Ajanda

HOLLANDA : HOLLANDA’DA TÜZEL KİŞİLERİ YASAKLAMA UYGULAMASININ GENİŞLETİLMESİ HAKKINDA YASA TASARISI

27.01.2020

Giriş

Hollanda Medeni Kanunu'nun 2. bölümünün 20. maddesi uyarınca, Cumhuriyet Savcılığı, faaliyetinin kamu düzenine aykırı olması durumunda mahkemeden dernek veya vakıf gibi tüzel kişiyi yasaklamasını ve feshetmesini isteyebilir. Hollanda Ceza Kanunu’nun 140. maddesi uyarınca, mahkemenin vermiş olduğu yasak kararından sonra örgütün çalışmalarına devam etmesi durumunda tüzel kişi Hollanda Ceza Kanunu hükümlerine göre yargılanabilir.

Yeni kanun tasarı ile düzenlenen değişikliklerin içeriği aşağıda irdelenecektir. İlk olarak kamu düzeni kavramına getirilen genişletmelerden bahsedilecektir. Daha sonra Cumhuriyet Savcılığı’nın ispat yükümlülüğü ile ilgili getirilen kolaylıklara değinilecektir. Faaliyetleri olmayan kuruluş ve tüzel kişinin amacı kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğinde yasaklamada getirilen genişletmeden bahsedilecektir. Mahkemenin, tüzel kişinin belirli faaliyetlerini durdurma veya kaçınma emrinin uygulama şekli ele alınacaktır. Yeni tasarıda faaliyetleri durdurma veya kaçınma emrinin yürürlüğe girmesi ile ilgili düzenlemeden bahsedilecektir. Tüzel kişi yasaklı olduktan sonra yöneticileri ile ilgili yapılan değişiklikler irdelenecektir. Son olarak tüzel kişinin tasfiyesinde yapılan değişiklere değinilecektir. Bu yasa tasarısı ile, Hollanda Medeni Kanunu’nda yapılacak olan değişikliklerin yanı sıra, Hollanda Ceza Kanunu ve Hollanda Ceza Muhakemesi Kanunu’nda da değişiklikler önerilmektedir.

I. Hollanda Medeni Kanunu’nda Yapılacak Olan Değişiklikler

Medeni Kanunu'nun yasaklama olanaklarının bu yeni yasa tasarısı ile genişletilmesi istenilmektedir. Uygulamanın genişletilmesi yedi unsurdan oluşmaktadır. Bu yedi unsur şu şekildedir:

  1. "Kamu düzeni" kavramının açıklığa kavuşturulması,
  2. Cumhuriyet Savcılığı’nın ispat yükümlülüğünün kolaylaştırılması,
  3.  Faaliyetleri (henüz) olmayan kuruluşların amaçlarının kamu düzenine aykırılık teşkil ettiği durumlarda yasaklanması,
  4. Faaliyetleri durdurma veya kaçınma emri,
  5. Faaliyetleri durdurma veya kaçınma emrinin derhal yürürlüğe girmesi,
  6. Yasaklanmış tüzel kişilerin (fiili) yöneticilerinin görev almaları ve/veya faaliyetlerini sürdürmelerinin yasaklanması,
  7. Mahkeme kararı ile yasaklanmış ve kapatılmış tüzel kişinin tasfiyesinden sonra bakiyesinin devlete geçmesi.

Yukarıda belirtilen unsurlar aşağıda teker teker ele alınacaktır ve yeni düzenlemelerin neler olduğu hakkında açıklık getirilecektir.

 

1. Kamu Düzeni Kavramın Açıklığa Kavuşturulması

Bu düzenleme ile, kavram, iki farklı şekilde açıklığa kavuşturulmaktadır. İlk olarak, kamu düzeni kavramı, ulusal güvenliğin veya uluslararası yasal düzenin ihlâli ve demokratik anayasal devletin veya kamu otoritesinin bozulması ile açıkça ilişkilidir. Bu, topluma ve yasal pratiğe, toplumda hangi durumlarda kamu düzenine aykırı olarak değerlendirildiğine dair daha somut bir fikir vermektedir. İkincisi, kamu düzeni kavramı, kamu düzeninin ihlâli varsayımını gerekçelendirmek ancak bunun aksinin kanıtlanmasının mümkün olduğu durumları içermektedir. Ağırlaştırılmış durumlar ise, şu şekilde kabul edilmektedir: Şiddeti kışkırtmak veya teşvik etmek, insan onurunu bozmak ve nefreti veya ayrımcılığı kışkırtmak. Bu durumlarda, faaliyetlerin gerçekten çok ciddi olup olmadıkları, kamu düzenini ihlâl edip etmedikleri irdelenerek bir yasaklama kararı alınabilecektir.

 

2. Cumhuriyet Savcılığı’nın İspat Yükümlülüğünün Kolaylaştırılması

Yukarıda belirtilen faaliyetlerin veya amaçların varlığı nedeniyle, ispat yükümlülüğü Cumhuriyet Savcılığı’na aittir. Savcılık, tüzel kişinin, insan onurunun ihlâline; şiddete veya nefrete kışkırtmaya; ayrımcılığa teşvik edilmesine yol açan veya görünüşte tehdit eden faaliyetlerde bulunma amacını taşıdığını veya makul şüpheyi ispat ettiğinde, aksini kanıtlamak için ispat yükümlülüğü tüzel kişiye geçecektir.

Tüzel kişi kamu düzenini ihlâl etmediğini kanıtlayamazsa veya yeterince ispatlayamazsa, kamu düzeni ihlâlinin oluştuğu kabul edilir.

 

3. Faaliyetleri (Henüz) Olmayan Kuruluşların Amaçları Kamu Düzenine Aykırılık Teşkil Ettiği Durumlarda Yasaklanması (Kapatılması)

Yürürlükte Olan Düzenleme

Hollanda Medeni Kanunu'nun 2. bölümünün 20. maddesinin yürürlükte olan metninde, faaliyetleri ve amacı kamu düzenini ihlâl teşkil eden kuruluşlar arasında bir ayrım yapılmaktadır. "Amaç" terimi, bu bağlamda geniş anlamda anlaşılmalıdır. Aynı zamanda esas sözleşmede veya başka bir kaynakta araç olarak ifade edilenleri de içermektedir. Bir kuruluşun faaliyetlerinin kamu düzenine aykırı olduğu tespit edilirse, kuruluş yasaklanır ve feshedilir. Öte yandan, tüzel kişinin amacının kamu düzenine aykırı olduğu varsayılırsa, yalnızca örgüt feshedilir. Yasaklanmış ya da yasaklanmış olarak ilan edilmesi arasındaki fark, ilgili tüzel kişinin çalışmalarının sürdürülmesinin cezalandırılabilmesi açısından sonuçlar doğurmaktadır. Tüzel kişinin kesinleşmiş bir yargı kararı ile yasaklanması durumunda, tüzel kişinin faaliyetlerinin devam etmesi, Hollanda Ceza Kanunu'nun 140. maddesinin 2. bendi uyarınca cezalandırılabilir. Öte yandan, tüzel kişinin amacı kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğinde"yalnızca" fesih edilirse, örgüt faaliyetlerini sürdürdüğündeCeza Kanunu uyarınca cezalandırılamaz.

 

Yeni Düzenleme

Amacı kamu düzenine aykırı olan tüzel kişiler de yasaklı olarak ilan edilebilir. Mevzuat açısından, bu aynı zamanda Hollanda Medeni Kanunu'nun 2. bölümünün 20. maddesi ile yabancı şirketlerin dâhil olduğu Hollanda Medeni Kanunu'nun 10. bölümünün 122 (1) maddesi arasında daha iyi bir bağlantı sağlayacaktır.

 

4. Faaliyetleri Durdurma veya Kaçınma Emri

Yasa tasarısı, tüzel kişiye, kanunda ve şirket kuruluş esas sözleşmesinde yetkili olan kişilere karşı belirli faaliyetleri durdurma veya kaçınma (veya ikisi birlikte) emri verilmesini mümkün kılmaktadır. Bunlar örneğin, (fiili) yöneticiler veya tüzel kişilik üyeleridir. Böylelikle Cumhuriyet Savcılığı’nın daha etkin bir şekilde mücadele etme imkânı sağlanacaktır. Dolayısıyla cezalandırılabilirlik mahkeme emri ile bağlantılı olup, mahkeme emrine uyulmadığında cezalandırma imkânı elde edilebilir. Tüzel kişi yasaklama kararına karşı temyiz yoluna giderek verilen kararı ortadan kaldırmış olsa bileyasaklama kararına karşı işlenmiş ihlâl suçunu ortadan kaldırmaz ve yargılama yapılabilir.

 

5. Faaliyetleri Durdurma veya Kaçınma Emrinin Yürürlüğe Girmesi

Hollanda Medeni Kanunu'nun 2. bölümünün 20. maddesine yeni bir altıncı bent eklenecektir.

Yasa tasarısı ile, mahkeme/hakim ayrıca belirli önlemler alma veya davranıştan kaçınma kararı verebilecektir. 2. bölümün 20. maddesi uyarınca verilen mahkeme kararı bir emir tedbiridir. Mahkeme kararına uyulmadığı takdirde tüzel kişi Hollanda Ceza Kanunu'nun 184a (2) maddesi uyarınca yargılanabilecektir. Mahkeme emri ve yasaklama ilamı birbiriyle bağlantılı olup, yasak ilamının derhal yürürlüğe girmesi önem arz etmektedir. Bu nedenle yasaklama ilamın yeni düzenleme ile hemen yürürlüğe girmesi sağlanacaktır.

 

6. Tüzel Kişinin Kapatılmasından Sonra Yöneticilik Faaliyetlerinin Yasaklanması

Hollanda Medeni Kanunu'nun yürürlükte olan 2. bölümünün 20. maddesi ve 10. bölümünün 122. maddesi, sadece tüzel kişileri yasaklayabilmektedir. Bu nedenle yasal veya fiili yöneticiler tüzel kişinin yasaklanması sonrası hiçbir engel olmaksızın yeni bir tüzel kişilik kurabilmektedir. Ayrıca bu yöneticiler başka tüzel kişilikte yönetici veya denetim yetkilisi olarak faaliyetlerini sürdürebilmektedirler. Yeni düzenleme ile, şüpheli yasal veya fiili yöneticilerin yasak ilan edilen tüzel kişi dışındaki tüzel kişilerde aktif kalabilmeleri veya yeni kurulan tüzel kişilere atanabilmeleri önlenmektedir. Hollanda Medeni Kanunu'nun 2. bölümünün 3. maddesinde atıfta bulunulan tüm tüzel kişiler (dernekler, vakıflar, NV'ler, BV'ler, kooperatifler ve sigorta şirketleri) için geçerli olacaktır. Ayrıca bu uygulama İflas Kanunu’nun 106d maddesinde belirtilen tüzel kişiyi ve herhangi bir denetim müdürünü yönetmiş olanlar için de geçerlidir.

 

7. Kapatılan Tüzel Kişinin Kredi Bakiyesinin  Devlete Geçmesi

Genelde bir tüzel kişinin tasfiyesinden sonra tasfiyeye ilişkin genel tasfiye prosedürü uyarınca, kredi bakiyesi üyelere veya hissedarlara devredilir. Ancak hiçbir hak sahibi yoksa tasfiye bakiyesi devlete gider. Tüzel kişinin kamu düzenini ihlâl ettiği durumlarda ise genel tasfiye prosedürü geçerli değildir. Bu yeni düzenleme ile, mahkeme re’sen veya Cumhuriyet Savcılığı'nın talebi üzerine tasfiye edilen tüzel kişinin kredi bakiyesinin devlete geçmesi ile ilgili karar verebilecektir. Böylelikle, kredi bakiyesinin tüzel kişinin yasaklanmasına yol açan faaliyetler için kullanılması engellenmiş olunacaktır.

 

II. Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nda Yapılacak Olan Değişiklikler

Ceza Kanunu’nda, yasaklanmış bir örgütün çalışmalarına devam etmesi durumunda, verilen hapis cezası 1 yıldan 2 yıla yükseltilecektir ve azami para cezası ise, € 4.150'dan € 20.750'ya kadar arttırılacaktır.

Yasaklanmış bir tüzel kişi hakkında ceza hukuku uyarınca hızlandırılmış bir yargılama gerçekleştirebilmek için mahkemeye belirli faaliyetlerden kaçınma emri verme imkânı tanınmaktadır. Kaçınma emrine uyulmadığı takdirde, Hollanda Ceza Kanunu'nun 184a maddesi uyarınca, bağımsız olarak tüzel kişi cezalandırılabilir. Cezaların ağırlaştırılması ile, yasaklı bir örgütün faaliyetlerinin devam etmesi durumunda gözaltı emri verilebilecek hükümler eklenmiştir. Aynı zamanda diğer cezai tedbirlerin uygulanması mümkün kılınacaktır. Örneğin, suçüstü dışında yakalama, gözaltına alma, savcının araması veya veri/bilgi isteme yetkisi içermektedir. Bütün bunlar, yasaklanmış bir tüzel kişinin faaliyetlerinin olası devamına ilişkin soruşturmanın kolaylaştırılmasını amaçlamaktadır.

NAZALI HOLLANDA

info@nazali.com

Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, hukuki görüş ve tavsiye niteliğinde olmayıp, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir; bu sebeple belirtilen konularda bir aksiyon almadan önce, bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz. NAZALI’ya işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz