ANONİM ŞİRKET ORTAKLARININ SİGORTALILIĞI
Çağdaş GÜREN
Yönetici Ortak
ÖZET
Bilindiği üzere, 1 Temmuz 2012’de yürürlüğe giren 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) ile anonim şirketlerin kuruluşu ve ortaklık yapısı ile ilgili birtakım değişikliklere girilmiştir. Söz konusu değişikliklerden önemli bir tanesi de yönetim kurulu üyeliği için şirket ortağı olma zorunluluğunun kaldırılmasıdır. Bahse konu değişiklik ile şirket ortaklarının sigortalılık statüleri ile soru işaretleri artmıştır. Bu makalemizde anonim şirket ortaklarının sigortalılık statüleri anlatılarak akıllardaki soru işaretleri giderilmeye çalışılacaktır.
Anahtar Kelimeler: Anonim Şirket Ortakları, Şirket Ortaklarının Sigortalı Statüsü, Yönetim Kurulu Üyesi Ortaklar.
GİRİŞ
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (“5510 sayılı Kanun”)’nda kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişi sigortalı olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanun’un 4’üncü maddesinde anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları (b) bendi kapsamında sigortalı olarak sayılmışlardır. Bu nedenle anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ve olmayan ortaklılarının sigortalılık statüleri ayrı ayrı ele alınacaktır.
I. Anonim Şirketlerin Yönetim Kurulu Üyesi Olan Ortaklarının Sigortalılık Statüleri
Yukarıda bahsedildiği üzere, 5510 sayılı Kanun’un “Sigortalı Sayılanlar” başlıklı 4’üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan,
“Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından;
b) Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise;
3) Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları sigortalı sayılırlar.”
hükmü ile anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının zorunlu sigortalılık statüleri 4/1-b olarak belirlenmiştir.
Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları yönetim kuruluna seçildikleri tarihten itibaren 4-b kapsamında sigortalı sayılırlar ve en geç 15 gün içinde Sosyal Güvenlik Kurumu (“SGK”)’na bildirilmeleri gerekmektedir.
Burada dikkat edilmesi gereken birtakım hususlar vardır. Bunlardan ilki, 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 01.01.2018 tarihinden önce 4/1-a kapsamında sigortalı olan yönetim kurulu üyesi şirket ortaklarının sigortalılık statüleridir. Bu durumda olan şirket ortaklarının 4/1-a kapsamındaki sigortalılık statüleri çalışmaları kesintiye uğrayana kadar devam eder. Yani yönetim kurulu üyesi olup 01.10.2008 öncesinde 4/1-a kapsamında bildirilmiş olan şirket ortaklarının kazanılmış hakları korunmaya devam edecektir. Diğer yandan Kanun’un yayım tarihinden önce 4/1-a statüsünde sigortalı olan ortak, 01.01.2018 tarihi ve sonrasında ilk defa yönetim kurulu üyesi seçilirse 4-a kapsamındaki çalışması, yönetim kuruluna seçildiği tarih itibariyle son bulacak ve bu tarih itibariyle artık 4-b kapsamında sigortalılığı başlayacaktır.
Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının 4/1-b bendi kapsamındaki sigortalılıkları, yönetim kurulundan çıkılması ile sona erer. Yönetim kurulu görevinden çıkışın 10 gün içerisinde, şirket ya da sigortalı tarafından kuruma bildirilmesi gerekir.
Yönetim kurulu üyesi şirket ortaklarının sigortalılık statüleri ile tartışmalara sebep olan önemli bir konu ise ortağı olmadıkları bir şirket üzerinden 4/1-a sigortalısı olarak bildirilip bildirilemeyeceği konusudur.
01.03.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (“6111 sayılı Kanun”) ile 5510 sayılı Kanun’un 53’üncü maddesinde değişiklik yapılmış ve 4/a (SSK) ile 4/b (Bağkur) statülerinin çakışması halinde eskiden olduğunun aksine 4/1-a statüsündeki sigortalılıklarının esas alınacağı kararlaştırılmıştır.
Bu nedenle 01.03.2011 tarihi ve sonrasında ortağı ve yönetim kurulu üyesi olmadığı bir işyerinde 4/1-a sigortalısı olarak çalışan anonim şirket yönetim kurulu üyesi ortağının 4/1-b kapsamında sigortalı olma zorunluluğu yoktur. Ancak söz konusu kişiler istekleri doğrultusunda ayrıca 4/1-b kapsamında prim ödeyebileceklerdir. Ödedikleri bu primler ise emeklilik maaşı hesaplamalarında dikkate alınacaktır.
II. Anonim Şirketlerin Yönetim Kurulu Üyesi Olmayan Ortaklarının Sigortalılık Statüleri
1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu (“1479 sayılı Kanun”)’nun mülga 24’üncü maddesi gereğince anonim şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyesi olan ortakları sigortalı sayılmakta iken 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendi ile anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları sigortalı sayılarak yönetim kurulu üyesi olmayan ortaklar ile kurucu ortaklar zorunlu 4/1-b kapsamı dışında tutulmuştur.
Yukarıda yer alan düzenleme kapsamında, anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olmayan şirket ortakları bahse konu şirkette ayrıca başka bir görev üstleniyorlarsa 4-a kapsamında sigortalı olabilecekler ve ücret alabileceklerdir.
III. Anonim Şirketlerin Kurucu Ortaklarının Sigortalılık Statüleri
Anonim şirket kurucu ortakları 1.10.2008 tarihinden sonra 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılmadıklarından kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden dolayı hizmet akdine tabi çalışmaları kaydıyla Kanun’un 4‘üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı bildirilmesinde sakınca bulunmamaktadır.
Diğer yandan, SGK’nın 2013-11 sayılı “Sigortalı İşlemleri” konulu Birleşik Genelgesi’ne (“Genelge”) göre, 5510 sayılı Kanun’un Geçici 22’inci maddesi uyarınca 1479 sayılı Kanun’un mülga 24’üncü maddesine tabi olarak sigortalı olan anonim şirket kurucu ortaklarından sigortalılıklarını devam ettirmek isteyenler hakkında 1.10.2008 tarihinden itibaren altı ay içinde yazılı talepte bulunmaları halinde sigortalılıkları devam ettirilmekte, bu süre içerisinde talepte bulunmayanların sigortalılıkları ise 1.10.2008 tarihi itibari sona erdirilmektedir.
Söz konusu hüküm gereğince 1.10.2008-1.4.2009 tarihleri arasında Kurum’a dilekçe ile müracaat eden anonim şirket kurucu ortaklarının sigortalılıkları devam ettirilmiştir.
IV. Anonim Şirkete Ortaklığı Bulunmayan Yönetim Kurulu Üyelerinin Sigortalılık Statüleri
Anonim şirketlerin ortağı olmayan yönetim kurulu üyelerinin sigortalılık statüleri de öğretide tartışmalı olduğundan son olarak yönetim kurulu üyelerinin sigortalılık statüleri ele alınmıştır.
5510 sayılı Kanun, yönetim kurulu üyelerini sigortalılık statülerine açıklık getirmemiştir. Ancak, aynı Kanun’un 4’üncü maddesi, birinci fıkrası, a bendinde, hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların 4/1-a kapsamında sigortalı olacağı yönünde düzenleme vardır. Bu noktada yönetim kurulu üyelerinin şirket ile arasındaki ilişkinin hizmet akdi olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir. Doktrinde bir görüş söz konusu ilişkinin hizmet akdinin unsurlarını taşıdığını ileri sürerken diğer bir görüş taraflar arasındaki ilişkinin hizmet akdi olarak nitelendirilemeyeceğini belirtmektedir.
Hizmet akdi 6098 sayılı Borçlar Kanunu (“TBK”)’nda işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan süreyle iş görmeyi ve işverenin de ona zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanırken; 4857 sayılı İş Kanunu (“İş Kanunu”)’nda işçinin işverene bağımlı olarak iş görmeyi, işverenin de ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan bir sözleşme olarak tanımlanmıştır. Hizmet akdinin unsurları ise hizmet, bağımlılık, ücret ve süredir.
Hizmet akdinin temel unsuru bir edim, iş içermesidir. Ücret ise işçi tarafından yerine getirilen edim sonucu hak ettiği bedeldir. İş sözleşmesinin en ayırt edici unsuru ise bağımlılık unsurudur. Bu unsur işçinin işin yapılması sırasında işverenin emir ve talimatlarına sıkı sıkıya bağlı olması ve işverence denetlenmesi anlamındadır. Bağımlılık unsuru, hizmet akdinin iş sözleşmesini eser ve vekalet gibi diğer sözleşmelerden ayıran unsurdur. TTK’nın 365. maddesine göre anonim şirket, yönetim kurulu tarafından yönetilir ve temsil olunur. TBK 502. maddesinde ise vekalet sözleşmesi, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Bu düzenlemeler ışığında yönetim kurulu ile şirket tüzel kişiliği arasındaki ilişkinin vekalet sözleşmesi hükümlerine daha uygun olduğu yönünde görüşler mevcuttur.
Yukarıda yer alan değerlendirmeler ışığında şirket ortağı olmayan yönetim kurulu üyelerinin sırf yönetim kurulu üyelikleri sıfatları dolayısıyla 5510 sayılı Kanun’un 4/1-b kapsamında zorunlu sigortalılık statülerinin olmasına gerek olmamakla birlikte yönetim kurulu üyeliklerinin yanı sıra şirket içerisinde ayrıca hizmet akdine bağlı olarak çalışmalarının bulunması halinde ise 5510 sayılı Kanun’un 4/1-a maddesi gereği sigortalı olmaları zorunludur.
SONUÇ
Son düzenlemelerden sonra anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının yönetim kuruluna seçildikleri tarihten itibaren 4-b kapsamında sigortalı sayılmışken; yönetim kurulu üyesi olmayan ortaklar ve kurucu ortaklar 01.10.2008 tarihinden sonra 5510 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılmamışlardır. Diğer yandan bu ortaklar, şirkette ayrıca başka bir görev üstleniyorlarsa 4-a kapsamında sigortalı olabilecekler ve ücret alabileceklerdir. 01.01.2008 tarihinden önce yönetim kurulu üyeliği, şirket ortaklığı ve 4/1-a kapsamında sigortalılık statülerini aynı anda sağlayan şirket ortaklarının ise 4/1-a kapsamında kazanılmış hakları korunmaya devam edecektir.
Şirket ortağı olmayan yönetim kurulu üyelerinin sırf yönetim kurulu üyelikleri sıfatları dolayısıyla 5510 sayılı Kanun’un 4/1-b kapsamında olmaları gerekmezken yönetim kurulu üyeliklerinin yanı sıra şirket içerisinde ayrıca hizmet akdine bağlı olarak çalışmalarının bulunması halinde ise 5510 sayılı Kanun’un 4/1-a maddesi gereği sigortalı olmaları zorunludur.
Anonim şirket ortaklarının kazanılmış haklarının korunması ve 01.01.2008 sonrası sahip oldukları statülerin değişmesi durumunda oluşacak yeni sigorta statüleri aşağıda yer alan Tablo 1’de özet olarak gösterilmiştir.
Tablo:1-Şirket Ortaklarının ve Yöneticilerinin Sigortalılık Statüleri
Şirket Ortaklarının ve Yöneticilerinin Sigortalılık Statüleri |
|
01.01.2008 öncesi |
01.01.2008 sonrası |
A.Ş. Ortağı + YK üyesi + 4-a |
Kazanılmış 4-a statüsü korunur. |
A.Ş. Ortağı + YK Üyesi Değil |
4-b statüsü olmasına gerek yok.
YK üyesi olursa 4-b statüsü gerekir. |
YK Üyesi + A.Ş. Ortağı Değil + 4-a |
Ortak olursa 4-b statüsü gerekir. |
Sadece YK Üyesi |
4-a ve 4-b statüsü olmasına gerek yok.
Ortak olursa 4-b; hizmet akdi ile çalışırsa 4-a statüsü gerekir. |