Makaleler

LİMİTED ŞİRKETLERİN TÜRKİYE’DE İKAMET ETMEYEN YABANCI ŞİRKET MÜDÜRLERİNİN VE ŞİRKET MÜDÜRÜ OLAN TÜZEL KİŞİLİĞİN GERÇEK KİŞİ TEMSİLCİSİ YABANCILARIN SİGORTALILIK VE ÇALIŞMA İZİNLERİ HUSUSU

18.02.2021

Şerife Merve KILINÇKAYA

Sosyal Güvenlik Kıdemli Danışmanı

 

ÖZET

Bilindiği üzere, ülkemizde çalışmak üzere birçok farklı ülkeden yabancı çalışan gelmektedir. Gerek sahip oldukları tecrübe ve yetkinlikler gerekse yapılan işe sağlanan katkı dolayısı ile birçok şirkette farklı alanlarda yabancı çalışan istihdam edilmektedir. Bu kapsamda, ilgili yabancıların çalışma izni bulunmadan çalıştırılmaları yasak olduğundan öncelikle Aile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (“Bakanlık”) Uluslararası İşgücü Genel Müdürlüğü (“Genel Müdürlük”)’nden çalışma izni alınması gerekmektedir. Akabinde fiili olarak çalışma ve sigortalılık yükümlülüklerinin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

 

Makalemizde, limited şirketlerin Türkiye’de ikâmet etmeyen yabancı şirket müdürlerinin ve şirket müdürü olan tüzel kişiliğin gerçek kişi temsilcisi yabancıların çalışma izin yükümlükleri ile sigortalılıkları hususuna açıklık getirilecektir.

 

Anahtar Kelimeler: 6735 Sayılı Kanun, 5510 Sayılı Kanun, Yabancı İstihdamı, Limited Şirket Müdürleri, Gerçek Kişi Temsilci, Çalışma İzni, Sigortalılık.

 

GİRİŞ

Ülkemizde çalışmak isteyen yabancıların çalışma izinleri bulunmadan çalışmaları/çalıştırılmaları mümkün bulunmayıp, Bakanlık’a çalışma izni başvurusunda bulunulması ve başvurunun olumlu olarak değerlendirilmesi akabinde fiili çalışmaya başlanması ve sigortalılık yükümlülüklerinin yerine getirilmesi gerekmektedir.

 

Yabancılara verilecek çalışma izinleri ve çalışma izin muafiyetlerine ilişkin iş ve işlemlerde izlenecek usul ve esasları düzenleyen 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanun (“6735 sayılı Kanun”)’u 13.03.2016 tarih ve 29800 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup ülkemizde çalışmak isteyen yabancıların çalışma izin talepleri ilgili Kanun ve diğer ilgili mevzuat kapsamında Bakanlıkça değerlendirilmekte ve değerlendirme sonucunda başvurusu uygun görülen yabancılar nezdinde çalışma izinleri düzenlenmektedir.

 

Makalemizde ilgili mevzuat çerçevesinde, limited şirketlerin Türkiye’de ikamet etmeyen yabancı şirket müdürlerinin ve şirket müdürü olan tüzel kişiliğin gerçek kişi temsilcisi yabancıların çalışma izni muafiyeti kapsamında olup olmadıkları ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (“5510 sayılı Kanun”) çerçevesinde bu kişilerin sigortalılık hususları üzerinde durulacaktır.

 

  1. 6735 Sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu Çerçevesinde Limited Şirketlerin Türkiye’de İkâmet Etmeyen Yabancı Şirket Müdürlerinin ve Şirket Müdürü Olan Tüzel Kişiliğin Gerçek Kişi Temsilcisi Yabancıların Çalışma İzinleri Hususu

 

6735 sayılı Kanun’un “Kapsam” başlıklı 2. maddesinin birinci fıkrasında, anılan Kanun’un Türkiye’de çalışmak için başvuruda bulunan veya çalışan, bir işveren yanında mesleki eğitim görmek üzere başvuruda bulunan veya görmekte olan, staj yapmak üzere başvuruda bulunan veya staj yapan yabancılar ile Türkiye’de geçici nitelikte hizmet sunumu amacıyla bulunan sınır ötesi hizmet sunucusu yabancıları ve yabancı çalıştıran veya çalıştırmak üzere başvuruda bulunan gerçek ve tüzel kişileri kapsayacağı belirtilmektedir. [1]

 

Aynı Kanun’un “Çalışma izninde yetki ve yükümlülük” başlıklı 6. maddesinin ikinci fıkrasında, 6735 sayılı Kanun kapsamında yer alan yabancıların çalışma izni olmaksızın Türkiye’de çalışmaları veya çalıştırılmaları yasak olduğu hüküm altına alınmıştır. [2] Aynı şekilde, Çalışma izni türleri başlıklı 10. maddesinin beşinci fıkrasında, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na göre kurulmuş olan limited şirketlerin şirket ortağı olan yabancı müdürlerinin çalışma izni almaları kaydı ile çalışabilecekleri hükmü amirdir. [3]

 

Ülkemizde çalışmak isteyen yabancılar için çalışma izni ile birlikte çalışma izni muafiyeti de 6735 sayılı Kanun ile düzenlenmiş olup; “Çalışma izni muafiyeti” başlıklı 13. maddesinin yedinci fıkrasında 6102 sayılı Kanun’a göre kurulmuş anonim şirketlerin Türkiye’de ikamet etmeyen yönetim kurulu üyesi ve diğer şirketlerin yönetici sıfatı olmayan ortağı ile Türkiye’de gerçekleştirdiği faaliyetleri yüz seksen gün içinde doksan günü geçmeyen sınır ötesi hizmet sunucusunun çalışma izni muafiyeti kapsamında değerlendirileceği hüküm altına alınmıştır.[4] Bu çerçevede, ilgili hüküm limited şirket müdürleri için değerlendirildiğinde limited şirketlerin Türkiye’de ikamet etmeyen ve  yönetici sıfatı bulunmayan ortakları çalışma izni muafiyeti kapsamında sayılacağından ayrıca Bakanlık’tan çalışma izni talebinde bulunulması gerekmeyecektir.

 

Bu çerçevede, 6735 sayılı Kanun’un kapsam başlıklı 2. maddesinde de yer aldığı üzere, bahse konu ilgili mevzuatın kapsamının, Türkiye’de çalışmak için başvuruda bulunulan veya çalışılan yabancılar nezdinde sınırlandırıldığı görülmektedir. Aynı şekilde yukarıda yer alan Kanun hükmünden de anlaşılacağı üzere, limited şirketlerin yönetici sıfatı olmayan ortağının çalışma izni muafiyeti kapsamında değerlendirileceği belirtilmektedir.

 

Buna göre, limited şirketlerin Türkiye’de ikâmet etmeyen yabancı şirket müdürü ve münferit imza yetkililerinin Türkiye’de fiili bir çalışmasının olmadığı durumlarda çalışma izni almalarına gerek bulunmayacaktır. Ancak, aksi durumda bu kişilerin Türkiye’de çalışacak olmaları durumunda Bakanlık nezdinde çalışma izni talebinde bulunulması gerekecektir. Öte yandan, limited şirketlerde şirket müdürü olan tüzel kişiliğin gerçek kişi temsilcisi yabancının şirket müdürü görevinin yanı sıra şirketteki tek imza yetkilisi olması durumunda bahsi geçen temsilci için çalışma izni talebinde bulunulması gerekecektir.

 

Bahsi geçtiği üzere, çalışma izni muafiyeti kapsamında bulunup bulunulmadığı fiili çalışmanın mevcut olup olmadığına göre değişecektir. Bu çerçevede, “fiili çalışma” olgusunun değerlendirilmesi gerekecektir. Fiili çalışma kapsamı gereği çok geniş bir kavram olup geniş perspektifte yorumlanması gereken bir olgudur. İşyeri adına hareket etmek, işlem yapmak, işyerini temsil etmek, ücret almak, bağımlılık, süreklilik gibi kavramlar fiili çalışmayı nitelemekte olup bu çerçevede geniş kapsamda yorumlanmaktadır. Bu itibarla, yabancı şirket müdürünün işyeri adına hareket etmesi, işlem yapması, işyerini temsil etmesi, ücret alması ve işyerinin emir ve talimatların göre hareket etmesi, müşteriler ya da tedarikçiler ile görüşmesi gibi işleri yapması hâlinde fiili bir çalışma meydana gelmiş olacağından çalışma izni alınması gerekecek olup çalışma izni bulunmadan çalıştırılan kişiler için işçi ve işveren açısından Genel Müdürlükçe açıklanan yaptırımları ise aşağıdaki gibidir:

 

“6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu uyarınca ülkemizde yabancı uyruklu bir şahsı çalıştırabilmek için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından çalışma izni alınması zorunludur. Türkiye’de geçerli çalışma izni olmadan çalışan yabancılar hakkında cezai ve idari işlem uygulanır. İzinsiz çalıştığı belirlenen yabancıların Türkiye’ye girişi, pasaport, vize ve ikâmet izni konuları tetkik edilerek, durumları yasal olmayanlar sınır dışı edilmektedirler.

Çalışma izni bulunmayan yabancıyı çalıştıran işverenlere her bir yabancı için ise 2020 yılı için 10.812 TL idari para cezası uygulanmaktadır.” [5]

 

  1. 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Çerçevesinde Limited Şirketlerin Türkiye’de İkâmet Etmeyen Yabancı Şirket Müdürlerinin ve Şirket Müdürü Olan Tüzel Kişiliğin Gerçek Kişi Temsilcisi Yabancıların Sigortalılıkları Hususu

 

Bahsi geçtiği üzere, ilgili mevzuat çerçevesinde anılan kişiler nezdinde çalışma izni muafiyeti kapsamında bulunup bulunulmadığının tespiti akabinde ilgili kişiler için sigortalılık hususu gündeme gelecektir.

 

5510 sayılı Kanun’un “Sigortalı sayılanlar” başlıklı 4. maddesinde hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların sigortalı sayılacağı belirtilmiştir.[6]

 

Bu çerçevede, limited şirket müdürlerinin 5510 sayılı Kanun 4. maddesinin (a) bendi uyarınca bağımlılık, ücret, süreklilik gibi hizmet akdini oluşturacak kavramlar bir arada değerlendirildiğinde 4/(a) kapsamında sigortalı olmaları gerekmektedir. 5510 sayılı Kanun kapsamında limited şirket ortağı olmayan imza yetkisine sahip şirket müdürlerinin hizmet akdi ile çalıştığı kabul edilmektedir. Bu kapsamda, ortak olmayan limited şirket müdürleri de çalışma izni ve sigortalılık hükümlerine tabidirler. Nitekim, bahsi geçtiği üzere, 5510 sayılı Kanun’un “Sigortalı Sayılanlar” başlıklı 4. maddesinin (a) bendinde, “Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar, (…) sigortalı sayılırlar” düzenlemesine açık bir biçimde yer verilmiştir.

 

İlave olarak, Anayasa’nın “Yabancı Ülkelerde Çalışan Türk Vatandaşları” başlıklı 62. maddesinde Devletin, yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının sosyal güvenliklerinin sağlanması için gereken tedbirleri alacağına ilişkin düzenlemeye yer verilmiştir.

 

Anayasa’nın “Milletlerarası Antlaşmaları Uygun Bulma” başlıklı 90. maddesinde ise:

 

  • Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak antlaşmaların onaylanmasının Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlı olduğu ve usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmaların kanun hükmünde olduğu,
  • Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamayacağı, usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümlerinin esas alınacağı öngörülmüştür.

 

İşgücü anlaşmalarını takiben, yabancı ülkelere gönderdiğimiz vatandaşlarımız ve bunların bakmakla yükümlü oldukları kimselerin, çalıştıkları ülkede sosyal güvenceye kavuşturulmaları ve o ülkede kazandıkları sosyal güvenlik haklarından Türkiye’de bulundukları sırada da yararlanmalarını sağlamak için vatandaşlarımızı çalıştıran ülkeler ile ülkemiz arasındaki Anayasamızın öngördüğü düzenlemeler çerçevesinde iki taraflı sosyal güvenlik sözleşmeleri imzalanmıştır.” [7]

 

Bahsi geçtiği üzere, ikili sosyal güvenlik anlaşmalarının imzalanması sözleşmelerin ortak ve temel bir hükmü ile sözleşme hükümlerinden faydalanacak kimselerin akit tarafların mevzuatı karşısında o ülkenin vatandaşları ile hak ve menfaatler bakımından eşit sayılması imkânı sağladığından yabancı limited şirket müdürünün ülkemiz ile ikili anlaşma mevcut olan ülke vatandaşı olması durumunda ise ülkesinde sigortalı olduğunu gösterir formüler belgelerinin ülkemiz sosyal güvenlik makamlarına iletilmesi hâlinde ikili anlaşmada mevcut süre boyunca ülkemizde sigortalılıktan muaf olup bu sürenin dolması akabinde ülkemizde sigortalı olması gerekmektedir.

 

Muafiyet kapsamında olmayan ilgili kişiler için, sigortalılık yükümlülükleri yerine getirilmeden çalıştığının Bakanlık tarafından talep üzerine diğer kurum ve kuruluşlardan alınan bilgilerden anlaşılması ya da SGK tarafından bir denetimde tespit edilmesi hâlinde bu kişiler sigortasız olarak değerlendirileceğinden SGK tarafından işe giriş bildirgesinin verilmemiş olması sebebiyle 5510 sayılı Kanun’un 102/(a) maddesi gereği iki asgari ücret tutarında (2020 yılı için 5.886 TL), kayıt dışı çalışılan her ay için aylık prim ve hizmet belgesi istenecek olması sebebiyle 5510 sayılı Kanun’un 102/(c/4) maddesi gereği iki asgari ücret tutarında (2020 yılı için 5.886 TL) idari para cezası uygulanacaktır. Ayrıca kayıt dışı çalışılan yıllardaki 6661 sayılı asgari ücret destekleri Kurumca faizi birlikte geri istenecektir.

 

 

SONUÇ

Limited şirketlerin Türkiye’de ikâmet etmeyen yabancı şirket müdürü ve münferit imza yetkililerinin Türkiye’de fiili bir çalışmasının olmadığı durumlarda çalışma izni almalarına gerek bulunmamakta olup kişilerin Türkiye’de çalışacak olmaları durumunda çalışma izni alınması gerekmektedir. Limited şirketlerde şirket müdürü olan tüzel kişiliğin gerçek kişi temsilcisi yabancının şirket müdürü görevinin yanı sıra şirketteki tek imza yetkilisi olması durumunda temsilci için çalışma izni talebinde bulunulması gerekecektir. Bu kişilerle çalışma izni bulunmaksızın ve sigortalılık yükümlülüğü yerine getirilmeksizin çalışıldığının tespit edilmesi hâlinde hem SGK hem de Genel Müdürlük tarafından ayrı ayrı idari para cezası yaptırımının uygulanması söz konusu olacaktır.

 

 

 

[1] 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu

MADDE 2- (1) Bu Kanun; Türkiye’de çalışmak için başvuruda bulunan veya çalışan, bir işveren yanında mesleki eğitim görmek üzere başvuruda bulunan veya görmekte olan, staj yapmak üzere başvuruda bulunan veya staj yapan yabancılar ile Türkiye’de geçici nitelikte hizmet sunumu amacıyla bulunan sınırötesi hizmet sunucusu yabancıları ve yabancı çalıştıran veya çalıştırmak üzere başvuruda bulunan gerçek ve tüzel kişileri kapsar.

[2] 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu

MADDE 6- (2) Bu Kanun kapsamında yer alan yabancıların çalışma izni olmaksızın Türkiye’de çalışmaları veya çalıştırılmaları yasaktır.

[3] 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu

MADDE 10- b) Anonim şirketlerin şirket ortağı olan yönetim kurulu üyesi, (…) olan yabancılar çalışma izni alarak çalışabilirler.

[4] 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu

MADDE 13- (7) 6102 sayılı Kanuna göre kurulmuş anonim şirketlerin Türkiye’de ikâmet etmeyen yönetim kurulu üyesi ve diğer şirketlerin yönetici sıfatı olmayan ortağı ile Türkiye’de gerçekleştirdiği faaliyetleri yüz seksen gün içinde doksan günü geçmeyen sınırötesi hizmet sunucusu, çalışma izni muafiyeti kapsamında değerlendirilir.

[6] 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu MADDE 4- a) Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar, sigortalı sayılırlar.