Ajanda

FAALİYET DÖNEMİ GEÇTİKTEN SONRA DENETİM YAPTIRILMASI HAKKINDA KARAR

07.11.2016 Kamu Gözetimi Muhasebe Ve Denetim Standartları Kurumu tarafından 28.10.2016 tarihinde yayımlanan 75935942-050.01.04 – [03/ ] No.lu 27.10.2016 tarihli Kurul Kararı’nda faaliyet dönemi geçtikten sonra denetim yaptırılması konusu açıklanmıştır. Kurulun Önceki Kararı Karar Tarihi: 12/05/2016                                                                                  Karar No : 75935942-050.01.04 – [03/  ] “Gözetim ve Denetim (II) Daire Başkanlığı’nın 11/05/2016 tarihli müzekkeresinde; 2015 yılı hesap döneminde, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun (TTK) 397 inci maddesi kapsamında bağımsız denetime tabi olduğu tespit edilen bazı şirketlerin 2015 yılının denetçisini 2016 yılında seçtikleri ve 2016 yılında denetim sözleşmesini akdettikleri tespit edildiği belirtilmiştir. TTK’nın 399 uncu maddesinin birinci fıkrasında, denetçinin, her faaliyet dönemi ve her hâlde görevini yerine getireceği faaliyet dönemi bitmeden seçilmesinin şart olduğu belirtilmiştir. Bu bağlamda, denetimin ait olduğu hesap döneminden sonraki dönemlerde yapılan denetçi seçimine dayanılarak imzalanan denetim sözleşmeleri çerçevesinde yapılacak denetimler ile TTK’nın 397 inci maddesinde öngörülen bağımsız denetim zorunluluğunun yerine getirilmiş olamayacağına ve keyfiyetin Başkanlık tarafından kamuoyuna duyurulmasına oybirliği ile karar verilmiştir.”

Bu kararda,  denetimin ait olduğu hesap döneminden sonraki dönemlerde yapılan denetçi seçimine dayanılarak imzalanan denetim sözleşmeleri çerçevesinde yapılacak denetimlerin bağımsız denetim zorunluluğunu karşılamayacağı vurgulanmıştır.

Kurulun Son Kararı Karar Tarihi: 27/10/2016 Karar No : 75935942-050.01.04 – [03/  ] Karar Metni “Bilindiği gibi, Kanunun 399 uncu maddesinin altıncı fıkrasında, faaliyet döneminin dördüncü ayına kadar denetçi seçilememişse, denetçi, yönetim kurulunun, her yönetim kurulu üyesinin veya herhangi bir pay sahibinin istemi üzerine, asliye ticaret mahkemesince atanacağı hükme bağlanmıştır. Ancak faaliyet dönemi içerisinde denetçisini seçmemiş bazı şirketlerin geçmiş dönem için denetçi atanması maksadıyla açtığı davalarda bazı mahkemelerin denetçi seçimine ilişkin davanın reddine karar verdiği görülmüştür. Anılan Kurul Kararı üzerine, faaliyet dönemi içerisinde denetçisini seçmemiş şirketlere bazı mahkemelerce denetçi atanmaması, şirketlerin genel kurulları tarafından da geçmiş yıl denetçisini seçmede tereddüt edilmesi nedenleriyle ilgili yıl denetim yükümlülüğünün yerine getirilemediği anlaşılmıştır. Söz konusu Karar’da belirtilen “bağımsız denetim zorunluluğunun yerine getirilmiş olamayacağı” ibaresi, faaliyet dönemi geçtikten sonra yaptırılacak bir denetimin taşıdığı sınırlılıklar sebebiyle yönetim kurulunun faaliyet döneminde denetçi seçimine ve denetim yaptırmaya ilişkin Kanunda öngörülen sorumluluklarını ortadan kaldırmayacağı manasını içermektedir. Öte yandan doktrinde, TTK’nın 399 uncu maddesinin birinci fıkrasında, “denetçinin, her faaliyet dönemi ve her hâlde görevini yerine getireceği faaliyet dönemi bitmeden seçilmesi şarttır” denilmekle yetinildiği, bu hükme aykırılığın bir hukuki yaptırıma bağlanmadığı, faaliyet döneminden sonra genel kurul tarafından denetçi seçilmesinin hükümsüz olduğuna dair Kanunda bir hüküm bulunmadığı, Kanunun 408 inci maddesine göre Kanunda öngörülen istisnalar dışında denetçi seçiminin genel kurulun devredilemez görev ve yetkileri arasında olduğu, dolayısıyla 399 uncu madde hükmünün genel kurulun faaliyet döneminden sonra geçmiş yılın denetçisini hiçbir suretle seçemeyeceği anlamına gelmeyeceği yönünde bazı görüşler de bulunmaktadır. Buna göre;             - genel kurulun faaliyet dönemi içinde veya faaliyet döneminden sonra denetçiyi seçmemesi halinde,  399 uncu maddenin altıncı fıkrasına göre yönetim kurulunun, her yönetim kurulu üyesinin veya herhangi bir pay sahibinin şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesine denetçi atanma davası açabileceği,             - faaliyet dönemi geçmiş olmasına rağmen genel kurul tarafından geçmiş yılın denetçisinin seçilebileceği,             - ancak her iki durumda da faaliyet dönemi içinde denetçi seçilmemesinden dolayı yönetim kurulunun sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, hususlarının; 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının ğ ve h bentlerine dayanılarak, kamuoyuna duyurulmasına oybirliği ile karar verilmiştir.” Değerlendirme ve Sonuç Uygulamada, İlk Kurul Kararı üzerine, faaliyet dönemi içerisinde denetçisini seçmemiş şirketlere bazı mahkemelerce denetçi atanmaması, şirketlerin genel kurulları tarafından da geçmiş yıl denetçisini seçmede tereddüt edilmesi nedenleriyle ilgili yıl denetim yükümlülüklerinin yerine getirilemediği görülmüştür. Bu aksaklıkların, ilk kararda yer alan “bağımsız denetim zorunluluğunun yerine getirilmiş olamayacağı” ibaresinin ve doktirinde yer alan, TTK’nın ilgili maddelerinin yorumuyla sonuca varan görüşlerle birlikte değerlendirilmesiyle giderilebileceği vurgulanarak, 1) Genel kurulun faaliyet dönemi içinde veya faaliyet döneminden sonra denetçiyi seçmemesi halinde,  399. maddenin altıncı fıkrasına göre yönetim kurulunun, her yönetim kurulu üyesinin veya herhangi bir pay sahibinin şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesine denetçi atanma davası açabileceği, 2) Faaliyet dönemi geçmiş olmasına rağmen genel kurul tarafından geçmiş yılın denetçisinin seçilebileceği, 3) Ancak yukardaki her iki durumda da faaliyet dönemi içinde denetçi seçilmemesinden dolayı yönetim kurulunun sorumluluğunun ortadan kalkmış olmayacağı kararı verilmiştir. Buna göre:
  • Genel kurulun denetçi seçememesi halinde denetçi atanma davası açılabilecek,
  • Genel kurul geçmiş yılın denetçisini seçebilecek,
  • Faaliyet dönemi içinde denetçi seçilmemesinden dolayı yönetim kurulunun sorumluluğu devam edecektir.
Bilgi edinilmesi rica olunur. İşbu yazı hakkında ek bilgi gerektiğinde aşağıdaki kişilerle irtibata geçmenizi rica ederiz.
Ersin Nazalı Yönetici Ortak, Avukat, YMM enazali@nazali.com.tr

Mükerrem Yanar

Ortak, YMM

myanar@nazali.com.tr

Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, hukuki görüş ve tavsiye niteliğinde olmayıp, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir; bu sebeple belirtilen konularda bir aksiyon almadan önce, bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz. NAZALI’ya işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.