Ajanda

MÜCBİR SEBEP HALİNDE VE MÜCBİR SEBEP YOKLUĞUNDA DEFTER VE BELGELERİN İBRAZ EDİLMEMESİNE İLİŞKİN DANIŞTAY KARARI

26.07.2019

KONU: 1-Defter ve belgelerin kanunen ve hukuken kabul edilebilir mücbir sebep nedeniyle incelemeye ibraz edilmemesi re’sen tarh nedeni olmakla birlikte, ibraz ödevinin yerine getirilmediğinden bahisle yapılan tarhiyatın hukuka uygun düşmeyeceği,

2-Kanunen ve hukuken kabul edilebilir mücbir sebep olmaksızın defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmeyen mükellef adına ibraz ödevini yerine getirmediğinden bahisle yapılan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatına karşı açılan davada, defter ve belgelerin mahkemeye sunulabileceğinin ileri sürülmesi halinde, söz konusu defter ve belgeler mahkemece istenilip, vergi idaresi de haberdar edilerek, vergilendirmenin hukuka uygun olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğine ilişkindir.

  1. İÇTİHATLARI BİRLEŞTİRME KURULU KARARI ÖNCESİ VERİLEN İLGİLİ KARARLAR

 

  1. MÜCBİR SEBEP NEDENİYLE DEFTER VE BELGELERİN İNCELEMEYE İBRAZ EDİLEMEMESİNE İLİŞKİN KARARLAR:

 

  1. Danıştay 3.Dairesi’nin 26.01.2017 tarih ve E:2016/13674, K:2017/278 sayılı kararı:

Davacı, defter ve belge isteme yazısının tebliği üzerine, defter ve belgelerinin zayi olduğuna dair ticaret mahkemesi kararını incelemeye ibraz ettiği olayda inceleme elemanı mücbir sebebin varlığını kabul etmiştir. Fakat mükelleften emtia alışı yaptığı kişi ve kuruluşlardan ihtilaflı yılla ilgili alış faturalarını temin ederek ibrazını istemesi gerekirken, herhangi bir bildirimde bulunmaksızın, alış belgelerinin ibraz edilmediği gerekçesiyle indirimlerin tamamının reddi suretiyle yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığından Vergi Mahkemesi kararı bozulmuştur.

  1. Danıştay 4.Dairesi’nin 14.06.2017 tarih ve E:2016/1229, K:2017/5294 sayılı kararı:

Olayda defter ve belgelerin çıkan yangında zayi olması sonucu Asliye Ticaret Mahkemesince ilgili belgelerin zayi olduğuna dair karar alınmıştır. Ticari icaplara göre emtia satın aldığı kişi veya kuruluşları tanımak ve bilmek durumundaki alıcının gerekli girişimlerle emtia alışı yaptığı kişilerden fatura ve benzeri vesikalar alması ve Mahkemeye sunması gerekir idi. Bu durumda Vergi Mahkemesi bu belgeleri alması için davacıya belirli süre sunması, akabinde faturaların gerçek olup olmadığını araştırması ve ona göre karar tesis etmesi gerekirdi. Böyle bir araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile açılan davayı kısmen kabul eden Vergi Mahkemesi kararı bozulmuştur.

  1. Danıştay 9.Dairesi’nin 18.09.2017 tarih ve E:2015/2325, K:2017/6128 sayılı kararı:

 

Davacı, vergi dairesi tarafından talep edilen defter ve belgeleri çalındığı gerekçesiyle ibraz edememiştir ve bu durumu Ticaret Mahkemesi kararıyla ispat etmiştir. Böylece olayda mücbir sebep olduğu açıkça belli olup, davacı adına tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine karşı açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararı hukuka aykırı olduğu için bozulmuştur.

 

  1. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun 13.12.2017 tarih ve E.2017/428, K.2017/636 sayılı kararı:
     

Gerçek bir emtia teslimine dayanmayan fatura kullanımı iddiasıyla incelenmek istenen 2004 yılına ilişkin yasal defter ve belgelerin ibrazına ilişkin talebe karşı, davacı tarafından defter ve belgelerin su baskınında zayi olduğu dile getirilmiştir. Karakol Komutanlığınca düzenlenen tutanakla bu kanıtlanmıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu (“VUK”)’nun 13.maddesinde mücbir sebep halinin mutlak surette zayi belgesi ile ispatlanması gerektiğine dair bir ibare bulunmamaktadır. Bu nedenle yargı yerlerince zayi belgesi ve/veya diğer deliller her uyuşmazlıkta ayrı ayrı değerlendirilmeli ve buna göre karar verilmelidir. Davacıdan, defter ve belgelerin ibraz edilmesi beklenemeyeceği gibi indirim koşullarından ikincisi olan, indirim konusu yapılan vergilerin alış belgelerinde ayrıca gösterilmiş olmasını kanıtlama yükümlülüğü de bulunmadığından, ibraz ödevinin yerine getirilmediği gerekçesiyle yapılan tarhiyata karşı açılan davayı reddeden Mahkeme kararı bozulmuştur.

