07 Aralık 2019 tarih ve 30971 sayılı Resmî Gazete’de 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun yayımlanmıştır.
Anılan Kanun’un 16. maddesi ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu (“GVK”) ’nun 94. maddesine 2. fıkrasından sonra gelmek üzere “9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca karşı tarafa yükletilen vekalet ücretini (icra ve iflas müdürlüklerine yatırılanlar dâhil) ödeyenler tarafından gelir vergisi tevkifatı yapılır” hükmünü içeren fıkra eklenmiştir.
Yeni düzenleme ile, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca karşı tarafa yükletilen, avukatlara ait olan ve serbest meslek kazancına dahil edilmesi gereken vekalet ücretleri üzerinden, kimlerin tevkifat yapmakla yükümlü olduğu hususuna açıklık kazandırılmaktadır.
GVK’nın 94. maddesinin 1. fıkrasında sayılanlar tarafından 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca karşı tarafa yükletilen vekalet ücretinin doğrudan avukata ödendiği ya da icra ve iflas müdürlüklerine yatırıldığı durumlarda, gelir vergisi tevkifatının aleyhine vekalet ücreti hükmedilenler tarafından yapılması gerektiği, vekalet ücretinin avukatın müvekkiline ödendiği durumda ise, gelir vergisi tevkifatının müvekkil tarafından avukata ödeme yapılması esnasında yapılması gerektiği hususlarına açıklık kazandırılmaktadır.
GVK’nın 94. maddesinin birinci fıkrasında sayılmayanlar, diğer bir ifadeyle tevkifat yükümlülüğü bulunmayanlar tarafından yapılan vekalet ücreti ödemeleri üzerinden ise mevcut uygulamada olduğu gibi tevkifat yapılmayacaktır. Ayrıca, vekalet ücretini ödemekle yükümlü olanlarca, ücretli olarak çalışan avukatların işverenlerine yapılan vekalet ücreti ödemelerinden de tevkifat yapılmayacak, işverenin vekalet ücretini avukata ödemesi esnasında ise işverence ücret hükümlerine göre tevkifat yapılacaktır.
Mevcut uygulamada vergi stopajı avukatın müvekkili tarafından yapılmaktaydı. Vergi İdaresi’nin görüşü de bu doğrultudaydı. Gelir İdaresi Başkanlığı’nca yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’ne göre ise, “Avukatlar aldıkları bu para için davayı kazanana (sözleşmeli oldukları müvekkil şirkete) serbest meslek makbuzu düzenler ve makbuzda alınan tutar üzerinden KDV hesaplayıp ayrıca gösterirler. Mahkeme kararında ‘KDV hariç’ şeklinde bir ifadenin yer almaması halinde, vekalet ücretinin KDV dahil olduğu kabul edilir ve iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle hesaplanan KDV, düzenlenen serbest meslek makbuzunda gösterilir”. denilmekte idi. Buna uygun olarak; uygulamada kazanan tarafın avukatı serbest meslek makbuzunu parayı icra müdürlüğüne ödeyen tarafa değil, kendi şirketine hitaben düzenlemekte ve stopaj da o şirket tarafından yapılmaktaydı.
Davayı kaybeden taraf ile davayı kazanan tarafın avukatı arasında herhangi bir hizmet ilişkisi olmadığından, kazanan taraf avukatının borçlu şirkete serbest meslek makbuzu düzenlemesinin ve bu çerçevede vergi kesintisi yapılmasının uygulamada sorun yaratabileceği düşünülmektedir.