Ajanda

HOLLANDA : TURBO TASFIYE

10.10.2019

 

Hollanda Medeni Kanunu uyarınca hangi durumlarda tüzel kişilik sonlandırılır?

Bir tüzel kişiliğinin (şirket) Hollanda Medeni Kanunda sonlandırma nedenleri şu şekilde sıralanmıştır:

  1. Genel kurul kararı veya vakıf ise Yönetim Kurulu kararı ile sonlandılır;
  2. Tüzel kişilik amacına ulaştığında kendiliğinden sona erer;
  3. İflas kararı sonrası terekenin boş olduğunda veya yetersiz olduğunda sonlandırılır;
  4.  Kooperatif, dernek veya sigorta şirketinin üyelerinin bulunmaması durumunda tüzel kişiliğin sonlandırılmasıdır;
  5. Ticaret Odasının kararı ile tüzel kişilik sonlandırılmış olmasıdır;
  6. Kanunda belirtilen nedenlerden dolayı mahkeme tarafından tüzel kişiliğin sonlandırılır.

 

Kaç çeşit tasfiye yolu vardır?

Kanunca iki tasfiye yolu mevcuttur. Birincisi ise resmi yol ile yasa gereği tasfiye kurallarına uyularak ve tasfiye prosedürü uyarınca tüzel kişiliğin sonlandırılmasıdır. Bu yöntemde resmi tasfiye süresini yürütecek kişi atanır. Bu kişi tasfiye prosedürünü eksiksiz yürütmelidir. Tasfiye memuru (bu mahkeme tarafınca atanmış biri olabilir, mirasçı veya şirket esas sözleşmesine göre atanmış biri olabilir) kendini Ticaret Odasına kayıt ettirmelidir. Tasfiye memuru tasfiye işlemlerden dolayı hesap verir ve tasfiye süresince sorumluluğu bulunmaktadır. Tasfiyenin bitiminde tüzel kişilik sona erer. Tasfiye sırasında borçların sermayeden daha fazla olduğu tespit edilirse o zaman tasfiye memuru iflas davası açmak zorundadır.

İkinci yöntem ise resmi tasfiye süresini uygulamadan bir tüzel kişiliği sona erdirmektir. Sonlandırma işlemini yürütmeden öncesi hiç bir sermayenin olmadığı tespit edilmiş olmalıdır. Bu yöntem ‘Turbo Tasfiye’ olarak adlandırılmaktadır. Yönetim Kurulu Genel Kurulun tüzel kişiliği sona erdirme kararını aynı gün Ticaret Odasına bildirerek tüzel kişilik (şirket) sadece 1 gün içerisinde sonlandırmak mümkündür.  Bu durumda tasfiye memurun atanması yapılmamaktadır, tasfiye aşamaları veya süreleri mevcut değildir. Yıllık finansal bilançonun veya şirketin aktif ve passif sermayesinin Ticaret Odasına beyan edilmesi gerekmemektedir. Şirketin sonlandırıllığına dair resmi gazetede ilan verme zorunluluğu bulunmamaktadır. Alacaklılar turbo tasfiye yoluna itiraz edememektedir. Yönetim Kurulu sermayenin bulunmaması hakkında sorumluluk veya hesap verme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Kısacası 1 gün içerisinde bir şirketin sonlandırılması kararı alınabilir ve resmi olarak sona erdirebilir. Tek şart ise sermayenin bulunmamasıdır.

Hollanda’da 2017 yılı rakamlarına göre 40.000 sonlandırmalardan 35.000 tanesi turbo tasfiye ile gerçekleşmiştir ve 2018 yılında ise 37.000 sonlandırmalardan 33.000 tanesi turbo tasfiye ile sonlandırma gerçekleşmiştir.

 

Peki turbo tasfiye yolun dezavantajları nelerdir?

Resmi gazetede veya ulusal gazetelerde turbo tasfiye yolu yayımlanmadığından bir çok alacaklı şirketin sonlandırılığından haberdar olmamaktadır. Ayrıca Yönetim Kurulun hesap verme ve sorumluluğu bulunmadığından sermayenin halen var olup olmadığını tespit etmek mümkün değildir. Alacaklı ancak ticaret sicil kayıtlarını incelendiğinde şirketin artık var olmadığını öğrenmektedir. Turbo tasfiyenin kötüye kullanma riski yüksek olduğunu düşünenler bulunmaktadır. Şu ana kadar turbo tasfiyenin kötü amaçla kullanıldığına dair veriler bulunmamaktadır. Alacaklının dava açmak için çeşitli imkanları bulunmasına rağmen davayı kazanma şansı çok düşüktür, yukarıda belirtildiği gibi alacaklı mahkemeye sermayenin halen var olduğunu veya turbo tasfiye şekli alacaklıyı zarara sokma amacıyla kullanıldığına dair ispat yükü bulunmaktadır. İspat için gerekli olan belgelerin ilan yolu ile açıklanmadığından erişmek neredeyse mümkün değildir.

 

Adalet Bakanlığınca yapılmak istenen değişiklikler

Bu yüzden alacaklıları korumak amacıyla bazı değişiklikler yapılacaktır. Bu konuda Hollanda Adalet Bakanı meclise gönderdiği Eylül 2019 tarihli mektubunda turbo tasfiye yöntemi devam ettirmek istediğini ama bazı değişiklikler yapmak gerektiğini bildirmiştir. Bu yeni düzenleme ne zaman yürürlüğe gireceği henüz belli değildir.

Yeni düzenlemeler şu şekilde olacaktır:

  1. Yönetim Kurulu kapanış bilançosu düzenlemek zorunda kalacaktır. Ayrıca Yönetim Kurulu sermayenin bulunmaması hakkında nedenleri bildirmelidir. Yönetim Kurulu şermayenin bulunmaması hakkında beyanı ile kapanış bilançosunu (turbo tasfiye yılına ait bilanço) Ticaret Odasına göndermelidir.
  2. Yönetim Kurulu turbo tasfiye ile ilgili kararını ilan ile yayımlamalıdır. Bu ilanda ilgili kişilerin kapanış bilançosu ve yıllık bilançosunu Ticaret Odasında incelenebileceği hakkında bilgilendirme yapmalıdır. Alacaklının bu karara karşı itiraz etme hakkı bulunacaktır.
  3. Son olarak kapanış işlemi gerçekleşmeden önce önceki yıllara ait yıllık finansal bilançolar (raporları) açıklanacaktır.

 

Bu yeni düzenleme alacaklı için ne gibi avantajlar getirmektedir?

  1. Ulusal gazetede turbo tasfiye yolu gidilmesine ilişkin kararın açıklanması ile alacaklı bu karara karşı itiraz edebilecektir. Yürürlükte olan düzenlemede alacaklı itiraz edememektedir.
  2. Finansal raporların ve bilançoların yayımlanması ile birlikte Yönetim Kurulun gerekçeli turbo tasfiye kararına karşı dava açmak daha kolay olacaktır. Alacaklı ispat için gereken belgere kolayca erişebilecektir.
  3. Yöneticiler sermayenin bulunmadığına dair karardan ve bilançolardan sorumlu tutulabilecekler.

NAZALI HOLLANDA

info@nazali.com

Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, hukuki görüş ve tavsiye niteliğinde olmayıp, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir; bu sebeple belirtilen konularda bir aksiyon almadan önce, bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz. NAZALI’ya işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz