Ajanda

FİKRİ MÜLKİYET ALANINDA GÜNCEL GELİŞMELER

22.04.2021
 

26 Nisan Dünya Fikri Mülkiyet Günü yaklaşırken son 2 hafta içinde bu alanda gündem olacak çok sayıda gelişme yaşandı. Biz de bu bültenimizde, bazı yönetmeliklerde yapılan değişiklikleri sizler için özetlemekteyiz.

Patent Vekilliği ve Marka Vekilliği Sınav, Sicil ve Disiplin Yönetmeliği

Nisan ayında yaşanan ilk gelişme Patent Vekilliği ve Marka Vekilliği Sınav, Sicil ve Disiplin Yönetmeliği’nin 7 Nisan 2021 tarihli Resmî Gazete ’de yayımlanarak yürürlüğe girmesiydi.

Patent vekilliği ve marka vekilliği sınav işlemleri ile patent vekillerinin ve marka vekillerinin sicil işlemleri, meslek kuralları ve disiplin uygulamalarına ilişkin usul ve esaslarını düzenleyen yönetmelik, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanunun 30’uncu ve 30/A maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.

Bu yeni yönetmelik, 27/6/2015 tarihli ve 29399 sayılı Resmî Gazete ’de yayımlanan Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Vekilliği ve Marka Vekilliği Sınav ve Sicil İşlemlerine Dair Yönetmelik ve 18/5/2017 tarihli ve 30070 sayılı Resmî Gazete ’de yayımlanan Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Vekilleri ve Marka Vekilleri Meslek Kuralları ve Disiplin Yönetmeliği’nin konularını bir arada içermekte ve bunları geçersiz kılmaktadır. Bir nevi iki yönetmeliğin birleştirilmiş halidir.

Yönetmelik, genel olarak aynı içeriğe sahip olsa da içerisinde bahsi geçen tanımlar güncel mevzuata uyarlanmış (kurum adı gibi), vekilliğe kabul şartlarında Madde 4(1) ç’de vekillik şartlarına kabule engel teşkil eden suçlar detaylandırılmış, taleplerin e-Devlet Kapısı üzerinden yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Vekil disiplin işlemlerine ilişkin başvuruların e-Devlet kapısı üzerinden alınması için “Vekil Şikâyet Başvurusu” ve “Vekil Savunma Başvurusu” işlemleri geliştirilerek TÜRKPATENT tarafından EPATS’ta kullanıma açılmıştır. Söz konusu işlemler, EPATS üzerinde “Sahip/Vekil/Ücret/Diğer İşlemler” alanında “Vekil Disiplin İşlemleri” başlığı altından çevrimiçi yapılabilecek ve fiziki olarak yapılan başvuru ve talepler kabul edilmeyecektir.

Entegre Devre Topoğrafyalarının Korunması Hakkında Kanunun Uygulama Şeklini Gösterir Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

Entegre Devre Topoğrafyalarının Korunması Hakkında Kanunun Uygulama Şeklini Gösterir Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 14 Nisan 2021 tarihli Gazete ’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Yönetmelik, genel olarak aynı içeriğe sahip olup kurum adı güncel mevzuata uyarlanmış ve işlem ücretlerine yönelik Madde 20 ilk fıkrada ücret ödemelerinde kurumun ücret tahakkuk ettireceği, hükme bağlanmıştır.

KULLANIM İSPATI SUNULMASI

Kullanım İspatı 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 19’uncu maddesi ikinci fıkrasında düzenlenmiştir.

“Madde 19/(2) 6ncı maddenin birinci fıkrası kapsamında yapılan itirazlarda, itiraz gerekçesi markanın itiraza konu başvurunun başvuru veya rüçhan tarihinde Türkiye’de en az beş yıldır tescilli olması şartıyla, başvuru sahibinin talebi üzerine, itiraz sahibinden, itiraza konu başvurunun başvuru veya rüçhan tarihinden önceki beş yıllık süre içinde itiraz gerekçesi markasını itirazına dayanak gösterdiği mal veya hizmetler bakımından Türkiye’de ciddi biçimde kullanmakta olduğuna ya da kullanmamaya dair haklı sebepleri olduğuna ilişkin delil sunması talep edilir. İtiraz sahibi tarafından bu hususların ispatlanamaması durumunda itiraz reddedilir. İtiraz gerekçesi markanın, tescil kapsamındaki mal veya hizmetlerin sadece bir kısmı için kullanıldığının ispatlanması hâlinde itiraz, sadece kullanımı ispatlanan mal veya hizmetler esas alınarak incelenir.”

Marka yayımına itiraz edilen marka sahibi, itiraz edenin mesnet gösterdiği markası/markaları hakkında kullanım ispatı talep edebilmektedir. Yayımına itiraz edilen marka sahibinin, yayıma itiraza ilişkin görüşünü sunması gereken süre içinde kullanımın ispatına ilişkin talebini açıkça ve yazılı olarak Kuruma bildirmesi gerekmektedir. Belirtilen koşulları taşımayan ve süresi içinde yapılmayan kullanımın ispatına ilişkin talepler yapılmamış sayılmaktadır.

Bu kullanım ispatı talebi itiraz sahibine tebliğ edildikten sonra itiraz sahibinin mesnet marka/markalarını, kullanım ispatı talep edilen mal ve/veya hizmetler bakımından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmakta olduğuna ya da kullanılmamasına dair haklı sebepleri olduğuna ilişkin delillerini 1 ay içinde TÜRKPATENT’e sunulması gerekmektedir.  

Kullanım ispatında sunulacak delillerin, 6769 Sayılı SMK’nın Uygulanmasına Dair Yönetmeliğinin 30’uncu maddesi yer alan esaslara uygun şekilde TÜRKPATENT’e sunulması gerekmektedir. Ayrıca, TÜRKPATENT, 2017 yılında Kullanım İspatı Kılavuzu da oluşturularak delillerin sunulmasının nasıl yapılacağını açıkça aktarmıştır. Bu yönetmelik ve kılavuza göre; deliller, tarafların başka bir bilgiye ihtiyaç duymaksızın değerlendirme yapabilmesine ve görüş oluşturabilmesine imkân verecek şekilde açık, anlaşılır ve güvenilir nitelikte olmalıdır. İtiraz sahibi tarafından sunulan delillerin itiraza konu markanın tescilli olduğu mal veya hizmetler bakımından kullanımın niteliği, yeri, zamanı, kapsamı ve markanın kullanım şekli hususlarına dair yeterli bilgiyi içermesi gerekmektedir.

Deliller ambalaj, etiket, fiyat listesi, katalog, fatura, fotoğraf ve gazete ilanı gibi her türlü destekleyici dokümanı içerebilmektedir. Bu durumda, dokümanlar içerisinde yer alan ve itiraza konu markanın kullanımını kanıtlayan kısımların işaretlenmek suretiyle açıkça gösterilmesi gerekmektedir. Deliller, her bir niteliğin hangi delillerle ispat edildiğini açıkça gösteren ayrıntılı bir delil listesi ile birlikte ve yazılı olarak sunulmalıdır.

Deliller türlerine göre tasniflenerek ve numaralandırılarak liste halinde sunulmalıdır. Sunulacak her bir belgenin en üstünde ilgili olduğu markanın tescil numarası yer almalıdır. Sunulacak delillerin 100 sayfayı aşmaması tavsiye edilmektedir. Sunulacak delillerin sayfa numaraları ve toplam sayfa sayısı belirtilmelidir. Belgeler ve ekleri A4 formatında taranmalıdır.

Delillerin yabancı dilde olması halinde Kurum, söz konusu delillerin tamamının ya da bir kısmının yeminli bir tercüman tarafından onaylanmış Türkçe tercümesinin sunulması için iki aylık süre vermektedir. Tercümelerin süresi içinde sunulmaması halinde söz konusu deliller itiraz incelemesinde dikkate alınmamaktadır.

Delillerin süresinde, sırasıyla ve düzenli sunulması sorumluluğu taraflara aittir. Niteliği, içeriği ve itiraz konusu marka ile bağlantısı açıkça anlaşılmayan, okunaklı olmayan, düzenli şekilde tasnif edilmeyen, liste halinde sunulmayan ve iddialarla ilişkilendirilmemiş deliller hakkında söz konusu eksikliklerin giderilmesi için, itiraz kapsamını genişletmemesi şartıyla 6769 Sayılı SMK’nın Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30’uncu maddesinin 5’inci fıkrası uyarınca Kurum tarafından bir aylık süre verilir. Bu süre içinde eksikliklerin giderilmemesi halinde söz konusu deliller itiraz incelemesinde dikkate alınmaz

Belirtilen süre içerisinde delillerin sunulmaması veya sunulan delillerin söz konusu marka/markalar ile ilgili olmaması halinde ve ayrıca başka bir itiraz gerekçesi veya itiraza gerekçe gösterilen başka bir marka da yoksa Kurum itirazı reddetmektedir.

