Ajanda

İŞ HUKUKUNDA ESNEK ÇALIŞMA MODELLERİ: DENKLEŞTİRME ÇALIŞMASI VE TELAFİ ÇALIŞMASI

30.03.2020

 

Tüm dünyada ve ülkemizde yayılan ve vaka sayısının her gün arttığı COVID-19 kaynaklı koronavirüs salgını nedeniyle işverenler tarafından farklı önlemler alınmıştır. Alınan bu önlemler kapsamında işyerlerindeki çalışma sürelerinin değişik yönlerden esnekleştirilmesi yoluna gidilmiştir.

Bu duyurumuz; çalışma sürelerinin esnekleştirilmesi açısından uygulanabilecek iki farklı esnek çalışma modeli hakkında bilgi vermek amacıyla hazırlanmıştır.

Esnek çalışma modelleri hakkında merak ettiğiniz veya sormak istediğiniz hususlar olması durumunda NAZALI ile her zaman iletişime geçebilirsiniz.

 

1. Çalışma (İş) Süresi Kavramı ve Esnekleştirme

Çalışma süresi kavramı işçinin çalıştırıldığı işte geçirdiği süreyi, diğer bir ifadeyle fiili çalışma süresini ifade etmektedir. Bununla beraber, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 66.maddesinde sayılan işçinin işinde fiilen çalışarak geçirdiği sürelerin dışında çalışma süresinden sayılan haller de iş süresinden sayılmıştır.

Çalışma hayatında çalışma süreleri İş Kanunu hükümlerine göre tanzim edilmektedir. İş Kanunu madde 63 uyarınca “Genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok kırkbeş saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır.” İlgili madde hükmüne göre; haftalık kırkbeş saatlik çalışma süresi haftanın altı iş gününe geçmemek kaydıyla yayılarak uygulanacaktır.

Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre işçilerin günlük çalışma saati 11 saati geçemeyecek ve İş Kanunu’nun 69.maddesine göre gece çalışması (Çalışma hayatında “gece” kavramı en geç saat 20.00’de başlayarak en erken saat 06.00’ya kadar geçen ve her halde en fazla on bir saat süren dönemdir. Günün bu döneminde işçilerin çalıştırılması gece işi sayılacaktır.) ise 7,5 saati geçemeyecektir.

İşbu çalışma süresi işyerlerinde genellikle haftanın 5 günü 09:00-19:00 arası çalışılarak; üretim yapan iş yerlerinde ise genellikle haftanın 6 günü günlük 7,5 saatlik 3 vardiya şeklinde çalışılarak tamamlanır.

Haftalık ve günlük çalışma sürelerine yukarıda anlatıldığı üzere sınırlamalar getirilmesinin temel nedeni işçi sağlığını korumaktır. Ancak, ekonomik veya teknolojik ihtiyaçlar sebebiyle işçinin korunması ilkesi de göz önünde bulundurularak çalışma sürelerinde farklılaşmaya/esnekleşmeye gidilmesi kaçınılmazdır. Çalışma sürelerinin esnekleştirilmesi amacıyla denkleştirme çalışması ve telafi çalışması olarak 2 farklı esnek çalışma modeli bulunmaktadır.

 

2. Denkleştirme Çalışması

İş Kanunu 63. maddesinin 1. fıkrası haftalık çalışma süresinin kırkbeş saat olduğunu ve aksi kararlaştırılmadıkça haftanın çalışılan günlerine eşit olarak bölüneceğini belirtmiştir.

İş Kanunu’nun 63. Maddesinin 2. fıkrası uyarınca ise; “Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz. Denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilir. Turizm sektöründe dört aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz; denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile altı aya kadar artırılabilir.”

İş Kanunu’na İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği’nin 5.maddesi de denkleştirme çalışmasını şu şekilde düzenlemiştir: “Tarafların yazılı anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerinde haftanın çalışılan günlerine günde onbir saati aşmamak koşuluyla farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, yoğunlaştırılmış iş haftası veya haftalarından sonraki dönemde işçinin daha az sürelerle çalıştırılması suretiyle, toplam çalışma süresi, çalışması gereken toplam normal süreyi geçmeyecek şekilde denkleştirilir. Denkleştirme iki aylık süre içinde tamamlanacak, bu süre toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilecektir. Turizm sektöründe dört aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz; denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile altı aya kadar artırılabilir.”

Yukarıda yer verilen düzenlemeler göz önünde bulundurulduğunda;

  • Ortalama olarak haftalık çalışma süresi (45 saat sınırı) aşılmadıkça, bazı haftalarda haftalık çalışma süresinin üzerine çıkılabilecektir.
  • 45 saatin üzerinde çalışma yapıldığı haftalarda, bu sınırı aşan çalışmalar fazla çalışma olarak sayılmayacaktır.
  • Kanun hükmünde geçen “tarafların anlaşması halinde” ifadesi uyarınca, bu konuda işçinin onayının alınması gereklidir. Onayın alınması sırasında izlenmesi gereken usule ilişkin; her ne kadar Yönetmelik’te “yazılı anlaşma” ifadesine yer verilmiş olsa da Yargıtay nezdinde  denkleştirmenin örtülü (zımni) bir onay ile de yapılabileceği kabul edildiği gibi, öğretide de denkleştirmede yazılı şekil şartının aranmamasının uygunluğuna vurgu yapılmaktadır. 
  • Denkleştirme uygulamasına yönelik onay, işçiden iş sözleşmesi yapılırken sözleşme metnine konulacak bir hükümle başlangıçta alınabileceği gibi işyerinde uygulanan bir toplu iş sözleşmesi varsa, toplu sözleşme yoluyla da bu onayın alınması mümkün olacaktır.
  • Toplu iş sözleşmesine konulan hüküm çerçevesinde denkleştirmenin uygulanacağı işyerlerinde;
  • Haftalık çalışma süresi her ne kadar eşit olmayan sürelere bölünecekse de bu süreler günlük 11 saati aşamayacaktır. Dolayısıyla haftanın 5 günü çalışılan bir işyerinde haftalık maksimum 55 saat, 6 günü çalışılan bir işyerinde ise maksimum 66 saat çalışılabilecektir.
  • Denkleştirme süresi kural olarak 2 aydır, bu süre toplu iş sözleşmeleriyle 4 aya çıkarılabilir. Turizm sektöründe ise denkleştirme süresi 4 aydır ve toplu iş sözleşmeleriyle 6 aya çıkarılabilir.
  • Dolayısıyla, işyerinde bazı haftalar yoğunlaştırılmış iş haftası uygulamasına gidilecek ve bu uygulamaların dışındaki dönemde işçi daha az sürelerle çalıştırılacaktır. Böylece, ortalama haftalık çalışma süresi geçilmeyecektir.
  • İki ya da dört aylık işbu sürelerin sonu, yoğunlaştırılmış iş haftasının başladığı güne denk gelen iki/dört ayın son günüdür.
  • Taraflarca belirlenen denkleştirme süresi sabittir, işçinin o dönem içerisinde yıllık izinde olduğu/hasta olduğu gerekçeleriyle sonradan denkleştirmeye gidilemeyecektir.
  • Denkleştirme uygulaması bütün işçilere yapılabileceği gibi tek bir işçi bazında dahi uygulanabilecektir.
  • Eğer iki/dört aylık denkleştirme süreleri aşılırsa, işveren fazla saatlerle çalışma esaslarına göre işçilere ücretlerini ödemek durumunda kalacaktır.
  • Yoğunlaştırılmış iş haftaları ile azaltılmış iş haftalarının denkleştirme dönemi içerisinde dağılımı işverenin seçimine bırakılmıştır. Ancak dikkat edilmesi gereken husus, denkleştirme dönemi bitiminde yoğunlaştırılmış haftalarda fazla saatlerle çalıştırılmış olan işçilerin kalan sürelerde az çalıştırılmış olmaları gerekmekte, bu sayede ortalama haftalık çalışma saatinin aşılmamış olması gerekmektedir.
  • Denkleştirme uygulamasının bir yıl içerisinde birden çok kez yapılmasını engelleyen herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Dolayısıyla, toplu iş sözleşmesiyle denkleştirme döneminin 4 ay olarak belirlendiği bir işyerinde, bir sene içerisinde ardı ardına 3 kez denkleştirme uygulamasına gidilebilecektir. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken husus, denkleştirme yapılan dönemler içerisinde fazla saatlerle çalıştırılan işçilerin aynı denkleştirme dönemi içerisinde kalan zamanlarda az çalıştırılarak haftalık çalışma saati sınırının aşılmamasıdır. Dolayısıyla, bir senede üç kere yoğunlaştırılmış iş haftası uygulamasına gidilecek bir işyerinde işçilerin ilk altı ay fazla saatlerle çalıştırılması ardından sonraki 6 ay az çalıştırılarak fazla çalışmaların kompanse edilmesi mümkün olmayacaktır.

