Duyurumuz; Kripto para kavramına ilişkin kısa açıklamaları içermekte olup; kripto para kavramının ve ilk kripto para birimi olan Bitcoin’in Türk Hukuku kapsamında hukuki niteliğinin belirlenmesi ve bu tespitin sonucunda, kripto para kulanıcılarının tabi olacakları mükellefiyetler ile ilgilidir.
Teknolojinin hayatımızın vazgeçilmezi haline gelmesinin bir sonucu olarak, alışveriş ve ticarette izlenen geleneksel yöntemler de yerini sanal bazlı yöntemlere bıraktı. Günümüzde, para veya menkul kıymet gibi geleneksel ödeme ve yatırım araçlarının yanısıra sanal paralar; yani kripto paralar da etkin bir biçimde piyasada tedavül etmektedir. Kripto para; herhangi bir merkezi otoriteden bağımsız olarak, dijital platformlarda, yazılım uzmanları tarafından, yüksek performansa sahip teknolojik altyapı vasıtası ile üretilen ve internet kanalı ile yönetilen, para yerine kullanılabilen alışveriş aracıdır. Kripto paralar, herhangi bir merkez bankası veya resmi otorite ile ilişiği olmaksızın üretildiğinden ve tedavül edildiğinden, değerleri tamamen piyasadaki arz ve talebe bağlı olarak belirlenmektedir. Son günlerde yükselişe geçen ve büyük merak uyandıran “Bitcoin” ilk kripto para birimidir.
Bitcoin, tıpkı altın veya gümüş gibi, sınırlı rezervi olan bir madene benzetilebilir. Üretimi belirli bir algoritmaya ve matematiksel şifreye dayandığından, bir gün tükenecek ve daha fazla üretilemeyecek bir maden gibi tasarlandığı söylenebilir. Öyle ki, kurgulandığı algoritmaya bağlı olarak ancak 21 milyon adet Bitcoin üretilebilecektir.
Bitcoin, dijital platformlarda üretildiği gibi, Bitcoin’in yönetimi de yine dijital kanallar vasıtası ile gerçekleştirilmektedir. Bitcoinler bilgisayarlarda veya mobil cihazlardaki dijital cüzdanlarda bulunmaktadırlar. Bu özelliğin bir sonucu olarak, internet aracılığı ile, aracı işlevi gören herhangi bir banka veya kurum olmaksızın; Bitcoinin doğrudan kişiden kişiye transferi sağlanabilmektedir. Bu sebeple, Bitcoin transferi işlem ücreti bakımından oldukça avantajlı olup; neredeyse bir e-posta göndermek kadar pratiktir. Yapılan ödemeler doğrulandıktan sonra, söz konusu transferler herkese açık bir deftere kaydedilmektedir. İşbu kayıt defteri herkese açık olmasına rağmen, hesap sahiplerinin bilgileri anonimdir; ve bu yönüyle, kullanıcılara takip edilmezlik imkanı sağlamaktadır. Tedavülünün prosedür gerektirmeksizin tek bir komut ile internet ortamında gerçekleşiyor oluşu, bazı kullanıcılar nezdinde tedirginliğe sebep olsa da, coinler, matematik temelli şifrelendikleri ve belirli bir algoritmaya dayandıkları için kopyalanmaları veya coinlere yetkisiz kişilerce ulaşılması çok zordur.
Tüm bu avantajlarına ek olarak, her ülkede kullanılabilmesi ve bireylere evrensel bir piyasa sunuyor oluşu da kullanımının yaygınlaşmasına katkı sağlayan etkenlerdendir. Bitcoin, geleceğin para birimi olarak görülse de henüz yasal düzenlemelerle desteklenmiş değildir. Bitcoin ticaretinin ve tedavülünün yaygınlaşması birçok hukuki sorunu beraberinde getirmektedir ve bu noktada hukukun düzenleyici fonksiyonunun devreye girmesi kaçınılmazdır. Bitcoin’in, hesap sahiplerinin anonim tutulması sonucu takipsizlik sunuyor oluşu, karapara aklama ve vergi kaçırma gibi, devlet otoritelerince kabul edilemeyecek negatif olguları da beraberinde getiriyor oluşu sebebiyle, bu sistemin olduğu gibi varlığını sürdürmesi mümkün olmayabilir. Türk Hukukunda Bitcoin’in hukuki niteliğinin belirlenmesi ve buna bağlı olarak vergisel düzlemde mükellefiyet tespitinin yapılması hususu önem arz etmektedir.
Bitcoin’in hukuki niteliğine ilişkin olarak üç farklı görüş bulunmaktadır. Bunlara göre, Bitcoin’in; hukuki açıdan, para, menkul kıymet veya emtia olarak nitelendirilmesi tartışılmaktadır. Bitcoin’in hukuki nitelendirmesine bağlı olarak vergilendirilmesi de değişiklik gösterecektir.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası uzmanları, kripto paranın devlet otoritesine bağlı bir merkez bankası tarafından basılmadığı gerekçesi ile, söz konusu sanal varlıkların para olarak nitelendirilemeyeceğini belirtmektedir. Kripto paralar nakit veya nakit benzeri olarak kabul edilecek olur ise; gerçek kişiler herhangi bir vergiye tabi tutulamayacaklardır. Bunun yanısıra, tacirlerin kripto paralardan elde edecekleri kazançlar gelir vergisine; kurumların elde edeceği kazançlar ise kurumlar vergisine tabi olacaktır. Japonya’da, yasal düzenlemeler çerçevesinde Bitcoin para birimi olarak kabul edilmiş olup; Bitcoin satışı KDV’den muaf tutulmuştur. Ancak, satıştan elde edilen kazanç, gelir vergisi ve sermaye kazanç vergisine tabidir.
Sermaye Piyasası Kurulu’nca, kripto paralar bakımından, menkul kıymetin dayalı olduğu bir gerçek ürünün mevcut olmaması sebebiyle, kripto paraların menkul kıymet olarak tasnif edilemeyeceği vurgulanmaktadır. Bitcoin’in menkul kıymet olarak kabul edilmesi halinde, gelir vergisi kapsamında bir mükellefiyet söz konusu olacaktır. Kazanç, değer artışı kazancı olarak değerlendirilecek ve bu sebeple KDV ödenmeyecektir. Avrupa Birliği Adalet Divanı, 22 Ekim 2015 tarihli kararı ile benzeri bir uygulamayı benimsemiştir. Söz konusu karar kapsamında, Divan, Bitcoin hareketlerini KDV’den muaf tutmuş; ancak, Bitcoin alım-satımından elde edilen kazancın sermaye kazanç vergisi veya gelir vergisine tabi tutulabileceğini belirtmiştir.[1]
Türk Hukukundaki eğilim, kripto paraların emtia olarak nitelendirilmesi gerektiği yönündedir. Kripto paranın emtia olarak kabulü halinde, vergilendirme ticari kazanç hükümlerince yapılacak; bu kapsamda hem gelir vergisi hem de KDV mükellefiyeti söz konusu olacaktır. Amerika Birleşik Devletleri Gelirler İdaresi de kripto paraları “emtia” olarak tasnif etmiş ve gelir vergisine tabi tutmuştur. Ancak; emtia malların spesifik özellikleri göz önüne alındığında; emtia mallar, ülkelerin zenginlikleri hakkında ciddi bilgiler taşıyan stratejik öneme sahip olmaları ile daha değerli ve farklı ürünlerin meydana getirilmesi amacıyla kullanılan ürünler olmaları sebebiyle, kripto paralardan belirgin farklılıklar göstermektedirler.
Karar metnine ulaşmak için :
https://curia.europa.eu/jcms/upload/docs/application/pdf/2015-10/cp150128en.pdf
İşbu yazı hakkında ek bilgi gerektiğinde Ersin Nazalı ile irtibata geçmenizi rica ederiz.
Ersin Nazalı Yönetici Ortak, Avukat, YMM |
Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, hukuki görüş ve tavsiye niteliğinde olmayıp, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir; bu sebeple belirtilen konularda bir aksiyon almadan önce, bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz. NAZALI’ya işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.