KONU: Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi'nde konut olarak kullanılan ve taşınmaz kültür varlığı olduğu yönünde taraflar arasında ihtilaf bulunmayan taşınmazlar hakkında 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 30. maddesi ve anılan maddenin verdiği yetkiye istinaden çıkartılan Tasarrufu Kısıtlanan Bina, Arsa ve Arazi Hakkında Yönetmelik'in 2. maddesi kapsamında tasarrufunun kısıtlanmış sayılmamasına ilişkindir.
I. AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARLARI
A. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 7. Vergi Dava Dairesi’nin E.2023/752 Sayılı Dosyasına Konu Yargılama Süreci
Davacı tarafından, maliki olduğu İstanbul ili, Üsküdar ilçesindeki taşınmaz nedeniyle 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ilişkin bina vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinin 9/10'luk kısmının iptali talep edilmiştir.
2863 sayılı Kanun'un 21. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan 18/11/1983 tarih ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu'na göre Boğaziçi Sahil Şeridi veya Öngörünüm Bölgesi'nde konut veya işyeri olarak kullanılan taşınmaz kültür varlıklarının yukarıdaki fıkradaki muafiyetten yararlanamayacağı hükmü gereği taşınmazın 2863 sayılı Kanun'da bahsi geçen muafiyetten yararlanmasının mümkün olmadığı, Tasarrufu Kısıtlanan Bina, Arsa ve Arazi Hakkında Yönetmelik'in (“Yönetmelik”) 4. maddesi Danıştay 9. Daire kararı ile iptal edildiğinden bu madde kapsamında değerlendirme yapılamayacağı, bu Yönetmelik uyarınca tasarrufun kısıtlanmış sayılması için de arsaların ve binaların imar planlarında resmi yapı veya umumi hizmetlere ayrılmış olması sebebiyle üzerinde inşaat, esaslı değişiklik ve ilaveler yapılmasına izin verilmemesi gerektiği ancak dava konusu taşınmaz imar planında resmi yapı ve umumi hizmetlere ayrılmış bir taşınmaz olmadığından söz konusu madde kapsamında da tasarrufunun kısıtlandığından bahsedilemeyeceği; 2018 ve 2019 yıllarına ilişkin bina vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunması katkı payının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinin kesinleştiği, 2020 yılına ilişkin bina vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinin ise 9/10’luk kısmı yönünden davacı tarafından açılmış bir dava kaydı olmadığı gerekçeleriyle ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddi yönünde hüküm tesis edilmiştir.
İstinaf incelemesini gerçekleştiren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 7. Vergi Dava Dairesi 12.07.2023 tarih ve E.2023/752, K.2023/2342 sayılı kararı ile taşınmaz üzerinde "korunması gerekli kültür varlığı" şerhinin mevcut olduğu ve bu haliyle 1219 sayılı Kanun'un 30. maddesi uyarınca çıkartılan Yönetmelik'in 2. maddesinde yer alan üzerinde inşaat yapılmasına izin verilmeyen arsalar ile esaslı değişiklik ve ilaveler yapılmasına izin verilmeyen binaların tasarrufunun kısıtlanmış sayılacağı düzenlemesi uyarınca davacının anılan takyidat sebebiyle taşınmaz üzerindeki tasarruf haklarının sınırlandırıldığı ortada olup söz konusu taşınmaza ilişkin olarak vergilendirmelerin 1/10 oranında tahakkuk ettirilmesi gerektiği, nitekim aynı taşınmaza ilişkin 2015 yılı bina vergisi ve taşınmaz kültür varlıkları payı tahakkukunun 9/10’luk kısmının kaldırılması yönünde kesin hüküm bulunduğu gerekçeleriyle istinaf başvurusunun kabulü yönünde kesin olarak hüküm tesis etmiştir.
B. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5. Vergi Dava Dairesi’nin E.2022/1146 Sayılı Dosyasına Konu Yargılama Süreci
İstanbul 12. Vergi Mahkemesi, 31.03.2021 tarih ve E.2020/2551, K.2021/954 sayılı kararıyla, dava konusu taşınmaz imar planında resmi yapı ve umumi hizmetlere ayrılmış bir taşınmaz olmadığından söz konusu madde kapsamında da tasarrufunun kısıtlandığından bahsedilemeyeceği, bu durumda, dava konusu taşınmazın Tasarrufu Kısıtlanan Bina, Arsa ve Arazi Hakkında Yönetmelik kapsamında kısıtlı olmadığı ve 2883 sayılı Kanun kapsamında da herhangi bir muafiyetinin bulunmadığı, bu nedenle dava konusu bina vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı tarhiyatında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar vermiştir.
İstinaf incelemesini gerçekleştiren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5. Vergi Dava Dairesi 31.05.2022 tarih ve E.2021/9489, K.2022/3465 sayılı kararıyla ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bularak istinaf başvurusunu kesin olarak reddetmiştir.
C. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 6. Vergi Dava Dairesi’nin E.2022/1146 Sayılı Dosyasına Konu Yargılama Süreci
İstanbul 5. Vergi Mahkemesi, 10.07.2018 tarih ve E.2018/365, K.2018/2087 sayılı kararıyla, Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi'nde kalan söz konusu taşınmaz üzerinde yer alan bina ve arsanın, üzerinde inşaat yapılmasına ve esaslı değişiklik ile ilaveler yapılmasına izin verilmediği veya ek ve değişikliklerine ancak belirli şartlarla izin verildiği görüldüğünden, taşınmazın tasarrufunun kısıtlı olduğu, emlak vergisinin tahsilinde ve düzenlenen ödeme emirlerinde bu hususun dikkate alınması gerektiği, bu nedenle ödeme emirlerinin 9/10'Luk kısmında hukuka uygunluk, 1/10'lik kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, ödeme emirlerinin 1/10’luk kısmı bakımından davadan feragat edildiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ve kısmen karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm tesis etmiştir.
İstinaf incelemesini gerçekleştiren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 6. Vergi Dava Dairesi, 31.05.2019 tarih ve E.2018/3400, K.2018/1770 sayılı kararı ile, dava konusu taşınmaz, imar planında resmi yapı ve umumi hizmetlere ayrılmadığından söz konusu madde kapsamında da tasarrufunun kısıtlandığından bahsedilemeyeceğinden bahisle davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulü, vergi mahkemesinin davanın kısmen kabulü yönündeki hüküm fıkrasının kaldırılması yönünde hüküm tesis etmiştir.
II. HUKUKİ DEĞERLENDİRME
Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi'nde yer alan ve konut olarak kullanılan taşınmaz kültür varlıklarının, imar planlarında resmi yapılara, tesislere veya umumi hizmetlere ayrılmış olmadığı takdirde söz konusu madde kapsamında tasarrufunun kısıtlandığından bahsedilmesi mümkün değildir. İmar planlarında resmi yapılara, tesislere veya umumi hizmetlere ayrılmış olmayan ancak herhangi bir sebeple esaslı değişiklik ve ilaveler yapılmasına izin verilmeyen binaların da anılan madde uyarınca tasarrufunun kısıtlanmadığı, diğer taraftan Yönetmelik'in 4. maddesi taşınmaz kültür varlıklarının her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu, dolayısıyla bu taşınmazların emlak vergisi uygulaması açısından kısıtlılık hükümlerine tabi tutulamayacağı gerekçesiyle Danıştay Dokuzuncu Dairesince iptal edildiğinden uyuşmazlığa konu taşınmaz kültür varlıkları hakkında, Yönetmelik'in anılan hükmü uyarınca kısıtlılık yönünden bir değerlendirme yapılması mümkün bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
III. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle, aykırılığın 18.11.1983 tarih ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu'na göre Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi'nde konut olarak kullanılan taşınmaz kültür varlıklarının, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 30. maddesi ve Tasarrufu Kısıtlanan Bina, Arsa ve Arazi Hakkında Yönetmelik'in 2. maddesi kapsamında tasarrufunun kısıtlanmış sayılmaması gerektiği yönünde giderilmesine, 05.06.2024 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
İlgili Karar’ın tamamına buradan ulaşabilirsiniz:
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2024/07/20240720-10.pdf
NAZALI VERGI & HUKUK