 

2.1 Haftalık İşgünlerine Bölünemeyen Çalışma Süreleri

Bazı işler ise nitelikleri gereği haftalık çalışma süresinin İş Kanunu’nun 63.maddesine göre bölünmesine olanak vermemekte ve haftalık çalışma süresinin 45 saati aşacak şekilde düzenlenmesi zorunluluğunu doğurmaktadır. Bu sebeple; Haftalık İş Günlerine Bölünemeyen Çalışma Süreleri Yönetmeliği  çıkarılmıştır.

İlgili yönetmeliğin 1.maddesine göre “Bu Yönetmeliğin amacı, karayollarında, demiryollarında ve deniz, göl ve akarsularda hareket halindeki taşıtlarda yapılan ve 854 sayılı Deniz İş Kanununa tabi olmayan taşıma işlerinde olduğu gibi iş süresinin bir haftanın çalışma günlerine bölünmesi suretiyle yürütülmesine nitelikleri bakımından olanak bulunmayan işlerde çalışma dönemine ve iş sürelerine uygulanacak usul ve esasları düzenlemektir.”

İşbu Yönetmelik uyarınca;

  • Bu Yönetmelik kapsamına giren işlerin yürütüleceği çalışma dönemi, işin niteliğine göre, en az iki en çok altı ayı geçmemek üzere, işveren tarafından belirlenecektir.
  • Bu işlerde bir çalışma dönemi içindeki haftalık çalışma süresi 45 saatten az veya çok olarak belirlenebilecektir. Ancak bu çalışma dönemindeki çalışma süresinin bir iş haftasına düşen ortalaması 45 saati geçemeyecektir.
  • 2-6 aylık çalışma döneminde ortalama haftalık 45 saatin aşılmaması koşuluyla, bazı haftalarda 45 saatten fazla çalışılan süreler fazla çalışma sayılmayacaktır.
  • Bu durumda da günlük çalışma süresi 11 saati, gece çalışma süresi 7.5 saati, profesyonel ve ağır vasıta ehliyeti ile taşıt kullananların günlük çalışma süresi 9 saati geçemeyecektir.

 

2.2 Denkleştirmenin Uygulanamayacağı İşler

Bazı işler, iş sağlığı ve güvenliği açısından nitelikleri gereği tehlike yaratmakta ve bu işlerde işçilerin normal günlük çalışma sürelerinden daha kısa süreyle çalıştırılmaları gerekmektedir. Bu itibarla; Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak Yedibuçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik çıkarılmıştır. İşbu yönetmelik kapsamına giren işlerde fazla çalışma yaptırılamayacaktır. Bu işlerde çalışan işçiler yönetmeliğin 4. ve 5. maddelerinde belirtilen iş sürelerinden daha fazla çalıştırılamayacaktır.

Maden ocakları, kablo döşemesi, kanalizasyon, tünel inşaatı gibi işlerin yer ve su altında yapılanları açısından da denkleştirme çalışması yaptırılamayacaktır.

