Ajanda

AR-GE & FİKRİ MÜLKİYET BÜLTENİ – OCAK 2021

20.01.2021

 

TÜRKİYE, 2020 YILINDA GERÇEKLEŞEN BAŞVURU SAYILARINA GÖRE DÜNYA GENEL SIRALAMASINDA 10. SIRAYA YERLEŞTİ

Türkiye, 2020 yılında sınai mülkiyet açısından başarılı bir yıl geçirmiştir. Patent, tasarım ve marka başvuru sayılarında gözlü görülür şekilde bir artış söz konusu olmuştur. TÜRKPATENT kurumu, 2020 yılını patentte yüzde 11, faydalı modelde yüzde 27, tasarımlarda yüzde 10 ve markada ise yüzde 27’lik artış ile başarılı şekilde 2021 yılına yeni bir sayfa açmıştır. Aynı zamanda, TÜRKPATENT, üye olduğu Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatının (WIPO – World Intellectual Property Organization) hazırladığı raporda Dünya genel sıralamasında bir basamak yükselerek 10. sıraya yerleşmiştir.

Kurum, 2020 yılı içerisinde hem pandeminin neden olduğu yeni çalışma anlayışı hem de planlanmış bilgi işlem yatırımları doğrultusunda dijital çağa uyum sağladığını bizlere kanıtladı. Bildiğiniz üzere, Kurum, 2020 yılının Ocak ayında Elektronik Başvuru Sistemini (EPATS) vekillerin ve T.C vatandaşlarının kullanımına sunmuştu. EPATS bir yıl içerisinde; patent, marka ve tasarım başvurularının çevrimiçi olarak yapılabildiği aynı zamanda vekilin veya T.C vatandaşlarının üzerinde kayıtlı olan tüm başvurularının son durumlarına ulaşılabildiği ve kurum nezdindeki diğer işlemlerin kolaylıkla gerçekleştiği kullanışlı bir ara yüze sahip bir sistem olduğunu gösterdi. Kurum, Temmuz ayında ise EPATS ile entegre çalışan ve Doküman Çelebi’nin yerine geçen Elektronik Tebligat Sistemini (ETEPS) kullanıcılarının hizmetine sunmuş ve Elektronik Tebligat Sistemi ile çevreci bir oluşumu hayata geçirmiştir. Ayrıca, Kurum, 2020 yılında yaşanan pandemi koşullarını avantaja dönüştürerek ilgililere internet üzerinden seminerler düzenlemiş ve bu sayede patent, marka ve tasarım konularında bilinçlendirmiştir.

 

2021 İŞLEM ÜCRETLERİNDEKİ ARTIŞ

Her sene olduğu gibi 2021 yılı itibariyle de kurum işlem ücretleri güncellenmiştir. Kurum, 2021 yılının sonuna kadar genel olarak %15 güncellenen ücretlerle işlem kabul edecektir. Geçen yıl olduğu gibi bu yılda Gerçek kişilere ve Üniversitelere sağlanan patent araştırma ve inceleme raporu düzenlenme ücretlerindeki indirim devam etmektedir. Gerçek kişiler 10, Üniversiteler ise 100 başvuruya kadar sağlanan bu indirimden faydalanabilecektir. Belli başlı işlemlerin 2021 güncel işlem ücretleri aşağıda verilmektedir.

İşlem ücretleri;

- Patent başvuru ücreti 55 TL,

- Tüzel kişiler için Patent araştırma ve inceleme raporu düzenleme ücreti 805 TL,

- Gerçek kişiler ve Üniversiteler için Patent araştırma ve inceleme raporu düzenleme ücreti 400 TL

- 3.Yıl sicil kayıt ücreti 400 TL,

- Tek sınıflı marka başvuru ücreti 280 TL,

- Marka tescil ücreti 750 TL,

- Marka yenileme ücreti 940 TL,

- Tek tasarım için tescil ücreti 200 TL,

- Tek tasarım yenileme ücreti 600 TL olacak şekilde güncellenmiştir.

Tüm diğer ücretlere ise kurum ana sayfasında yer alan işlem ücretleri başlıklarından erişim sağlanabilir.

 

BREXIT SÜRECİ VE FİKRİ MÜLKİYET KONULARINA ETKİSİ

2016 yılında yapılan ve İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılmasının yolunu açan referandumda çıkan sonuçla İngiltere Brexit sürecini başlatmıştır. 2021 itibari ile AB iç pazarı ile gümrük birliğinden de ayrılarak Brexit sürecini tamamlayan İngiltere için yeni bir dönem başlamıştır.

İngiltere’deki bu yeni dönemden Fikri Mülkiyet konuları da etkilenmiştir. Birleşik Krallık Fikri Mülkiyet Ofisi (UKIPO), Avrupa Birliği’nde başvuru halinde olan ya da tescilli marka ve tasarımların İngiltere’deki korumaları ile ilgili bazı düzenlemeler getirmiştir.

Kritik tarih olan 31 Aralık 2020 tarihine kadar tescil edilmiş olan AB marka ve tasarımları, herhangi bir ek işlem gerektirmeden otomatik olarak İngiltere’de geçerli tescile sahip olacaklardır. Kritik tarihten sonra tescil süreci devam eden marka ve tasarımların ilk başvuru tarihlerinin korunabilmesi için Ocak 2021’den itibaren 9 ay içinde İngiltere’ye başvuru yapması gerekmektedir. Bu süre içinde başvurular ilk başvuru tarihi korunarak ulusal başvuruya dönüştürülecektir. Bu ulusal başvuru talebi yapılmazsa İngiltere tarafından başvurulara koruma sağlanmayacaktır.

Birleşik Krallık Fikri Mülkiyet Ofisi (UKIPO) ile gerekli yazışmaların daha kolay yapılabilmesi, fikri mülkiyet mevzuatı kapsamındaki işlemlerin yürütülmesinde bir aksaklık yaşanmaması, süreli işlemlerin daha kolay takip edilebilmesi açısından İngiltere’de yerleşik vekil ataması yapmak önem kazanmıştır. UKIPO, 31 Aralık 2020 tarihinden sonra yapılan başvurular için İngiltere’de hizmet adresi gösterme zorunluluğu getirmiştir. Brexit’in tamamlanma tarihinden önce tescillenmiş AB marka ve tasarımları için 3 yıl boyunca AB adresleri geçerli olacak ancak 3 yıl sonunda bu tesciller için de İngiltere’de adres gösterme zorunluluğu olacaktır.

31 Aralık 2020 tarihinden sonra ulusal başvuruya dönüşen AB marka ve tasarım tescillerinin yenileme ve tüm diğer işlemleri (devir, lisans, adres değişikliği, unvan değişikliği vs.) AB’den bağımsız olarak İngiltere’de yapılacaktır. Bunun için yerel vekille çalışmak gerekecektir.

Avrupa Patent Ofisi (EPO) bir Avrupa Birliği kurumu olmadığından Avrupa patentleri ve Avrupa patent başvuruları Brexit sürecinden etkilenmeyeceklerdir.

 

YENİ BİTKİ ÇEŞİTLERİNE AİT ISLAHÇI HAKLARININ KORUNMASI

Yeni bitki çeşitleri sınai mülkiyet konularındandır. Ancak sanılanın aksine patent ile değil ıslahçı hakkı koruması ile tescillenmektedirler.

Islahçı hakkı korumasının dayanağı, 05.01.2004 tarihinde yayınlanan 5042 sayılı Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin Kanun ve 12.08.2004 tarihinde yayınlanan Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına Dair Yönetmelik’tir. Başvuru mercii ise Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesindeki Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü (BUGEM)’dir.

Yeni geliştirilen bir bitki çeşidi; farklılık, yeknesaklık ve durulmuşluk niteliklerine haiz ve yeni ise ıslahçı hakkı korumasından faydalanabilmektedir. 5042 sayılı kanunda Madde 5’e göre bir çeşidin çoğaltım veya hasat edilmiş materyali; ıslahçı hakkı için başvurunun yapıldığı tarihten geriye doğru yurtiçinde bir yıl öncesine kadar kullanım amacıyla hak sahibi tarafından veya onun rızasıyla satılmamış veya umuma sunulmamış ise çeşit yeni kabul edilir. Bu satış veya umuma sunum yurtdışında gerçekleşti ise başvurunun yapıldığı tarihten geriye doğru dört yıl, ağaç ve asmalarda altı yıl geçmemiş olması gerekmektedir.

Burada vurgulamamız gereken bir önemli nokta da tescil sistemi ile koruma sisteminin birbirinden farklı konular olduğudur. Nitekim, bu iki farklı kayıt prosedürü yetiştiriciler tarafından sıklıkla karıştırılmaktadır. Bitki Islahçı Hakları, yeni bir çeşidin korunmasıyla ilgilidir. Oysa bitki çeşitlerinin tescili, o çeşidin ilgili kütüğe (kayıt listelerine) kayıt edilmesi ve bir nevi kimlik kartı verilmesini ifade etmektedir. Tescil işlemi yetiştiricilerin çeşitlerini üretmesine ve piyasaya sürmelerini sağlayan zorunlu bir işlemken, Bitki Islahçı Hakları, yetiştiricilerin yeni çeşitleri, başkalarının kullanmasını (belli bir süre için) yasaklayan bir sınai mülkiyet hakkı olarak korumalarına olanak veren isteğe bağlı bir prosedürdür.

Yetiştiriciler için en önemli tavsiyemiz, ıslahçı hakkı koruma başvurusunu ek bir maliyet gibi düşünülmemesi ve geliştirdikleri yeni çeşitler için tescil başvurusu yapmadan önce mutlaka ıslahçı hakkı koruma başvurusunu yapmalarıdır. Aksi halde o çeşit izne tabi olmadan herkesin kullanabildiği bir materyal olacaktır. Islahçı hakkı koruma başvurusu esnasında yapılacak olan inceleme işlemi ile temin edilecek FYD (farklılık-yeknesaklık-durulmuşluk) raporu aynı zamanda tescil başvurusunda da kullanılabilmekte, böylece yeniden bir inceleme işlemi yapılmasına ve tekrar resmi ücretler ödenmesine gerek kalmamaktadır.

Bir diğer önemli konu da bitki çeşidinin isimlendirilmesidir. 5042 sayılı kanunda Madde 9’a göre; isim, çeşidin tanınmasını sağlamak kaydıyla anlamlı veya anlamsız bir kelime veya kelime grubundan, kelime ve rakamlardan veya harf ve rakamlardan oluşabilir. Çeşit için önerilen ismin içinde, çeşit ile ilgili ürünler bakımından marka alınmasını markalar mevzuatı açısından engelleyecek unsurlar bulunamaz. Dolayısıyla, çeşit isminin koruma başvurusu ile birlikte kullanılmaya başlaması söz konusudur ve bitki çeşidinin kendisini korurken isminin de marka başvurusuna konu edilerek korunması yerinde olacaktır.

Son olarak, ıslahçı hakkının koruma süresi tescil tarihinden itibaren yirmi beş yıl olup, bu süre ağaçlar, asmalar ve patates için otuz yıldır.

Konuyla ilgili sorularınız olması halinde bize ulaşabilirsiniz.

 

AR-GE/TASARIM MERKEZLERİNDE COVİD-19 SEBEBİYLE DIŞARIDA GEÇİRİLEN SÜRELER

Covid-19 dolayısıyla Ar-Ge merkezlerine tanınan uzaktan çalışma imkânının, Ocak ayı için de Ar-Ge personel sayısının %60’ını geçmemek veya bildirime tabi personele isabet eden toplam çalışma süresinin, ilgili kanun kapsamında istihdam edilen toplam personel sayısına isabet edecek toplam çalışma süresinin yüzde %60'ını aşmamak şartıyla uygulanmaya devam edileceği beklenmektedir. Henüz resmi bir açıklama yapılmamasına karşın firmalara mail ile bildirilecektir. Dolayısıyla bilgilendirmemizin bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır ve aksiyon alınması için mail beklenmelidir. Desteklerden faydalanmaya devam edilebilmesi için merkez dışında geçirilen sürelere ilişkin bildirimlerinin yapılmasına devam edilecektir. Asgari 15 TZE şartı ve diğer yükümlülükler aynen geçerlidir.

 

TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ İLE AR-GE VE TASARIM MERKEZLERİNE İLİŞKİN KANUNLARDA (4691 VE 5746 SAYILI KANUNLAR) DEĞİŞİKLİK İÇEREN KANUN TEKLİFİ SUNULDU

30.09.2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan teklifte hali hazırda Ar-Ge/Tasarım Merkezi olan ya da Ar-Ge/Tasarım Merkezi kurmayı hedefleyen firmaları etkileyecek maddeler bulunmaktadır. Teklifte destek teşvik ve muafiyetlerin süresinin uzatılmasının hedeflenmesiyle birlikte “Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerinin artırılması, üniversite-sanayi iş birliğinin artırılarak kurumsal bir tabana oturtulması, ulusal ve uluslararası yatırımcı için güçlü bir yatırım ortamı sağlanması ve devlet desteklerine ek olarak Ar-Ge ekosistemini destekleyici sermaye fonlarının özel sektör yatırımlarıyla da güçlenmesi hedeflenmektedir” ibaresi de yer almaktadır.

23 farklı maddeden oluşan teklif metninin birkaç maddesi aşağıda verilmiştir.

  • 31.12.2023 itibariyle sona ermesi beklenen Teknopark şirketleri için 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ve Ar-Ge / Tasarım Merkezleri için 5746 Sayılı Araştırma Geliştirme Tasarım Faaliyetleri Kanunu ile sağlanan teşvik ve muafiyetlerin son tarihinin 31.12.2028’e uzatılması,
  • TGB’lerde yer alan işletmeler ile Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinde gelir vergisi stopaj teşvikine konu edilen toplam çalışma sürelerinin %20’sini aşmamak kaydıyla, ilgili personelin teknopark veya Ar-Ge / Tasarım Merkezi dışında geçirdikleri süreler de gelir vergisi stopaj teşviki kapsamında değerlendirilebilir. Bu oran Cumhurbaşkanı tarafından %50’ye kadar artırılabilir.” maddesi ile Ar-Ge/Tasarım personeli haftalık çalışma süresinin %20’sini merkez dışında geçirebilecek.
  • Teknopark şirketleri ile Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinde çalışan ve yüksek lisans ya da doktora yapan personelinin yüksek lisans yapanlar için 1,5 yıl, doktora yapanlar için 2 yılı geçmemek üzere teknopark veya Ar-Ge / Tasarım Merkezi dışında geçirdiği sürelere ilişkin ücretlerinin gelir vergisi stopaj teşviki kapsamında değerlendirilebilmesi için işletmede en az 1 yıldır çalışıyor olma şartı, desteğin etkinliğini ve yaygın etkisini kısıtladığından dolayı “en az 1 yıl süreyle” ibaresi madde metninden çıkarılmaktadır.”

Kanun teklifinin tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

NAZALI VERGI & HUKUK

info@nazali.com

Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, hukuki görüş ve tavsiye niteliğinde olmayıp, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir; bu sebeple belirtilen konularda bir aksiyon almadan önce, bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz. NAZALI’ya işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulama