Makaleler

İŞTİRAK KAZANÇLARI İSTİSNASI HER ZAMAN MÜKERRER VERGİLEMEYİ Mİ ÖNLER

Ersin NAZALI 30.07.2016

Ofisimizin Yönetici Ortağı Av.Ersin Nazalı tarafından hazırlanan “İŞTİRAK KAZANÇLARI İSTİSNASI HER ZAMAN MÜKERRER VERGİLEMEYİ Mİ ÖNLER” adlı makale Vergi Dünyası Dergisi'nde yayımlanmıştır.

Giriş

Kurumlar vergisi esas itibariyle sermaye şirketleri ile ilgili bir vergidir. Diğer ticaret şirketlerinde olduğu gibi, sermaye şirketlerinde de faaliyet, temelde ortaklara izafeten yapılır. Amaç, elde edilen kazancın ortaklara paylaştırılmasıdır.

Şirket bünyesinde elde edilen kazanç, ortaklara intikal ettiğinde, onların bünyesinde normal şekilde gelir vergisine tabi olacaktır.

Ekonomik hayatta, sermaye şirketi ve genel olarak bir kurumun diğer bir kurumun sermayesine katılması olayına sıkça rastlanır. Bu tür katılmaların çoğalması bazen uygun ve yararlı da görülebilir. Bu noktada önem taşıyan husus, belli bir kurumca elde edilecek kazancın, gelir vergisi mükellefi durumundaki ortağa doğrudan intikal etmesi ile araya girecek bir veya daha fazla kurum vasıtası ile intikal etmesinin vergi yükü bakımından farklılık yaratmamasıdır. Vergi kanunlarında, bir kurumdan elde edilen kar payı, ikinci kurumda vergi matrahının dışında bırakılır. Bu anlamda iştirak kazançları istisnası bilinen anlamda bir istisna olmaktan çok, vergi mükerrerliğinin önlenmesi amacını taşır. Ancak bu açıdan bakıldığında, kazancın başka bir kurumun sermaye yapısına ve mali bünyesine katkının karşılığı olması önem taşır.

Bu yazıda öncelikli olarak, kar paylarını vergilendirilmesine ilişkin ilkelere değinilecek, daha sonra iştirak kazançları istisnası açıklanacak ve son olarak da bu istisnanın bazı durumlarda amacına aykırı şekilde kullanıldığı ifade edilmeye çalışılacaktır.

Makalenin tamamına ulaşmak için lütfen tıklayınız...