MAĞAZA MARKALI ÜRÜNLERİN REKABETÇİ PİYASA YAPISI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Metin Pektaş
Rekabet Hukuku Ortağı, NAZALI
1. Giriş
Mağaza markalı ürünler (private label products), doğrudan perakende mağaza markasıyla ya da perakendecinin mülkiyetinde bulunan markalarla tüketiciye sunulan ürünlerdir. Bu ürünler, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de uzunca bir süredir hızlı tüketim malları (HTM) perakendeciliği pazarındaki rekabet dinamiklerinin önemli bir unsurudur. Bu çalışmada mağaza markalı ürünlerin niteliği ile dünyada ve Türkiye’deki gelişimine dair bilgi verildikten sonra bu ürünlerin rekabetçi piyasa yapısı üzerindeki etkileri; tüketici ve üretici yönlü olarak değerlendirilecektir.
2. Mağaza Markalı Ürünlerin Pazardaki Gelişimi
Mağaza markalı ürünler, hızlı tüketime konu olan tüm ürün grupları bakımından söz konusu olabilmektedir. Bu ürünler temel olarak üç farklı şekilde pazarda yerini almaktadır:
Mağaza markalı ürünlerin toplam HTM satışları içerisindeki payı gerek Türkiye’de gerekse Avrupa Birliği ekonomilerinde artış eğilimdedir. 2019 yılında mağaza markalı ürünlerin ulaştığı oranlar aşağıdaki grafikte yer almaktadır[1]:
Grafikten görüleceği üzere 17 Avrupa ülkesinde mağaza markalı ürünlerin pazar payları %30 ya da daha yüksek iken; bu oran İspanya, İsviçre ve Birleşik Krallık’ta (Büyük Britanya) %50 seviyelerindedir. Mağaza markalı ürünlerin perakendeci raflarındaki bulunurluğuna ilişkin dünya uygulamalarında herhangi bir sınırlama ya da kota uygulaması bulunmamaktadır.
Ülkemizde ise mağaza markalı ürünlerin son yirmi yılda büyük gelişim kaydederek raflardaki payının %30 seviyesine yaklaştığı ve çok sayıda HTM perakende oyuncusunun mağaza markalı ürün paylarını büyütmeye çalıştığı görülmektedir. Pazardaki bu trendin yalnızca indirim marketçiliği alanında faaliyet gösteren perakende oyuncuları tarafından değil, klasik marketçilik ya da hipermarketçilik yapan oyuncular tarafından da dikkate alındığı ve bu oyuncuların daha düşük oranlarda da olsa mağaza markalı ürünler bulundurduğu görülmektedir. Bu çerçevede mağaza markalı ürünlerin gerek dünyada gerekse Türkiye’de son 25 yılda pazardaki rekabetin temel unsurlarından biri haline geldiğini söylemek mümkündür.
Tarihsel olarak bakıldığında, mağaza markalı ürünlerin Türkiye’de raflara girdiği ilk yıllarda, tüketicilerin bu ürünlere direnç gösterdiği ve düşük kaliteli ya da ikinci sınıf ürün olarak algıladığı ve kalite kaygısıyla uzunca bir süre mağaza markalı ürünleri tercih etmediği bilinmektedir. Ancak yüksek üretim hacimli ve kalite/standartlar konusunda katı kurallı tedarik ilişkileri geliştirebilen perakende oyuncularının, mağaza markalı ürünlerin tüketici nezdindeki algısını zaman içerisinde değiştirdiği görülmektedir. Özellikle son 10 yılda hemen her sosyo-ekonomik seviyeden tüketicilerin en az bir kategoride mağaza markalı ürünleri tercih edebildiğini, çok ve artan sayıda tüketicinin tüm ihtiyaç sepetini özellikle mağaza markalı ürünlerden karşılayabildiğini söylemek yerinde olacaktır. Dahası, tüketiciler nezdinde mağaza markalı ürünlere yönelik bir “sadakat” oluştuğunu söylemek mümkündür.
Buna ilave olarak artan mağaza markalı ürün talebinin tüketicilerin alım gücüyle doğru orantılı ilerlemediğini söylemek mümkündür. Mağaza markalı ürünlerin en yüksek raf payıyla satışa sunulduğu indirim marketlerin, gelir düzeyi yüksek semtlerde de pazar kazanması ve bu semtlerde tüketiciler tarafından artan oranda ilgi görmesi bu durumun açık bir göstergesidir. Esasen bu tüketici davranışı, bilinçlenen tüketicilerin pazarlama ve reklam giderlerini üstlenmek yerine belirli bir standart ve kaliteyi sağlayan ürünlere yönelmek yönündeki eğilimlerinin bir sonucudur.
3. Mağaza Markalı Ürünlerin Tüketici ve Üretici Yönlü Etkileri
Mağaza markalı ürünlerin pazardaki rekabet üzerindeki etkileri, iktisadi analizlerle ölçümlenmesi gereken önemli bir konudur. Böyle analiz olmaksızın bu ürünlere yönelik kamu politikası ya da mevzuat yapımı şeklindeki bir kamu müdahalesinin beklenen faydayı yaratıp yaratmayacağı şüphelidir. Bu çalışma kapsamında mağaza markalı ürünlere ilişkin yapılacabilecek bir iktisadi analize başlangıç noktası oluşturabilecek nitelikte, tüketici ve üretici yönlü bir dizi kısa değerlendirmeye yer verilecektir.
Mağaza markalı ürünler tüketici yönlü etkiler açısından değerlendirildiğinde;
görülmektedir. Bu çerçevede, mağaza markalı ürünlerin, ortaya çıkardığı faydalar nedeniyle zaman içerisinde tüketici tarafından kabul gördüğü ve pazardaki rekabetin önemli bir unsuru haline geldiğini söylemek mümkündür. Kanaatimizce yukarıda açıklanan tüketici eğiliminin, dünyadaki mevcut paradigmaya koşut olarak, önümüzdeki yıllarda da devam edeceği düşünülmektedir. Buna bağlı olarak ülkemizde halihazırda dünya ortalamalarının çok altında olan mağaza markalı ürün oranının her geçen gün artması ve gerek ürün rekabeti gerekse perakende rekabeti üzerinde tüketici yönlü olumlu etkilerin artması beklenmektedir.
Mağaza markalı ürünlerin tedarikçileri açısından bakıldığında yine arz yönlü önemli etkilerin ortaya çıktığını söylemek mümkündür. Bu noktada;
hususları birer pazar realitesi olarak bilinmektedir.
4. Sonuç
Sonuç olarak mağaza markalı ürünlerin, tüketici talep ve eğilimleri çerçevesinde gelişen ve üreticiler tarafından uyum sağlanan bir pazar unsuru haline geldiği ve tüm paydaşlar nezdinde önemli etkinlikler sağladığı ve bundan sonraki dönemde bu trendin hızlanarak devam edeceği öngörülmektedir.
[1] https://www.plmainternational.com/industry-news/private-label-today, erişim tarihi 18.11.2019