 

2.3 Denkleştirmenin Uygulanamayacağı İşçiler

  • 18 yaşını doldurmamış işçiler,
  • Sağlıklarının elverişli olmadığı hekim raporu ile belli olan işçiler,
  • Gebe, yeni doğum yapmış olan veya emziren kadın işçiler,
  • Kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçiler açısından denkleştirme çalışması yaptırılamayacaktır.

 

3. Telafi Çalışması

Telafi çalışması, işçinin bazı nedenlerle çalışmaması halinde, kaybedilen çalışma sürelerinin belirli bir zaman dilimi içinde normal çalışma süreleri üstünde çalışılarak ve fazla çalışma ücreti ödenmesine gerek kalmaksızın telafi edilmesidir.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 64.maddesine göre “Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde, işveren dört ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir.” İlgili hükme göre, telafi çalışması yaptırılabilecek haller sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar;

  • Zorunlu nedenlerle işin durması – Bu sebebe dayanarak telafi çalışması yaptırabilmek için işyerinde çalışmanın tamamen tatil edilmesi ya da normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında(en az üçte bir kadar) çalışılması gerekir.
  • Ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işin tatil edilmesi
  • İşçinin talebi üzerine kendisine izin verilmiş olması

İlgili hükümde sayılmayan bir nedene dayanarak telafi çalışması yaptırılması mümkün değildir.

İş Kanunu’na İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği’nin 7.maddesi uyarınca telafi çalışması yaptıracak olan işveren öncelikle bu çalışmanın 4857 sayılı İş Kanunu’nun 64. maddesinde sayılan nedenlerden hangisine dayandığını açık olarak belirtmek ve hangi tarihte çalışmaya başlanacağını ilgili işçilere bildirmek zorundadır.

Bununla beraber yine aynı madde uyarınca “Telafi çalışması, kaynağını oluşturan zorunlu nedenin ortadan kalkması ve işyerinin normal çalışma dönemine başlamasını takip eden 4 ay içerisinde yaptırılır. Telafi çalışması, günlük en çok çalışma süresi olan 11 saati aşmamak koşulu ile günde 3 saatten fazla olamaz. Telafi çalışması, tatil günlerinde yaptırılamaz.” İşbu hüküm uyarınca çalışanlara telafi çalışması işyerinde işin durmasına/önemli ölçüde azalmasına sebep olan durumun ortadan kalmasından itibaren yaptırılabilecektir.

Son olarak belirtmek isteriz ki; telafi çalışmasının 4 ay içerisinde yaptırılacağı hükmü 26.03.2020 tarihinde yayımlan 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile getirilmiştir. Aynı düzenleme ile “Cumhurbaşkanı bu süreyi iki katına kadar artırmaya yetkilidir.” hükmü eklenmiştir.

 

3.1 Telafi Çalışması Hükümlerine Aykırılık

İş Kanunu’nun 104. maddesine göre, İş Kanunu’nun 64. maddesinde düzenlenen telafi çalışması hükümlerine aykırı davranan işveren veya işveren vekiline bu durumda olan her bir işçi için 2020 yılı itibariyle 509,00 TL idari para cezası uygulanacaktır.

 

4. Sonuç

COVID-19 kaynaklı koronavirüs salgını süresince ve/veya sonrasında işverenler tarafından denkleştirme çalışması ve telafi çalışması esnek çalışma modelleri uygulanabilecektir. İşbu modellerin uygulanması işçilerin ve işverenlerin sağlığının korunması, salgın sebebiyle çalışma yaşamında meydana gelebilecek aksaklıkların ve eksikliklerin en aza indirgenmesi ve koronavirüsün ülke çapında yayılmasını engellemek açısından önem taşıyacaktır.

NAZALI HUKUK

info@nazali.com

Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, hukuki görüş ve tavsiye niteliğinde olmayıp, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir; bu sebeple belirtilen konularda bir aksiyon almadan önce, bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz. NAZALI’ya işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz