Yunus KÜÇÜK
Vergi Müdürü
ÖZET
7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’la Gelir Vergisi Kanunu’nun “İndirilecek Giderler” başlıklı 40. maddesinde düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemelere ilişkin olarak yayınlanan 311 Seri No.lu Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliği’nde açıklamalar yapılmıştır.
Bu kapsamda binek otomobillerin giderleri ve amortismanlarının vergi matrahından indirilmesine ilişkin bazı kısıtlamalar getirilmiştir. Ayrıca bu giderler dolayısıyla yüklenilen KDV’nin indirimine de kısıtlamalar getirilmiştir. Binek otomobillerin giderlerinin vergi matrahından nasıl indirileceği ve yüklenilen KDV’nin nasıl indirilecek KDV olarak dikkate alınacağı ile binek otomobillere ait amortisman giderlerinin ne şekilde dikkate alınacağı bu makalenin konusunu oluşturmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Binek Otomobil Giderleri, Binek Otomobil Gider Kısıtlaması, Binek Otomobil Giderleri KDV, Binek Otomobil Amortismanları.
GİRİŞ
Mükelleflerin işletme amacı dışında aldığı binek otomobiller geçmişten günümüze kadar vergi mevzuatımız açısından soru işareti olmuştur. Bunun nedeni ise yüksek oranlı özel tüketim vergisinden (ÖTV) kaynaklanan pahalı otomobil fiyatları ve şirket aktifine kaydedilen otomobillerin kişisel kullanıma konu edilmesidir. İdare de zaman zaman bazı uygulamalar ile bunu kısmen engellemeye çalışmaktadır. Bunun en bilinen örneği ise 1995 yılında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu (“VUK”)’nun 320. maddesine eklenen kıst amortisman uygulamasıdır.
Yine 1995 yılında 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu (“GVK”)’nun 40/5. ve 40/7. maddelerine sırasıyla nakliyecilikte kullanılanlar hariç olmak üzere, binek otomobillerin ve zati ve ailevi ihtiyaçlar için de kullanılan diğer taşıtların giderlerinin yarısının gider olarak dikkate alınabileceği ile bu taşıtlara ait amortismanların yarısının gider olabileceği hükmü getirilmişti.
7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile binek otomobillere ait giderler için belirli kısıtlamalar getirilmiştir. Bu yazıda da binek otomobillerin kira giderleri ve bu giderlere ait katma değer vergisi (“KDV”), binek otomobillerin alımında yüklenilen ÖTV’nin ve KDV’nin ne kadarlık kısmının gider yazılabileceği, binek otomobillere ilişkin hangi giderlerin kısıtlamalara tabi olduğu, binek otomobillerin amortisman giderleri konuları ayrı başlıklarda ele alınacaktır.
Çin Halk Cumhuriyeti’nin Vuhan kentinde ortaya çıkan ve birçok ülkeye yayılan koronavirüs (COVID-19) salgını nedeniyle tüm kamuoyunun dikkati bu konudaki gelişmelere dönmüşken 27.05.2020 tarihinde 311 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği yayımlanmıştır. Bu Tebliğ ile binek otomobillere ait gider kısıtlamasının ne şekilde olacağı hakkında detaylar belirlenmiştir.
05.12.2019 tarihinde TBMM’de kabul edilen ve 07.12.2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile binek otomobillere ait giderler için belirli kısıtlamalar getirilmiştir.
Mezkûr Kanun’un 13. maddesi ile GVK’nın “İndirilecek Giderler” başlıklı 40. maddesinin 1. fıkrasının 1, 5 ve 7 numaralı bentlerine çeşitli hükümler eklenmiştir. Yeni eklenen hükümlerin ise 01.01.2020 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceği ifade edilmiş olup; GVK’da yapılan bu düzenlemelere ilişkin açıklamalar 311 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile yapılmıştır.[1]
Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerinin her birine ilişkin aylık kira bedelinin 2020 yılı için 5.500,00 TL’lik kısmı gider olarak dikkate alınabilecektir. [2]
Kanun maddesinde yer alan binek otomobil ifadesinden Türk Gümrük Tarife Cetveli’nin 87.03 pozisyonunda yer alan motorlu taşıtların anlaşılması gerekmektedir. Bu bağlamda binek otomobiller, 87.03 pozisyonunda tanımlanan binek otomobiller ile esas itibarıyla insan taşımak üzere imal edilmiş (87.02 pozisyonuna girenler hariç) (steyşın vagonlar ve yarış arabaları dâhil) hem insan hem eşya taşıyabilen motorlu araçlar gibi çok amaçlı araçları kapsamaktadır.
Bu kapsamda olan binek otomobillere ait araç başına aylık kiralama bedelinin KDV hariç 5.500,00 TL’yi aşması durumunda aşan kısmının kanunen kabul edilmeyen gider (“KKEG”) olarak dikkate alınması gerekmektedir. Ayrıca KDV Kanunu’nun 30/d maddesi uyarınca gelir ve kurumlar vergisi yönünden kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen KDV, hesaplanan KDV’den indirilememektedir. Dolayısıyla kira bedelinin kanunda belirtilen sınırı aşması durumunda aşan sınıra isabet eden KDV’nin de indirim hesaplarına alınmayıp KKEG olarak dikkate alınması gerekecektir.
Örneğin 10.000,00 TL + 1.800,00 TL KDV olmak üzere toplamda 11.800,00 TL gelen bir araç kiralama faturasında, gider olarak dikkate alınması kabul edilen 5.500,00 TL’nin gider kaydedilmesi 4.500,00 TL’nin (10.000,00 – 5.500,00) ise KKEG olarak dikkate alınması gerekmektedir. Fatura üzerinde gösterilen 1.800,00 TL KDV’nin ise aynı oranda indirim KDV hesabı yerine gider hesabına kaydedilip KKEG olarak dikkate alınması gerekmektedir. Buna göre indirilemeyecek KDV tutarı 810,00 TL [(10.000,00 – 5.500,00)*0,18] olacaktır. Kalan 990,00 TL’lik kısım ise indirilecek KDV olarak dikkate alınabilecektir. Bir başka ifade ile 5.500 TL’lik indirim haddinin (ve ona isabet eden KDV, 990 TL’nin) üzerinde kalan 5.310 TL’nin (=4.500+810) tamamının KKEG hesaplara kaydedilmesi gerekecektir.
Öte yandan kiralama işleminde, VUK’un mükerrer 290. maddesi kapsamında;
hallerinden herhangi birinin varlığı durumunda kiralama işlemi finansal kiralama olarak kabul edilecektir. Bu durumda ise yapılan kiralama işlemi binek otomobil kiralamasından çıkıp finansal kiralama yoluyla binek otomobil alımına dönüşecektir. Bu konuya da ayrıca dikkat edilmesi gerektiğini hatırlatmak isteriz. Diğer taraftan finansal kiralama yoluyla edinilen binek otomobillere ilişkin yapılan ödemeler 5.500 TL’lik gider kısıtlamasına tabi olmayacaktır. Ayrıca finansal kiralama sözleşmesine göre yapılan ödemelerin borç anapara ödemesi ve faiz gideri olarak ayrıştırılması gerekmekte olup ilk yıla ait faiz giderlerinin binek otomobilin maliyetine eklenmesi gerekmektedir. Sonraki yıllara isabet eden faiz giderleri için ise maliyete ekleme veya doğrudan gider olarak dikkate alma seçeneklerinden herhangi birini seçerek işlem yapılması mümkündür. Ancak ilk yıldan sonraki yıllarda faiz giderlerinin doğrudan gider olarak dikkate alınmasının tercih edilmesi halinde bu kapsamda ödenen faiz giderlerinin en fazla %70’i indirim konusu yapılabilecek olup %30’luk kısmının KKEG olarak dikkate alınması gerekecektir.
Aşağıdaki tabloda 2020 yılının Ocak ayında imzalanan bir finansal kiralama sözleşmesine ait örnek bir ödeme planı bulunmaktadır:
Yıl |
Aylık Anapara |
Aylık Faiz |
Aylık Toplam Tutar |
Yıllık Anapara |
Yıllık Faiz |
Yıllık Toplam |
2020 |
9.000,00 |
1.000,00 |
10.000,00 |
108.000,00 |
12.000,00 |
120.000,00 |
2021 |
9.000,00 |
1.000,00 |
10.000,00 |
108.000,00 |
12.000,00 |
120.000,00 |
2022 |
9.000,00 |
1.000,00 |
10.000,00 |
108.000,00 |
12.000,00 |
120.000,00 |
2023 |
9.000,00 |
1.000,00 |
10.000,00 |
108.000,00 |
12.000,00 |
120.000,00 |
2024 |
9.000,00 |
1.000,00 |
10.000,00 |
108.000,00 |
12.000,00 |
120.000,00 |
Toplam |
45.000,00 |
5.000,00 |
50.000,00 |
540.000,00 |
60.000,00 |
600.000,00 |
Yukarıdaki tabloya göre 2020 yılında ödenecek 12.000 TL tutarındaki faiz gideri binek otomobilin maliyetine eklenecektir. 2021 ve müteakip yıllarda ödenecek toplam 48.000 TL tutarındaki faiz giderinin doğrudan gider hesaplarına intikal ettirilmesi durumunda yıllık 12.000 TL’lik faiz giderinin %70’i olan 8.400 TL gider olarak dikkate alınabilecek kalan 3.600 TL’nin ise KKEG olarak dikkate alınması gerekecektir.
VUK’un mükerrer 290. maddesi hükmü ve 311 Seri No.lu Tebliğ açıklamaları uyarınca, ilk yıl kaydının aşağıdaki şekilde olması gerekmektedir:
Finansal Kiralama Sözleşmesi Kaydı
_________________________/_________________________
302-402 Ertel. FK Borçl. Maliyeti Hes. 60.000
260 Haklar 540.000
301-401 Finansal Kiralama İşlemlerinden Borçlar 600.000
_________________________/_________________________
İlk Yıl Yapılacak Faiz Ödemesi Kaydı
_________________________/_________________________
260 Haklar 12.000
302-402 Ertel. FK Borçl. Maliyeti Hes. 12.000
_________________________/_________________________
Sonraki 4 Yıl Boyunca Faiz Gider Kayıtları Şu Şekilde Olacaktır:
_________________________/_________________________
301 FK İşl. Borçlar 120.000
102 Bankalar 120.000
_________________________/_________________________
_________________________/_________________________
780 Finansman Giderleri 12.000
302 Ertel. FK Borçl. Maliyeti Hes. 12.000
_________________________/_________________________
_________________________/_________________________
901 KKEG Hesap Borç 3.600
900 KKEG Hesap Alacak 3.600
_________________________/_________________________
KDV Kanunu’nun 30/b maddesinde, faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere işletmelere ait binek otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen KDV’nin hesaplanan KDV’den indirilemeyeceği ifade edilmiştir. İndirim konusu yapılamayan bu vergi, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları çerçevesinde işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabilmektedir. [3]
Aynı şekilde, binek otomobil alımında yüklenilen ÖTV ise VUK’un 270. maddesi kapsamında alınan aracın maliyet bedeline eklenebilmekte veya gider olarak dikkate alınabilmektedir.
Ancak 7194 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik kapsamında faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, binek otomobillerin iktisabına ilişkin ÖTV ve KDV toplamının 2020 yılı için en fazla 140.000,00 Türk lirasına kadarlık kısmı kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.
Mükellef vergisiz satış fiyatı 200.000,00 TL olan bir binek otomobil satın aldığında söz konusu araca ait ÖTV’nin %110 oranında hesaplanarak 220.000,00 TL olduğu varsayımı ile aracın toplam tutarı aşağıdaki şekilde olacaktır;
Araç Bedeli: 200.000,00
ÖTV: 220.000,00
KDV: 75.600 [(200.000,00 + 220.000,00)*0,18]
ÖTV ve KDV Toplamı: 295.600,00
Toplam: 495.600,00
Yukarıdaki örneğe göre mükellefin ÖTV ve KDV tutarlarını doğrudan gider olarak dikkate almayı tercih etmesi durumunda gider olarak dikkate alınabilecek ÖTV ve KDV tutarı 140.000,00 TL olup kalan 155.600,00 TL (=295.600,00 – 140.000,00) KKEG olarak dikkate alınacaktır. Görüldüğü gibi bu örnekte gider olarak dikkate alınabilecek kısım, KKEG olarak dikkate alınması gereken kısımdan daha düşüktür.
Bu uygulama yürürlüğe girmeden önce ise mükellefler toplam 295.600,00 TL tutarındaki ÖTV ve KDV’nin tamamını aracın maliyet bedeline ilave etmekte veya doğrudan gider olarak dikkate alabilmekteydi.
Mükelleflerin ÖTV ve KDV tutarlarını maliyet bedeline ilave ederek amortisman yoluyla itfa etmeyi tercih etmeleri durumunda yapılması gereken işlem ise yazımızın ileriki bölümünde yer almaktadır.
Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, yeni uygulama kapsamında 01.01.2020 tarihinden itibaren binek otomobillere ilişkin giderlerin en fazla %70’i, gelir ve kurumlar vergisi açısından safi kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.
Kanun hükmünde geçen binek otomobillere ilişkin gider ifadesi sadece bakım onarım giderlerini değil aynı zamanda araçların yakıt, otopark, köprü ve yol geçiş giderleri, sigorta giderleri dahil olmak üzere araçla ile ilgili tüm giderleri kapsamaktadır. Zira bu hususta 311 Seri No.lu Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliği’nde de açıklamalarda bulunulmuştur. Buna göre, anılan Tebliğ’de Kanun’daki kısıtlama getirilen giderlerin genel olarak taşıtların tamir, bakım, yakıt, sigorta ve benzeri cari giderler olduğu açıklanmıştır. Buradaki benzeri cari giderler açıklamasından idarenin binek otomobil vasıtasıyla oluşacak tüm giderleri kastettiği anlaşılmaktadır. Hatta Tebliğ’de finansal kiralama yoluyla edinilen binek otomobillere ilişkin, ilk seneden sonra yapılan faiz giderlerinin tercihen doğrudan gider olarak dikkate alınması durumunda da %70’lik kısıtlamanın geçerli olacağı ifade edilmiştir. Burada hemen şunu da belirtelim ki faiz giderlerinin ilk senesinden sonra maliyete eklenmesinin tercih edildiği durumlarda, bu defa da amortisman ayrılması için getirilen sınıra göre amortisman ayrılabileceğinden, maliyete eklenmesi tercihi kalan faiz giderinin her halükarda kurum kazancından düşülebilmesi sonucunu doğurmayacaktır.
Bir örnek ile uygulamayı açıklamak gerekirse, aşağıdaki tabloda bir mükellef tarafından 2020 yılında yapılmış binek otomobile ait giderlere ilişkin detaylar verilmiştir:
Gider Türü |
Harcama Tutarı |
KDV |
Toplam Harcama |
Yakıt |
12.000,00 |
2.160,00 |
14.160,00 |
Otopark |
500,00 |
90,00 |
590,00 |
Köprü Geçiş |
1.000,00 |
180,00 |
1.180,00 |
Sigorta |
2.000,00 |
0,00 |
2.000,00 |
Bakım/Onarım |
1.500,00 |
270,00 |
1.770,00 |
Toplam |
17.000,00 |
2.700,00 |
19.700,00 |
Yukarıda yer verilen tabloya göre mükellefin gider olarak dikkate alabileceği tutar toplam harcamanın %70’i olan 11.900,00 TL (17.000,00*0,70) olacaktır. Kalan 5.100,00 TL’nin ise KKEG olarak dikkate alınması gerekmektedir.
Diğer taraftan KDV Kanunu’nun 30/d maddesi uyarınca gelir ve kurumlar vergisi yönünden kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen KDV’nin hesaplanan KDV’den indirilememesi nedeniyle toplam 2.700,00 TL tutarındaki KDV’nin de 1.890,00 TL’si (2.700,00*0,70) indirilecek KDV olarak dikkate alınabilecek, kalan kısım (810,00 TL) ise indirilemeyecek KDV olarak ticari kazancın tespitinde ilave kalem olarak dikkate alınacaktır.
Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, ÖTV ve KDV hariç ilk iktisap bedeli 2020 yılı için 160.000 TL; söz konusu vergilerin tercihen maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği hâllerde, amortismana tabi tutarı 2020 yılı için 300.000 TL’yi aşan binek otomobillerinin her birine ilişkin ayrılan amortismanın en fazla bu tutarlara isabet eden kısmı gelir ve kurumlar vergisi açısından safi kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.
Burada yer alan 160.000 TL’lik kısıt “3) Binek Otomobil Alımında Yüklenilen ÖTV ve KDV” bölümünde bahsettiğimiz üzere KDV’nin ve ÖTV’nin 140.000 TL’ye kadar gider olarak dikkate alınmasına izin veren kanun maddesi ile bağlantılıdır. İktisap bedeli toplam 300.000 TL olarak sınırlandırılırken bu tutarın 140.000 TL’lik kısmı KDV ve ÖTV, kalan 160.000 TL’lik kısmı ise binek otomobilin alış bedeli dikkate alınarak belirlenmiştir.
300.000 TL’ye satın alınan bir otomobilin 150.000 TL’lik kısmı KDV ve ÖTV, 150.000 TL’lik kısmı da otomobilin iktisap bedeli olsaydı KDV ve ÖTV toplamı olan 150.000 TL’nin 140.000 TL’si gider olarak dikkate alınabilecek, 10.000 TL’lik kısmının ise KKEG olarak dikkate alınması gerekecekti. 150.000 TL’lik iktisap bedeli ise 160.000 TL’lik gider kısıtlaması sınırının altında kaldığı için bedelin tamamı amortisman yolu ile gider kaydedilebilecektir. KDV ve ÖTV’nin maliyete eklenmesinin tercih edilmesi veya ikinci el alış bedelinin 300.000 TL olması durumlarında ise toplam tutar üzerinden amortisman ayrılarak kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.
Yapılan yeni düzenleme ile birlikte alınan binek araçların maliyet bedeline de sınırlama getirilmiştir. Bu kapsamda vergisiz alım bedeli 160.000,00 TL’den fazla olan binek otomobiller için ayrılacak amortisman tutarı bu tutardan fazla olamayacaktır. Binek otomobilin ilk iktisabında yüklenilen ÖTV ve KDV’nin maliyet bedeline eklenmesinin tercih edilmesi durumunda bu tutarın da 140.000,00 TL ile sınırlandırılmış olması nedeniyle toplam 300.000,00 TL üzerinden amortisman ayrılacaktır.
Daha önce “3) Binek Otomobil Alımında Yüklenilen ÖTV ve KDV” bölümünde verdiğimiz örnek üzerinden ilerlemek gerekirse:
Vergiler dahil 495.600 TL’ye alınan binek otomobil için amortisman hesaplaması karşılaştırmalı şekilde aşağıdaki gibi olacaktır:
Maliyet Bedeli (A) |
Sınırlandırılmış Tutar (B) |
Düzenleme Öncesi Amortisman Tutarı* (A/5) |
Düzenleme Sonrası Amortisman Tutarı (B/5) |
KKEG Yapılacak Tutar |
495.600,00 |
300.000,00 |
99.120,00 |
60.000,00 |
39.120,00 |
(*) Faydalı ömür 5 yıl olarak dikkate alınmış olup binek otomobilin Ocak ayında alındığı varsayılmıştır. Bu nedenle kıst amortisman hesaplaması yapılmamıştır.
Yukarıdaki tablodan da görüleceği üzere, toplam ilk iktisap bedeli 495.600,00 TL olan bir binek otomobil için yıllık olarak 60.000,00 TL amortisman gideri kaydedilebilecek olup aşan kısmın KKEG olarak dikkate alınması gerekmektedir.
Diğer taraftan KDV ve ÖTV bedelinin doğrudan gider hesaplarına kaydedilmesinin tercih edilmesi durumunda 295.600 TL’nin 140.000 TL’si gider hesaplarına kaydedilebilecek kalan 155.600 TL KKEG olarak dikkate alınacaktır. Bu durumda da mükellefin amortisman gideri olarak kaydedilebileceği tutar sadece 32.000 TL olacaktır.
VUK’un 320. maddesinde faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları binek otomobilleri hariç olmak üzere, işletmelere ait binek otomobillerinin aktife girdiği hesap dönemi için ay kesri tam ay sayılmak suretiyle kalan ay süresi kadar amortisman ayrılacağı, amortisman ayrılmayan süreye isabet eden bakiye değerin, itfa süresinin son yılında tamamen yok edileceği hüküm altına alınmıştır.
Kıst amortisman uygulamasında ilk yıl ayrılmasına imkân verilmeyen amortisman giderinin tamamının son yıl gider kısıtlaması uygulamasından bağımsız olarak gider olarak dikkate alınabilmesinin mümkün olduğu 311 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde ifade edilmiştir. 2020 yılı Haziran ayında alınan vergiler dahil alış bedeli 400.000 TL olan binek otomobil için 300.000 TL gider kısıtlamasına uyularak aşağıdaki şekilde amortisman ayrılacaktır:
Yıl |
Amortisman Tutarı |
2020 |
35.000,00 |
2021 |
60.000,00 |
2022 |
60.000,00 |
2023 |
60.000,00 |
2024 |
60.000,00+25.000,00 |
Kıst amortisman uygulaması nedeniyle ilk yıl ayrılamayan 25.000 TL tutarındaki amortisman gideri son yıl yeni getirilen gider kısıtlamasından bağımsız olarak kurum kazancının tespitinde indirim olarak dikkate alınabilecektir.
311 Seri No.lu Tebliğ açıklamalarına göre, binek otomobiller için amortismana esas bedelden daha fazla tutar üzerinden amortisman ayrılması halinde, genel hükümlere göre ayrılan amortisman tutarı ile amortismana esas bedel üzerinden ayrılan amortisman tutarı arasındaki fark, KKEG sayılarak ilgili yıla ait vergi hesabında ilave kalem olarak dikkate alınacaktır.
Söz konusu binek otomobillerinin satışı halinde ise ilgili yıllarda amortisman ayırma aşamasında KKEG olarak kazanca ilave olunan tutarların toplamı mükelleflerce vergiye tabi olmayan gelir olarak dikkate alınacak ve bu tutar, gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinde “Diğer İndirimler” satırında gösterilmek suretiyle kazanç üzerinden indirim konusu yapılabilecektir. Mükellef kurumun Ocak ayında 495.600 TL’ye aldığı otomobil için alış bedelinin tamamı üzerinden amortisman ayrılması durumunda Kanun’la getirilen kısıtlama tutarından fazlası KKEG olacaktır. Ancak söz konusu aracın satılması durumunda satılan döneme kadar KKEG yapılan tutar otomobilin satıldığı dönemde beyanname üzerinde indirim olarak dikkate alınabilecektir.
Yukarıda bahsedilen durumu aşağıdaki tabloda özetleyelim:
Yıl |
Ayrılan Amortisman |
Kısıtlanmış Amortisman |
KKEG tutarı |
2020 |
99.120,00 |
32.000,00 |
67.120,00 |
2021 |
99.120,00 |
32.000,00 |
67.120,00 |
2022 |
99.120,00 |
32.000,00 |
67.120,00 |
2023 |
99.120,00 |
32.000,00 |
67.120,00 |
2024 |
99.120,00 |
32.000,00 |
67.120,00 |
Toplam |
495.600,00 |
160.000,00 |
335.600,00 |
Yukarıdaki tablodan da görüleceği üzere, mükellef alış bedelinin tamamı üzerinden amortisman ayırması durumunda gider kısıtlaması tutarını aşan kısmı KKEG olarak dikkate alacaktır. Bununla birlikte aynı otomobili 2023 yılı sonunda satması durumunda o yıl sonuna kadar KKEG yaptığı tutar olan 268.480 TL’yi o yıla ait kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde indirim olarak dikkate alması mümkün olacaktır.
SONUÇ
Özetle, 7194 sayılı Kanun ile şu değişiklikler yapılmıştır:
Ayrıca, bu değişikliklere ilişkin olarak 311 Seri No.lu Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliği’nde açıklamalarda bulunulmuştur.
Yapılan düzenleme öncesi uygulamada işletme aktifine kayıtlı olup kazancın elde edilmesinde kullanılan binek otomobillerin amortisman başta olmak üzere bütün giderleri (motorlu taşıtlar vergisi hariç) kazancın tespitinde gider olarak kabul edilmekteydi.
Ancak uzun zamandır mükelleflerin binek otomobillerini tamamen işletmede kullanmadan, şahsi ihtiyaçları için de kullandığı düşüncesi hakimdi. Görünen o ki bu nedenle yukarıda izah ettiğimiz düzenlemeye gidilerek binek otomobillere ait giderlerin bir kısmının matrahtan indirimi olanaksız hale getirilmiştir. Esasında, bu düzenleme öncesinde de binek otomobillerin işletme dışında kullanılması halinde ilgili giderlerin matrahtan düşülmesi mümkün değildi. Burada yapılan değişiklik ile bu kısım her mükellef açısından tek ve standart bir hale dönüştürülmüştür.
[1] Tebliğ taslağı Şubat ayının başında İdare’nin sitesinde yayınlamasına rağmen Resmi Gazete’de yayınlanması Mayıs ayının sonunu bulmuştur. Bu geçen süre içerisinde tebliğ taslağı ile yürürlüğe giren tebliğ arasında önemli değişiklikler yapılmıştır.
[2] Kanun’un 2019 yılında yayınlanmasına rağmen 5.500 TL’lik sınır 2020 yılında da aynı tutarda kalmıştır. Bunun nedeni ise 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen Geçici 91. maddede yer alan “Mükerrer 123 üncü maddeye bu maddeyi ihdas eden Kanunla eklenen 40/1 maddesi ile 68 inci maddede yer alan 5.500 Türk liralık kira tutarı hakkında, 2019 yılına ilişkin olarak 1/1/2020 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde yeniden değerleme yapılmaz.” hükmüdür.
[3] Söz konusu KDV’nin gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabilmesi hususu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nin III.C/2. İndirilemeyecek KDV bölümünde açıklanmıştır.