Duyurumuz, 11/02/2022 tarihli ve 31747 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, Anayasa Mahkemesi’nin 28/12/2021 karar tarihli ve 2018/34548 başvuru numaralı bireysel başvuru kararına ilişkindir. Başvuru, özel bir şirkette çalışan Başvurucu’nun Whatsapp isimli mesajlaşma programını kullanarak yaptığı yazışmaların işveren tarafından incelenmesi ve bu yazışmalar gerekçe gösterilerek iş akdinin feshedilmesi nedeniyle özel hayata saygı hakkı ve haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
I. Uyuşmazlığın Bireysel Başvuru Öncesinde Geçtiği Aşamalar
Özel bir şirket çalışanı olan ve işverenlikçe hizmet sağlanan bir devlet hastanesinde bilgi işlem sorumlusu olarak görev yapan Başvurucu’dan, 16/11/2017 tarihli yazı ile; gerçeğe aykırı beyanla izin almaya çalıştığı, mesajlaşma programı üzerinden çalışma arkadaşları ile firma ve kurum yöneticilerine karşı iftira ve hakaret ettiği ve çalışma arkadaşlarıyla birlikte bilişim sistemini sekteye uğrattığı hususlarına ilişkin savunma vermesi istenmiş, Başvurucu savunmasını 21/11/2017 tarihinde vermiş ve iş akdi, 22/11/2017 tarihinde işveren şirket tarafından bildirimsiz olarak feshedilmiştir.
Bunun üzerine Başvurucu, iş akdinin haksız olarak feshedildiği ve konuşmaların hukuka aykırı delil niteliğinde olduğu iddiasıyla 20/12/2017 tarihinde ilk derece mahkemesinde işe iade davası açmıştır. İlk derece mahkemesi, 31/05/2018 tarihinde fesih bildiriminin yazılı olarak yapılmadığı, şekil şartlarına uygun olmayan feshin geçersiz olacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, feshin geçersizliğine ve Başvurucu’nun işe iadesine karar vermiştir.
Davalılar anılan karara karşı istinafa başvurmuş ve istinaf başvurusu, istinaf mahkemesinin 27/09/2018 tarihli kararı ile kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine kesin olarak karar verilmiştir. İlgili kararda; işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkını kullanması sebebiyle yazılı fesih şartının aranmayacağı, Başvurucu’nun eylemleri nedeniyle yapılan feshin geçerli olduğu, feshe dayanak yapılan mesajlarda davalı şirket ve kurum yöneticilerine karşı küçük düşürücü, hakaret içeren yazışmaların bulunduğu belirtilmiştir. Nihai karar 14/11/2018 tarihinde Başvurucu’ya tebliğ edilmiş olup, Başvurucu 22/11/2018 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştur.
II. Başvurucunun Anayasa’ya Aykırılık İddiası
Başvurucu, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, WhatsApp mesajlaşma programının 3. kişilerin erişimine kapalı olduğunu, bu nedenle bu mesaj içeriklerinin hukuka aykırı delil niteliğinde bulunduğunu, çalışanların kendi aralarında iletişim grubu kurmalarının ve burada iletişim halinde olmalarının hukuka aykırı olmadığını iddia etmiş, tanıklar dinlenmeden ve deliller toplanmadan karar verildiğini belirterek adil yargılanma hakkının, kişisel veri niteliğindeki mesajların delil olarak kullanılması nedeniyle de özel hayatın gizliliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
III. Anayasa Mahkemesi’nin Değerlendirmesi
Mahkeme; Başvurucu’nun başvurusunu, Anayasa’nın 20. maddesinde düzenlenen özel hayata saygı hakkı ile 22. maddesinde düzenlenen haberleşme hürriyeti kapsamında değerlendirmiştir.
Anayasa Mahkemesi, esas yönünden yapmış olduğu incelemede;
gerekçeleriyle, Başvurucu’nun Anayasa’nın 20.maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkı ile Anayasa’nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine karar vermiştir.
Söz konusu karara https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2022/02/20220211-8.pdf adresinden ulaşabilirsiniz.
NAZALI VERGI & HUKUK