Ajanda

FİİLİ HİZMET SÜRESİ ZAMMINDAN YARARLANAN ÇALIŞANLARIN YÖNETMELİKLE BELİRLENMESİNİN KANUNİLİK İLKESİNE AYKIRI OLMASI DOLAYISIYLA ANAYASAYA AYKIRILIĞI VE İPTALİ

14.02.2020

Duyurumuz, 14 Şubat 2020 tarihli, 31039 sayılı Resmî Gazete ’de yayımlanan 25.12.2019 tarihli, 2019/62 Esas ve 2019/98 Karar sayılı Anayasa Mahkemesi kararına ilişkindir.

İtirazın konusu, 31.05.2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 17.04.2018 tarihli ve 5754 sayılı Kanun’un 25. maddesiyle değiştirilen 40. maddesinin ikinci fıkrasına 10.01.2013 tarihli ve 6385 sayılı Kanun’un 15. Maddesiyle eklenen (16) numaralı bendin Anayasa’nın 10. ve 49. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talebidir.

Fiili hizmet süresi zammından yararlanmak için çalışmalarının basın ve gazetecilik mesleğinde geçmiş sayıldığının tespiti talebiyle açılan davada itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan İstanbul 22. İş Mahkemesi, hükmün iptali için başvurmuştur.

İPTALİ İSTENEN KANUN HÜKMÜ

Kanun’un itiraz konusu kuralın da yer aldığı 40. maddesi şöyledir;

Aşağıda belirtilen işyerlerinde ve işlerde 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında çalışan sigortalıların prim ödeme gün sayılarına, bu işyerlerinde ve işlerde geçen çalışma sürelerinin her 360 günü için karşılarında gösterilen gün sayıları, fiilî hizmet süresi zammı olarak eklenir. 360 günden eksik sürelere ait fiilî hizmet süresi zammı, 360 gün için eklenen fiilî hizmet süresi ile orantılı olarak belirlenir. Çalışmanın fiili hizmet süresi zammı kapsamında değerlendirilebilmesi için, tablonun (13) ve (14) numaralı sıralarında belirtilen sigortalılar hariç sigortalının kapsamdaki işyerleri ile birlikte belirtilen işlerde fiilen çalışması ve söz konusu işlerin risklerine maruz kalması şarttır. (Ek cümle: 10/9/2014-6552/42 md.) Tablonun (10) numaralı sırasında belirtilen sigortalıların, fiili hizmet süresi zammından yararlandırılacakları dönem içinde kalan; yıllık ücretli izin, sıhhi izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri ile eğitim, kurs, iş öncesi ve sonrası hazırlık sürelerinde fiilen çalışma ve söz konusu işlerin risklerine maruz kalma şartı aranmaz.

Aşağıdaki bentlerden birden fazlasına dahil olanlar için, en yüksek olan bentten fiilî hizmet süresi zammı uygulanır.

Kapsamdaki                                        Kapsamdaki                                                    Eklenecek

İşler/İşyerleri                                      Sigortalılar                                                     Gün Sayısı

…                                                         …                                                                     …

Basın ve gazetecilik                Basın Kartı Yönetmeliğine göre                                             90

Mesleğinde                              basın kartı sahibi olmak

suretiyle fiilen çalışanlar.

…                                                         …                                                                     …

Bu maddenin birinci fıkrası hükmüne göre hesaplanan fiilî hizmet süresi zammı, yukarıdaki tablonun (13) ve (14) numaralı sırasında yer alan sigortalılar için sekiz, diğer sigortalılar için beş yılı geçmemek üzere uzun vadeli sigorta kolları uygulamasında prim ödeme gün sayısına eklenir. Bu sürelerin, üç yılı geçmemek üzere; (18) numaralı sırasında bulunanlar için tamamı diğerleri için yarısı emeklilik yaş hadlerinden indirilir. Tablonun (10) numaralı sırasında yer alan sigortalılar için bu fıkradaki süre sınırı uygulanmaz.

Yukarıdaki fıkrada belirtilen yaş haddi indiriminden yararlanabilmek için ölüm ve malûliyet halleri ile (18) numaralı sırada bulunanlar hariç tablonun (10) numaralı sırasında yer alan sigortalıların en az 1800 gün, diğer sıralarda yer alan sigortalıların ise en az 3600 gün belirtilen işyeri ve işlerde çalışmış olmaları şarttır.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurumun önerisi üzerine Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenir.

İNCELEME

Başvuru kararında özetle mülga 17.07.1964 tarihli ve 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu döneminde var olan itibari hizmet düzenlemesinin 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesiyle fiili hizmet zammı adını aldığı ve gazetecilere tanınan bir kısım hakların ortadan kaldırıldığı, sonrasında 10.01.2013 tarihli ve 6385 sayılı Kanun’la yapılan düzenlemede gazetecilerin durumunda iyileştirme yapıldığı ancak basın kartı sahibi olan ve olmayan gazeteciler şeklinde ikili bir ayrımın ortaya çıktığı, bu ayrımın basın kartı sahibi olan ve olmayan gazetecilerin aynı işi yapmalarına rağmen sigortalılık hakları bakımından farklı düzenlemelere tabi olmaları sonucunu doğurduğu ve bu durumun çalışma hakkı ve eşitlik hakkını ihlal ettiği belirtilerek kuralın Anayasa’nın 10. ve 49. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Mahkeme tarafından yapılan incelemede; fiili hizmet zammının ağır, yıpratıcı ve tehlikeli hizmetlerde çalışanların bu çalışma koşulları nedeniyle yıpranmalarına karşılık her hizmet yılına fiilen çalışmadan katılan itibari süre olduğu; Kanun koyucunun kural ile basın ve gazetecilik mesleğini icra edenlerin fiili hizmet zammından yararlanabilmeleri için bu kişilerin ayrıca basın kartı sahibi olmaları koşulunu aramakta olduğu belirtilmiş; ancak Anayasa’nın 13. ve 60. maddeleri kapsamında sosyal güvenlik hakkını sınırlamaya yönelik bir kanuni düzenlemenin şeklen var olmasının yeterli olmayıp yasal kuralların keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir  ve öngörülebilir düzenlemeler niteliğinde olması gerektiğine dikkat çekilmiştir.

Buna istinaden Genel Kurulca; kuralla fiili hizmet zammından yararlanacak basın kartı sahibi olanların tespitinin Basın Kartı Yönetmeliği’ne bırakıldığı dolayısıyla bu hususla ilgili düzenleme yetkisinin yürütme organına bırakılarak; kanunilik ölçütünün gerçekleşmesi için sosyal güvenlik hakkının sınırlanmasına yol açan söz konusu düzenleme nedeniyle basın kartının niteliği ile ne şekilde verileceği konusunda ve bu kartın verileceği kişilerde aranacak şartları içeren temel ilkelerin belirlenmesinin kanuni çerçeve belirlenmeksizin sosyal güvenlik hakkına sınırlama getirilmesine imkan tanınmasının “temel hakların ancak kanunla sınırlanabileceğini öngören Anayasa hükmünü ihlal ettiği” sonucuna varılmıştır.

Yukarıda açıklanan sebeplerle kuralın Anayasa’nın 13. ve 60. maddelerine aykırı olduğuna ve iptaline oyçokluğuyla karar verilmiştir.

Ancak Mahkeme; hükmün iptal edilmesi nedeniyle doğacak hukuksal boşluğun kamu yararını etkileyebileceğini de göz önüne alarak kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak 9 ay sonra yürürlüğe girmesini uygun görmüştür; bu bağlamda iptal kararı 14.11.2020 tarihinde yürürlüğe girecektir.

Söz konusu karara aşağıdaki link aracılığıyla ulaşabilirsiniz.

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/02/20200214-9.pdf

NAZALI HUKUK

info@nazali.com

Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, hukuki görüş ve tavsiye niteliğinde olmayıp, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir; bu sebeple belirtilen konularda bir aksiyon almadan önce, bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz. NAZALI’ya işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz