Duyurumuz, 30/12/2021 tarihinde 31705 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 07/10/2021 karar tarihli ve 2018/33476 başvuru numaralı bireysel başvuru kararına ilişkindir. Başvuru, belediyede sosyolog kadrosunda çalışan Başvurucu’nun belediye başkanının eşi hakkında sarf ettiği sözler nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilmesinin ifade özgürlüğünü ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.
Somut olayda, Belediye, kendisine bağlı bulunan kadın sığınmaevinde sosyolog ve sığınmaevi koordinatörü olarak çalışmakta olan Başvurucu haricindeki sözleşmeli diğer personelin işine sığınma evinin kapatılacağından bahisle son vermiştir. Sığınmaevinin kapatılmasının ardından ünlü bir gazetede geniş bir okuyucu kitlesine hitap eden bir köşe yazarı tarafından bir yazı yayımlanmıştır. Ayrıca, bir WhatsApp grubunda yapılmış, Başvurucu’ya ait olduğu iddia edilen ve kapatma olayına ilişkin olarak belediye başkanının eşini ve başkanın mensubu olduğu partinin ilçe belediyelerini hedef alan bir paylaşım da belediye başkanına iletilmiştir. Bunun üzerine Belediye, 4857 sayılı İş Kanunu madde 25/2-(b) ve (e) bentleri uyarınca Başvurucu’nun iş sözleşmesini feshetmiştir. Akabinde, Başvurucu olayı yargıya intikal ettirmiştir. İlk derece mahkemesi Başvurucu’nun açtığı işe iade davasında feshin geçersizliğine ve işe iadeye karar vermiştir. İlk derece mahkemesinin bu kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesini yapan Bölge Adliye Mahkemesi ise Başvurucu’nun ifadelerinin hak arama amacını aştığı ve sataşma boyutuna ulaştığı gerekçeleriyle Belediye tarafından yapılan feshi haklı bulmuş ve ilk derece mahkemesinin kararını kaldırarak davanın reddine karar vermiştir.
Başvurucu 16/11/2018 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
Başvurucu feshe dayanak gösterilen WhatsApp mesajının kendisine ait olmadığını, mesaj içeriğinde hakaret oluşturan bir ifade bulunmadığını, sadece konuya ilişkin kendisini arayan sivil toplum kuruluşlarına bilgi verdiğini ve eleştirilerinde haklı olduğunu belirterek eleştiri mahiyetindeki paylaşımlarından dolayı iş sözleşmesinin sonlandırılmasının ifade özgürlüğünün ihlali niteliğinde olduğunu ileri sürmüştür.
Mahkeme, Başvurucu’nun başvurusunu, Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınmış olan ifade özgürlüğü hakkı ve 13. maddesinde öngörülen temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması kapsamında değerlendirmiştir.
Anayasa Mahkemesi, esas yönünden yapmış olduğu incelemede;
gerekçeleriyle, Başvurucu’nun Anayasa’nın 26. maddesindeki ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir.
Karar’ın orijinal metnine aşağıdaki link aracılığıyla ulaşabilirsiniz.
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/12/20211230-34.pdf
NAZALI VERGI & HUKUK