Duyurumuz, 27/01/2022 tarihinde 31732 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 28/12/2021 tarihli ve 2016/5824 başvuru numaralı bireysel başvuru kararına ilişkindir. Başvuru aynı işyerinde çalışan bazı kadın işçilere kreş imkânı sağlanırken bazılarına bu imkânın tanınmaması nedeniyle aile hayatına saygı hakkıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
I. Uyuşmazlığın Bireysel Başvuru Öncesinde Geçtiği Aşamalar
4857 sayılı İş Kanunu mülga madde 88’e dayanılarak çıkarılan, 14/07/2004 tarihli ve 25522 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan mülga “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik” madde 15 ile 150’den çok kadın işçi çalıştıran işverenlere, işyerlerinde kreş açma yükümlülüğü getirilmiştir.
Başvurucu 17/06/2011 tarihinde ilk derece mahkemesinde açtığı tazminat davasında işyerinde çalışan çocuklu bazı kadınlara kreş imkânı sağlanırken kendisine bu imkânın tanınmadığını ileri sürerek işverenin kreş açma yükümlülüğüne ve eşit işlem yükümlülüğüne aykırı davrandığını iddia etmiş ve ayrımcılık tazminatı talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi vermiş olduğu kararda, 4857 sayılı İş Kanunu m. 5/6 uyarınca Başvurucu’nun ancak ayrımcılık tazminatı ile yoksun kaldığı hakları isteyebileceği, çocuğun kreşi için yaptığı masrafları talep edemeyeceğini belirtmiş ve davayı ayrımcılık tazminatı yönünden kabul etmiştir. İlk derece mahkemesi kararının taraflarca karşılıklı temyizi üzerine uyuşmazlığın intikal ettiği Yargıtay 9. Hukuk Dairesi somut olayda Başvurucu’nun İş Kanunu m. 5’te sayılan ayrımcılık sebeplerinin gerçekleştiğini ispatlayamadığı, bu nedenle Başvurucu lehine ayrımcılık tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararını bozmuştur.
Başvurucu 24/03/2016 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
II. Başvurucunun Anayasa’ya Aykırılık İddiası
Başvurucu, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
III. Anayasa Mahkemesi’nin Değerlendirmesi
Mahkeme; Başvurucu’nun başvurusunu, Anayasa’nın 20. maddesinde düzenlenen aile hayatına saygı hakkıyla bağlantılı olarak Anayasa’nın 10. maddesinde güvence altına alınan ayrımcılık yasağı kapsamında değerlendirmiştir.
Anayasa Mahkemesi, esas yönünden yapmış olduğu incelemede;
ü İşverenin, Başvurucu’ya kreş imkânı sağlamamasının “ilk bakışta anlaşılabilen farklı muamele” niteliğinde olduğu ve bu bağlamda, Anayasa’nın 10. maddesi gereği Başvurucu’nun ispat külfeti altına girmesinin söz konusu olamayacağı,
ü İlk bakışta anlaşılabilen farklı muameleler yönünden işverenin esas aldığı temeli açıklamamış olmasının farklı muamelenin bir sebebe dayanmadığı anlamına gelmediği,
ü Somut olayda durumları benzer olan kadın işçiler arasında kreş imkanından yararlanma bakımından farklılık oluşturulduğunun açık olduğu,
ü Farklı muamelenin varlığının ortaya konulmasından sonra bunun nesnel ve makul bir sebebe dayandığını ispatlama külfetinin işverene ait olduğu,
ü Somut olayda işverenin farklı muamelenin sebebi konusunda herhangi bir açıklama getirmediği ve işverenin farklı muamelenin nesnel ve makul bir sebebe dayandığını ispatlama yükümlülüğünü yerine getirmediği,
gerekçeleriyle, somut olayda Anayasa m. 20’de düzenlenen aile hayatına saygı hakkıyla bağlantılı olarak m. 10’da güvence altına alınan ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine karar vermiştir.
Söz konusu Karar’a aşağıdaki link aracılığıyla ulaşabilirsiniz:
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2022/01/20220127-6.pdf
NAZALI VERGI & HUKUK