Ajanda

BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN MECLİSTE KABUL EDİLDİ

16.11.2020

 

Duyurumuz, 11.11.2020 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’la (“Kanun”) getirilen değişiklikler hakkındadır. 

 

MADDE 2-“(11) Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil daireleri tarafından takip edilen alacaklardan 2020 yılı Ağustos ayı ve önceki aylara ilişkin olup bu Kanunun yayımı tarihinden önce tahakkuk ettiği hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olan;

a) 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılık statülerinden kaynaklanan; sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi,

b) Bu Kanuna göre yapılan başvuru tarihi itibarıyla ilgili mevzuatına göre ödenmesi imkânı ortadan kalkmamış isteğe bağlı sigorta primi ve topluluk sigortası primi,

c) Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgili kanunları gereğince takip edilen damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı,

asılları ile bu alacaklara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden bu Kanunun yayımı tarihine kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir. (…)”

Buna göre, kanun maddesinde yer aldığı üzere 2020/08 ve önceki dönemlere ilişkin prim borçlarının tahsilinden vazgeçilmiştir. Bu kapsamdaki kişilerin dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları gerekmektedir.

MADDE 5- 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“EK MADDE 7- İşsizlik ödeneğinden yararlandırılıp, işten ayrılmalarını takip eden 90 gün içerisinde özel sektör işyerlerinde bu Kanun kapsamında işe giren ve işe girdiği tarihten itibaren hizmet akdine tabi olarak en az on iki ay süreyle kesintisiz çalışanlardan talepte bulunanların, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca sigortalı sayılmak suretiyle, işe başladıkları tarihten önce yararlandıkları en son işsizlik ödeneği süresi için Kurumca Sosyal Güvenlik Kurumuna ödeme yapıldığı tarihte geçerli prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanacak uzun vadeli sigorta primi işveren ve sigortalı hisselerinin tamamı Fondan karşılanır. (...)”

Buna göre, işsizlik ödeneğinden yararlandırılan kişilerin işten ayrılmalarını takip eden 90 gün içerisinde işe girmeleri ve 12 ay süre ile kesintisiz hizmet akdine tabi olarak çalışmaları halinde işsizlik ödeneğinden yararlandıkları süre için hesaplanacak uzun vadeli sigorta primleri Fondan karşılanacaktır.

MADDE 6- 4447 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinin onikinci fıkrasında yer alan “2015 yılından itibaren beş yıla” ibaresi “31/12/2023 tarihine” şeklinde değiştirilmiştir.

Buna göre, istihdamın korunması amacıyla özel sektör işverenlerine sağlanan 6111 sayılı prim   teşvikinin 31/12/2023 tarihine kadar uzatılabilmesi için Cumhurbaşkanına yetki verilmiştir.

MADDE 7- 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Cumhurbaşkanı, birinci ve onuncu fıkralarda yer alan 31/12/2020 tarihlerini 31/12/2023 tarihine ve ikinci fıkrada yer alan 2020 yılını 2023 yılına kadar uzatmaya yetkilidir.”

Buna göre, istihdamın artırılması amacıyla ilave istihdam sağlayan özel sektör işverenlerine sağlanan 7103 sayılı prim teşvikinin 31/12/2023 tarihine kadar uzatılabilmesi için Cumhurbaşkanına yetki verilmiştir.

MADDE 8- 4447 sayılı Kanunun geçici 21 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Cumhurbaşkanı, üçüncü fıkrada yer alan 2020 yılını 2023 yılına kadar uzatmaya ve yedinci fıkrada yer alan 31/12/2020 tarihini 31/12/2023 tarihine kadar uzatmaya yetkilidir.”

Buna göre, istihdamın artırılması amacıyla ilave istihdam sağlayan özel sektör işverenlerine sağlanan 7103 sayılı teşvik ile sağlanan gelir vergisi stopaj teşviki ile damga vergisi desteğinin 31/12/2023 tarihine kadar uzatılabilmesi için Cumhurbaşkanına yetki verilmiştir.

MADDE 9- 4447 sayılı Kanunun geçici 22 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “1/1/2021” ibaresi “31/12/2023” şeklinde değiştirilmiştir.

Buna göre, 4447 sayılı Kanunun geçici 21. Maddesi ile 1/1/2021 yılına ertelenen Esnaf ve Ahilik Sandığı uygulamasının 31/12/2023 tarihine ertelenmiştir.

MADDE 10- 4447 sayılı Kanunun geçici 23 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “31/12/2020” ibaresi “30/6/2021” şeklinde değiştirilmiştir.

Buna göre, pandeminin ekonomik etkileri ve güncel ihitiyaçlar çerçevesinde, kısa çalışma ödeneği uygulamasının 30/06/2021 tarihine kadar uzatılabilmesi için Cumhurbaşkanına yetki verilmiştir.

MADDE 11- 4447 sayılı Kanunun geçici 26 ncı maddesinin dokuzuncu fıkrasına “altı aya kadar uzatmaya” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve 31/12/2020 tarihini 30/6/2021 tarihine kadar uzatmaya” ibaresi eklenmiştir.

Buna göre, kısa çalışma veya nakdi ücret desteğine başvuran işverenlerin normal çalışma düzenine geçmesi halinde sağlanan 7252 sayılı prim teşvikinin uygulama süresinin 30/06/2021 tarihine kadar uzatılabilmesi için Cumhurbaşkanına yetki verilmiştir.

MADDE 12- 4447 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 27- 1/10/2020 tarihi itibarıyla Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde kayıtlı olanlar, sosyal güvenlik kuruluşlarından emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta olanlar ile yabancılar hariç; 4857 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın her türlü iş veya hizmet sözleşmesiyle hizmetleri Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilerek veya bildirilmeksizin istihdam edilip 1/1/2019-17/4/2020 tarihleri arasındaki dönemde iş veya hizmet sözleşmesi 4857 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (II) numaralı bendinde ve diğer Kanunların ilgili hükümlerine göre ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hâller ve benzeri sebepler dışında sona erenler ile hizmetleri Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmeksizin bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla istihdam edilmeye devam edilmekte olanların, iş veya hizmet sözleşmelerinin sona erdiği ya da hâlihazırda çalışmakta oldukları en son özel sektör işverenine bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden 30 gün içerisinde başvuruda bulunmaları ve işveren tarafından;

a) Fiilen çalıştırılmaları hâlinde, prim ödeme gün sayılarının 44,15 Türk lirası ile çarpımı sonucu bulunacak tutar 4857 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinde yer alan fesih yapılamayacak süreyi geçmemek üzere her ay bu işverenlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna ödeyecekleri tüm primlerden mahsup edilmek suretiyle işverene Fondan destek sağlanır. (…)”

Buna göre, iş veya hizmet sözleşmesi 01/01/2019-17/04/2020 döneminde sona erenler ile Kuruma bildirilmeksizin çalışanların en son çalıştıkların işyerlerine başvurmaları ve bu işverenler tarafından fiilen çalıştırılmaları halinde işveren prim borcundan mahsup edilmek suretiyle günlük 44,15 TL destek verilmesi önerilmektedir. Başvuruda bulunarak işe alınarak ücretsiz izne ayrılanlar için de günlük 39,24 TL nakdi ücret desteği verilmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca, bu kapsamda olup başvurusunun kabul edilmediğini bildirenler için de hane başına günlük 34,34 TL destek verilecektir.

MADDE 13- 4447 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

GEÇİCİ MADDE 28- 1/10/2020 tarihi itibarıyla Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde kayıtlı olanlar, sosyal güvenlik kuruluşlarından emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta olanlar ile yabancılar hariç; özel sektör işyerlerinde 2019/Ocak ila 2020/Nisan aylarında/dönemlerinde aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi ile 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında uzun vadeli sigorta kollarından en az sigortalı bildirimi yapılan aydaki/dönemdeki sigortalı sayısına ilave olarak veya 17/4/2020 tarihinden sonra ilk defa 5510 sayılı Kanun kapsamına alınan ya da daha önce tescil edildiği hâlde 2019/Ocak ila 2020/Nisan aylarında/dönemlerinde sigortalı çalıştırılmaması nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumuna aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi vermeyen özel sektör işyerlerinde bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren işe alınanların fiilen çalıştırılmaları hâlinde, prim ödeme gün sayısının 44,15 Türk lirası ile çarpımı sonucu bulunacak tutar 4857 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinde yer alan fesih yapılamayacak süreyi geçmemek üzere, her ay bu işverenlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna ödeyecekleri tüm primlerden mahsup edilmek suretiyle işverene Fondan destek sağlanır..(…)”

Buna göre, 2019/Ocak-2020/Nisan döneminde en az sigortalı bildirimi yapılan dönemdeki sigortalı sayısına ilave olarak istihdam edilecek her bir kişi için işveren prim borcundan mahsup edilmek suretiyle günlük 44,15 TL; bu kişilerden ücretsiz izne ayrılacaklar olanlara ise günlük 39,24 TL nakdi ücret desteği verilecektir.

MADDE 14- 4447 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

GEÇİCİ MADDE 29- Yeni Koronavirüs (Covid-19) sebebiyle işverenlerin yaptıkları zorlayıcı sebep gerekçeli kısa çalışma başvurularının alınması, değerlendirilmesi ve ödenmesine ilişkin işlemler hakkında Bakanlık ve Kurum personeline herhangi bir sorumluluk yüklenemez. Bu kapsamda 2020 Ekim ayı ve öncesi döneme ait işverenlerin hatalı işlemlerinden kaynaklanan fazla ve yersiz ödemelerden bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsil edilmemiş olanlar terkin edilir. Tahsil edilenler iade veya mahsup edilemez.”

Buna göre, pandemi zorlayıcı sebebi gerekçeli kısa çalışma başvurularının alınması, değerlendirilmesi ve ödenmesine ilişkin işlemler nedeniyle Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile İş ve İşçi Bulma Kurumu Genel Müdürlüğünü hiçbir şekilde sorumlu tutamayacağı hüküm altına alınmıştır. Ayrıca Ekim/2020 ayı ve öncesi döneme ait işverenlerin hatalı işlemlerinden kaynaklanan fazla ve yersiz ödemeler işbu maddenin Resmi Gazete’de ilanı edildiği tarih itibariyle tahsil edilmemiş olanlar terkin edilecektir. Ancak tahsil edilen tutarlar herhangi bir iade veya mahsupa konu edilemeyecektir. Dikkat edilmesi gereken nokta, terkine konu alacaklar işverenlerin hatalı işlemlerinden doğan yersiz ve fazla yapılan kısa çalışma ödenekleri olup işçinin çalışmasına bağlı ücret ve SGK primleri terkin edilmemektedir.

MADDE 32- 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 40 ıncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan tablonun 16 ncı sırası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“16) Basın ve  14 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine göre basın gazetecilik kartı sahibi olmak suretiyle fiilen çalışanlar mesleğinde      90

Buna göre, bahsi geçen meslek grubu 90 günlük fiili hizmet süresi zammı kapsamına dahil edilmiştir.   

 

7256 SAYILI BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN’DA YER ALAN VERGİSEL DÜZENLEMELER

 

1. KESİNLEŞMİŞ ALACAKLARIN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN DÜZENLEMELER

Kapsama Dahil Olan Vergisel Alacaklar

Hazine ve Maliye Bakanlığına, il özel idarelerine ve belediyelere bağlı tahsil daireleri tarafından takip edilen alacaklardan bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla (bu tarih dâhil);

a) Vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan vergilerin ödenmemiş kısmının tamamı ile bunlara bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması hâlinde fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla vergilere bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları ile aslı bu Kanunun yayımı tarihinden önce ödenmiş olanlar dâhil olmak üzere asla bağlı olarak kesilen vergi cezaları ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının,

(Ayrıca, ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine tahakkuk etmiş olan vergiler hakkında da bu hüküm uygulanacaktır.)

b) Vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ve bir vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş vergi cezaları ile iştirak nedeniyle kesilmiş vergi cezalarının %50’si ve bu tutara gecikme zammı yerine, bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece gecikme zammından ibaret olması hâlinde gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan %50’sinin ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının,

c) Vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ve 1 inci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendi kapsamında olan ( 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önce verilen idari para cezaları ) idari para cezalarının tamamı ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine, bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması hâlinde fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaya bağlı fer’ilerin tamamının,

ç) Vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ve yukarıdaki bentlerin dışında kalan asli amme alacaklarının ödenmemiş kısmının tamamı ile bu alacaklara bağlı faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması hâlinde fer’i alacak yerine    Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla uygulanan faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacaklarının tamamının,

d) 20/2/2008 tarihli ve 5736 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü ile Tahsili Hakkında Kanunun 1 inci ve 2 nci maddeleri gereğince ödenmesi gerektiği hâlde bu Kanunun yayımı tarihine kadar ödenmemiş olan tutarların bu madde kapsamında ödenmesi hâlinde 5736 sayılı Kanun gereğince hesaplanan binde iki oranındaki faiz alacaklarının tamamının,

tahsilinden vazgeçilir.

Alacakların Yapılandırılmasına İlişkin Diğer Hususlar

- Bu Kanun kapsamına giren dönemlere ilişkin olup bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla 213 sayılı Kanunun 15 inci maddesine göre mücbir sebep hâli ilan edilmesi nedeniyle beyanname verme ve ödeme süresi ertelenen vergilerden, ödeme süresinin son günü 2020 yılının Ekim, Kasım veya Aralık ayına tekabül edecek şekilde belirlenenler hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz.

- Bu Kanun kapsamında ödenecek olan motorlu taşıtlar vergisi ve bu vergiye bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın ait olduğu taşıt için, bu Kanun hükümlerinin ihlal edilmemiş olması koşuluyla, bu Kanunda belirtilen ödeme süresi sonuna kadar 18/2/1963 tarihli ve 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin (d) fıkrası hükmü uygulanmaz.

- Tütün mamulleri, makaron, yaprak sigara kâğıdı ve alkollü içkilerin üreticileri ve ithalatçılarının, 213 sayılı Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin Hazine ve Maliye Bakanlığına verdiği yetki kapsamında kullanılma zorunluluğu getirilen özel etiket ve işaretleri kullanmalarına izin verilebilmesi için bu Kanun kapsamında yapılandırılan ve vadesi 1/3/2016 tarihinden sonra gelen 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listenin (A) ve (B) cetvellerinde yer alan ürünlere ilişkin özel tüketim vergisi ve bu vergiye ait beyannameden doğan damga vergisi ile bu vergilere bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın tamamının ödenmesi şarttır.

- Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olup bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla yargı kararı ile kesinleştiği hâlde mükellefe ödemeye yönelik tebligatın yapılmadığı alacaklar için mükelleflerce bu Kanunda öngörülen süre ve şekilde başvuruda bulunulması koşuluyla bu alacaklar da bu madde kapsamında yapılandırılır. Bu hüküm kapsamına giren alacaklar için ayrıca tebligat yapılmaz ve alacakların vade tarihi olarak Kanunun yayımı tarihi kabul edilir. Bu kapsamda yapılandırılan tutarların bu Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmemesi hâlinde de vade tarihinde değişiklik yapılmaz.

-Bu madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların maddede belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır.

 

2- GELİR VERGİSİ KONUSUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER

  • Esnaf Muaflığı Konusunda Yapılan Düzenleme

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 9’uncu maddesinin birinci fıkrasına (9) numaralı bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiş ve mevcut (10) numaralı bent buna göre teselsül ettirilmiştir:

“10. Ayrı bir iş yeri açmaksızın ve sanayi tipi veya seri üretim yapabilen makine ve alet kullanmaksızın oturdukları evlerde imal ettikleri malları internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satanlar. Bu bent kapsamında esnaf muaflığından faydalanılabilmesi için Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi alınması, Türkiye’de kurulu bankalarda bir ticari hesap açılması ve tüm hasılatın münhasıran bu hesap aracılığıyla tahsil edilmesi şarttır. Bankalar, bu bent kapsamında açılan ticari hesaplara aktarılan tutarlar üzerinden, aktarım tarihi itibarıyla %4 (bir ve üzeri işçi çalıştırıldığı durumda %2) oranında gelir vergisi tevkifatı yapmak ve 98 ve 119 uncu maddelerdeki esaslar çerçevesinde beyan edip ödemekle yükümlüdür. İstihdama bağlı indirimli oranın uygulanması için ilgili ayda bir işçinin en az on gün süreyle çalıştırılması gerekir. Bu hasılat tutarı üzerinden ayrıca 94 üncü madde kapsamında tevkifat yapılmaz. Bu bent kapsamında elde edilen hasılatın 220.000 Türk lirasını aşması hâlinde, mükellef izleyen takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirilir ve tekrar bu muafiyetten faydalanamaz. Bentte yer alan hasılat koşulu dışındaki diğer şartların ihlal edildiğinin tespit edilmesi hâlinde muafiyetten faydalanılamaz ve zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası kesilmek suretiyle gecikme faiziyle birlikte tahsil olunur. Bentte yer alan oranları ve tutarı, yarısına kadar indirmeye ve iki katına kadar artırmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.”

Buna göre, bir işyeri bulunmaksızın sanayi tipi veya seri üretim yapabilen makine ve alet kullanmaksızın oturdukları evlerde imal ettikleri malları internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satanların bu faaliyetleri muaflık kapsamına alınmış ve bunların elde ettikleri hasılatları üzerinden tevkif suretiyle vergilendirilmeleri sağlanmıştır.

  • Mikro İhracat Olarak İfade Edilen Mal İhracından Elde Edilen Kazançlarda %50 Beyanname İndirimi

Ülke ekonomisinin uluslararası rekabetçiliğinin geliştirilmesi, yeni ihracat alanlarının oluşturulması, istihdam imkânlarının artırılması ve bu alanda oluşacak yeni pazarlarda ülkemizin payının artırılması amacıyla yeni bir teşvik unsuru ihdas edilmiştir.

Bu kapsamda, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun diğer indirimleri düzenleyen 89’uncu maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiş ve bent kapsamında mal ihracatından elde edilen kazançların %50’sinin beyannamede bildirilen gelirlerden indirilmesine imkân tanınmıştır.

“16. Tam mükellef gerçek kişilerin, 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun 225 inci maddesi kapsamında dolaylı temsilci olarak yetkili kılınan Posta İdaresi ya da hızlı kargo taşımacılığı yapan şirketler tarafından düzenlenen elektronik ticaret gümrük beyannamesiyle gerçekleştirdikleri mal ihracatı kapsamında elde ettikleri kazancın %50’si. Bu indirimden yararlanılabilmesi için bu kapsamda sayılan;

a) İhracattan kaynaklanan hasılatları toplamı yıllık 400.000 Türk lirasına kadar olanların, ilgili yılda kendilerinin sigortalı olması,

b) İhracattan kaynaklanan hasılatları toplamı yıllık 800.000 Türk lirasına kadar olanların, ilgili yılda kendilerinin sigortalı olması ve en az ortalama bir tam zamanlı ya da eş değer kısmi zamanlı işçi çalıştırması,

c) İhracattan kaynaklanan hasılatları toplamı yıllık 1.600.000 Türk lirasına kadar olanların, ilgili yılda kendilerinin sigortalı olması ve en az ortalama iki tam zamanlı ya da eş değer kısmi zamanlı işçi çalıştırması,

d) İhracattan kaynaklanan hasılatları toplamı yıllık 2.400.000 Türk lirasına kadar olanların, ilgili yılda kendilerinin sigortalı olması ve en az ortalama üç tam zamanlı ya da eş değer kısmi zamanlı işçi çalıştırması,

şarttır. (Bu bentte geçen sigortalı ibaresi 5510 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılanları ifade eder.)

Cumhurbaşkanı bu bentte yer alan oran, tutar ve sayıları yarısına kadar indirmeye ve iki katına kadar artırmaya, Hazine ve Maliye Bakanlığı maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”

  • Tam Mükellef Sermaye Şirketlerinin Kendi Hisse Senetlerini veya Ortaklık Paylarını İktisap Etmeleri Durumunda Bunların Dağıtılmış Kâr Payı Sayılacağı ve Bu Tutarlar Üzerinden %15 Vergi Tevkifatı Yapılması

Yapılan düzenleme ile tam mükellef sermaye şirketlerinin Türk Ticaret Kanunu hükümleri kapsamında kendi hisse senetlerini veya ortaklık paylarını iktisap etmek suretiyle vergisiz bir şekilde kâr dağıtımı yapmalarının önüne geçilmesi amacıyla %15 oranında tevkifat uygulaması getirilmiştir.

Bu çerçevede 193 sayılı Kanun’un 94’üncü maddesine üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir:

“Tam mükellef sermaye şirketlerinin iktisap ettikleri kendi hisse senetlerini veya ortaklık paylarını,

i) Sermaye azaltımı yoluyla itfa etmeleri hâlinde iktisap bedeli ile hisse senetlerinin veya ortaklık paylarının itibari değeri arasındaki fark tutar sermaye azaltımına ilişkin kararın ticaret sicilinde tescil edildiği tarih,

ii) İktisap bedelinin altında bir bedel karşılığında elden çıkarmaları hâlinde iktisap bedeli ile elden çıkarma bedeli arasındaki fark tutar elden çıkarma tarihi,

iii) İktisap ettikleri tarihten itibaren iki tam yıl içerisinde, sermaye azaltımı yoluyla itfa etmemeleri veya elden çıkarmamaları hâlinde, iktisap bedeli ile hisse senetlerinin veya ortaklık paylarının itibari değeri arasındaki fark tutar iktisap tarihinden itibaren iki tam yıllık sürenin son günü,

itibarıyla dağıtılmış kâr payı sayılır ve bu tutarlar üzerinden %15 oranında vergi tevkifatı yapılır. Bu fıkra kapsamında tevkif edilen vergiler herhangi bir vergiden mahsup edilemez. Cumhurbaşkanı, tam mükellef sermaye şirketinin paylarının Borsa İstanbul’da işlem görüp görmemesine, işlem gören paylarının toplam payları içindeki oranına, geri alınan payların Borsa İstanbul’da işlem gören paylardan olup olmamasına, tam mükellef kurumlardan geri alınıp alınmamasına, tam mükellef sermaye şirketinin yıllık satış hasılatı ve diğer gelirlerinin toplam tutarına göre ayrı ayrı ya da birlikte, bu oranı sıfıra kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmak suretiyle yeniden tespit etmeye yetkilidir.”

  • Gelir Vergisi Kanunu’nun Menkul Kıymet Gelirlerinde Tevkifata İlişkin Geçici 67’nci Maddesinde Yapılan Düzenlemeler

193 sayılı Kanun’un geçici 67’nci maddesinin (5) numaralı fıkrasına birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “(Diğer kanunlarda yer alan istisna veya muafiyet hükümlerinin açık olarak kesinti suretiyle ödenen vergileri de kapsama almadığı durumlar dahil).” ibaresi eklenmiş, (13) numaralı fıkrasının ikinci paragrafına “opsiyon sözleşmeleri” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile döviz, kıymetli madenler ve Sermaye Piyasası Kurulunca belirlenen diğer varlıklar üzerine yapılan kaldıraçlı işlemlere ilişkin sözleşmeler” ibaresi eklenmiş, (19) numaralı fıkrasında yer alan “31/12/2020” ibaresi “31/12/2025” şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Cumhurbaşkanı bu fıkrada yer alan tarihi beş yıla kadar uzatmaya yetkilidir.”

Buna göre, 193 sayılı Kanun’un geçici 67’nci maddesine ilişkin bazı düzenlemeler yapılmıştır. Bu kapsamda, maddenin beşinci fıkrasında gelir sahibinin gerçek veya tüzel kişi ya da dar veya tam mükellef olması, vergi mükellefiyeti bulunup bulunmaması, vergiden muaf olup olmaması ve elde edilen kazancın vergiden istisna olup olmamasının madde kapsamında yapılacak tevkifatı etkilemeyeceği açık olarak düzenlenmiştir. Bununla birlikte yürürlükte olan bazı Kanunlarla vergi muafiyeti tanınan veya istisna tutulan kurum gelirlerinin, 193 sayılı Kanun’un geçici 67’nci maddesi kapsamında tevkifata tabi tutulup tutulamayacağına ilişkin ihtilaflar söz konusu olmaktadır. Yapılan düzenlemeyle söz konusu hususa açıklık kazandırılmakta, diğer kanunlarda, açık olarak tevkif suretiyle kesilen vergileri de kapsayan bir istisna veya muafiyet hükmü mevcut olmadığı sürece bu kurumların gelirlerine geçici 67’nci madde kapsamında tevkifat yapılacağı belirtilmektedir. Örneğin 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 140’ıncı maddesinde "Fon, her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.” hükmü yer almaktadır. Bu hükümde muafiyet tevkif suretiyle kesilen vergileri kapsamadığı için Fonun gelirlerinin madde kapsamında tevkifata tabi olacağı açıktır. Diğer bir örnek 7147 sayılı Kanun’un 6’ncı maddesindeki hükümde yer almaktadır. Söz konusu maddede "Türkiye Kalkınma Fonu ile bu Fonun bünyesinde oluşturulacak alt fonlar gelir ve kurumlar vergisinden muaftır. Bu muafiyet, bunların kazanç ve iratları üzerinden 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yapılacak vergi kesintilerini de kapsar.” hükmü yer almaktadır. Söz konusu hükümde açık olarak muafiyetin vergi kesintilerini de kapsadığı ifade edildiği için, ilgili kanun kapsamındaki fon gelirlerine geçici 67’nci madde kapsamında tevkifat yapılmayacaktır.

Yapılan diğer bir düzenleme ile banka ve aracı kurumlar vasıtasıyla gerçekleştirilen kaldıraçlı alım satım (foreks) işlemlerinden elde edilen gelirlerin geçici 67’nci madde kapsamında kaynakta kesinti suretiyle vergilendirilmesi amaçlanmakta, maddenin uygulama süresi 31/12/2025 tarihine kadar uzatılmakta ve bu süreyi beş yıla kadar uzatma konusunda Cumhurbaşkanına yetki verilmektedir.

  • Jokeyler, Jokey Yamakları ve Antrenörlerine Ücret Olarak Yapılan Ödemeler Üzerinden Sabit Oranlı (%20) Gelir Vergisi Tevkifatı Uygulamasının Süresi 31.12.2025 Tarihine Kadar Uzatılmıştır

- 193 sayılı Kanun’un geçici 68’inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:

“31/12/2025 tarihine kadar, 10/7/1953 tarihli ve 6132 sayılı At Yarışları Hakkında Kanuna göre lisans sahibi olan veya lisans sahibince yetkilendirilen kişi tarafından organize edilen yarışmalara katılan atların jokeyleri, jokey yamakları ve antrenörlerine ücret olarak yapılan ödemeler üzerinden %20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılır. Ödemeyi yapanın 94 üncü madde kapsamında tevkifat yapma zorunluluğu bulunup bulunmamasının ve 23 üncü maddenin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde düzenlenmiş olan istisnanın tevkif yoluyla ödenecek gelir vergisine etkisi yoktur. Lisans sahibi veya lisans sahibince yetkilendirilen kişi aracılığıyla yapılan ücret ödemelerinde gelir vergisi tevkifatı lisans sahibi veya lisans sahibince yetkilendirilen kişi tarafından yerine getirilir.”

  • Varlık Barışı Konusunda Yapılan Düzenlemeler

Varlık barışı kapsamına dahil olan kıymetler

  • Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları
  • Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar

Bu kapsamda 193 sayılı Kanun’a aşağıdaki geçici madde eklenmiştir:

“GEÇİCİ MADDE 93- Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, bu maddedeki hükümler çerçevesinde, 30/6/2021 tarihine kadar Türkiye’deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebilirler.

Birinci fıkra kapsamına giren varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya fınansal kurumlardan kullanılan ve bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 30/6/2021 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilir. Bu takdirde, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmaksızın bu madde hükümlerinden yararlanılır.

Bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması hâlinde, söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla bu madde hükümlerinden yararlanılır.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükellefler, bu madde kapsamında Türkiye’ye getirilen varlıklarını, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın işletmelerine dâhil edebilecekleri gibi aynı varlıkları vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate almaksızın işletmelerinden çekebilirler.

Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 30/6/2021 tarihine kadar vergi dairelerine bildirilir. Bildirilen söz konusu varlıklar, 30/6/2021 tarihine kadar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın kanuni defterlere kaydedilebilir. Bu takdirde, söz konusu varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilir. Bu fıkra kapsamında bildirilen taşınmazların ayni sermaye olarak konulmak suretiyle işletme kayıtlarına alınması hâlinde, sermaye artırım kararının bildirim tarihi itibarıyla alınmış olması ve söz konusu kararın bildirim tarihini izleyen onuncu ayın sonuna kadar ticaret siciline tescil edilmesi kaydıyla, bu madde hükümlerinden faydalanılabilir.

Türkiye’ye getirilen veya kanuni defterlere kaydedilen varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmez.

Bu madde kapsamında bildirilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaz. Bu hükümden faydalanılabilmesi için birinci fıkra uyarınca bildirilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi şarttır.

Cumhurbaşkanı, bu maddede yer alan süreleri, bitim tarihlerinden itibaren her defasında altı ayı geçmeyen süreler hâlinde bir yıla kadar uzatmaya; Hazine ve Maliye Bakanlığı, madde kapsamına giren varlıkların Türkiye’ye getirilmesi ve bildirimi ile işletmeye dâhil edilmelerine ilişkin hususları, bildirime esas değerlerin tespiti, bildirimin şekli, içeriği ve ekleri ile yapılacağı yeri, maddenin uygulanmasında kullanılacak bilgi ve belgeler ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”

 

3- KURUMLAR VERGİSİ KONUSUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER

  • Kurumlar Vergisi Oranı 2 Puan İndirimli Olarak Uygulanacak Kazançlar

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32’nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir:

 “(6) Payları Borsa İstanbul Pay Piyasasında ilk defa işlem görmek üzere en az %20 oranında halka arz edilen kurumların (bankalar, fınansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri, finansman şirketleri, ödeme ve elektronik para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketleri hariç) paylarının ilk defa halka arz edildiği hesap döneminden başlamak üzere beş hesap dönemine ait kurum kazançlarına kurumlar vergisi oranı 2 puan indirimli olarak uygulanır. İndirimden yararlanılan hesap döneminden itibaren beş hesap dönemi içinde pay oranına ilişkin bu fıkrada belirlenen şartın kaybedilmesi hâlinde, indirimli vergi oranı uygulaması nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir.”

  • Kurumlar Vergisi Kanunu’nun Geçici 2. Maddesinde Yapılan Düzenlemeler

5520 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesinin uygulama süresi 31/12/2020 tarihinde sona ereceğinden, yapılan düzenlemeyle anılan maddenin uygulama süresi 31/12/2025 tarihine kadar uzatılmış ve güncelliği kalmayan hükümler madde metninden çıkarılmıştır.

  • Kurumlar Vergisi Kanunu’nun Geçici 11. Maddesinin Uygulama Süresi Uzatılmıştır

UEFA tarafından, salgın nedeniyle, Şampiyonlar Ligine ilişkin yeni takvim belirlenmiş olup daha önce 2020' de İstanbul'da oynanması planlanan Şampiyonlar Ligi finalinin Portekiz'in başkenti Lizbon'da oynanmasına, 2021 'de Rusya'nın St. Petersburg şehrinde oynanacak olan Şampiyonlar Ligi finalinin de İstanbul'da oynanmasına karar verilmiştir. Yapılan değişiklikle, maddenin ilk halinde 2020 UEFA Şampiyonlar Ligi finali için sağlanan muafiyetin, yeni takvime göre 2021 finali için geçerli olması sağlanmaktadır.

 

4- KATMA DEĞER VERGİSİ KONUSUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER

  • Katma Değer Vergisi Kanunu’nun Geçici 17. Maddesinin Uygulama Süresi Uzatılmıştır

3065 sayılı Kanun’un geçici 17’nci maddesinde yer alan uygulamanın süresi 31/12/2025 tarihine kadar uzatılmıştır. Dahilde işleme rejimi kapsamında ithal ürünlerin vergisiz temini nedeniyle, bu alanda yerli üreticiler aleyhine rekabet eşitsizliği oluşmasını önlemek üzere, dahilde işleme izin belgesine sahip mükelleflerin yurt içinden temin edecekleri maddelerde 3065 sayılı Kanun’un 1 1/1 -c maddesinde düzenlenen tecil-terkin uygulaması kapsamında işlem yapılabilmesine devam edilmesi sağlanmaktadır.

  • Katma Değer Vergisi Kanunu’nun Geçici 23. Maddesinin Uygulama Süresi Uzatılmıştır

3065 sayılı Kanun’un geçici 23’üncü maddesinde yer alan uygulamanın süresi 31/12/2023 tarihine kadar uzatılmıştır. Böylece, Milli Eğitim Bakanlığına bilgisayar ve donanımlarının bedelsiz teslimleri, bunlara ilişkin yazılım teslimi ve hizmetleri ile bu mal ve hizmetlerin bağışı yapacak olanlara teslim ve ifasına sağlanan KDV istisnasına devam edilmesi sağlanmaktadır.

  • Katma Değer Vergisi Kanunu’nun Geçici 40. Maddesinin Uygulama Süresi Uzatılmıştır

UEFA tarafından, salgın nedeniyle, Şampiyonlar Ligine ilişkin yeni takvim belirlenmiş olup daha önce 2020' de İstanbul'da oynanması planlanan Şampiyonlar Ligi finalinin Portekiz'in başkenti Lizbon'da oynanmasına, 2021 'de Rusya'nın St. Petersburg şehrinde oynanacak olan Şampiyonlar Ligi finalinin de İstanbul'da oynanmasına karar verilmiştir. Yapılan değişiklikle, maddenin ilk halinde 2020 UEFA Şampiyonlar Ligi finali için sağlanan istisnanın, yeni takvime göre 2021 finali için geçerli olması sağlanmaktadır.

 

5- KONAKLAMA VERGİSİ KONUSUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER

Konaklama Vergisinin Yürürlük Tarihi 1/1/2022 Tarihine Ertelenmiştir

1/1/2021 tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülen konaklama vergisinin yürürlük tarihi 1/1/2022 tarihine ertelenmiştir.

 

6- MÜKELLEFLERCE BEKLENİLEN VEYA TASARIDA YER ALIP DA KANUNDA YER ALMAYAN HUSUSLAR

  • Matrah artırımı, 
  • İşletme kayıtlarının düzeltilmesi (kasa, ortaklar cari hesabı ve stok),
  • Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan işlemlere ilişkin yapılandırma, 
  • İnceleme ve tarhiyat safhasında bulunan işlemlere ilişkin hükümler,
  • Cumhurbaşkanına verilmesi öngörülen kurumlar vergisi oranını 5 puana kadar indirme yetkisi                                                      

Kanun Metninin tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.  

Ersin Nazalı

Yönetici Ortak, Avukat, YMM

enazali@nazali.av.tr

Çağdaş Güren

Yönetici Ortak, Sosyal Güvenlik Müşaviri

cguren@nazali.av.tr

Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, hukuki görüş ve tavsiye niteliğinde olmayıp, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir; bu sebeple belirtilen konularda bir aksiyon almadan önce, bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz. NAZALI’ya işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.