PATENT TÜRÜ KODLARI

Bu hafta sizlere, patent bültenlerinde yayımlanan patent başvurularının yayım numaralarında belirtilen patent türü kodlarını açıklıyor olacağız. Bildiğiniz üzere her ülkenin yerel Fikri Mülkiyet Kurumları periyodik olarak patent bülteni yayımlamaktadırlar. Patent bültenlerinde bir başvurunun birden fazla numaraya (Başvuru Numarası, TR Yayım Numarası, EP Yayım Numarası vb. gibi) sahip olduğunu görmüşsünüzdür. Bunların arasında önem arz eden YAYIM numarasını aşağıda devam eden yazımızda sizler için değerlendirdik.

Türkiye’de bildiğiniz gibi her Ayın 21’inde yayımlanma süresi gelen patent başvuruları patent bülteninde yayımlanmaktadır. Bültende yer alan her bir patent, başvuru numarası ile birlikte hangi süreçten geçtiğini ifade etmek üzere bir harf kodu içermektedir. Örnek vermek gerekirse, bir patent başvurusu ‘TR2018050149B’ yayım numarası ile bültende yayımlanmaktadır. Yayım numarasını parçalara böldüğümüzde üç ayrı parça ortaya çıkacaktır. Örnek başvuru özelinde ilk parçamız, ‘TR’ ülke kodudur. İkinci parçamız ise ‘2018050149’ ile patent başvuru numarasıdır. Son olarak üçüncü parçamız olan ‘B’ ile ifade edilen patent türü kodudur. Patent bültenini inceleyen kişiler, ‘B’ kodunu gördüklerinde ilgili patent başvurusunun tescile hak kazandığını anlayabilirler.

Özetle, ilgililere patent bülten taraması yaparken zaman kazandıran patent yayın kodlarını siz değerli okuyucularımız için aşağıdaki listede sunmaktayız.

Patent Kodu

Açıklama

A1

Araştırma raporu ile birlikte yayımlanan Patent başvuruları

A2

Patent başvuruları

A3

Araştırma raporları

U

Faydalı model belgesi başvuruları

U1

Patent işbirliği antlaşması aracılığı ile yapılan ve I. Kısımdan ulusal safhaya giren faydalı model belgesi başvuruları

U2

Patent işbirliği antlaşması aracılığı ile yapılan ve II. Kısımdan ulusal safhaya giren faydalı model belgesi başvuruları

T

Patent işbirliği antlaşması aracılığı ile yapılan ve I. Kısımdan ulusal safhaya giren ve araştırma raporsuz yayınlanan patent başvuruları

T1

Patent işbirliği antlaşması aracılığı ile yapılan ve I. Kısımdan ulusal safhaya giren patent başvuruları

T2

Patent işbirliği antlaşması aracılığı ile yapılan ve II. Kısımdan ulusal safhaya giren patent başvuruları

T3

Avrupa Patent başvurularının istemleri

T4

Avrupa Patentlerinin fasikülleri

Y

Verilen faydalı model belgeleri

B

Verilen patentler

*Yukarıdaki patent yayın kodları TÜRKPATENT tarafından yayımlanan bültenlerde kullanılmaktadır.

YAZILIM SEKTÖRÜNDE AR-GE

5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun’da Ar-Ge faaliyeti tanımı “Araştırma ve geliştirme, kültür, insan ve toplumun bilgisinden oluşan bilgi dağarcığının artırılması ve bunun yeni süreç, sistem ve uygulamalar tasarlamak üzere kullanılması için sistematik bir temelde yürütülen yaratıcı çalışmaları, çevre uyumlu ürün tasarımı veya yazılım faaliyetleri ile alanında bilimsel ve teknolojik gelişme sağlayan, bilimsel ve teknolojik bir belirsizliğe odaklanan, çıktıları özgün, deneysel, bilimsel ve teknik içerik taşıyan faaliyetler” şeklindedir.

Ar-Ge ve Ar-Ge desteği kapsamına giren konuların belirlenmesi ve ilgili diğer hususlarda referans olarak kullanılan ve Ar-Ge ölçütü olarak dünya çapında bir standart haline gelen Frascati kılavuzunda “insan, kültür ve toplumun bilgisinden oluşan bilgi dağarcığının artırılması ve bu dağarcığın yeni uygulamalar tasarlamak üzere kullanılması için sistematik bir temelde yürütülen yaratıcı çalışmalar” olan Ar-Ge tanımı da 5746 sayılı Kanun’da yer alan tanıma oldukça benzerdir.

Ar-Ge faaliyeti yazılım sektörü özelinde incelemek gerekirse;

Tanımlardan da çıkarılabileceği üzere, bir yazılım geliştirme faaliyetinin Ar-Ge olarak adlandırılabilmesi için bir bilimsel ve/veya teknolojik ilerlemeye bağlı olmalı ve projenin amacı bilimsel ve/veya teknolojik bir belirsizliğin sistematik olarak çözülmesini sağlamak olmalıdır.

Kılavuzda yazılım alanındaki Ar-Ge kavramını göstermek amacıyla aşağıdaki faaliyetlerin Ar-Ge içerisinde yer alması gerektiği belirtilmiştir:

  • Teorik bilgisayar bilimleri alanında yeni teoremler ve algoritmalar geliştiren Ar-Ge çalışmaları.
  • İşletim sistemleri, programlama dilleri, veri yönetimi, iletişim yazılımları ve yazılım geliştirme araçları düzeyinde bilgi teknolojisinin geliştirilmesi.
  • Internet teknolojisinin geliştirilmesi.
  • Yazılımların tasarımı, geliştirilmesi, kurulumu veya korunması ile ilgili araştırmalar.
  • Bilginin yakalanması, iletilmesi, depolanması, geri alınması, manipüle edilmesi veya gösterilmesi anlamında jenerik (doğurgan) yaklaşımlarda ilerlemeler sağlayan yazılım geliştirme çalışmaları.
  • Bir yazılım programı veya sistemi geliştirmek için gerekli olan teknoloji bilgisindeki boşlukları doldurmayı amaçlayan deneysel geliştirme çalışmaları.
  • Bilgisayar alanının uzmanlaşılmış dallarındaki yazılım araçları veya teknolojileri üzerinde gerçekleştirilen Ar-Ge (resim işleme, coğrafi veri sunumu, karakter tanımlaması, yapay zeka ve diğer alanlar).

Bununla birlikte, aşağıda örnekleri verilen, yazılımlara ilişkin, bilimsel ve/veya teknolojik ilerlemeler veya teknolojik belirsizliklerin çözülmesini içermeyen rutin yapıdaki faaliyetlerin Ar-Ge içerisinde yer almaması gerektiği belirtilmiştir:

  • Bilinen yöntemleri ve mevcut yazılım araçlar› kullanılarak ticari uygulama yazılımları ve bilgi sistemleri geliştirilmesi.
  • Mevcut sistemler için destek.
  • Bilgisayar dillerinin dönüştürülmesi ve/veya tercüme edilmesi.
  • Uygulama programlarına kullanıcı işlevselliğinin eklenmesi.
  • Sistemlerin hatalardan arındırılması.
  • Mevcut yazılımın uyarlanması.
  • Kullanıcı dokümantasyonunun hazırlanması.

Kılavuzda sistem yazılımları hakkında yapılan açıklama ise aşağıdaki gibidir:

Sistem yazılımları alanında, projeler tek tek Ar-Ge olarak adlandırılmayabilir, ancak bunların tek bir projede toplanması, bu kapsama dahil edilebilmelerini sağlayabilir. Örneğin dördüncü nesil bir dil işlemcisinin dosya yapısı veya kullanıcı arabirimindeki değişiklikler, ilgili teknolojinin tanıtılması sonrasında gerekli hale gelebilir. Değişiklikler ayrı ayrı incelendiğinde Ar-Ge olarak adlandırılmayabilir ancak değiştirme projesinin bütünü bilimsel ve/veya teknolojik belirsizliğin ortadan kalkmasını sağlayabilir ve bu nedenle Ar-Ge olarak sınıflandırılır.

 

NAZALI VERGI & HUKUK

info@nazali.com

Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, hukuki görüş ve tavsiye niteliğinde olmayıp, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir; bu sebeple belirtilen konularda bir aksiyon almadan önce, bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz. NAZALI’ya işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz