Fatih UZUN
Gümrük ve Dış Ticaret Ortağı
Gümrük Müşaviri, E. Gümrük Müfettişi
GÜMRÜK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
ÖZET
4458 sayılı Gümrük Kanununda değişiklik yapılmasına dair Kanun Teklifi yakın dönemde TBMM Başkanlığına sunulmuştur. Değişikliğe ilişkin Kanun teklifinde gümrük cezalarından, transit rejimine, pişmanlıkla beyandan gümrük uzlaşmasına kadar pek çok alanda yeni düzenlemeler bulunmaktadır. Bu makalemizde Kanun Teklifinde yer alan düzenlemelerin neler olduğu, yapılan bu değişikliklerle hangi amaçların tesis edilmek istenildiği ile dış ticaret erbabına olası faydaları ile birlikte yine yapılan düzenlemelere yönelik eleştirilerimiz irdelenmektedir.
Anahtar Kelimeler: Gümrük Kanunu, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’na ilişkin Değişiklik Teklifi, Gümrük
I-Giriş
4458 sayılı Gümrük Kanununda yapılması planlanan değişikliklere ilişkin Kanun Teklifi geçtiğimiz günlerde TBMM Başkanlığı’na sunulmuştur. Kanun Teklifinin genel gerekçesi, Gümrük Kanunundaki para cezalarına ilişkin düzenlemelerin günümüz ekonomik koşullarına göre değerlendirilerek gerekli mevzuat değişikliklerinin gerçekleştirilmesidir. Bu kapsamda Kanun teklifinde, 4458 sayılı Kanunun ilgili maddeleri usul hükümleri, ceza miktarları ve pişmanlık hükümleri açısından değerlendirilerek madde hükümleri günümüz ekonomik koşulları çerçevesinde gözden geçirilmiş ve revize edilmiştir.
Bununla birlikte hazırlanan teklif metninde yer alan mevcut değişiklikler sadece para cezalarına ilişkin olmayıp, gümrük müşaviri olabilmek için gereken şartlar, transit rejiminde taşıyıcının asıl sorumluluğu, tasfiye edilecek eşyaya ilişkin yapılacak işlemler gibi konulardaki düzenlenmeler 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nuna ilişkin değişiklik teklifinde bulunan diğer unsurlardandır.
II- Teklif ile Değişiklik Planlanan Konular
a) Transit Rejimi
Teklifin transit rejimine ilişkin içerdiği yenilik 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 52’inci maddesine ilişkindir. Teklif ile Kanunu’nun 52’inci maddesi; “Türkiye Gümrük Bölgesinde bir yerden diğer bir yere transit rejimi kapsamında taşınarak varış gümrük idaresine sunulan serbest dolaşımda olmayan eşyaya 41 ila 50 nci madde hükümleri uygulanır.” şeklinde dizayn edilmektedir.
Söz konusu maddenin hali hazırdaki halinde yukarıdaki altı çizili olarak belirtilen ibare olmadığından, bu eşya için Gümrük Kanunu’nun 46’ncı maddesinde yer alan ve eşyaya gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanım tayini için mevcut sürelerin başlangıcının ne olacağı noktasında belirsizlik bulunmaktaydı. Dolayısıyla madde metnine eklenen ibare ile, 46. maddede belirtilen sürenin, eşyanın varış gümrük idaresine sunulmasından itibaren başlayacağı hususu netlik kazandığından yapılan değişikliğin olumlu olduğu ifade edilmelidir.
Transit rejimi ile ilgili olarak Kanun Teklifinde 4458 sayılı Kanunun 86 ncı maddesine ayrıca aşağıdaki fıkranın eklenmesi öngörülmektedir.
"3. 183 ve 184 üncü maddeler kapsamında bir gümrük yükümlülüğü doğduğunda, asıl sorumlu transit rejimine tabi tutulan eşya ile ilgili olarak gümrük idaresine karşı mali olarak sorumludur. 5607 sayılı Kanun uyarınca gümrük idaresince işlem yapıldığı hallerde, asıl sorumlunun sorumluluğunun belirlenmesinde fiilin işlenmesinde dahlinin bulunup bulunmadığı hususu dikkate alınır.”
Eklenen bu metin ile transit rejiminde asıl sorumlu ve mali sorumlu olarak görünen taşıyıcının, transit rejimi kapsamında taşınan eşya ile ilgili Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu çerçevesinde bir işlem yapıldığı durumlarda kaçakçılık fiilin işlenmesinde dahlinin bulunup bulunmadığı hususunun dikkate alınması düzenlenmekte ve taşıyıcı firmaların haksız ithamlar, soruşturmalar ve kovuşturmalar altında kalmasının engellenmesi amaçlanmaktadır.
b) Gümrük Vergilerinden Muafiyet ve İstisna
Teklif ile planlanan değişikliklerden biri de, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 167’nci maddesinde yer alan gümrük vergilerinden muafiyet ve istisna hallerine yöneliktir. Bilindiği üzere Gümrük Kanunu’nun 167/3 üncü maddesinde bazı kamu kurum ve kuruluşlarının kendi görev alanları kapsamında kullanılmak üzere ihtiyaç duydukları silah, mühimmat ve teçhizatların ithalinde gümrük vergileri muafiyeti uygulanacağı hükmü mevcuttur.
Teklifte yapılan değişiklik ile 4458 sayılı Kanunun 167’nci maddesinin birinci fıkrasının üçüncü bendinde yer alan “Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı” ibaresinden sonra gelmek üzere “Savunma Sanayii Başkanlığı,” ibaresi eklenmektedir.
Savunma Sanayi Başkanlığı’nın daha önce Müsteşarlık olarak Milli Savunma Bakanlığına bağlı olması sebebiyle madde metninde sayılan eşyalar için gümrük vergilerinden muafiyet hakkına sahip olduğu dikkate alındığında, anılan Kurumun şu anda Başkanlık şeklinde örgütlenmiş olması ancak bu ibarenin yasada bulunmaması nedeniyle muafiyet hakkının uygulanmasına netlik kazandırılmakta ve bu konudaki mevcut tereddütler giderilmektedir.
c) Tasfiye Edilecek Eşya
Değişiklik teklifinin bir diğer temas ettiği nokta ise 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun Tasfiye Edilecek Eşya türlerini belirleyen 177’nci maddesidir. Teklif, 4458 sayılı Kanunun 177 nci maddesinin birinci fıkrasının (l) bendini aşağıdaki şekilde değiştirmektedir.
“l) 235 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi, üçüncü fıkrası ve beşinci fıkrasının (ç) bendinde belirtilen eşya ile 237 nci maddesinin üçüncü ve altıncı fıkralarında belirtilen eşya,”
Bu noktadaki değişikliğin mantığının 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235 inci maddesinin beşinci fıkrasındaki eşyanın, tasfiye edilecek eşya listesinin belirtildiği aynı Kanunun 177’nci maddesine eklenmesi olduğunun ifade edilmesi mümkündür. Ancak hali hazırdaki 235’inci madde metninde (ç) fıkrası bulunmamaktadır. Bu sebeple getirilen değişiklik ile kastedilenin 5. fıkranın tamamı ise “ç” bendi ifadesinin taslak metinden çıkarılması gerekmektedir.
d) Tasfiye Edilecek Eşyaya İlişkin İşlemler
Gümrük Kanununa ilişkin değişiklik teklifinde revize edilen maddeler arasında 179 uncu madde de bulunmaktadır. Teklif ile 4458 sayılı Kanunun 179 uncu maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi ile ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Ancak, yukarıdaki taleplerin kabulü, söz konusu eşyaya ait varsa cezalar ile ambarlama ve elleçleme giderleri ve diğer giderler ile eşyanın döviz cinsinden CIF değerinin % 1’i, bu uygulamadan ikinci kez yararlanmak istenmesi halinde ise CIF değerinin %3’ü oranında bir tutarın ödenmesine bağlıdır. Başvurunun, eşyanın ihale ilanı yayımlandıktan veya perakende satış kararı alındıktan sonra ve satışın gerçekleşmesinden önce yapılması halinde bu taleplerin kabulü söz konusu eşyaya ait varsa cezalar ile ambarlama ve elleçleme giderleri ve diğer giderler ile eşyanın döviz cinsinden CIF değerinin % 10’u oranında bir tutarın ödenmesine bağlıdır. Bunun dışındaki başvurular kabul edilmez.”
“2. 177 nci maddenin birinci fıkrasının (c), (d), (ı), (l) ve (m) bentleri ile ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen eşya için birinci fıkra hükmü uygulanmaz.”
Gümrük Kanunu’nun 179 uncu maddesinde yukarıdaki biçimde belirtilen değişiklik, 4458 sayılı Kanunun 179 uncu maddesinde yer alan tasfiyelik hale gelen eşyanın eşya ve/veya hak sahibince alınarak gümrük işlemlerine devam etmesini sağlayan düzenlemenin kapsamını genişletilmesini sağlamakla birlikte yükümlülere daha önce bir kez yararlanabildikleri bu uygulamadan daha fazla yararlanma imkânı getirmektedir.
Maddenin ikinci fıkrası ile ise, mülkiyeti kamuya geçen eşya için anılan Kanunda eşya sahiplerine tanınan kolaylıktan yararlanılamayacağı yolunda düzenleme yapılarak uygulamada karşılaşılan sorunların giderilmesi amaçlanmaktadır.
e) Emanete Alınan Tutarların İadesi
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 180 inci maddesi öz itibariyla satış yoluyla tasfiyesi gerçekleşen eşyanın satış bedelinden hangi masrafların ayrılacağını ve kalan tutarın ne şekilde hak sahiplerine dağıtılacağına ilişkin konuları düzenlemektedir.
Söz konusu Teklifte 4458 sayılı Kanunun 180 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“6. Bu madde kapsamında emanete alınan tutarların iadesi için, sahibine iadesine ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği, diğerlerinde ise emanete alındığı tarihten itibaren bir yıl içinde yapılan başvurular kabul edilir.”
4458 sayılı Kanunun 180 inci maddesine eklenen bu fıkrayla, 5607 sayılı Kanun ve 4458 sayılı Kanun uyarınca tasfiyelik hale gelen ve yapılan tasfiye sonucu emanete alınan tutarların iadesi için eşya sahiplerinin talepte bulunabileceği süre belirlenmekte ve mevcut uygulamaya hukuki açıdan da netlik kazandırılmaktadır.
f) Teminat
Teminat konusu 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 202 inci maddesinde düzenlenmiştir. Bilindiği üzere Kanunun 202 inci maddesi hükmü gereğince yükümlüler, gümrük mevzuatı uyarınca gümrük idarelerinin gümrük vergilerinin ve diğer amme alacaklarının ödenmesini sağlamak üzere bir teminat verilmesini gerekli görmeleri halinde söz konusu vergiler tutarının % 20 fazlası tutarında teminat vermek zorundadırlar.
Değişiklik Teklifi ile 4458 sayılı Kanunun 202 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“1. Gümrük mevzuatı uyarınca, gümrük vergilerinin ve diğer amme alacaklarının ödenmesini sağlamak üzere bir teminat verilmesi gereken hallerde, bu teminat söz konusu vergiler ve diğer amme alacakları tutarı kadar yükümlü veya yükümlü olması muhtemel kişi tarafından verilir.”
Planlanan bu değişiklik ile teminat mektubunun temininde maliyeti düşürücü bir unsur olarak dış ticaret erbabının desteklenmesi ve teminat tutarının hesaplanmasında ve takibinde yaşanılan sıkıntıların giderilmesi amaçlanmaktadır.
g) Gümrük Vergilerinin Yükümlüye İadesinde Faiz Ödenmesi
Gümrük Kanunu’na ilişkin değişiklik teklifinde bulunan diğer konulardan biri de gümrük vergilerinin yükümlülere iadesinde idare tarafından faiz ödemesi yapılıp yapılmayacağına ilişkindir. Haliz hazırda 12/12/2014 tarihli ve 29203 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 22/5/2014 tarihli ve E:2013/104, K:2014/96 sayılı Kararı ile Gümrük Kanununun 216 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesi Kararı ile iptal edilen cümle şöyledir: “Yetkili idareler tarafından, gümrük vergileri ile bunların ödenmelerine bağlı olarak tahsil edilmiş gecikme faizinin veya gecikme zammının geri verilmesinde idarece faiz ödenmez.”.
Teklifte planlanan değişiklik ile 4458 sayılı Kanunun 216’ncı maddesinin aşağıdaki şekilde yeniden yazılması düşünülmektedir.
"MADDE 216- l. Gümrük vergileri ile bunların ödenmelerine bağlı olarak tahsil edilmiş gecikme faizinin veya gecikme zammının geri verilmesinde, geri vermeye konu fazla tahsilatın yükümlüden kaynaklanması durumunda geri verme başvurusunun yapıldığı tarihten, diğer durumlarda ise tahsilat tarihinden geri verme kararının tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için geri verilecek tutar üzerinden, aynı dönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz ödenir.
2. Geri verme kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde idarece söz konusu kararın uygulanmaması halinde, ilgilinin talebi üzerine, tebliğ tarihinden ödemenin yapıldığı tarihe kadar geçen süre için 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz ödenir.”
Teklifte Gümrük Kanunu’nun 216’ncı maddesinde planlanan değişiklik ile Anayasa Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı doğrultusunda oluşan hukuki boşluk giderilmekte ve yükümlüler için gümrük vergilerinin geri verilmesinde herhangi bir sebeple gecikmeler yaşanması durumunda gümrük idaresi tarafından faiz ödeneceği hükme bağlanmaktadır.
h) Gümrük Müşavir Yardımcısı Olabilmek İçin Gerekli Koşullar
Bilindiği üzere gümrük müşavir yardımcılığı ve gümrük müşavirliği 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nda düzenlenmiş kariyer mesleklerden olup bu unvanları alabilmek için açılan sınavları kazanmak gerekmektedir. Bu sebeple bu mesleki unvanları taşımak isteyen kişilerin 4458 sayılı Kanun gereğince bazı suçlardan hüküm giymemiş olmaları şarttır.
Değişiklik Teklifinde 4458 sayılı 227’nci maddesinin birinci fıkrasının d bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmektedir.
“d) Taksirli suçlar hariç olmak üzere; affa uğramış olsalar dahi, ağır hapis veya beş yıldan fazla hapis ya da kaçakçılık, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, dolanlı iflas, yalan yere şahadet, suç tasnii, iftira gibi yüz kızartıcı suçlar ile resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, terörün finansmanı, Devlet sırlarını açığa vurma, vergi kaçakçılığı veya vergi kaçakçılığına teşebbüs suçları ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Kanun kapsamı suçlar ile örgütlü suçlardan hüküm giymemiş olmak,”
Anılan bende ilişkin yukarıda belirtilen metin incelendiğinde, gümrük müşavir yardımcısı olabilmek için gereken şartların yer aldığı söz konusu fıkraya Terörle Mücadele Kanunu kapsamı suçlardan dolayı hüküm giymemiş olmak koşulunun eklendiği görülmektedir.
ı) Gümrük Kanunundaki İdari Yaptırımlar ile İlgili Genel Hükümler
Değişiklik Teklifi ile 4458 sayılı Kanunun 231 inci maddesine aşağıdaki fıkraların eklenmesi düşünülmektedir.
“3. Gümrük vergilerine ilişkin idari yaptırım kararları ve bu kararlara yönelik itirazlar hakkında bu Kısım ve Onikinci Kısım hükümleri uygulanır.
4. Mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilen eşyanın bulunamaması halinde kaim değer olarak eşyanın gümrüklenmiş değerinin kamuya geçirilmesine karar verilir.
5. Gümrük idaresi tarafından yükümlüye yazı ile yanlış izahat verilmiş olması halinde bu Kısım hükümlerine göre idari para cezası ve faiz uygulanmaz.
4458 sayılı Kanunun 231 inci maddesine eklenen fıkralar ile gümrük vergileri ve para cezalarının tahsilinde uygulamada tereddüt oluşturan hususlara açıklık getirilmesi amaçlandığı söylenenilebilir.
Maddeye eklenen üçüncü fıkrada, Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (8), (9) ve (10) numaralı bentleri gereğince gümrük vergileri tanımı içinde yer alan eş etkili vergiler ve mali yüklere de 4458 sayılı Kanunda yer alan ceza ve itiraz hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususundaki tereddüdün giderilmesi ve uygulama birliğinin sağlanması hedeflenmektedir.
Maddeye eklenen dördüncü fıkra ile mülkiyeti kamuya geçirilen eşyanın bulunamaması halinde kaim değeri olarak gümrüklenmiş değerinin kamuya geçirileceği hususu düzenlenerek bu konudaki tereddütlerin giderilmesi amaçlanmaktadır.
Anayasa Mahkemesi kararlarında da vurgulandığı üzere, hukuk güvenliği ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de hukuk normlarında bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. Hukuk devletinin hukuk güvenliği ilkesi vergilendirmede belirliliği gerektirir. Belirlilik ilkesi, yükümlülüğün hem kişiler hem de idare yönünden belli ve kesin olmasını, hukuk normlarının, ilgili kişilerin mevcut şartlar altında belirli bir işlemin ne tür sonuçlar doğurabileceğini makul bir düzeyde öngörmelerini mümkün kılacak bir şekilde düzenlenmesini ve uygulanmasını gerektirir.
Maddeye eklenen beşinci fıkra ile; gümrük idaresi tarafından yükümlüye yazı ile yanlış izahat verilmiş olması halinde idari para cezası ve faiz uygulanmaması yönünde düzenleme yapılarak, gümrük idaresine güven esası bir anlamda Kanun bünyesine alınmaktadır.
j) Vergi Farklarında Uygulanacak Cezalar
4458 sayılı Gümrük Kanununda gümrük vergileri aslına bağlı olarak ortaya çıkan cezaların düzenlendiği madde 234’üncü maddedir. Teklif ile 4458 sayılı Kanunun 234 üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde ve üçüncü fıkrasında yer alan "onbeş” ibaresi "on” şeklinde değiştirilmekte ve maddenin ikinci fıkrası da aşağıdaki gibi düzenlenmektedir.
"2. Dahilde işleme rejimi, gümrük kontrolü altında işleme rejimi ve tam muafiyet suretiyle geçici ithalat rejimi hükümlerine tabi eşyaya ilişkin olarak yapılan beyan ile muayene ve denetleme veya teslimden sonra kontrol sonucunda; birinci fıkrada belirtilen farklılıkların tespiti durumunda vergi farkının yarısı tutarında idari para cezası verilir. ”
Bilindiği üzere şu anda 4458 sayılı Kanunun 234 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki ceza tutarı, dahilde işleme rejimi şartlı muafiyet sistemi için ortada doğrudan bir vergi kaybı bulunmamasına rağmen, birinci fıkrada öngörülen cezaların yarısı kadardır. Ancak, aynı maddenin beşinci fıkrasında ödenmesi gereken telafi edici verginin hiç ödenmemiş veya eksik ödenmiş olduğunun tespiti durumunda ceza, vergilerin dörtte biri oranındadır. Dolayısıyla gerçekten bir vergi kaybının olduğu telafi edici vergideki ceza ile aynı maddenin ikinci fıkrasındaki teminat kaybından ötürü tahsili talep edilen ceza karşılaştırıldığında, anılan fıkrada yer alan cezanın ortada bir vergi kaybı da bulunmadığı düşünüldüğünde orantısız ve ağır olduğu hususu dış ticaret erbabı tarafından sıklıkla dile getirilen hususlardan biriydi. Bu sebeple söz konusu değişiklikle 4458 sayılı Yasa’nın 234 üncü maddesinin ikinci fıkrasına ilişkin olarak cezanın daha adil hale getirilmesini temel amaçtır.
Teklif ile yükümlülerin bu madde kapsamındaki aykırılıkların gümrük idaresi tarafından tespit edilmesinden önce kendilerinin bildirmesi halinde halen % 10 oranında da olsa cezai müeyyidenin karşılaşacak olmaları eleştirilebilecek bir noktadır. Zira vergi mevzuatına ilişkin genel hükümlerde mükelleflerin pişmanlıkla beyan verdiği durumlarda vergi idaresi tarafından ceza uygulanmamaktadır. Dolayısıyla pişmanlıkla beyanda uygulancak ceza tutarı % 15’ten % 10’a düşürülmesi olumlu ancak yetersizdir.
k) İthali ve İhracı Şarta, İzne, Kısıntıya Tabi Eşya
Teklifte mevcut değişiklik ile 4458 sayılı Kanunun 235 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesi, aynı fıkraya aşağıdaki (e) bendinin eklenmesi; ikinci fıkrasının (b) bendinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesi, aynı fıkraya aşağıdaki (c) bendinin eklenmesi; dördüncü ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmesi ve aynı maddeye aşağıdaki fıkranın eklenmesi planlanmaktadır.
"a) Eşyanın genel düzenleyici idari işlemlerle ithalinin yasaklanmış olduğunun tespiti halinde, varsa eşyanın fark gümrük vergilerinin alınmasının yanı sıra, gümrüklenmiş değerinin dört katı idari para cezası verilir.”
c) Eşyanın ithali, belli kuruluşların vereceği ve gümrük idaresine ibrazı veya beyanı zorunlu olan lisans, izin, uygunluk belgesi veya bu belgeler yerine geçen bilgiye bağlı olmasına rağmen, eşya belge veya bilgiye tabi değilmiş ya da belge veya bilgi alınmış gibi beyanda bulunulduğunun tespit edilmesi halinde, varsa eşyanın fark gümrük vergilerinin alınmasının yanı sıra, gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası verilir.”
e) Bakanlıkça belirlenecek süre içerisinde, (c) bendinde belirtilen eşyanın, ithalinin uygun bulunduğuna ilişkin belge veya bilginin düzenlenmesi veya ilgili kurum veya kuruluş tarafından gerçekleştirilen denetimin olumlu sonuçlandığının bildirilmesi halinde, 241 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca idari para cezası verilir.”
b) Eşyanın ihracı, belli kuruluşların vereceği ve gümrük idaresine ibrazı veya beyam zorunlu olan lisans, izin, uygunluk belgesi veya bu belgeler yerine geçen bilgiye bağlı olmasına rağmen, eşya belge veya bilgiye tabi değilmiş ya da belge veya bilgi alınmış gibi beyanda bulunulduğunun tespit edilmesi halinde, gümrüklenmiş değerinin onda biri kadar idari para cezası verilir.”
"c) Bakanlıkça belirlenecek süre içerisinde, (b) bendinde belirtilen eşyanın, ihracının uygun bulunduğuna ilişkin belge veya bilginin düzenlenmesi veya ilgili kurum veya kuruluş tarafından gerçekleştirilen denetimin olumlu sonuçlandığının bildirilmesi halinde 241 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca idari para cezası verilir.” "4. Cezai hükümler saklı kalmak üzere;
a)Birinci fıkranın (a) bendinde belirtilen eşya, yükümlü talebi doğrultusunda otuz gün içinde mahrece iade ya da ilgili kurum ya da kuruluşun uygun görüşü ile doğrudan üçüncü ülkeye transit edilir. Bu süre içerisinde mahrece iade veya üçüncü ülkeye transit edilmeyen eşya, ihraç kaydıyla satış ya da masrafları sahibince karşılanmak koşuluyla imha suretiyle tasfiye edilmek üzere bulunduğu gümrük idaresine terk edilir.
b)Birinci fıkranın (c) bendinde belirtilen eşya, yükümlü talebi doğrultusunda mahrecine iade, ilgili kurum ya da kuruluşun uygun görüşü ile doğrudan ya da serbest bölge üzerinden üçüncü ülkeye transit veya ihraç kaydıyla satış ya da masrafları sahibince karşılanmak koşuluyla imha suretiyle tasfiye edilmek üzere bulunduğu gümrük idaresine terk edilir.
c)Teslimden sonra kontrol sonucunda uygunsuzluğu tespit edilen ancak bulunamayan eşyanın gümrüklenmiş değerinin kamuya geçirilmesine karar verilir.
5. Türkiye Gümrük Bölgesine getirilen ve varış gümrük idaresine karayolu ile sevk edilmek üzere transit rejimine konu edilen serbest dolaşımda olmayan eşyanın, yapılan kontrol veya muayene sonucunda, beyan edilenden belirgin bir şekilde farklı cinste olduğunun tahlil, teknik inceleme ve araştırmaya gerek olmaksızın tespiti halinde fiilin niteliğine göre (a) ve (b) bentlerine, transit rejimine konu edilen serbest dolaşımda olmayan eşyanın, hareket gümrük idaresinden sevk edilmesinden sonra varış gümrük idaresine varışından önce ya da varış gümrük idaresinde yapılan kontrolü veya muayenesi sonucunda beyana göre eksiklik veya fazlalık tespit edilmesi halinde fiilin niteliğine göre (c) veya (ç) bentleri uyarınca işlem yapılır. (c) ve (ç) bentleri kapsamında değerlendirilemeyecek eksiklik ve fazlalık durumları ile bu durumların tespitine ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.
a)Farklı çıkan eşyanın gümrük vergileri toplamının beyan edilen eşyanın gümrük vergileri toplamından fazla olması durumunda farklı çıkan eşyaya ilişkin gümrük vergilerinin iki katı idari para cezası verilir.
b)Farklı çıkan eşyanın beyan edilen eşyadan farklı şekilde, ithalinin lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi olması durumunda farklı çıkan eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar idari para cezası verilir.
c)Beyana göre eksik olduğunun tespit edilmesi halinde, eksik çıkan eşyaya ilişkin gümrük vergilerinin alınmasının yanı sıra eşyanın gümrük vergilerinin iki katı idari para cezası verilir.
ç) Beyana göre fazla olduğunun tespit edilmesi halinde, fazla çıkan eşyanın gümrük vergileri kadar idari para cezası verilir ve fazla çıkan eşya 177 ila 180 inci madde hükümlerine göre tasfiyeye tabi tutulur.”
"6. Birinci ve ikinci fikrada belirtilen aykırılıkların gümrük idaresi tarafından tespit edilmesinden önce beyan sahibi tarafından bildirilmesi durumunda bu fıkralara göre hesaplanan cezalar yüzde on oranında uygulanır.”
4458 sayılı Kanunun 235 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yapılan değişiklik ile mükerrer vergi tahsilinin önlenmesi; değiştirilen (c) bendi ile, ithalde gümrük idarelerince aranması gereken belgeler veya bu belgeler yerine geçen bilgi ismen sayılmış ve müeyyide uygulanacak eşyanın belirlenmesinde ortaya çıkması muhtemel tereddütlerin önüne geçilmesine çalışılmaktadır.
Eklenen (e) bendi ile; (c) bendinde belirtilen eşyanın, Bakanlıkça belirlenecek süre içerisinde, ithalinin uygun bulunduğuna ilişkin belge veya bilginin düzenlenmesi veya ilgili kurum veya kuruluş tarafından gerçekleştirilen denetimin olumlu sonuçlandığının bildirilmesi halinde, (c) bendinde belirtilen ceza yerine 241 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca para cezası alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Buna paralel olarak ihracat rejiminde de benzer bir düzenleme yapılarak 235 inci maddenin ikinci fıkrasına eklenen (c) bendi ile Bakanlıkça belirlenecek süre içerisinde eşyanın ihracının uygun bulunduğuna ilişkin belge veya bilginin düzenlenmesi veya ilgili kurum veya kuruluş tarafından gerçekleştirilen denetimin olumlu sonuçlandığının bildirilmesi halinde 241 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca para cezası verileceği hükmü eklenmektedir.
Ayrıca, 235 inci maddenin ikinci fıkrasının (b) bendinde yapılan düzenleme ile; eşyanın ihracının lisansa, uygunluk belgesine veya bu belgeler yerine geçen bilgiye tabi olmasına karşın, aksi beyanda bulunulduğunun tespiti halinde uygulanan mevcut idari para cezasının ihracatçı firmalara ağır yükler yüklememesi, ihraç maliyetlerinin azaltılması ve bu suretle ülkemiz ihracatının devamının sağlanabilmesini teminen eşyanın gümrüklenmiş değeri kadar olan idari para cezasının indirilmesi amaçlanmaktadır.
Değiştirilen dördüncü fıkrayla; ithali yasak ya da belli kuruluşların vereceği ve gümrük idaresine ibrazı veya beyanı zorunlu olan lisans, izin, uygunluk belgesi veya bu belgeler yerine geçen bilgiye bağlı olmasına rağmen bu belge ya da bilgisi olmadığından ithali mümkün olmayan eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesi nedeniyle gümrük idaresine yapılan şikâyetlerin önüne geçilmesi; bu eşyanın mahrecine iadesine ya da ilgili kurumun uygun görüşüyle, üçüncü ülkeye transitine imkân tanınarak yükümlülerin ekonomik açıdan mağduriyetlerinin bir ölçüde giderilmesi; diğer taraftan, uygunsuzluğu tespit edilmekle birlikte piyasaya arz edilerek tüketilmiş ya da bulunamayan eşyanın ithalatçıları lehine ortaya çıkan adaletsizliğin giderilmesi amaçlanmaktadır.
28/3/2013 tarihli ve 6455 sayılı Kanunla 4458 sayılı Kanunun 235 inci maddesinin beşinci fıkrasında yapılan düzenleme ile; Türkiye Gümrük Bölgesine getirilen ve transit rejimi beyanında bunulan serbest dolaşımda olmayan eşyanın beyan edilenden belirgin bir şekilde farklı cinste olduğunun tespiti halinde, farklı çıkan eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar idari para cezası verileceği hükme bağlanarak transit rejiminde gerçekleşmesi olası usulsüzlüklerin önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Yapılan değişiklik ile Türkiye Gümrük Bölgesine getirilen ve varış gümrük idaresine karayolu ile sevk edilmek üzere transit rejimine konu edilen serbest dolaşımda olmayan eşyanın, yapılan kontrol veya muayene sonucunda, beyan edilenden belirgin bir şekilde farklı cinste olduğunun tahlil, teknik inceleme ve araştırmaya gerek olmaksızın tespiti halinde; farklı çıkan eşyanın gümrük vergileri toplamının beyan edilen eşyanın gümrük vergileri toplamından fazla olması durumunda farklı çıkan eşyaya ilişkin gümrük vergilerinin iki katı, farklı çıkan eşyanın beyan edilen eşyadan farklı şekilde, ithalinin lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi olması durumunda farklı çıkan eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar idari para cezası verileceği hüküm altına alınmıştır.
Ayrıca, transit rejimine konu edilen serbest dolaşımda olmayan eşyanın varış gümrük idaresince yapılan kontrolü sonucu ortaya çıkan eksiklik ve fazlalıklara ilişkin hükümler hâlihazırda yalnızca 4458 sayılı Kanuna istinaden çıkarılan Gümrük Yönetmeliğinin 239 ilâ 241 inci maddeleri ile düzenlenmiş bulunmaktadır. Gümrük Yönetmeliğinin söz konusu maddelerindeki para cezasına ilişkin hükümler revize edilmek suretiyle yalnızca varış gümrük idaresinde yapılan kontrol sonucu ortaya çıkan eksiklik ve fazlalıklar değil; eşyanın hareket gümrük idaresinden sevk edilmesinden sonra varış gümrük idaresine varışından önce yapılan kontrol veya muayenelerde ortaya çıkan eksiklik ve fazlalıklar da kapsam altına alınmıştır.
Transit rejiminde eksik çıkan eşyaya ilişkin olarak adli mercilerce 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrası kapsamına girmediği yönünde karar verilen ve bu nedenle herhangi bir adli müeyyide uygulanmayan hallerde, yükümlülerden eşyanın vergilerinin yanısıra gümrük vergilerinin iki katı kadar da idari para cezası tahsil edilmesi yönünde düzenleme yapılmıştır.
235 inci maddeye eklenen altıncı fıkra ile, 235 inci maddenin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen aykırılıkların gümrük idaresince tespit edilmesinden önce beyan sahibince bildirilmesi durumunda bu fıkralara göre hesaplanan cezaların yüzde on oranında uygulanacağı yönünde hüküm eklenerek yükümlülere ilk defam bu madde kapsamı gümrük ihlalleri ile ilgili olarak pişmanlık müessesesi getirilmektedir.
l) Antrepo Beyannamesinde Beyan Edilenden Belirgin Şekilde Farklı Çıkması
Teklif ile 4458 sayılı Kanunun 236 ncı maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmesi gündemdedir.
“5. Eşyanın gümrük antrepo rejimine tabi tutulmasına ilişkin beyanının kontrolü veya muayenesi neticesinde antrepo beyannamesinde beyan edilenden belirgin bir şekilde farklı cinste eşya olduğunun tahlil, teknik inceleme ve araştırmaya gerek olmaksızın tespiti halinde;
a) Farklı çıkan eşyanın gümrük vergileri toplamının beyan edilen eşyanın gümrük vergileri toplamından fazla olması durumunda farklı çıkan eşyaya ilişkin gümrük vergilerinin iki katı idari para cezası verilir.
b) Farklı çıkan eşyanın beyan edilen eşyadan farklı şekilde, ithalinin lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi olması durumunda eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası verilir.”
Kanunun 236’ncı maddesinin beşinci fıkrasındaki değişiklikliği irdelediğimizde; eşyanın gümrük antrepo rejimine tabi tutulmasına ilişkin beyanın kontrolü veya muayenesi neticesinde antrepo beyannamesinde beyan edilenden belirgin bir şekilde farklı cinste eşya olduğunun tahlil, teknik inceleme ve araştırmaya gerek olmaksızın tespiti halinde ikili bir ayrıma gidildiğini görmekteyiz.
Bu çerçevede farklı çıkan eşyanın gümrük vergileri toplamının beyan edilen eşyanın gümrük vergileri toplamından fazla olması durumunda farklı çıkan eşyaya ilişkin gümrük vergilerinin iki katı; farklı çıkan eşyanın beyan edilen eşyadan farklı şekilde, ithalinin lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi olması durumunda eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası verilmesi amaçlanmaktadır.
m) Dahilde İşleme Rejiminin İhlali Halinde Uygulanacak Ceza
4458 sayılı Gümrük Kanununun 238 inci maddesi; dahilde işleme, gümrük kontrolü altında işleme gibi rejimlerin ihlal edildiği durumlarda yükümlülere uygulanacak cezai müeyyideleri barındırmaktadır.
Teklif ile 4458 sayılı Kanunun 238 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmekte, aynı maddeye birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıda yer alan ikinci fıkra eklenmekte, anılan maddenin üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmakta ve mevcut fıkra buna göre teselsül ettirilmektedir
"1. 241 inci maddenin üçüncü fıkrasının (h), (l) ve (m) bentleri, dördüncü fıkrasının (g) ve (h) bentleri ile beşinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen durumlar hariç;
a)Dâhilde işleme rejimi, gümrük kontrolü altında işleme rejimi ile geçici ithalat rejimine ilişkin hükümlerin ihlali halinde, eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı,
b)Tam muafiyet suretiyle geçici olarak ithal edilen özel kullanıma mahsus taşıtlara ilişkin rejim ihlallerinde, gümrük vergileri tutarının dörtte biri,
c)Dâhilde işleme rejimi ve gümrük kontrolü altında işleme rejimine ilişkin hükümler ihlal edilmekle birlikte, rejim kapsamı ithal eşyasının işleme faaliyetindeki hali veya işlem görmüş ürün hali de dahil olmak üzere, gümrük gözetiminden mevzuata aykırı olarak çıkarılmamış olduğunun tespiti halinde, ithal eşyasının gümrük vergileri ile ilgili rejime ilişkin beyannamenin tescil tarihinden tespitin yapıldığı tarihe kadar geçen süre için 6183 sayılı Kanuna göre tespit edilen gecikme zammı oranında faizin toplamı kadar,
d) (b) bendinde belirtilen taşıtlar hariç olmak üzere, geçici ithalat rejimi kapsamında ithal edilen eşyamn süresi içerisinde gümrükçe onaylanmış başka bir işlem veya kullanıma tabi tutulmaması durumunda gümrük vergileri ile rejime ilişkin beyannamenin tescil tarihinden tespitin yapıldığı tarihe kadar geçen süre için 6183 sayılı Kanuna göre tespit edilen gecikme zammı oranında faizin toplamı kadar, idari para cezası verilir.”
"2. Birinci fıkranın (c) ve (d) bentlerinde belirtilen eşyanın, yapılacak tebligat tarihinden itibaren altmış gün içinde gümrükçe onaylanmış başka bir işlem veya kullanıma tabi tutulmaması halinde, ayrıca gümrük vergileri tutarında idari para cezası verilir.”
2005/8391 sayılı Dahilde İşleme Rejimi Kararı’nın 22 nci maddesi ile Dahilde İşleme Tedbirlerine Uyulmamasına ilişkin hususlar düzenlendiğinden, bahse konu madde ile dahilde işleme rejiminin ihlal halleri yazılmış, bu ihlallerin tespiti halinde ithalde alınmayan vergilerin tahsil edileceği, ayrıca ithal edilen ve süresi içerisinde ihracatı gerçekleştirilmeyen eşya için 4458 Kanunun 238 nci maddesi uyarınca müeyyide uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
4458 sayılı Kanunun 238 inci maddesinde 28/3/2013 tarihinde yapılan değişiklik ile, rejimin ihlal edilmesi halinde eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarında para cezasının tahsil edileceği, ancak, dâhilde işleme rejimi kapsamı eşyanın işleme faaliyetindeki hali veya işlem görmüş ürün hali de dahil olmak üzere rejim çerçevesinde izin verilen yerlerde tespiti halinde ithal eşyasının gümrük vergileri tutarının iki katı tutarında para cezası verileceği de yine hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda bahsedilen eşyanın rejim çerçevesinde izin verilen yerlerde tespiti halinde gümrük vergilerinin 2 katı tutarında ceza uygulanmakla birlikte, eşyanın izin verilen yerlerde bulunmadığı ancak gümrük gözetiminden gümrük mevzuatına aykırı olarak çıkarılmamış olduğunun da tespit edildiği durumlar (örneğin süresi dışında eşyanın ihraç edilmesi) için bir anlamda hafifletilmiş ceza uygulanmasına imkan tanınmaktadır.
Ayrıca, gümrük kontrolü altında işleme rejimi de dahilde işleme rejimine işleyiş açısından benzerlik gösterdiğinden gümrük kontrolü altında işleme rejimi için de aynı yönde düzenlemeler getirilmektedir.
Hali hazırda tam muafiyet suretiyle geçici olarak ithal edilen özel kullanıma mahsus taşıtlar hariç olmak üzere, geçici ithalat rejimi kapsamında ithal edilen eşya için, eşyanın süresi içerisinde gümrükçe onaylanmış başka bir işleme ve kullanıma tabi tutulmaması durumunda, ithal eşyasının tahsis yeri, tahsis amacı ve giriş ayniyetine uygun olarak bulunduğu tespit edilse dahi 238 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca ithal eşyasının gümrüklenmiş değerinin iki katı oranında ceza uygulanmaktadır.
Ancak idari para cezaları, idari düzenin etkin ve düzgün işleyişini sağlama amacıyla öngörülmüş olup söz konusu cezaların caydırıcı olmasının önemli bir koşulu da orantılı olmasıdır. Bir başka ifade ile bir yaptırım olarak idari yaptırımların fiille orantılı bir ağırlığa sahip olması gerekmektedir. Bu itibarla, 238 inci maddenin birinci fıkrasına eklenen ibare ile de geçici ithalat rejiminde, izin süresinin aşımı fiilinde, ithal eşyasının tahsis yeri, tahsis amacı ve giriş ayniyetine uygun olarak bulunduğunun tespit edilmesi halinde, gümrük vergileri tutarının iki katı oranında para cezası verileceği, bu cezanın ödeme süresi içinde eşyanın gümrükçe onaylanmış başka bir işlem veya kullanıma tabi tutulmaması halinde eşyanın gümrük vergileri tutarında para cezası tahsil edileceği düzenlenerek para cezası, fiilin ağırlığı ile uyumlaştırılmaktadır. Ayrıca farklı rejimler ve durumlara ilişkin ceza hükümleri içermesi nedeniyle daha açık ifade edilebilmesini teminen fıkra bentler halinde yeniden düzenlenmiştir.
Bununla birlikte dahilde işleme rejiminde cezası ödenmiş eşyaya ilişkin firma yükümlülüğü bitmemekte olup Gümrük Kanununun 238 inci maddesinin 2’nci fıkrasına eklenen hüküm ile söz konusu eşyanın mevcut olması halinde başka bir gümrükçe onaylanmış işlem veya kullanıma tabi tutulması gerekmektedir. Eşyanın başka bir gümrükçe onaylanmış işlem veya kullanıma tabi tutulmaması halinde gümrük vergileri kadar ceza alınacağı tereddüte mahal vermemek amacıyla ayrı bir fıkra olarak ifade edilen hususlardandır.
n) Gümrük İdaresinin Bilgi-Belge Taleplerinin Karşılanmaması
Gümrük Kanunu’nun 241/4-ı bendine göre hali hazırda Kanunun 11 inci madde hükmüne göre yükümlülerin kendilerinden yazılı olarak bilgi ve belge istenilmesine rağmen bilgi ve belgelerin ibraz edilmemesi durumunda 4 kat usulsüzlük cezası uygulanmaktadır.
Teklif ile 4458 sayılı Kanunun 241 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (ı) bendi yürürlükten kaldırılmakta, aynı maddenin altıncı fıkrasının (d) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmektedir.
“d) 11 inci madde hükmüne göre yazılı olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile 13 üncü madde hükmü uyarınca beş yıl süreyle saklanması gereken belgelerin gümrük kontrolü sırasında ibraz edilmemesi.”
Anılan değişikliğin madde gerekçesinde, 4458 sayılı Kanunun 241 inci maddesinin altıncı fıkrasının (d) bendinde yapılan düzenleme ile cezanın temel amacından uzaklaşarak beyannamenin zayi olması nedeniyle yükümlü tarafından gümrük idaresine yapılan beyannamenin onaylı nüshası taleplerinde de mevcut hükümden dolayı uygulanmak zorunda kalınan cezanın uygulama alanı tam olarak belirlenmiş ve bu konuda yaşanan sıkıntıların giderilmesinin amaçlandığı ifade edilmektedir.
Ayrıca, 4458 sayılı Kanunun 241 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (ı) bendinde yer alan yazılı bilgi ve belge taleplerinin karşılanmaması durumu anılan maddenin altıncı fıkrasının (d) bendinde düzenlenerek belgelerin beş yıl süreyle saklanmaması veya mevcut olduğu halde ibraz edilmemesi hallerinde aynı cezanın uygulanması öngörülmüş olup, yeni durumda uygulanacak ceza tutarı 8 kat usulsüzlük cezası şeklinde olacaktır.
o) Gümrük Uzlaşması
Teklif ile Gümrük Uzlaşmasına ilişkin hükümlerin düzenlendiği 4458 sayılı Kanunun 244 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"I. Gümrük idarelerince düzenlenen ek tahakkuk ve ceza kararı muhteviyatı alacaklar için yükümlü veya ceza muhatabı tarafından uzlaşma başvurusu yapılabilir. Uzlaşmanın kapsamına;
a)Beyan ile gümrük idaresi tarafından yapılan tespit sonucunda belirlenen farklılıklara ilişkin tebliğ edilen gümrük vergileri alacakları,
b)Gümrük idaresi tarafından tespit edilmesinden önce beyan sahibi tarafından bildirilen farklılıklara ilişkin tebliğ edilen gümrük vergileri alacakları,
c)Bu Kanun ve ilgili diğer kanunlar uyarınca gümrük idaresi tarafından düzenlenen idari para cezaları, girer. Uzlaşma talebi, henüz itiraz başvurusu yapılmamış veya itiraz edilmiş olmakla birlikte itirazı henüz sonuçlandırılmamış gümrük vergileri ve idari para cezaları için, tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde yapılır. Uzlaşma talebinde bulunulması halinde, itiraz veya dava açma süresi durur, uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi halinde süre kaldığı yerden işlemeye başlar, ancak sürenin bitimine beş günden az kalmış olması halinde süre beş güne tamamlanır. Uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi halinde yeniden uzlaşma talebinde bulunulamaz.
2.Gümrük vergileri ve cezalarına ilişkin fiilin, 5607 sayılı Kanunda yer alan kaçakçılık suçları ile ilişkili olması halinde bu madde hükmü uygulanmaz.
3.Bu madde kapsamında yapılan uzlaşma talepleri, gümrük uzlaşma komisyonları tarafından değerlendirilir. Gümrük uzlaşma komisyonlarının kurulması, çalışması ile bu madde kapsamında yapılacak işlemlere ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.
4.Gümrük uzlaşma komisyonları çalışmaları gizlidir. Uzlaşma tutanakları kesin olup gereği İdarece derhal yerine getirilir. Vergi yükümlüsü veya ceza muhatabı, üzerinde uzlaşılan ve tutanakla tespit olunan hususlar hakkında dava açamaz ve hiçbir mercie şikâyette bulunamaz.
5.Uzlaşılan gümrük vergileri ve cezalar, uzlaşma tutanağının tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir. Uzlaşılan vergilere ilişkin gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihten uzlaşma tutanağının imzalandığı tarihe kadar geçen süre için 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre belirlenen gecikme zammı oranında gecikme faizi uygulanır. Uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi halinde, genel hükümlere göre işlem yapılır.”
Söz konusu değişiklikler ile 4458 sayılı Kanunun 244 üncü maddesinin birinci fıkrası sadeleştirilerek daha anlaşılır hale getirilmektedir. Yine, yükümlü veya ceza muhatabına, süresi içerisinde olmak ve itirazın sonuçlanmamış olması kaydıyla, itirazından vazgeçerek uzlaşma talep etme hakkı tanınmaktadır ki bu oldukça önemli bir konudur. Ayrıca uzlaşma işleminin en esaslı ilkelerinden biri olan "uzlaşmanın gizliliği” prensibi de madde kapsamına alınmıştır. Bununla birlikte uzlaşma kapsamındaki 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca belirlenecek gecikme zammı oranında gecikme faizinin uygulanmasında dikkate alınacak süre daha net ifade edilmiştir.
p) Gümrük Müşavirleri ve Gümrük Müşavir Yardımcılarının İzin Belgelerinin Geçici Olarak Geri Alınması
Teklif 4458 sayılı Kanunun geçici 6’ncı maddesinin birinci fıkrasının (9) numaralı bendini aşağıdaki şekilde değiştirmektedir.
"9. Bu Kanuna ve gümrüklerde uygulanan mevzuat hükümlerine aykırı hareketleri görülen gümrük müşavirleri ve gümrük müşavir yardımcılarının izin belgeleri Bakanlık müfettişleri ve gümrük ve dış ticaret bölge müdürleri tarafindan gerek görülmesi halinde tedbir mahiyetinde en fazla altı ay süre ile geçici olarak alınır ve gümrüklerde iş takip etmelerine izin verilmez. Bu durum, gerekçesiyle birlikte izin belgesinin alınmasını izleyen günde Bakanlığa bildirilir. Bu şekilde izin belgeleri alınanlar hakkında geçici mesleki faaliyetten alıkoyma cezası verilmesi halinde, tedbir mahiyetinde izin belgelerinin alındığı süre verilen cezadan mahsup edilir. 3713 sayılı Kanun kapsamında haklarında kovuşturma başlatılanların izin belgeleri kovuşturma sonuçlanıncaya kadar tedbiren geri alınır.”
Madde metninde yapılması planlanan değişikliğin getirdiği en büyük yenilik 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında haklarında soruşturma başlatılan gümrük müşavirleri ve gümrük müşavir yardımcılarının izin belgelerinin kovuşturma sonuçlanıncaya, diğer durumlarda ise altı ay kadar tedbiren geri alınmasının madde metnine eklenmesidir.
III- Sonuç
4458 sayılı Gümrük Kanunu Değişiklik Teklifinde mevcut olan değişiklikleri genel itibariyle olumlu olarak yorumlamak yanlış olmayacaktır. Özellikle dış ticaret yapan kişilerin oldukça yoğun yakınmalarının olduğu ve cezaların ağırlığından şikayet ettiği 235 inci madde kapsamındaki ihlaller için yükümlülere pişmanlıkla beyan müessesesinin getirilmesi, itiraz edilen gümrük vergileri ve cezaları için yükümlülerin itirazdan vazgeçip uzlaşma hakkının kullanılmasına imkan verilmesi ile dahilde işleme rejimi ve geçici ithalat rejiminde vergi farkı doğuran ihlaller için uygulanacak cezai müeyyidelerin ihlaller ile orantılı hale getirilmesinin olumlu sonuçları olacağını öngörmek mümkündür.
Bununla birlikte 4458 sayılı Kanunda geçici ithalat ve dahilde işleme rejimine ilişkin ihlallerdeki müeyyideleri düzenleyen 238 inci madde veya diğer ceza öngören maddeler için için yükümlülere pişmanlıkla beyan hakkı tanınmaması ile yine vergi farkı doğuran ihlallerin yükümlülerce pişmanlıkla kendileri tarafından gümrük idaresine bildiriliyor olması halinde dahi uygulanmakta olan cezanın % 10’u oranında ceza uygulanacak olması eleştirilecek noktalar arasındadır.
Kaynakça
Gümrük Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi ve Gerekçesi