Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik’te (“Tedbirler Yönetmeliği”) 1 Mayıs 2021 tarihinde yapılan değişiklik ile 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’un (“Kanun”) uygulamasında belirlenen yükümlüler arasına anılan tarih itibariyle ‘kripto varlık hizmet sağlayıcılar’ da eklenmiştir. Böylece kripto varlık hizmet sağlayıcılar ile bunların şube, acente, temsilci ve ticari vekilleri ile benzeri bağlı birimleri, başta Kanun olmak üzere ilgili düzenlemelere uygun şekilde faaliyetlerini yürütmekle yükümlü kılınmışlardır. Kripto varlık hizmet sağlayıcıların Kanun kapsamında yükümlü kılınması üzerine T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı olarak görev yapan Mali Suçları Araştırma Kurulu (“MASAK”), 4 Mayıs 2021 tarihinde kripto varlık hizmet sağlayıcıları için suç gelirlerinin aklanmasının ve terörizmin finansmanının önlenmesine dair yükümlülüklere ilişkin temel esaslar hakkında rehber (“Rehber”) yayımlamıştır.
Rehber kapsamında ‘kripto varlık’ tanımı bakımından geçtiğimiz günlerde yayımlanan Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik’te yer alan ‘dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan, ancak itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlıklar’ ifadesine atıfta bulunulmuş ve kripto varlık hizmet sağlayıcılar ise, ‘söz konusu kripto varlıkların alım satımlarına elektronik işlem platformları üzerinden aracılık edenler’ olarak tanımlanmıştır. Belirtmek gerekir ki Rehber’deki söz konusu tanım, Türkiye’nin de üyesi olduğu Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force) tarafından yayımlanan tavsiyelerde yer alan ‘sanal varlık hizmet sağlayıcıları’ tanımı ile birebir örtüşmediği ve tanımın fiilen kripto para borsalarını kapsadığı anlaşılmaktadır.
Rehber’de kripto varlık hizmet sağlayıcıların tabi oldukları yükümlülükler ise, Kanun’un 3 ila 9/A maddeleri ile sair ilgili mevzuat düzenlemelerinde detaylarına yer verilen, temel olarak müşterinin tanınması, şüpheli işlem bildirimi, bilgi ve belge verilmesi, devamlı bilgi verilmesi ve muhafaza ve ibraz yükümlülükleri olarak belirtilmiştir. Öte yandan Rehber kapsamında, faaliyetlerini münhasıran elektronik ortamda gerçekleştiren yükümlüler olarak kripto varlık hizmet sağlayıcılarının 5 Sıra No.lu Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliği’nin ilgili hükümlerinde belirtilen şartları tamamlamaları halinde, müşterinin tanınmasına yönelik olarak yükümlülerin daha basit tedbirler almalarını mümkün kılan basitleştirilmiş tedbirlerden yararlanabileceklerine yer verilmiştir.
Yükümlülüklerin yerine getirilmesi bakımından kripto varlık hizmet sağlayıcıları ile bu platformlardan hizmet alacak kullanıcılar arasında sözleşme yapılmasının esas olması ve yapılan sözleşmeye istinaden kurulan üyelik kapsamında müteakip işlemlerin gerçekleştirilebileceği gerekçeleriyle, söz konusu iş ilişkisi ‘sürekli iş ilişkisi’ olarak değerlendirilmiş ve müşterinin tanınması yükümlülüğü kapsamında alınması gereken en önemli tedbirlerden biri olan kimlik tespitinin, sözleşme yapılması esnasında tutar gözetilmeksizin gerçekleştirilmesi gerektiği belirlenmiştir. Ek olarak Rehber’de, kripto varlık hizmet sağlayıcılarının sürekli iş ilişkisi tesisi dışında, (i) şüpheli işlem bildirimini gerektiren durumlarda tutar gözetmeksizin, (ii) daha önce elde edilen müşteri kimlik bilgilerinin yeterliliği ve doğruluğu konusunda şüphe olduğunda tutar gözetmeksizin, (iii) işlem tutarı ya da birbiriyle bağlantılı birden fazla işlemin toplam tutarı 75.000,00 TL veya üzerinde olduğunda kimlik tespiti yapmak zorunda oldukları açıkça belirtilmiştir. Ayrıca Rehber ile kripto varlık hizmet sağlayıcıları nezdinde üyelik sözleşmesi yaparak sürekli iş ilişkisi kuran kullanıcılar tarafından daha sonradan gerçekleştirilen 75.000,00 TL ve üzeri işlemler de Tedbirler Yönetmeliği’nin 16’ncı maddesi uyarınca kimlik tespitini gerektiren müteakip işlemler olarak değerlendirilmiştir.
Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının müşterileri ile yüz yüze gelmediği durumlarda, kripto varlık hizmet sağlayıcıları adına hareket eden ve bu sebeple üçüncü taraf olarak nitelendirilemeyecek kurye ve dış destek birimleri (destek hizmeti kuruluşları) aracılığıyla kimlik tespit yükümlülüklerini yerine getirebileceklerine Rehber’de ayrıca yer verilmiştir. Söz konusu dış destek temini bakımından ise, taraflar arasında bir sözleşme yapılması gerektiğine ve söz konusu sözleşmenin kapsamının belirlenmesinde, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından yayımlanan Bankaların Destek Hizmeti Almalarına İlişkin Yönetmelik ile Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yayımlanan Yatırım Kuruluşlarının Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Tebliğ’in ilgili hükümlerinden yararlanılabileceğine Rehber’de yer verilmiştir.
Diğer yükümlülüklerinin yanı sıra tüzel kişiliği haiz kripto varlık hizmet sağlayıcılarının, kanuni temsilcileri tarafından yetki ve imkanları ölçüsünde araştırma yapılarak edinilen bilgi ve bulguların değerlendirilmesi suretiyle şüpheli olduğuna karar verilen işlemlerin, herhangi bir parasal sınır gözetilmeksizin, şüphenin oluştuğu tarihten itibaren en geç 10 iş günü içinde ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise derhal MASAK Başkanlığı’na bildirilmesi zorunluluğuna da Rehber’de değinilmiştir.
Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının söz konusu yükümlülüklere aykırı davranmaları halinde, ilgili mevzuat kapsamındaki yaptırımlar uygulanacaktır.
NAZALI VERGI & HUKUK |