Gümrük mevzuatımızda 2008 yılından itibaren ithalat/ihracat yapan firmalar nezdinde uygulanan denetim sistemi mevcut. Bu denetim Sonradan Kontrol ve Riskli İşlemlerin Yönetmeliği kapsamında yapılmakta ve Gümrük Müfettişleri tarafından icra edilmekte. Sonradan Kontrol olarak adlandırılan bu inceleme sürecinde riskli işlemlerin, gümrüğe yapılan beyanların usulüne uygun yapılıp yapılmadığı ilgili kişilere ait yerlerde denetime tabi tutulmakta. Aslında buraya kadar belirttiklerim zaten herkesin bildiği ve ülkemizdeki büyük ve orta ölçekli pek çok firmanın bugüne kadar öyle veya böyle bir şekilde ucundan muhatap olduğu hususlar. Ben ise bu yazımda bu denetimin adının neden “gümrük incelemesi” olması gerektiğini, neleri kapsadığı ve firmaların bu tarz bir gümrük denetimi hizmetine neden ihtiyaç duyduklarını/duymaları gerektiğini kısaca belirtmeye çalışacağım.
Gümrük Denetimi Neleri kapsar?
Bilindiği üzere Sonradan Kontrol aslında yükümlülerin gümrük idaresine gümrük beyannameleri ve eki belgeler ile beyan ettikleri verilerin firma muhasebe, finansman ve stok kayıtlarıyla uygunluğunun denetimini kapsamakta. Elbetteki bunun birincil amacı gümrük idaresine beyan edilen eşyanın tarife, kıymet ve menşei yönünden doğru beyan edilip edilmediğinin tespit edilmesi ile ödenmesi gerekli gümrük vergilerinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığının kontrol edilmesi. Bunun yanında uygulanması gereken ticaret politikası önlemlerine de bakılması ayrıca önem arz etmekte.
Hal böyleyken anılan Yönetmeliğin dayanak gösterildiği mevzuatın 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 73’üncü maddesi olması biraz garip. Çünkü söz konusu maddenin Gümrük Kanunu’muzdaki başlığı “Eşyanın Tesliminden Sonra Beyanın Kontrolü”. Bu maddenin içeriğine bakıldığında aslında ifade edilenin yükümlünün beyanının doğruluğuna ilişkin kontrolün ithalat ve ihracat işlemleri sırasında değil daha sonra gümrük idaresi tarafından yapılması olduğunu görmek zor değil. Bu tanım aslında “mavi hat” kriterini ifade etmekte.
Ancak sonradan kontrol sürecinde yükümlülülerin bu anlamda sadece gümrük beyannameleri ve eki belgeleriyle bakımından denetime tabi tutulmadığını dikkate aldığımızda 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 73’üncü maddesinin yetersiz kaldığını söylemek hiç de zor değil. Zira sonradan kontrol sürecinde yükümlüler sadece gümrük beyannameleri ve eki belgelerin uygunluğu bakımından denetlenmemekte.
Bu denetim kapsamında firmanın tedarikçileri ile sözleşmeleri, dış ticaret işlemlerine ilişkin mevcut muhasebe kayıtları ve yurtdışına yaptığı tüm para transferleri gibi unsurların gümrük ve dış ticaret mevzuatı karşısındaki durumları denetim sürecinde değerlendirmeye tabi tutulmakta. O yüzden bu sürecin adını “sonradan kontrol” değil de “gümrük incelemesi” olarak revize edilmesinin yapılan işin ruhuna ve özüne çok uygun düşeceğini düşünüyorum. Çünkü hali hazırda Vergi Usul Kanunu’nda “vergi incelemesi” gibi bir müessese bulunmakta. Bu kapsamda kamu otoritesinin önümüzdeki dönemde gerçekleştirmesinin beklendiği 4458 sayılı Gümrük Kanunu’na ilişkin kapsamlı değişiklikte bu hususu gözardı etmemesi oldukça önemli.
Firmalar Ne Yapmalı?
Gümrük işlemlerinde gelinen noktada süreçler, artık eskiden olduğu gibi eşyanın gümrükten çekilip firma stoklarına intikal ettirilmesi ile bitmemekte. Sonradan Kontrol ve Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikası gibi yeni uygulamalar, firmaların gerçekleştirdikleri gümrük ve dış ticaret işlemlerinin denetimi noktasında uzman kişilerden/kurumlardan denetim hizmeti almalarını gerekli kılmakta. Hatta Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikası almak için firmaların cevaplamak zorunda olduğu Soru Formu’ndaki soruların kendisi ve YYS alındıktan sonra sertifikanın gerekliliklerini korunması için yapılması gereken bu tarzdaki bir gümrük denetimi hizmetinin gerekliliğini vurgulamakta. Hatta küresel ölçekteki büyük şirket satın alma ve birleşmelerinde, satın alınan veya birleşilen şirketlerin gümrük ve dış ticaret işlemleri karşısındaki risk durumunun verilen kararlarda değerlendirmeye alınan parametrelerden biri olduğunu da hatırlatmakta fayda var.
*Yukarıdaki yazı Dünya Gazetesinin 25.08.2017 tarihindeki internet baskısında yayımlanmıştır.