Duyurumuz, 14 Şubat 2020 tarihli, 31039 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 25.12.2019 tarihli, 2019/108 Esas ve 2019/101 Karar sayılı Anayasa Mahkemesi kararına ilişkindir.
Söz konusu karar, Bakırköy 13. İş Mahkemesi, 13.06.1952 tarihli ve 5953 Sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun’un 04.01.1961 tarihli ve 212 Sayılı Kanun’un 1. maddesiyle değiştirilen;
Anayasa’nın 2., 5., 10., 11., 48. Ve 49. Maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştur.
İPTALİ İSTENEN KANUN HÜKMÜ
Kanun’un 04.01.1961 tarihli ve 212 Sayılı Kanun’un 1. Maddesiyle değiştirilen ve itiraz konusu kuralların yer aldığı 14. maddesi:
(Değişik birinci fıkra: 17/4/2008-5754/83 md.) Kararlaştırılan ücret, her ay peşin olarak ödenir. İlave ücretlerin sigorta primlerinin ödenmesi mecburidir. Çalıştırılan gazetecinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı gazeteci sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakın, brüt ya da kanuni kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı gazetecilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler, gazetecilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler. Gazetecinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarının özel olarak açılan banka hesaplarına yatırılmak suretiyle ödenmesine ilişkin diğer usûl ve esaslar anılan bakanlıklarca müştereken çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Gazetecilere ücretlerini vaktinde ödemeyen işverenler, bu ücretleri, geçecek her gün için yüzde beş fazlasiyle ödemeye mecburdurlar.
Mukavele müddeti sona ermeden evvel kendisine atfedilebilecek bir kusuru olmaksızın işine son verilen gazeteci, peşin almış olduğu ücretin henüz işlememiş bulunan kısmını iade etmeye mecbur tutulamaz.
Gazeteciler her hizmet yılı sonunda işverenin sağladığı karın emeklerine düşen nispi karşılığı olarak asgari birer aylık ücret tutarında ikramiye alırlar
İNCELEME
Başvuru kararında özetle; itiraza konu kanun maddesinde basın çalışanlarına ücret alacaklarının zamanında ödenmemesi halinde temerrüt şartı aranmaksızın günlük yüzde beş, yıllık yüzde 1825 fazlasıyla ödenmesinin gerektiği; bu zamlı ödemeye ayrıca yüzde dokuz oranın yasal faizin uygulandığı; bu durumun da basın mesleğinde çalışanlar ile diğer meslek gruplarında çalışanlar arasında bariz bir ayrımcılık olduğu belirtilerek Anayasa’nın 2., 5., 10., 11., 48. ve 49. Maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Mahkeme tarafından yapılan inceleme sonucunda; gazetecilerin demokratik toplumda yüklendikleri görev ve sorumluluklarını en iyi şekilde yerine getirebilmeleri için diğer ücretlilere göre özel düzenlemelere tabi olmalarının anılan amaca ulaşmak yönünde elverişli ve gerekli olmadığının söylenemeyeceği ancak teşebbüs özgürlüğü ile gazetecilerin ve toplumun çıkarları arasında makul bir denge kurulması gerektiği belirtilmiştir. Bu bağlamda ücret alacaklarının zamanında ödenmemesi durumunda uygulanacak yaptırımın teşebbüs sahiplerine aşırı ve katlanılmaz bir külfet yükleyebileceği buna ek olarak yıllık yüzde 1825 oranına ulaşabilen fazla ödemenin temerrüt şartı aranmaksızın uygulanması ve ayrıca yasal faiz uygulanabilecek olmasının teşebbüs ve çalışma özgürlüğüne orantısız bir sınırlama getirdiği ve bu nedenle kuralın ölçülülük ilkesini ihlal ettiği tespit edilmiştir.
Ayrıca karşılaştırma yapılmaya müsait olacak şekilde benzer durumlarda olanlar arasında bir kısım lehine getirilen farklı düzenlemenin bir ayrıcalık tanınması niteliğinde olmaması için nesnel ve makul bir temele dayanması gerektiğine dikkat çekilmiş; itiraza konu bu uygulamayla farklı kanun hükümlerine tabi olmakla birlikte iş sözleşmesiyle işçi statüsünde çalışan kişiler için ücret alacaklarının zamanında ödenmemesi durumunda en yüksek banka mevduat faizinin uygulanmasının öngörülmesine karşın 5953 Sayılı Kanun’a tabi olarak çalışanların ücret alacakları açısından temerrüt şartı aranmaksızın günlük yüzde beş, yıllık yüzde 1825’e varabilen yüksek oranda fazla ödeme yapılması zorunluluğu öngörülmesi ile; 4857 Sayılı Kanun’a tabi işçiler ile 5953 Sayılı Kanun’a tabi gazeteciler arasında bariz bir fark yaratıldığı; gazeteciler lehine kabul edilen bu farklı muamelenin ölçülü olduğu söylenemeyeceğinden eşitlik ilkesiyle de bağdaşmadığı belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle kuralın, Anayasa’nın 2., 10., 13. Ve 48. maddelerine aykırı olduğuna ve iptaline oyçokluğuyla karar verilmiştir.
Söz konusu karara aşağıdaki link aracılığıyla ulaşabilirsiniz.
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/02/20200214-11.pdf
NAZALI HUKUK |