 

  1. MÜCBİR SEBEP OLMAKSIZIN DEFTER VE BELGELERİN İNCELEMEYE İBRAZ EDİLMEMESİNE İLİŞKİN KARARLAR:

 

  1. Danıştay 3.Dairesi’nin 30.01.2017 tarih ve E:2013/2910, K:2017/407 sayılı kararı:

 

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu (“KDVK”) uyarınca indirim hakkı kazanımı için gerekli şartlardan birisi de ilgili vesikaların anılan süre içerisinde yasal defterlere kaydedilmesi koşuluyla kullanılması gerekliliğidir. Kararda davacıdan defter ve belgelerin istenmesine karşın inceleme elemanına hiçbir sebebi olmaksızın herhangi bir defter ve belge ibraz edilmediği sabittir. Ardından dava aşamasında ilgili defter ve belgeleri Mahkemeye ibraz etmesinin vergi incelemesinden amaçlanan sonuçların ortadan kalkmasına sebebiyet vereceği açık olduğu için ve inceleme elemanın ibraz edilmeyen defterlerin kayıtlarının öngörülen süre içinde yapılıp yapılmadığının tespite de olanaksız olduğundan indirimlerin reddi suretiyle yapılan dava konusu tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle Vergi Mahkemesi kararı bozulmuştur.

 

  1. Danıştay 4.Dairesi’nin 30.12.2016 tarih E:2016/997, K:2016/7964 sayılı kararı:

 

İnceleme elemanına ibraz edilmeyen defter ve belgelerin biçimsel varlığı ile gerçek mahiyetinin uyumlu olup olmadığı tespit edilemez. İdari mahkemesinin görevi ise idari işlemin tesis edildiği tarihte yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinde hukuka denetim ile sınırlıdır. Bu sebeple idari işlemin tesis tarihinden sonra yargı yerince yapılacak veya bilirkişiye yaptırılacak inceleme sonucuna göre karar verilmesi mümkün değildir. Bu sebeple mücbir sebep olmaksızın defter ve belgelerini ibraz etmeyerek indirim hakkı için koşulları yerine getiremeyen davacı adına indirimlerin reddi suretiyle salınan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle Vergi Mahkemesi kararı bozulmuştur.

 

  1. Danıştay 9.Dairesi’nin 24.12.2015 tarih ve E: 2015/11049, K: 2015/18441 sayılı kararı:

 

Davacı tarafından defter ve belgelerin incelenmek üzere hazır olduğu ve istenmesi halinde ibraz edilebileceği hususu temyiz aşamasında ileri sürüldüğünden re’sen araştırma ilkesi uyarınca yükümlünün belge ve defterlerinin asıllarının istenilmesi, ibraz edilecek olan defter ve belgelerden vergi dairesi de haberdar edilerek belgelerin gerçekliğinin kontrol edilmesi ve uyuşmazlık hakkında yeniden karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Vergi Mahkemesi kararı bozulmuştur.

         

  1. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun 25.03.2015 tarih ve E:2015/16, K:2015/135 sayılı kararı:

Olayda temyize konu mahkeme kararına dayanak alınan defter ve belgeler, usulüne uygun olarak tebliğ edilen yazı ile mükelleften ibrazı istenmiştir fakat davacı tarafından inceleme elemanına ibraz edilmemiştir. Hasta olduğu gerekçesiyle defter ve belgeleri süresinde teslim edemeyen davacı, sonrasında verilen ek sürede de belge ve defteri teslim etmemiştir. Hiçbir mücbir sebep olmaksızın dava aşamasında bunları mahkemeye ibraz etmemesi vergi incelemesindeki amacı ortadan kaldırmaktadır. Bu sebeple mahkeme aşamasında ibrazının istenmesi ve bu defter ve belgelerde bilirkişi incelemesi yaptırılarak karar verilmesi hukuka uygun görülmediğinden Vergi Mahkemesi kararı bozulmuştur.

