ÖDEME VE MENKUL KIYMET MUTABAKAT SİSTEMLERİ, ÖDEME HİZMETLERİ VE ELEKTRONİK PARA KURULUŞLARI HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN 22 KASIM 2019 TARİHİNDE RESMİ GAZETE’DE YAYINLANDI.
22.11.2019
Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“Kanun”), 16 Ekim 2019 tarihinde TBMM Başkanlığı’na sunulup, 12 Kasım 2019 tarihinde TBMM genel kurulunda kabul edilerek 22 Kasım 2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.
Kanun, 19 maddeden oluşmakta olup 15. maddesi Resmi Gazete’de yayınlandıktan 6 ay sonra, geri kalan maddeleri ise 1 Ocak 2020’de yürürlüğe girecektir. Kanun ile, 2013 yılında yürürlüğe konulmuş olan 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’da (“6493 sayılı Kanun”) önemli değişiklikler yapılmaktadır. Kanun çerçevesinde (i) ödeme hizmetleri ve elektronik para alanlarında uluslararası standartlarda gelinen nokta dikkate alınarak ortaya çıkan ihtiyaçların karşılanmasına, (ii) son derece dinamik olan sektörde ortaya çıkmış bulunan yeni hizmet türleri ve bu hizmetleri sunan kuruluş türlerinin belirlenmesine, (iii) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na (“BDDK”) tahsis edilmiş bulunan ödeme ve elektronik para hizmetlerini düzenleme ve denetleme yetkisinin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na (“TCMB”) devredilerek ikili yapının kaldırılması ve TCMB’nin tek düzenleyici, denetleyici organ olarak faaliyet göstermesine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmektedir.
Kanun’da yer alan başlıca değişiklikler aşağıdaki gibi özetlenebilir:
TCMB düzenleme ve denetleme yetkilerini BDDK’dan devralarak, düzenleyici ve denetleyici yetkilerini haiz tek otorite haline gelmiştir.
- Kanun’un 1. maddesinde BDDK’nın 6493 sayılı Kanun kapsamındaki görev ve yetkilerinin TCMB’ye devredilmesi nedeniyle, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nda değişiklik yapılarak, ödeme kuruluşları ve elektronik para kuruluşları katkı payı adı altında yaptıkları ödemelerle BDDK’nın bütçe giderlerini karşılayan kuruluşlar arasından çıkarılmıştır.
Mali Suçları Araştırma Kurulu (“MASAK”) mevzuatına uygunluk denetimlerinin TCMB tarafından yapılması öngörülmektedir.
- Kanun’un 3. maddesi ile 11/10/2006 tarihli ve 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunun 2. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde, ödeme ve elektronik para kuruluşlarının MASAK yükümlülük uyum-ihlal denetiminin ödemeler alanındaki yetkili otorite haline gelen TCMB tarafından yapılması gerektiği değerlendirilerek, bu yönde yetki değişikliği sağlanmaktadır.
6493 sayılı Kanuna eklenen ek maddeyle kurulmakta olan Türkiye Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları Birliği’nin (“Birlik”) görev ve yetkileri düzenlenmiştir.
- Kanun’un 4. maddesinde, “6493 sayılı Kanun’a eklenen ek 1. madde ile kurulmakta olan ödeme ve elektronik para kuruluşlarının kendi aralarındaki müşterek ihtiyaçlarının karşılanmasını, mesleki faaliyetlerinin kolaylaştırılmasını, mesleğin genel faaliyetlere uygun olarak gelişmesinin sağlanmasını, meslek mensuplarının birbirleriyle ve ödeme hizmeti kullanıcılarıyla olan ilişkilerinde dürüstlüğün ve güvenin hakim kılınmasını, mesleki disiplin ile ahlakın korunmasını teminen oluşturulan ve üyeliğin zorunlu kılındığı Türkiye Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları Birliği’ni” tanımlayan “Birlik” ifadesi Kanun’a eklenmektedir. Faaliyet izni alan ödeme ve e-para kuruluşları, faaliyet izni aldıkları tarihten en çok bir ay içerisinde Birlik'e üye olmakla yükümlü kılınmışlardır.
Ödeme ve menkul kıymet mutabakat sistemlerine ilişkin yürütülen gözetim faaliyetlerinin kapsamı genişletilmiş ve detaylandırılmıştır.
- Kanun’un 6. maddesi ile 6493 sayılı Kanun’un 8. maddesinde değişikliğe gidilerek ödeme ve menkul kıymet mutabakat sistemlerine ilişkin yürütülen gözetim faaliyetlerinden sorumlu olan TCMB’nin gözetim faaliyetlerinin etkinliğinin arttırılması amaç gösterilmiş; TCMB'nin sistem üzerindeki denetim faaliyetlerinin sistem işleticisi ile birlikte sistem katılımcıları, mutabakat kuruluşu, bağlantılı diğer sistemler ile dış hizmet sağlayıcıları gibi faaliyetleri sistemin çalışmasıyla yakından ilgili tüm tarafları kapsayacağı öngörülmüştür. TCMB’nin isteyebileceği verilerin kapsamı yeniden belirlenmekte olup, TCMB’ye ayrıca sistemlerin kesintisiz işletimini sağlamak amacıyla sistemik öneme sahip, kurulmuş ve kurulacak sistem işleticilerine hissedar olabilme yetkisi verilmektedir.
Mehaz düzenleme Payment Services Directive-2’de dikkat çeken yenilikler ve sektörel ihtiyaçlar gözetilerek ödeme hizmetlerinin kapsamı ve TCMB’nin yetkisi genişletilmiştir. Ödeme hizmetleri karşılığında alınacak ücret ve komisyonların nitelik, azami miktar ve oranlarını belirleme yetkisi TCMB’ye verilmiştir.
- Kanun’un 8. maddesi ile 6493 sayılı Kanun’un 12. maddesinde değişiklik yapılarak, değişiklik öncesi BDDK’ya tahsis edilmiş olan görev ve yetkilerin TCMB’ye devredilmesini teminen, BDDK’nın ikincil düzenleme yapma yetkisi de TCMB’ye devredilmektedir. 6493 sayılı Kanun'un 'ödeme hizmetleri' sınırlı sayıda sayılmış iken; madde gerekçesinde açıklandığı üzere, işlemlerin niteliğinin yanısıra niceliğine de vurgu yapılarak TCMB’ye “sadece ödeme aracını çıkaranın iş yerinde, sınırlı bir hizmet sağlayıcı ağında ya da sınırlı bir mal veya hizmet çeşidi için ödeme aracını ihraç eden ile yapılan ticari bir anlaşma çerçevesinde gerçekleştirilen mal veya hizmet alımında kullanılabilen araçlara ilişkin işlemlerin ve buna benzer diğer işlemlerin toplam büyüklük ve etki alanı açısından Bankaca belirlenecek seviyeye ulaşması durumunda bu Kanun kapsamında ödeme hizmeti olarak değerlendirilmesine karar verebilme” yetkisi verilmektedir.
Bu çerçevede, Kanun, aşağıdaki hizmetleri TCMB’nin denetimine tabi birer “ödeme hizmeti” olarak değerlendirmiştir.
- Ödeme hizmeti kullanıcısının isteği üzerine başka bir ödeme hizmeti sağlayıcısında bulunan ödeme hesabıyla ilgili sunulan ödeme emri başlatma hizmetini,
- Ödeme hizmeti kullanıcısının onayının alınması koşuluyla, ödeme hizmeti kullanıcısının ödeme hizmeti sağlayıcıları nezdinde bulunan bir veya daha fazla ödeme hesabına ilişkin konsolide edilmiş bilgilerin çevrimiçi platformlarda sunulması hizmetini,
birer “ödeme sistemi” olarak düzenlemiştir.
6493 sayılı Kanun’un hazırlık aşamasında yararlanılan ve başlıca kaynak olarak kabul edilen 2007’de yayınlanmış Avrupa Birliği Ödeme Hizmetleri Direktifi-1 (“Payment Services Directive”, “PSD1”), pazardaki gelişmeler ve daha etkin mevzuat düzenlemeleri ihtiyacı dolayısıyla revize edilerek Avrupa Birliği Ödeme Hizmetleri Direktifi-2 (“Payment Services Directive-2”, “PSD2”)
Aralık 2015’te yürürlüğe konulmuştur. Yukarıdaki fıkralarda yer alan ödeme sistemleri, PSD2’de tanımlanan “payment initiation services” ve “account information services” modellemelerine paralel yapılar olarak ön plana çıkmaktadır. Bu hizmetleri sunan ve/veya sunmak isteyen kuruluşların TCMB’ye başvuru yaparak, Kanun’un 16. madde gereğince en geç 1 yıl içerisinde, “ödeme kuruluşu lisansı” almaları gerekmektedir. Konsolide edilmiş bilgilerin çevrim içi platformlarda sunulması hizmeti sağlayıcıları için ise lisans koşulları hafifletilmiştir.
Ayrıca, 8. madde kapsamında TCMB’ye, “ödeme hizmeti kapsamındaki belirli bir işlem türüne ilişkin olarak herhangi bir isim altında işlemin taraflarından birinin aldığı ücret, masraf, komisyon ve diğer menfaatlerin nitelikleri ile azami miktar ya da oranlarını tespit etme, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakma” yetkisi verilmektedir.
PSD-2’deki açık bankacılık uygulamasına paralel yenilikler getirilmiştir.
- Kanun’un 9. maddesinde TCMB’ye bir ödeme hizmeti sağlayıcısındaki verilerin ödeme hizmeti başlatma ve hesap bilgisi sağlama faaliyetleri kapsamında başka bir ödeme hizmeti sağlayıcısı ile paylaşılmasına ilişkin her türlü usul ve esası belirleme yetkisi verilmektedir. Bankalara açık bankacılık servisleri kapsamında kullandıkları servislere ilişkin ilave yükümlülükler getirme inisiyatifi TCMB’ye bırakılmıştır.
6493 sayılı Kanun’da mevcut bulunan sınırlı ağ istisnası (“limited network exemption”) ve ticari temsilcisi istisnası (“commercial agent exemption”) sınırlandırılmakta olup; ödemeler alanında toplam büyüklük ve etki alanı açısından TCMB tarafından belirlenecek belirli seviyeye ulaşan diğer kuruluşlar da ödeme hizmeti olarak değerlendirilmeleri suretiyle tekrar Kanun kapsamına alınabilmeleri mümkün görünmektedir.
- Kanun’un 10. maddesi uyarınca, TCMB’ye elektronik parayı ihraç eden kuruluşun sadece kendi mağaza ağında, sadece belirli bir mal veya hizmet grubunun satın alınmasında veya yapılan bir anlaşma sonucunda sadece belirli bir hizmet ağında kullanılabilen ön ödemeli araçlar ile yapılan işlemlerin toplam büyüklük ve etki alanı açısından TCMB tarafından belirlenecek belirli seviyeye ulaşması durumunda, bu Kanun kapsamında değerlendirilmesine karar verebilme yetkisi verilmektedir. Diğer taraftan, söz konusu husus göz önünde bulundurularak BDDK’nın ikincil düzenleme yapma yetkisi TCMB’ye devredilmektedir.
İdari para cezalarına ilişkin tutarlar güncellenmiştir.
- Bu Kanunda ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılacak düzenlemelerde ve alınan kararlarda yer alan ve bu Bölümde ayrı bir cezai yaptırım öngörülmeyen hususlara aykırı davranan ve sistem işleticisi veya ödeme hizmeti sağlayıcısı olarak faaliyet gösteren tüzel kişiler hakkında Banka yönetim komitesince verilecek idari para cezası aralığı olan 20.000 TL-500.000, 40.000 TL-900.000 TL’ye arttırılarak güncellenmiş olup; Kanun’a veya ikincil mevzuata aykırı hareket edilmesi durumunda TCMB tarafından verilecek idari para cezalarına karşın idare mahkemelerinde dava açılabilecektir.
Yönetmelikler için 1 yıllık geçiş süresi öngörülmüştür.
- TCMB’nin Kanun’da yer alan söz konusu değişiklikler doğrultusunda bir yönetmelik çıkarabilmesi için 1 Ocak 2020’den itibaren bir yıllık geçiş süresi öngörülmüş olup bu süre boyunca eski yönetmeliklerin geçerli olacağı belirtilmiştir.
İşbu yazı hakkında ek bilgi gerektiğinde irtibata geçmenizi rica ederiz.
İlgili Kanun metnine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2019/11/20191122-2.htm
Yukarıda yer verilen açıklamalarımız, hukuki görüş ve tavsiye niteliğinde olmayıp, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir; bu sebeple belirtilen konularda bir aksiyon almadan önce, bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz. NAZALI’ya işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz