KONU: Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi Başkanlar Kurulu tarafından, Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesi’nin 19.10.2020 tarih ve E.2020/787, K.2020/1122 sayılı kararı ile Ankara Bölge İdare Mahkemesi 3. Vergi Dava Dairesi’nin 08.04.2020 tarih ve E.2020/33, K.2020/236 sayılı kararı arasındaki aykırılığın giderilmesi istemine ilişkindir.
- Malatya Vergi Mahkemesi’nin 27.04.2020 tarih ve E.2020/206, K.2020/173 sayılı kararı:
Davacı adına 2014 yılına ilişkin olarak düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden aynı yıl için re’sen tarh olunan elektrik üretim lisans harcı ile harcın bir katı tutarında kesilen vergi zıyaı cezasının iptali istemiyle açılan davada, ilk derece mahkemesi, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu (“VUK”)’nun 107/A ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 51. maddeleri ile Elektronik Tebligat Yönetmeliği’nin 10. madde hükümlerini birlikte değerlendirerek vergi dairesi müdürlüklerince elektronik ortamda yapılan bir tebligatın geçerliliği açısından muhataba kısa mesaj (SMS) ve/veya e-posta yolu ile bir bilgilendirme yapılmasının gerekli olmadığı, kısa mesaj ve e-postanın asıl tebligat işlemini haber vermek adına sadece hatırlatma amacıyla sunulan hizmetler olduğu gerekçesiyle davanın süre aşımından reddine karar vermiştir. Davacının istinaf istemini inceleyen Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi ise, ilk derece mahkemesinin kararının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunu kesin olarak reddetmiştir.
- Ankara 7. Vergi Mahkemesi’nin 08.10.2019 tarih ve E.2019/507, K. 2019/895 sayılı kararı:
Davacı tarafından, asıl borçlu şirketin 2013 ilâ 2016 yıllarının muhtelif dönemlerine ait vadesinde ödenmeyen ve tahsili mümkün olmayan vergi borçlarının tahsili amacıyla, kanuni temsilci sıfatıyla adına düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davada; öncelikle asıl borçlu olan şirket hakkında usulüne uygun olarak tebliğ edilen ödeme emri ile başlatılmış bir takip ve tahsil sürecinin olması gerektiğinden bahisle, davacı hakkında ödeme emri düzenlendikten sonra asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen ödeme emirleriyle usulüne uygun bir takip ve tahsil sürecinin işletildiğinden söz edilemeceği gerekçesiyle 2019/11 sayılı ödeme emrinin 6 ve 12 sıra numaralı kalemlerinde hukuku uygunluk bulunmamıştır. Dava konusu 2019/8 sayılı ödeme emrinin 12 sıra numaralı kalemi için ise davalı idarece, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebliğ alındısına rastlanılmadığından hukuka uygunluk bulunmamıştır. Asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen ödeme emirlerinin bir kısmı bizzat davacıya, bir kısmı ise asıl borçlu şirkete elektronik ortamda usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen vergi borçlarının ödenmemesi ve şirketin malvarlığına uygulanan haciz işlemlerine rağmen amme alacağının tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması üzerine kesinleşen amme alacağının tahsili için davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Davacı ve davalının istinaf isteminin incelenmesinde, ödeme emirlerine ilişkin olarak, konuya ilişkin düzenlemelere uygun olarak tebligatların yapıldığının kısa mesaj veya e-posta yoluyla bilgilendirmesinin yapılıp yapılmadığı ara kararla sorulmuş olup; bu yollarla bilgilendirme yapıldığı ispatlanamamıştır. Ankara Bölge İdare Mahkemesi 3. Vergi Dava Dairesi 08.04.2020 tarih ve E. 2020/33, K.2020/1122 sayılı kararıyla, ilk derece mahkemesinin kararını incelemesi sonucu, amme alacağının asıl borçlu şirketten tahsiline ilişkin işlemler usulüne uygun olarak tamamlanmadan davacının takip edilmesinde hukuka uygunluk bulunmaması gerekçesiyle kısmen kabul edip kısmen reddi yönünde hüküm tesis etmiştir.
Başkanlar Kurulu, aykırılığın Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesi’nin 19.10.2020 tarih ve E.2020/787, K.2020/1122 sayılı kararında işaret edilen hukuksal nedenler ve gerekçe doğrultusunda giderilmesine oybirliğiyle karar vermiştir.
Bölge idare mahkemesi kararları arasında mevcut olan uyuşmazlığın giderilmesi istemine konu uyuşmazlıklarda, davalı idarelerce tebliği gereken evraklar VUK’un 107/A maddesi uyarınca muhataplarına elektronik tebligat sisteminde kayıtlı olan e-tebligat adreslerine tebliğ edilmiş olup; yapılan teblgiatlara ilişkin olarak elektronik tebligat sistemine başvuru sırasında veya daha sonra bildirilen mobil telefon numarasına ve/veya e-posta adresine bilgilendirme mesajı gönderilmemiştir.
Aykırılığın giderilmesi istemine konu husus ise, VUK’un 107/A maddesi uyarınca muhatabın elektronik tebligat sisteminde kayıtlı olan e-tebligat adresine yapılan tebligata ilişkin olarak elektronik tebligat sistemine başvuru sırasında veya daha sonra bildirilen mobil telefon numarasına ve/veya e-posta adresine bilgilendirme mesajı gönderilmemesinin tebligatın geçerliliğini etkileyen bir unsur olup olmadığıdır.
Elektronik Tebligat Yönetmeliği’nin 10. maddesinde elektronik tebligat adresine yapılan tebligat hakkında bildirilen telefon numarasına ve /veya e-posta adresine bilgilendirme mesajı gönderilmemesinin tebligatın geçerliliğini etkilemeyeceğinin açıkça düzenlenmiş olması karşısında mükelleflerin haklı beklentisinden söz edilmeyeceğinden bahisle, VUK’un 107/A maddesi uyarınca muhatabın elektronik tebligat sisteminde kayıtlı olan e-tebligat adresine yapılan tebligata ilişkin olarak elektronik tebligat sistemine başvuru sırasında veya daha sonra bildirilen telefon numarasına ve/veya e-posta adresine bilgilendirme mesajı gönderilmemesi yapılan tebligatın süresini ve geçerliliğini etkilemeyeceği sonucuna varılmıştır.
SONUÇ
Açıklanan hukuksal nedenler ile işbu aykırılığın VUK’un 107/A maddesi uyarınca yapılan elektronik tebligata ilişkin olarak muhatabın elektronik tebligat sistemine başvuru sırasında veya daha sonra bildirilen telefon numarasına ve/veya e-posta adresine bilgilendirme mesajı gönderilmemesinin tebligatın süresini ve geçerliliğini etkilemeyeceği yönünde giderilmesine 22.09.2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verilmiştir.
İlgili Karar’ın tamamına buradan ulaşabilirsiniz:
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/11/20211118-5.pdf
NAZALI VERGI & HUKUK |