  1.  Danıştay Vergi Daireleri Kurulu’nun 13.12.2017 tarih ve E:2017/627, K:2017/623 sayılı kararı:

Davanın çözümü daha önceden vergi dairesine ibraz edilmeyen defter ve belgelerin gerçekten yapılmış bir teslime dayanıp dayanmamasına bağlı olup; vergi idaresinin yargılama sırasında ulaşabildiği bu defter ve belgeler üzerinde, gerek biçimsel yönden gerekse belgelerin temsil ettiği hukuki muamelelerin gerçekliği konusunda saptama yapmaları gerekmektedir. Olayda, davacının dava dilekçesinde ibraz edebileceğini belirttiği belge ve defterleri istenerek ve vergi dairesini de bu belgelerden haber edilerek, katma değer vergisi indiriminin dayandığı faturalarda bu verginin ayrıca gösterilip gösterilmediği, usulüne uygun kayıt olup olmadığına dair saptama yapılmadan verilen ısrar kararında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle Vergi Mahkemesi kararı bozulmuştur.

  1. DANIŞTAY BAŞSAVCISININ DÜŞÜNCESİ:

 

  1. MÜCBİR SEBEBİN VARLIĞI NEDENİYLE DEFTER VE BELGELERİN İNCELEMEYE İBRAZ EDİLEMEMESİ HALİ

 

  1. Değerlendirme

 

KDVK’nın 29. maddesinde, katma değer vergisi mükelleflerine, vergiye tabi işlemler üzerinden tahsil edip vergi dairesine beyan ederek ödemek zorunda oldukları katma değer vergisinden, aynı Kanun’un 29.maddesinde sayılan teslim ve hizmetler dolayısıyla yüklendikleri katma değer vergisini, aynı Kanun’un 34. maddesinde belirtilen şartlarla indirebilme imkanı getirilmiştir. 34.maddede yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilme ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilme şartı aranmıştır.

 

İdarece aksi ortaya konuşulmadığı müddetçe, mükellefler beyanlarının doğruluğu karinesinden yararlanırlar fakat inceleme talep edildiğinde defter ve belgelerin ibrazı zorunludur. Defter ve belgelerini haklı bir sebep olmaksızın incelemeye ibraz etmeyen mükellefler, beyanlarının doğruluğu karinesinden yararlanamazlar. VUK uyarınca tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmı tutulmamış, tasdik ettirilmemiş olması veya vergi incelemesi yapmaya yetkililerce ibraz edilmemesi hali re’sen tarh sebepleri arasında sayılmıştır. Öte yandan, VUK’a göre mücbir sebeplerin varlığı hali, vergi ödevinin yerine getirilmesini engelleyecek sebep sayılmıştır. Mücbir sebep varlığını ispatlayan mükellefin vergi ödevini yerine getirmediğinden bahsedilemeyecektir. Buna ek olarak bu halin varlığının ispatı herhangi bir şekil şartına bağlanmamıştır olayın özelliğine göre mahkemeden ya da resmi makamlardan alınan ve hukuken itibar edilebilir nitelikteki belgelerle de ispatlanabilecektir. Mücbir sebep hallerinden birine maruz kalmış mükellefin defter ve belgelerinin talep edilmesi halinde, ibraz ödevini yerine getirmesi beklenemez. Böyle bir nedenden dolayı mükellefe katma değer vergisinin indirimleri suretiyle adına tarhiyat yapılması ve ceza kesilmesi, hukuka uygun düşmeyecektir.

 

Zayi olan ve katma değer vergisi indirimine esas olan alış belgelerinin, alış yapılan mükelleflerden temin edilerek inceleme elemanına veya mahkemeye ibrazını beklemek de gerçekçi değildir. Zira alım yapılan mükelleflerin bazıları faaliyeti terk etmeleri veya bulunamamaları, bazen de belge asıllarını vermemeleri gibi durumlar oluşabilir. Dava aşamasında mahkemece istenildiği takdirde de genellikle yükümlülük süresi dolduğundan, istenilen belgelerin temini imkansız hale gelmektedir.

 

  1. Sonuç

 

Mücbir sebebin varlığı halinde;

  • Defter ve belgelerin mücbir sebep dolayısıyla ibraz edilmemesinin re’sen tarh nedeni olduğuna,
  • İspat külfeti açısından ise, mücbir sebep halinde ibraz ödevinin yerine getirilmesinin beklenemeyeceği ve indirim konusu yapılan vergilerin, alış belgelerinde ayrıca gösterilmiş olmasını ispatlama yükümlülüğünün bulunmadığına

karar verilmiştir.

 

  1. MÜCBİR SEBEP OLMAKSIZIN DEFTER VE BELGELERİN İNCELEMEYE İBRAZ EDİLMEMESİ HALİ:

 

  1. Değerlendirme:

KDVK’nın 29. maddesinde, katma değer vergisi mükelleflerine, vergiye tabi işlemler üzerinden tahsil edip vergi dairesine beyan ederek ödemek zorunda oldukları katma değer vergisinden, aynı kanunun 29.maddesinde sayılan teslim ve hizmetler dolayısıyla yüklendikleri katma değer vergisini, aynı kanunun 34. maddesinde belirtilen şartlarla indirebilme imkanı getirilmiştir. 34.maddede yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilme ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilme şartı aranmıştır.

Bu sebeple emtia veya hizmet alışını temsil eden fatura veya yerine geçen belgenin yasal defterlere usulüne uygun olarak kaydedilmesi ve bu belgelerde katma değer vergisinin ayrıca gösterilmesi vergi indiriminin ön koşullarıdır. Buna ek olarak indirim konusu yapılacak verginin gerçekten yüklenilmiş olması da gerekmektedir.  

Vergi idaresince verilen katma değer vergisi beyannamelerinde yüklenilmiş vergi olarak indirim konusu yapılan katma değer vergilerinin, alış belgelerinde ayrıca gösterildiği ve bu belgelerin yasal defterlere usulüne uygun şekilde kaydedildiği ve vergilerin gerçekten yapılmış bir teslime dayandığının ispat yükü vergi mükellefindedir. Bu konuda inceleme talebi olur ve herhangi bir nedeni olmadan ibraz edemediği takdirde, yaptığı indirimin ön koşulunun varlığını belgelendirememiş, aynı nedenle verginin gerçekten yüklenildiğini vergi dairesine kanıtlayamamıştır bu sebeple KDVK’nın 34.maddesindeki ön koşulların varlığının kanıtlanmamasından dolayı katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek cezalı tarhiyatlar yapılmaktadır.

Tarhiyata karşı açılan davalarda ise, davacılar kanunun öngördüğü koşulları yerine getirdiğini ve indirim konusu yapılan vergilerin gerçekten yüklenildiğini defter ve belgeleri sunabileceğini iddia ediyor. Koşulların varlığının kanıtlanamadığı yükümlülere indirim yapma olanağı bulunmamakla birlikte katma değer vergisinin yansıma özelliği bu vergiye ait yükün, nihai tüketiciye intikal etmesini öngörmektedir. Gerçekten yüklenildiği için indirim konusu yapılan bir katma değer vergisi indiriminin, salt ön koşulun varlığı kanıtlanamadığı için reddedilmesi bu verginin yansıma ve nihai tüketici üzerinde kalmasını öngören özelliğini bozacağı için davacıların bu talepleri incelenmelidir.

Davacılar tarafından daha önce vergi idaresine ibraz edilmeyen defter ve belgeler her türlü imkan ve yetki ile donatılmış vergi idaresi tarafından yapılacak incelemeyle ortaya koyulabileceğinden mahkemeye sunulan defter ve belgeler için davalı olarak gözüken idarenin bilgi ve tespitlerine başvurulmalıdır. Mahkeme süresince vergi idaresi defter ve belgeler hakkında gerek biçimsel yönden, gerekse belgelerin temsil ettiği hukuki muamelelerin gerçekliği konusundaki saptamaları usule göre yapar; Mahkeme ise 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’ndan aldığı yetkiyle ödenmesi gereken verginin doğruluğu konusunda yargısal denetim yapar.

  1. Sonuç:

Belirtilen hukuksal nedenlerle, mücbir sebep olmaksızın defter ve belgelerini, incelemeye yetkili olan inceleme elemanlarına ibraz etmeyen katma değer vergisi mükellefleri adına yapılan cezalı tarhiyata karşı açılan davalarda; davacıların defter ve belgeleri sunabileceğini belirtmesi halinde, bu defter ve belgeler davacıdan istenilip, defterdeki kayıtlar incelenip, bu kayıtlar hakkında vergi idaresinin de görüşü alınarak yapılacak hukuki değerlendirmeye göre karar verilmesine karar verilmiştir.

İşbu yazı hakkında ek bilgi gerektiğinde bizlerle irtibata geçmenizi rica ederiz.

NAZALI VERGİ

info@nazali.av.tr

Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, hukuki görüş ve tavsiye niteliğinde olmayıp, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir; bu sebeple belirtilen konularda bir aksiyon almadan önce, bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz. NAZALI’ya işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz