin geliri sayıldığı gerekçesi ile davanın reddi yönünde hüküm tesis etmiştir. Söz konusu karara istinaden başvurulan istinaf kanun yolunda incelemeyi gerçekleştiren Bölge İdare Mahkemesi 8. İdare Dava Dairesi ise istinaf başvurusunu reddetmesi üzerine Başvurucu tarafından bireysel başvuruda bulunulmuştur.
II. BAŞVURUCU ŞİRKET’İN ANAYASA’YA AYKIRILIK İDDİASI
Başvurucu Şirket, KİK nezdinde yaptığı itirazen şikâyet başvurusunun hukuka uygun olduğuna karar verilmiş olmasına rağmen itirazen şikâyet bedelinin iade edilmemesinin ölçülü olmadığını, bu nedenle mülkiyet hakkının ihlâl edildiğini ileri sürmüştür.
Başvurucu Şirket tarafından şikâyet başvurusunun dava açma şartı olduğu bu nedenle bu yola başvurulduğu, doğrudan dava açması halinde ödeyeceği harçtan yirmi beş kat daha fazla masrafa katlanarak hukuka aykırılığı tespit ettirdiği, haklı çıkmasına rağmen bedelin kendisine iade edilmemesinin orantısız bir müdahale teşkil ettiği ve adil yargılanma hakkını ihlâl ettiği ileri sürülmüştür. Aynı şekilde benzer gerekçelerle eşitlik ilkesinin ihlâl edildiği de iddia edilmiştir.
III. ANAYASA MAHKEMESİ’NİN DEĞERLENDİRMESİ
Başvurucunun ihlâl iddialarının mülkiyet hakkı kapsamında incelenmesi uygun görülmüş, mülkiyet hakkının ihlâl edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekmektedir.
Anayasa Mahkemesi esas yönünden yapmış olduğu incelemede;
belirtilmiştir.
Mahkeme tarafından müdahalenin ihlâl oluşturup oluşturmadığı hususunda yapılan incelemede;
sonucuna varılmıştır.
Anayasa Mahkemesi tarafından incelenen başvuruda mülkiyet hakkının ihlâl edildiği, söz konusu ihlâl idarenin işleminden kaynaklanmakla beraber ihlâl mahkelemer tarafından da giderilmediğine, bu nedenle ihlâlin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunduğuna karar vermiştir. Başvurucu Şirket tarafından tazminat talebinde bulunulmuş olup; ihlâl tespiti ve yeniden yargılama kararı verilmesi ile yeterli bir giderim sağlanacağından tazminata hükmedilmemiştir.
IV. SONUÇ
Somut olayda incelemeyi gerçekleştiren Anayasa Mahkemesi tarafından müdahalenin ölçülü olmadığı gerekçesi ile Başvurucu Şirket’in mülkiyet hakkının ihlâl edildiği yönünde hüküm kurulmuş olup; söz konusu ihlâl bakımından yeniden yargılama kararı verilmiştir.
NAZALI HUKUK |