KONU: Başvuru, ithal edilen eşya için yapılan ek tahakkuk nedeniyle mülkiyet hakkının, ek tahakkuk işlemine karşı açılan davanın reddedilmesi nedeniyle de mahkemeye erişim hakkının ihlâl edildiği iddialarına ilişkindir.
I. OLAY VE OLGULAR
Petrol Ofisi Anonim Şirketi (“Başvurucu Şirket”), petrol ticaretiyle iştigal eden bir şirkettir.
Başvurucu Şirket, yurt dışından getirilen bir parti motorini Tekirdağ Gümrük Müdürlüğü denetimindeki gümrük antreposuna 31.12.2013 tarihli Antrepo Beyannamesi ile beyan edip boşaltmıştır. İşbu Antrepo Beyannamesi 30.12.2013 tarihli proforma faturasındaki kıymet esas alınmak suretiyle yapılmıştır.
İlerleyen süreçte, ürünün ithal edilmesi için 27.01.2014 tarihli Serbest Dolaşıma Giriş Beyannamesi düzenlenmiştir. Serbest Dolaşıma Giriş Beyannamesi, satıcı tarafından düzenlenen 03.01.2014 tarihli satış faturasındaki fiyat esas alınarak yapılmıştır.
Proforma faturasındaki fiyatın satış faturasındaki fiyattan yüksek olduğuna ilişkin tespit gümrük muayene memurunca Serbest Dolaşıma Giriş Beyannamesi’nin arkasına yazılmıştır. İlgili gümrük müdür yardımcısı ise bu yazının altına ithalatçıdan bilgi alınması, alınacak cevaba göre konunun değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. İlaveten, 31.01.2014 tarihinde ek tahakkuk ve para cezası hesaplanarak beyannamenin arkasına yazılmıştır.
Başvurucu Şirket, 31.01.2014 tarihinde Tekirdağ Gümrük Müdürlüğü’ne verdiği dilekçe ile proforma fatura ile kati fatura arasında birim fiyat farkından kaynaklanan katma değer vergisi (“KDV”) farkının beyan edilmesi gerektiği hususunda oluşan tereddüt nedeniyle beyanname arkasına tahakkuk çıkarıldığını belirterek bu KDV farkını ve para cezasını 07.10.2009 tarihli ve 27369 Mükerrer Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Gümrük Yönetmeliği (“Yönetmelik”)’nin 587. maddesi hükümleri uyarınca depo olarak ihtirazi kayıtla yatırılmasını ve ürünün teslimini talep etmiştir.
Gümrük İdaresi’nin proforma faturasındaki fiyat üzerinden fark ek vergileri ve beyana göre oluşan vergi farkı nedeniyle düzenlenen para cezasına ilişkin olarak 03.02.2014 tarihli kararı Başvurucu Şirket’e 24.02.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Akabinde Başvurucu Şirket tarafından anılan ek tahakkuk ve para cezası kararlarına karşı Gümrük İdaresi nezdinde gerçekleştirilen 06.03.2014 tarihli itirazlar; süresinde yapılmadığı gerekçesiyle Tekirdağ Gümrük Müdürlüğü’nce 26.03.2014 tarihinde reddedilmiştir.
Başvurucu Şirket, 20.05.2014 tarihinde, ek olarak tahakkuk ettirilen KDV üzerinden hesaplanan para cezasına itirazın reddine ilişkin idari işlemin iptali talebiyle Tekirdağ Vergi Mahkemesi nezdinde dava açmıştır.
İnceleme gerçekleştiren Tekirdağ Vergi Mahkemesi, 30.12.2014 tarihinde;
gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir.
Başvurucu tarafından temyiz edilen karar 24.12.2015 tarihinde Danıştay 7. Dairesi tarafından bozulmuştur. Danıştay özetle “kıymet tespitinin belli bir araştırma neticesinde ortaya konulabileceği, araştırma sonucu beklenmeksizin eşyanın yükümlülerce gümrükten çekilmek istenmesi halinde ise ileride doğması olası vergi farkının eldeki verilere göre hesaplanmak suretiyle güvenceye alınması amacıyla teminata bağlanarak eşyanın gümrükten çekilebileceği, 31.01.2014 tarihinde beyannamenin arkasına yazılan yazının teminat miktarının belirlenmesine yönelik olduğu, ek tahakkuk ettirilen KDV üzerinden hesaplanan para cezası kararının ise 24.02.2014 tarihinde tebliğ edilmesinden hareketle Başvurucu Şirket’in gerekli itirazı yasal süresi içinde gerçekleştirdiği”ni belirtmiştir.
Davalı İdare tarafından söz konusu Danıştay kararına karşı karar düzeltme talebinde bulunulmuş olup işbu talep aynı Daire tarafından 01.03.2018 tarihinde reddedilmiştir.
Danıştay’ın bozma kararının ardından ilk derece mahkemesince 05.06.2018 tarihinde Danıştay kararına uyma kararı verilmiş olup, Davalı İdare tarafından temyiz edilen kararın Danıştay nezdinde incelenmesine devam olunmaktadır.
İlaveten, Başvurucu Şirket, ceza kararına ek olarak ek tahakkuk işlemine itirazın reddine ilişkin idari işlemin iptali talebi ile de mahkeme yoluna başvurmuş olup, yukarıda yer verilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş ardından işbu karara karşı başvurulan istinaf yolunda inceleme gerçekleştiren Edirne Bölge İdare Mahkemesi, 27.11.2015 tarihinde 30.12.2014 tarihli ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir. Para cezasına ilişkin dosyada verilen Danıştay’ın bozma kararına dair açıklamaları da içeren karar düzeltme talebi de Edirne Bölge İdare Mahkemesi tarafından reddedilmiştir. Nihai karara karşı Başvurucu Şirket tarafından 08.08.2016 tarihinde bireysel başvuruda bulunulmuştur.
II. BAŞVURUCU ŞİRKET’İN ANAYASA’YA AYKIRILIK İDDİASI
Başvurucu Şirket tarafından, ek tahakkuk kararı usulüne uygun tebliğ edilmediği halde Mahkemece ek tahakkuktan Başvurucu Şirket’in haberdar olduğu ve itiraz süresinin geçirildiği gerekçesiyle ek tahakkukun iptali davasının reddedildiği; aynı olaydan kaynaklı para cezasının iptali davasında ise davanın reddine ilişkin kararın Danıştay tarafından bozulduğu, bu husus karar düzeltme başvurusunda belirtildiği halde aynı somut olaydan doğan iki farklı davada farklı kararlar verilmesinin makul bir biçimde gerekçelendirilemediği ve buradan hareketle adil yargılanma hakkının ihlâl edildiği ileri sürülmüştür.
III. ANAYASA MAHKEMESİ’NİN DEĞERLENDİRMESİ
Anayasa Mahkemesi;
belirtmiştir.
Somut olayda Başvurucu Şirket’in aynı somut olaya ilişkin iddialarının iki farklı mahkeme tarafından farklı değerlendirilmesi ile Danıştay tarafından somut olayın nitelendirilmesine ilişkin kararı da içeren karar düzeltme başvurusunun Bölge İdare Mahkemesi tarafından dikkate alınmaması suretiyle mahkemeye erişim hakkı engellenmiştir.
NAZALI HUKUK |