Ajanda

KAMU İŞVERENLERİNCE ALT İŞVERENİN İŞÇİLERİNE YAPILAN KIDEM TAZMİNATI ÖDEMELERİNDEN DOĞAN RÜCU DAVALARINA İLİŞKİN ANASAYA MAHKEMESİ’NİN İPTAL KARARI

16.10.2019

 

Duyurumuz, 15.10.2019 tarihli, 30919 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 19.09.2019 tarihli, 2019/42 Esas ve 2019/73 Karar sayılı Anayasa Mahkemesi kararına ilişkindir.

Söz konusu karar, Antalya 2., 3., 4., 6., ve 11. Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin kıdem tazminatıyla ilgili açılan rücu davalarında uygulanan hükümlerin Anayasa’ya aykırılığı nedeniyle itiraz yoluna başvurması üzerine, Anayasa Mahkemesi’nce konuyla ilgili aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve işbu karar 15.10.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

İtiraza konu hükümler; 21.02.2019 tarihli ve 7166 Kanun’un; 11. Maddesiyle 22.05.2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112. Maddesine eklenen altıncı fıkranın;

(4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilere, 11/9/2014 tarihinden sonra imzalanan ihale sözleşmeleri kapsamında, kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde 11/9/2014 tarihinden sonra geçen süreye ilişkin olarak kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan kıdem tazminatı ödemeleri için sözleşmesinde kıdem tazminatı ödemesinden ötürü alt işverene rücuedileceğine dair açık bir hükme yer verilmemişse alt işverenlere rücu edilmez)

12. Maddesiyle 4857 Kanuna eklenen geçici 9. Maddenin;

(Bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kamu kurum veya kuruluşları tarafından alt işverene rücu edilmek üzere yürütülen davalarda, 112 nci maddenin altıncı fıkrası kapsamında rücu edilmeyecek kısmı için ihtilafın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilir, yargılama gideri ve vekâlet ücreti taraflar üzerinde bırakılır. İcra takiplerinde rücu edilmeyecek kısma ilişkin olarak harç alınmaksızın düşme kararı verilir, takip giderleri ile vekâlet ücreti taraflar üzerinde bırakılır. Ancak, bu kapsamda alt işverene rücu edilerek takip ve tahsil edilmiş olan tutarlar, alt işverenler lehine hiçbir şekildealacak hakkı doğurmaz ve tahsil edilmiş tutarlar iade edilmez.)

şeklinde olup, söz konusu karar işbu hükümlerin Anayasa’nın 2., 10. Ve 36. Maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptal edilmesi talebini içermektedir. İtirazların gerekçelerinde hizmet alımı sözleşmeleri ile kamu idarelerinde çalışan işçilerin kar amacı güden şirketlere bağlı olarak çalıştırıldıkları, işçilerin istihdamında asıl yararı alt işverenin elde ettiği, itiraza konu olan kuralların 11.09.2014 tarihinden sonra yapılan hizmet alım sözleşmelerinde kamu idarelerinin rücu imkanının yalnızca sözleşmede açık hüküm bulunması şartına bağlandığı, bu suretle işçilere ödenecek tazminat yükümlülüğünün kamu üzerine bırakılmasının hukuk devleti, kanun önünde eşitlik ilkeleri ve hak arama hürriyetiyle bağdaşmadığı, dolayısıyla Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Anayasa Mahkemesi kararının gerekçesinde; 4857 ve 6098 Sayılı Kanunlar gereği aksi taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki niteliğinden anlaşılmadıkça bütün alt işverenlerin asıl işverenlerce kendi işçilerine yapılan kıdem tazminatı ödemelerinden ötürü rücu davasında muhatap olabileceğini, itiraza konu hükümlerle kamu işverenlerinin alt işverenlere rücu hakkının sözleşmede açık bir hüküm bulunması  şartına bağlanarak açılan davaların sonlandırılmasının nesnel ve makul bir temele dayanmadığını ve kamu işverenleri yönünden farklı bir uygulama getirdiğini belirtmiştir.

Bu itibarla kamu işverenlerinin rücu yoluna başvurmasının önünün kesilmesi ve derdest olan davaların bu nedene dayanılarak sonlandırılmasının eşitlik ilkesiyle bağdaşmadığı ve dolayısıyla Anayasa’nın 10. Maddesine aykırı olduğu; bu bağlamda iptallerinin gerektiğine karar verilmiştir.

Söz konusu karara aşağıdaki link aracılığıyla ulaşabilirsiniz.

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2019/10/20191015-10.pdf

 

NAZALI HUKUK

info@nazali.com

Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, hukuki görüş ve tavsiye niteliğinde olmayıp, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir; bu sebeple belirtilen konularda bir aksiyon almadan önce, bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz. NAZALI’ya işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz