Duyurumuz, 18 Temmuz 2019 tarihli ve 30835 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2017/10E., 2019/1K. sayı ve 08/03/2019 tarihli Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu kararı uyarınca belirli süreli olarak yapılmış ancak objektif şartları taşımadığı için belirsiz süreli olarak kabul edilen iş sözleşmelerinde kararlaştırılan cezai şart hükümlerinin geçerliliğine ilişkindir.
Belirli süreli olarak yapılmış ancak objektif şartları taşımadığı için belirsiz süreli olarak kabul edilen iş sözleşmelerinde kararlaştırılan ‘süreden önce haksız feshe bağlı cezai şart” hükümlerinin geçerli olup olmayacağı konusunda Yargıtay 9. Hukuk Dairesi ile Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin vermiş olduğu kararlarda farklı uygulamaların mevcudiyeti Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca tespit edilmiş ve söz konusu aykırılığın içtihatların birleştirilmesi yoluyla giderilmesi gerektiği belirtilmiştir.
İçtihat aykırılığına konu hususta Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararlarında, belirli süreli olarak kurulmuş olan ancak objektif nedenin yokluğu sebebiyle belirsiz süreli olduğu kabul edilen iş sözleşmelerinde süreye bağlı cezai şartın da geçersiz sayılacağı yönünde hüküm kurarken; 22. Hukuk Dairesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu(“TBK”)’nun 27. ve 420. maddelerinden hareketle önceden konulan cezai şartın geçerliliğini koruyacağı yönünde hüküm kurmuştur.
2019/1K. sayı ve 08/03/2019 tarihli Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu kararında ise, cezai şartın getiriliş amacı ve bu husustaki farklı doktrin görüşleri ele alınarak incelemeye gidilmiştir. Bunun sonucunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu tarafından belirli süreli iş sözleşmesinin objektif koşulları taşımamasından bahisle belirsiz süreli kabul edildiği durumlarda, bu halin yalnızca sözleşmenin içeriğine ilişkin olacağı ve dolayısıyla bu durumun sözleşmede yer verilen cezai şartın geçersizliğine sebep olmayacağı sonucuna varılmıştır. Zira TBK md.27/2 de yer alan “Sözleşmenin içerdiği hükümlerden bir kısmının hükümsüz olması, diğerlerinin geçerliliğini etkilemez.” hükmü ile esasen kanun koyucu sözleşmeyi ayakta tutma ve geçerliliğini koruma ilkesiyle hareket etmekte ve sözleşmenin sadece belirli bölümlerine ilişkin olarak doğan sakatlıkların, sözleşmenin tümünü batıl kılmasının önüne geçmeyi amaçlamaktadır. Kurul, sözleşmenin belirli süreli olarak kurulmuşken objektif koşulların yokluğu nedeniyle belirsiz süreliye dönüştüğü hallerde de ilgili 27. maddeye paralel olacak şekilde kısmi geçersizlik yaptırımının uygulanarak taraf iradelerine üstünlük tanınması gerektiğine ve dolayısıyla tarafların belirlemiş olduğu “süreden önce haksız feshe bağlı cezai şart” hükmünün geçerliliğini koruması gerektiğine vurgu yapmıştır.
Bu doğrultuda sonuç olarak 2019/1K. sayı ve 08/03/2019 tarihli Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu kararında, tarafların imzalamış oldukları belirli süreli sözleşmelerde belirledikleri süreler boyunca haklı neden olmaksızın sözleşmenin feshini engelleme amacıyla yer verilen cezai şart hükümlerinin, sözleşmenin objektif koşul yokluğu nedeniyle belirsiz süreli sözleşmeye dönüşmesi halinde de taraflarca kararlaştırılmış olan süre ile sınırlı olmak üzere geçerliliğini koruyacağına karar verilmiştir.
Söz konusu Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu kararına aşağıdaki link aracılığıyla ulaşabilirsiniz.
http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2019/07/20190718-11.pdf
İşbu yazı hakkında ek bilgi gerektiğinde bizlerle irtibata geçmenizi rica ederiz.
NAZALI HUKUK |