Ajanda

MEMUR PERSONELİN TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ HÜKMÜNDE YER ALAN İYİLEŞTİRME ZAMMINDAN YARARLANDIRILMAMASININ SENDİKA HAKKININ İHLALİ OLDUĞUNA İLİŞKİN KARAR

11.01.2024

Duyurumuz, 09/01/2024 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 04/10/2023 karar tarihli ve 2018/27682 başvuru numaralı bireysel başvuru kararına ilişkindir. Başvuru, başvurucunun performansının düştüğü gerekçesiyle toplu sözleşme hükümleri kapsamında aldığı iyileştirme zammının kesilmesine karar verilmesi nedeniyle sendika hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

I. Uyuşmazlığın Bireysel Başvuru Öncesinde Geçtiği Aşamalar

Başvurucu, olayların gerçekleştiği tarihte İzmir’in Buca Belediyesinde mühendis olarak çalışmaktadır ve Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN/Sendika) üyesidir. Buca Belediye ile TÜM BEL-SEN arasında 12/6/2008-12/6/2009 tarihleri arasında geçerli toplu sözleşme imzalanmıştır. Bu sözleşmeye göre diğer amaçlar yanında sendika üyesi çalışanların sosyal, ekonomik ve kültürel düzeylerini yükseltmek amacıyla belli şartlarda memur personele almakta oldukları aylıklarına ilaveten her ayın 15. Günü 350 TL iyileştirme zammının ödeneceği kararlaştırılmıştır. Toplu iş sözleşmesinin 3. maddesinin (B) bendinin (1) numaralı alt bendi “Belediye Başkanı görev ve sorumluluklarını yerine getirmediğini tespit ettiği memuru Toplu İş Sözleşmesi maddi haklarından yararlandırmaz” uyarınca iyileştirme zammının ödenmesi konusunda belediye başkanına takdir yetkisi tanınmıştır. Bu kapsamda başvurucunun görev ve sorumluluklarını yerine getirmediği iddiasıyla toplu sözleşme hükmünde yer alan iyileştirme zammından yararlandırılmayacağı bildirilmiştir. Başvurucu, iyileştirme zammından yararlandırılmamasına ilişkin işlemin iptali talebiyle dava açmıştır. Somut olayda mahkemeler, başvurucunun memur olması nedeniyle toplu sözleşme hakkı olmadığını, bu nedenle 657 sayılı Kanun kapsamında yer almayan bir ödemeyi almasına hukuki imkân bulunmadığını değerlendirmiştir.

II. Başvurucunun Anayasa’ya Aykırılık İddiası

Başvurucu, Belediye ve Sendika arasında bağıtlanan Toplu İş Sözleşmesi kapsamında, performansının düşmesi sebebiyle Toplu İş Sözleşmesi’ndeki iyileştirme zammından yararlandırılmamasının sendika hakkını ihlal ettiğini iddia etmiştir. Başvurucu, toplu sözleşme hükmüne bağlı mali bir haktan haksız bir biçimde yararlanmadığından yakınmıştır.

III. Anayasa Mahkemesi’nin Değerlendirmesi

Mahkeme yapmış olduğu incelemede;

  • Anayasa’nın 53. maddesinin 5. fıkrasında memurlara ve diğer kamu görevlilerine toplu sözleşme yapma hakkı tanındığını,
  • Bu hakkın Anayasa’da 7/5/2010 tarihinde yapılan değişiklikle düzenlendiğini ve eldeki başvuruya konu olay ise bu değişiklikten önceki bir tarihte 2008-2009 yıllarında gerçekleştiğini,
  • Dolayısıyla, eldeki başvuruda 2010 yılında anılan değişiklik yapılmadan önce Anayasa’nın memurların ve diğer kamu görevlilerinin toplu sözleşme yapma hakkını koruyup korumadığının incelenmesi gerektiğini,
  • Olayların meydana geldiği tarihte Anayasa’nın 53. maddesinde kamu görevlileri ile memurların toplu görüşme hakkının açıkça düzenlendiğini,
  • Bununla birlikte eldeki meselenin çözümünde anahtar kural Anayasa’nın “Sendika Kurma Hakkı” kenar başlıklı 51. maddesi olup eldeki başvuruda; belediyede memur olan başvurucunun 2008-2009 tarihleri arasında yürürlüğü kararlaştırılan toplu sözleşmenin tarafı sendikanın üyesi olduğu, toplu sözleşmenin geçerliliği ile ilgili bir tartışma bulunmadığını,
  • Mahkemelerin başvurucunun toplu sözleşme hakkının bulunmadığını değerlendirdiği, ancak mahkemelerin 657 sayılı Kanun’un 146. maddesi hükmünü yorumlarken Anayasa’nın sendika hakkına ilişkin hükümleri ve uluslararası düzenlemeleri göz ardı eden oldukça dar bir yorumu benimsediği,
  • Üstelik davanın devam ettiği sırada Anayasa koyucunun yapılan Anayasa değişikliği ile toplu sözleşme hakkına anayasal bir koruma getirmesi de Kanun maddesinin yorumlanmasında dikkate alınmadığı,
  • Kanun hükmünün söz konusu dar yorumun bir belediye ile sendika arasında sendika üyelerinin menfaatlerine yapılan ve sendika hakkının özünde var olan bir sözleşmenin iptalini haklı göstermeye yeterli gelmediği,
  • Bu bağlamda zorunlu bir toplumsal ihtiyaca karşılık geldiği gösterilemeyen müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı,

Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa’nın 51. maddesinde güvence altına alınan sendika hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.

Söz konusu Karar’a aşağıdaki link aracılığıyla ulaşabilirsiniz.

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2024/01/20240109-17.pdf

 

 

NAZALI VERGI & HUKUK

info@nazali.com

Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, hukuki görüş ve tavsiye niteliğinde olmayıp, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir; bu sebeple belirtilen konularda bir aksiyon almadan önce, bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz. NAZALI’ya işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.