İmdat TÜRKAY/Gelir İdaresi Grup Başkanı
Özet: OECD her yıl ücretlerin vergilendirilmesi adıyla bir rapor yayımlamakta olup son olarak 30 Nisan 2025 tarihinde 2025 Yılı Raporunu yayımlamıştır. Söz konusu Raporda 38 OECD üyesi ülkede ücretlilerin 2024 ve önceki yıllara ilişkin vergi yükleri analiz edilmekte ve vergi takozu başta olmak üzere çeşitli istatistikler yer almaktadır. OECD'nin 2025 Raporuna göre ücret üzerindeki vergi yükünde OECD ortalaması 34,9 olup Türkiye ise %39 ile 19. sırada yer almaktadır.
Anahtar kelimeler: Vergi takozu, vergi yükü, OECD Ücretlerin Vergilendirilmesi 2025 Raporu.
1. Giriş
OECD’nin yayımladığı Ücretlerin Vergilendirilmesi 2025 Raporu “Taxing Wages 2025” 30 Nisan 2025 tarihinde yayımlandı. Söz konusu Raporda birçok ülkede bulunan ücretlilerin 2024 ve önceki yıllara ilişkin vergi yükleri analiz edilmekte ve vergi takozu başta olmak üzere çeşitli istatistikler yer almaktadır.
OECD'nin 2025 Raporuna göre, OECD ortalaması 34,9 olup ücret üzerindeki vergi yükünde 38 ülke içinde ilk 5 sıralamasına baktığımızda; birinci sırada %52,6 ile Belçika, ikinci sırada %47,9 ile Almanya, üçüncü sırada %47,2 ile Fransa, dördüncü sırada %47,1 ile İtalya ve beşinci sırada %47 ile Avusturya yer almaktadır. Ücretler üzerindeki vergi yükü sıralamasında Türkiye %39 ile 19. sırada yer almaktadır.
Rapora göre, OECD genelinde ortalama ücretler ve vergi sonrası gelirler reel olarak artmıştır.
Ortalama ücret 2024 yılında 37 OECD ülkesinde nominal olarak bir önceki yıla göre artarken, 34 ülkede reel olarak artış göstermiştir. OECD genelinde enflasyon oranlarının düşmesiyle birlikte, ortalama ücret kazanan bekar bir çalışanın vergi sonrası geliri 2023-2024 yılları arasında 38 OECD ülkesinin 28’inde reel olarak artış yaşandı. Raporda yer aldığı şekliyle, 38 OECD ülkesindeki ücret üzerindeki vergi yüklerinin en yüksekten en düşüğe kadar sırlaması aşağıdaki tabloda yer almaktadır. İlk beş sırada; Belçika, Almanya, Fransa, İtalya ve Avusturya yer almaktadır.
2. Vergi Takozu ve Vergi Kaması Kavramı
Vergi hukukunda yer alan vergi takozu ve vergi kaması kavramları sıklıkla kullanılan terimlerdir. Vergi takozu, devletin gelir vergileri ve zorunlu sosyal sigorta katkıları yoluyla istihdam üzerinde oluşturduğu toplam ortalama yükü temsil etmektedir. Çalışanın, işverene olan maliyetini ölçmek için vergi takozu (tax wedge) denilen bu kavram kullanılmaktadır. Vergi takozu kavramı, İngilizce “tax wedge” kavramının karşılığı olarak kullanılmakta olup Türkçe’ye vergi kaması olarak çevrildiği de görülmektedir.
OECD, vergi takozunu (vergi kaması), bekâr bir çalışanın ödediği vergi miktarı ile işverenin o işçi nedeniyle katlandığı toplam işgücü maliyeti arasındaki fark olarak tanımlamaktadır. Ücretler üzerindeki vergi ve prim yükleri, başka bir ifadeyle vergi takozu (kaması - İngilizce tax wedge) toplam işgücü maliyetinin yüzdesi olarak hesaplanmaktadır. Vergi takozu, çalışanın işverene toplam maliyeti ile çalışanın eline geçen net ücret arasındaki farkı ifade etmektedir. Vergi takozu ya da diğer bir adıyla vergi kaması, brüt gelir arttıkça ödenen verginin de artması sonucunda ortaya çıkan gelir artışı yavaşlaması durumunu ifade etmektedir.
Vergi kaması veya vergi takozu gibi adlarla da anılan vergi makası (tax wedge), ücretler bakımından değerlendirildiğinde bir işçinin işverene maliyeti üzerindeki tüm vergi ve sosyal güvenlik kesintisi gibi yasal yüklerin (ancak bu yüklerden aileye yönelik destekler düşüldükten sonra) toplam işçi maliyetine olan oranı olarak tanımlanmaktadır. Ülkemiz açısından baktığımızda ücret üzerindeki yükler; gelir vergisi kesintisi, damga vergisi, sosyal güvenlik kesintilerinin işçi ve işveren payları ile işsizlik sigortası priminin işçi ve işveren paylarıdır. Vergi takozunun formülü genel kabul görmüş haliyle şöyledir.
Vergi Takozu= (Toplam İşgücü Maliyeti–Net Ücret)/Toplam İşgücü Maliyeti
formülü ile hesaplanmaktadır.
3. OECD Ücretlerin Vergilendirilmesi 2025 Raporu
OECD her yıl ücretlerin vergilendirilmesi isimli bir rapor yayımlamak olup 30 Nisan 2025 tarihinde de 2025 yılı Raporunu yayımlamıştır. Bu Raporda birçok ülkede bulunan ücretlilerin 2024 ve önceki yıllara ilişkin vergi yüklerini analiz etmekte ve vergi takozu başta olmak üzere çeşitli istatistikler yer almaktadır. Vergi kaması, bu Raporda sunulan birincil göstergedir. İşverene ödenen işgücü maliyetleri ile çalışanın net eve götürülen ücreti arasındaki farkı ölçer. Çalışanlar ve işverenler tarafından ödenen toplam kişisel gelir vergisi ve sosyal güvenlik katkılarının, alınan nakit yardımlar düşüldükten sonra, işverenler için toplam işgücü maliyetlerinin bir oranı olarak hesaplanır.
(https://www.oecd.org/en/publications/taxing-wages-2025_b3a95829-en.html)
(https://www.oecd.org/en/publications/taxing-wages-2025_b3a95829-en/full-report/executive-summary_3cc12f69.html#execsumm-d1e147-9729b4f76c), 30 Nisan 2025
OECD'nin 2025 Raporuna göre ücret üzerindeki vergi yükünde 38 ülke içinde ilk on sırada yer alan ülkeler şöyledir;
yer almaktadır.
OECD'nin 2025 Raporuna göre ücret üzerindeki vergi yükünde OECD ortalaması 34,9 olup ücretler üzerindeki vergi yükü sıralamasında Türkiye %39 ile 19. Sırada yer almaktadır. Ücret üzerindeki vergi yükü sıralaması ile ilgili ülkenin kişi başına milli gelirleri de yanına yazılmış olup kıyaslamanın buna göre yapılmasında fayda vardır. Rapora göre, Türkiye’de çalışanların vergi yükü 2024 yılında artış göstermiştir. Tek çalışanlardan çift gelirli ailelere kadar birçok hane tipi için vergi sonrası gelir oranları düşerken, Türkiye’nin uyguladığı vergi takozu, OECD ortalamalarının üzerinde gerçekleşmiştir.
3.1. Kişisel Gelir Vergilerinin Ayrıştırılması ve Vergi İndirimlerinin Rolü
2025 yılında yayınlanan 2024 yılına ilişkin bu Rapor, OECD ülkelerinde ücretler üzerinden ödenen vergilerin ayrıntılarını açıklamaktadır. Bu yılki yayın, kişisel gelir vergilerinin ayrıştırılmasına ve farklı hükümet düzeyleri tarafından alınan vergiler üzerinde vergi indirimleri veya vergi kredileri şeklinde olabilen vergi indirimlerinin rolüne odaklanmaktadır. 2024 yılı için hazırlanan Rapor, ayrıca çalışanlar tarafından ödenen kişisel gelir vergilerini ve sosyal güvenlik katkılarını, işverenler tarafından ödenen sosyal güvenlik katkılarını ve bordro vergilerini ve çalışanlar tarafından alınan nakit yardımları incelemektedir.
Bu vergilerin ve yardımların her üye ülkede nasıl hesaplandığını gösterir ve hane halkı gelirlerini nasıl etkilediğini inceler. Sonuçlar ayrıca, farklı kazanç düzeylerinde bekar kişilerin ve ailelerin işgücü maliyeti düzeylerinin ve genel vergi ve yardım konumunun nicel ülkeler arası karşılaştırmalarına olanak tanır. Yayın, gelir düzeyine ve hane halkı yapısına göre değişen sekiz farklı hane halkı türü için (bekar kişiler, bekar ebeveynler, çocuklu veya çocuksuz bir veya iki gelirli çiftler) işgücü maliyetleri üzerindeki ortalama ve marjinal etkili vergi oranlarını göstermektedir.
Ortalama vergi oranları, nakit yardımlardan önce ve sonra, brüt ücret kazançlarının veya emek maliyetlerinin vergi ve sosyal güvenlik katkıları olarak alınan kısmını ölçer ve marjinal vergi oranları, brüt kazançlardaki veya emek maliyetlerindeki küçük bir artışın bu kesintilerle ödenen kısmını ölçer.
Çalışanların vergi sonrası geliri, vergi öncesi reel ücretler arttığı ve emek üzerindeki efektif vergi oranları genel olarak değişmediği için 2024 yılında OECD ülkelerinin çoğunda artmıştır. Bu, yüksek enflasyon ve mali yükün birçok OECD ülkesinde çalışanların eve götürdüğü ücrete baskı yaptığı ve COVID-19 şokunu izleyen vergi sonrası gelirlerdeki toparlanmayı sınırladığı iki yılı takip etmektedir. Çocuklu tek ebeveynli haneler, 2024 yılında emek vergisi politikasının temel odak noktası olmaya devam etmektedir. 2023'te de olduğu gibi, bu, OECD genelinde vergi takozunun 1 ortalama olarak azaldığı ve vergi takozunun pandemi öncesi seviyesinin altında kaldığı tek hane türüydü.
OECD ortalama vergi kaması, ücretlerin vergilendirilmesinde incelenen sekiz hane tipinden yedisi için ortalama olarak arttı ancak bu hane tiplerinden altısı için artış yüzde 0,05 puandan fazla değildi. Ortalama ücreti kazanan bekar bir çalışan için OECD ortalama vergi kaması, 2023'teki seviyeden 0,05 puan artarak %34,9'a çıktı; bu, 2020 ve 2021'de COVID-19 salgını sırasında iki yıllık düşüşün ardından, bu hane tipi için ortalama vergi kamasının arttığı üst üste üçüncü yıldı.
Ortalama ücreti kazanan bekar bir çalışan için vergi kaması, 2023-2024 yılları arasında 38 OECD ülkesinin 20'sinde arttı, 15'inde azaldı ve üçünde aynı kaldı.
Vergi kamasındaki artış, ortalama ücretin 2024'te düşürülen sosyal güvenlik katkı oranı eşiğinin üzerine çıktığı İtalya'da (1,61 puan) ve sabit oranlı zorunlu çalışan sağlık sigortası katkısının getirilmesi nedeniyle Slovenya'da (1,44 puan) bir yüzde puanını aştı. Ortalama ücreti kazanan bekar bir çalışan için vergi kamasındaki düşüş Finlandiya'da (-1,57 puanı), Birleşik Krallık'ta (-1,74 puan) ve Portekiz'de (-1,75 puan) 1 puanı aştı. Finlandiya ve Birleşik Krallık'taki düşüşler sosyal güvenlik katkılarındaki düşüşten kaynaklanırken, Portekiz'de düşüşün ana nedeni ilk altı dilime uygulanan vergi oranlarını düşüren vergi tarifesinin revizyonudur.
Ortalama ücret seviyelerinde iki çocuklu tek gelirli bir çift için OECD ortalama vergi takozu 2024'te 0,16 puan artarak %25,8'e çıktı. Bu hanehalkı tipleri arasındaki en büyük artış oldu, ancak 20 ülkede azaldı. Bu hanehalkı tipi için OECD ortalama vergi takozu ile ortalama ücreti kazanan bekar çalışan arasındaki fark 2024'te 0,11 puan daralarak 9,2 puana indi. Bu, çocuklu hanehalkları için mali avantajın hafif bir zayıflamasına işaret ediyor. İki çocuklu iki gelirli bir çift için OECD ortalama vergi takozu (biri ortalama ücretin %100'ünü, diğeri %67'sini kazanıyor) 2024'te 0,01 puan artarak %29,5'e çıktı. Bu hanehalkı tipi için vergi takozu 20 ülkede azaldı.
Ortalama vergi kamasının 2024'te azaldığı tek hane, ortalama ücretin %67'sini kazanan iki çocuklu tek ebeveyndi. Bu aynı zamanda OECD ortalama vergi kamasının 2023'te 0,36 puan düştüğü tek hane türüydü. Ortalama olarak, tek ebeveynler için vergi kamaşması 2024'te 0,38 puan azalarak %15,8'e düştü ve 24 ülkede düştü. Bu hane türü için vergi kamasında özellikle büyük düşüşler Polonya'da (-7,2 puan) ve Portekiz'de (-4,1 puan) gözlemlendi; her iki durumda da kısmen çocuklu ailelere yönelik nakit transferlerinin değerindeki artışlardan kaynaklandı.
Rapor, kişisel gelir vergilerinin ayrıştırılmasıyla ilgili, vergi kredileri ve indirimlerine özel bir odaklanma içeren bir özel başlık içermektedir. Kişisel gelir vergisinin ilericilik ve vergi sonrası gelirler üzerindeki etkisine ilişkin çoğu çalışma marjinal vergi oranlarına odaklanırken, bu Özel Başlık, kredilerin ve indirimlerin farklı hane halkı tiplerinin ortalama vergi oranlarını etkilemek ve OECD ülkelerinde emek vergilendirmesinin ilericiliğini etkilemek için vergi çizelgesiyle nasıl etkileşime girdiğini göstermek için 2024 Ücretlerde Vergi Modellerini kullanmaktadır.
Analiz, bu araçların hane halklarının vergi sonrası nihai net gelirinde önemli bir fark yarattığını ve OECD ülkelerinin belirli hane halkı tiplerinin, özellikle çocuklu hane halklarının vergi yükümlülüğünü azalttığı bir kanal olduğunu göstermektedir. Bu durum, Yeni Zelanda gibi diğer nakit transferi türlerinin olmadığı ülkeler; Slovak Cumhuriyeti gibi nispeten az vergi dilimine sahip ülkeler ve Belçika gibi çocuksuz hanehalkları üzerinde nispeten yüksek etkili vergi yüküne sahip ülkeler için özellikle geçerlidir. Bölüm ayrıca, hanehalkı türüne bağlı olarak kredilerin ve indirimlerin toplu olarak emek vergilendirmesinin kademeliliğini %28 ile %44 arasında artırdığını gösteriyor.
3.2. Temel Bulgular
• Ortalama ücreti kazanan tek bir çalışan için ortalama vergi yükü, 2024 yılında ülkelerin çoğunda arttı
• Çocuklu hanelerin çoğunda vergi yükü 2024'te ülkelerin çoğunda düştü
• OECD genelinde ortalama ücretler ve vergi sonrası gelirler reel olarak toparlandı
• Kişisel gelir vergilerinin ayrıştırılması (Özellik)
• Ortalama Bekar Bir Çalışanın Vergi Yükü (OECD’nin 2025 Yılı Raporu)
Aşağıda OECD’nin 2025 Yılı Raporuna göre 2000, 2010, 2015 ile 2018-2024 yılları vergi takozu verileri yer almaktadır. Türkiye ve OECD ülkeleri arasındaki vergi takozu oranlarına baktığımızda, Türkiye genel olarak yıllar itibariyle OECD ortalamasının hep üzerinde olduğu görülmektedir. Örneğin 2024 yılında vergi takozunda OECD ortalaması %34,9 olup Türkiye’nin oranı ise %39 olmuştur. Vergi takozunun yüksek olduğu ülkelerde işsizlik ve kayıt dışı istihdamın arttığı görülmektedir. Yüksek vergi takozu, ücretlilerin harcanabilir gelirlerinde önemli ölçüde kayıplara neden olmakta ve işverenler açısından bu takozun yüksekliği işçilik maliyetlerini artırmaktadır. Dolayısıyla, yüksek vergi takozu kayıt dışı istihdamın temel nedenlerinden birisidir.
Tablo 6.2. Gelir vergisi artı çalışan ve işveren katkıları eksi nakit yardımlar, ortalama ücretin %100'ünde bekar kişiler (Çocuk sahibi olmayan bekar kişiler için vergi yükü, işgücü maliyetlerinin %'si olarak)
2000 |
2010 |
2015 |
2018 |
2019 |
2020 |
2021 |
2022 |
2023 |
2024 |
|
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Avustralya |
31.0 |
26,8 |
28.3 |
28.9 |
27.9 |
28.4 |
27.0 |
27.0 |
29.2 |
29.6 |
Avusturya |
47.3 |
48.2 |
49.6 |
47.6 |
47.9 |
47.5 |
47,8 |
46.9 |
47.2 |
47.0 |
Belçika |
57.1 |
55.9 |
55.3 |
52.7 |
52.3 |
52.2 |
52.4 |
53.0 |
52.7 |
52.6 |
Kanada |
34.1 |
31.8 |
32.5 |
31.4 |
31.0 |
31.1 |
31.5 |
31.9 |
31.9 |
32.0 |
Şili |
7.0 |
7.0 |
7.0 |
7.0 |
7.0 |
7.0 |
7.0 |
7.0 |
7.1 |
7.2 |
Kolombiya |
0.0 |
0.0 |
0.0 |
0.0 |
0.0 |
0.0 |
0.0 |
0.0 |
0.0 |
0.0 |
Kosta Rika |
27,8 |
28.0 |
28.2 |
29.0 |
29.0 |
29.2 |
29.2 |
29.2 |
29.5 |
29.5 |
Çekya |
42.6 |
42.1 |
42.8 |
43.7 |
44.0 |
44.1 |
40.0 |
39.9 |
40.2 |
40.9 |
Danimarka |
41.5 |
35.9 |
35.9 |
35.7 |
35.9 |
35.6 |
35.7 |
35.9 |
35.9 |
36.1 |
Estonya |
41.3 |
40.1 |
39.0 |
36.2 |
37.0 |
37.3 |
38.2 |
39.1 |
39.9 |
40.6 |
Finlandiya |
47.5 |
42.3 |
43.5 |
42.6 |
42.2 |
41.8 |
43.1 |
43.1 |
43.4 |
41.9 |
Fransa |
50.4 |
49.9 |
48.5 |
47.4 |
47.2 |
46.5 |
46.9 |
47.1 |
46.9 |
47.2 |
Almanya |
52.9 |
49.0 |
49.4 |
49.5 |
49.3 |
48,8 |
48.1 |
48.3 |
47.7 |
47.9 |
Yunanistan |
38.7 |
40.0 |
38,8 |
40.4 |
40.4 |
38,8 |
37.3 |
38.0 |
38.7 |
39.3 |
Macaristan |
54.7 |
46.6 |
49.0 |
45.0 |
44.6 |
43.6 |
43.2 |
41.2 |
41.2 |
41.2 |
İzlanda |
28.8 |
33.4 |
34.3 |
32.9 |
32.7 |
32.5 |
31.9 |
32.1 |
31.8 |
31.6 |
İrlanda |
35.3 |
30.9 |
33.2 |
32.9 |
34.8 |
35.2 |
35.9 |
35.6 |
35.6 |
35.2 |
İsrail |
29.6 |
20.7 |
21.8 |
22.0 |
22.5 |
22.7 |
23.6 |
24.7 |
24.0 |
23.9 |
İtalya |
47.1 |
47.2 |
47,8 |
47.7 |
47.9 |
46.9 |
46.0 |
45.6 |
45.5 |
47.1 |
Japonya |
29,8 |
30.2 |
32.3 |
32.7 |
32.7 |
32.6 |
32.6 |
32.7 |
33.0 |
32.6 |
Kore |
16.4 |
20.1 |
21.4 |
22.4 |
22.9 |
23.4 |
23.9 |
24.5 |
24.5 |
24.7 |
Letonya |
43.2 |
44.0 |
42.5 |
42.6 |
42.5 |
42.3 |
40.5 |
40.4 |
41.0 |
41.7 |
Litvanya |
45.7 |
40.6 |
41.2 |
40.7 |
37.7 |
37.1 |
37.6 |
38.4 |
39.0 |
39.3 |
Lüksemburg |
35,8 |
35.3 |
39.5 |
38.2 |
38.5 |
39.5 |
39,8 |
39.9 |
41.2 |
40.3 |
Meksika |
12.7 |
16.0 |
19.8 |
19.7 |
20.2 |
20.4 |
20.2 |
21.0 |
20.5 |
20.9 |
Hollanda |
40.0 |
38.1 |
37.0 |
37,8 |
36.9 |
36.1 |
35.0 |
35,8 |
35.1 |
35.1 |
Yeni Zelanda |
19.4 |
17.0 |
17.6 |
18.6 |
19.0 |
19.3 |
19.4 |
20.1 |
21.1 |
20.8 |
Norveç |
38.6 |
37.3 |
36,8 |
35,8 |
35.7 |
35,8 |
35.9 |
36.2 |
36.4 |
36.4 |
Polonya |
38.2 |
34.2 |
35.7 |
35,8 |
35.6 |
34.9 |
34.9 |
33,8 |
34.3 |
34.7 |
Portekiz |
37.6 |
36.4 |
40.9 |
39.6 |
40.1 |
40.2 |
40.7 |
40.9 |
41.1 |
39.4 |
Slovak Cumhuriyeti |
42.1 |
38.1 |
41.5 |
41.9 |
41.9 |
41.3 |
41.5 |
41.6 |
41.7 |
42.6 |
Slovenya |
46.3 |
42.5 |
42.6 |
43.2 |
43.5 |
43.1 |
43.5 |
42.9 |
43.1 |
44.6 |
İspanya |
38.6 |
39.7 |
39.4 |
39.4 |
39.4 |
39.0 |
39.5 |
39.6 |
40.2 |
40.6 |
İsveç |
50.1 |
42.8 |
42.6 |
43.0 |
42.6 |
42.7 |
42.5 |
42.4 |
42.2 |
41.5 |
İsviçre |
22.9 |
22.1 |
21.8 |
22.2 |
22.3 |
22.7 |
23.1 |
23.0 |
23.0 |
22.9 |
Türkiye (1) |
40.4 |
37.0 |
38.2 |
39.2 |
39.6 |
39.5 |
39.9 |
38.2 |
38.1 |
39.0 |
Birleşik Krallık |
32.6 |
32.6 |
30.8 |
31.0 |
30.9 |
30.4 |
30.9 |
31.7 |
31.2 |
29.4 |
Amerika Birleşik Devletleri |
30.8 |
30.7 |
31.4 |
29.6 |
29.7 |
27.2 |
28.3 |
30.5 |
30.0 |
30.1 |
OECD-Ortalama |
36.2 |
34.5 |
35.2 |
34.9 |
34.9 |
34.7 |
34.6 |
34.7 |
34.9 |
34.9 |
OECD-AB 22 |
44.3 |
41.8 |
42.5 |
42.0 |
41.9 |
41.6 |
41.4 |
41.3 |
41.5 |
41.7 |
3.3. Emek Geliri Üzerindeki Etkili Vergi Oranlarının Evrimi (2000-2024)
Raporda, 2000 yılından bu yana emek vergilendirmesindeki uzun vadeli eğilimler de yer almaktadır. 2000-2024 yılları arasındaki dönemde Vergi Ücretleri modelleriyle tasvir edilen sekiz hane tipi için emek geliri üzerindeki etkin vergi oranlarının evrimi sunulmaktadır. OECD'nin yeni raporuna göre, gerçek ücretlerin toparlanması ve emek vergilerinin hafif artmasıyla, 2024 yılında OECD ülkelerinin yaklaşık dörtte üçünde vergi sonrası gelirler artmıştır.
OECD genelinde enflasyon oranlarının düşmesiyle birlikte, Ücretlerin Vergilendirilmesi 2025 Raporu, ortalama ücreti kazanan bekar bir işçinin vergi sonrası gelirinin 2024 yılında 38 OECD ülkesinin 28'inde reel anlamda arttığını, 2023 yılında 21 ülkede ve 2022 yılında 33 ülkede azaldığını ortaya koymaktadır. Yeni OECD analizi, hem çalışanlar hem de işverenler tarafından ödenen toplam emek vergilerini, çalışan ailelerin aldığı nakit yardımlar çıkarıldıktan sonra, emek maliyetlerinin yüzdesi olarak ölçen emek vergisi kama'sının ülkeler arası karşılaştırmasını sağlar. Rapor, gelir düzeyine ve hanehalkı yapısına göre değişen sekiz stilize hanehalkı türüne bakar.
Bu sekiz hane tipinden yedisinin etkili vergi oranları 2024'te OECD ülkeleri genelinde ortalama olarak hafifçe arttı; yedisinin her biri için ortalama vergi kama değeri artık COVID-19 salgınından önceki 2019 seviyesine yükseldi. 2020'de etkili vergi oranları, ortalama ücretlerdeki düşüşler ve OECD ülkelerinin salgın sırasında haneleri desteklemek için getirdiği geçici önlemler nedeniyle keskin bir şekilde düştü.
Daha yüksek sosyal güvenlik katkıları, 2024'teki vergi kamasındaki artışların arkasındaki en yaygın faktördü. Artışlar, 2024'te genellikle önceki iki yıla kıyasla daha küçüktü; o yıllarda yüksek enflasyon, birçok OECD ülkesinde vergi sistemlerinin otomatik endekslenmesinin olmaması nedeniyle efektif kişisel gelir vergisi oranlarının artmasına neden olmuştu. 2024'te, ortalama ücreti kazanan tek bir çalışan için vergi kaması 20 ülkede arttı ve OECD genelinde ortalama olarak yüzde 0,05 puan artarak %34,9'a ulaştı. Vergi kaması Belçika'da %52,6'dan, ortalama ücreti kazanan çalışanların gelir vergisi ödemediği ve vergi olarak sınıflandırılmayan sosyal güvenlik ödemeleri yaptığı Kolombiya'da %0'a kadar değişti.
4. Sonuç ve Genel Değerlendirme
Vergi takozu kavramı, İngilizce “tax wedge” kavramının karşılığı olarak kullanılmakta olup Türkçe’ye vergi kaması olarak çevrildiği görülmektedir. Vergi takozu, kısaca bir çalışanın eline geçen net ücret ile o çalışanın işverene olan toplam maliyeti arasındaki farktır.
OECD'nin 2025 Raporuna göre Vergi/GSYİH oranı ölçü alındığında; dünyada en fazla vergi toplayan 10 ülkenin tamamı Kara Avrupa’sında yer almaktadır. Ancak bu ülkeler vatandaşlarından topladıkları bu yüksek vergiler karşılığında vatandaşlarına ücretsiz sağlık, eğitim, refah programları gibi kapsamlı sosyal hizmetler sunmaktadır. Örneğin, Danimarka ve İsveç gibi İskandinav ülkeleri, vergi gelirlerini yüksek yaşam standartlarını sürdürmek için kullanıyor. OECD'nin açıkladığı rapora göre, Türkiye'de vergi gelirlerin, GSYİH içindeki payı yüzde 24,4 oranında bulunmaktadır.
OECD'nin 2025 Raporuna göre ücret üzerindeki vergi yükünde 38 ülke içinde ilk üç sırada yer alan ülkeler şöyledir; 1. Sırada %52,6 ile Belçika (kişi başına düşen milli gelir 68.079 dolar), 2. Sırada %47,9 ile Almanya (kişi başına düşen milli gelir 54.291 dolar) ve 3. Sırada %47,2 ile Fransa, (kişi başına düşen milli gelir 60.339 dolar) yer almaktadır.
OECD'nin 2025 Raporuna göre ücret üzerindeki vergi yükünde, OECD ortalaması 34,9 olup ücretler üzerindeki vergi yükü sıralamasında Türkiye %39 ile 19. Sırada yer almaktadır. Raporda, Birleşik Krallık %29,4 ile 28. Sırada, ABD ise %30,1 ile 31. Sırada yer almaktadır. Japonya %32,6, Avustralya %29,6, Kanada %32, Güney Kore %32,6, İngiltere %29,4, Meksika %20,9, İsviçre %22,9 ile OECD ortalamasının altında kalırken; Danimarka %36,1, Yunanistan %39,3, Hollanda %35,1, Portekiz %39,4, İrlanda %35,2, Polonya %34,7 ile OECD ortalamasının üstünde yer almıştır.
Tabi bu vergi yükü sıralamasında ilk sıralarda yer alan ülkelere baktığımızda, Belçika vergi yükünde %52,6 ile ilk sırada ama kişi başına düşen milli geliri ise 68.079 dolardır. 2024 yılında Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2024 yılının son çeyreğine ilişkin dönemsel gayri safi hasıla verilerine göre Türkiye ekonomisi 2024'te yüzde 3,2 büyümesine rağmen, 2024'te kişi başına düşen milli gelir 15.463 dolar olarak hesaplanmıştır.
Ücretliler üzerindeki vergi yükünde AB ülkeleri içinde %22,9 oranı ile en düşük olan İsviçre’de kişi başına düşen milli gelir 91.932 bin dolardır. Amerika Birleşik Devletlerinde ücretlilerin vergi yükü %30,1 iken, kişi başına düşen milli gelir 85.373 dolardır. İngiltere ücretlilerin vergi yükü %29,4 iken, kişi başına düşen milli gelir 51.075 dolardır. Yani her ülkede vergi takozunun yüksekliği o ülkedeki ücretlilerin gelir kaybına neden olmayabilmektedir. Her ülke ücretlilerin gelir kaybını bir şekilde başka desteklerle telafi etmektedir.
Ülkemizde de uzun yıllardır ücretlilerin üzerindeki vergi takozunu yani vergi yükünü aşağı çekmek için çeşitli tartışmalar yapılmış ve görüşler ileri sürülmektedir. Örneğin vergi hukukçusu Murat Batı’ya göre, vergi takozu oranını düşürmek adına yapılacaklardan ilki GVK m.23/18’de yer alan asgari ücret istisnası yöntemi olan dekot (vergiden indirim) sistemini matrahtan indirim yöntemine dönüştürmektir. Ayrıca asgari ücretli hariç diğer tüm ücretlilerin ücret gelirlerini yıllık beyanname ile beyan edilmesi sağlanıp yapılan stopajlar mahsup edilirken, Yİ-ÜFE oranında endekslenip mahsup edilmesi sağlanabilmelidir.
Yine ücret gelirleri yıllık beyanname ile beyan edilmesi durumunda, GVK’nın 89. Maddesi uyarınca beyan edilen gelirden bazı giderler indirim konusu yapılabilmektedir. Ancak, yıllık beyanname vermeyen ücretlilerin bu harcamaları indirme hakkı yoktur. Bu nedenle yıllık beyanname vermeyen ve ücret gelirleri tevkif suretiyle vergiye tabi tutulan ücretlilerde vergileme aşamasında %10 gibi bir oranda gider indirimi matrahtan yapılabilir.
Ayrıca, ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde uygulanan GVK’nın 103. Maddesindeki %15 den başlayan ve %40’a kadar çıkan artan oranlı vergi tarifesinin %15 veya %20 oranında sabitlenerek ücret gelirlerinde tek bir sabit orandan vergi kesintisi yapılması da ücretlilerin vergi yükünü azaltacaktır. Bunlar yapılırsa ülkemizdeki vergi takozu oranı daha da düşecek ve böylece OECD ortalaması seviyesine gelecektir.
KAYNAKÇA
1. OECD (2025), Ücretlerin Vergilendirilmesi 2025: Kişisel Gelir Vergilerinin Ayrıştırılması ve Vergi İndirimlerinin Rolü, OECD Yayıncılık, Paris, https://doi.org/10.1787/b3a95829-en
3. https://www.oecd.org/en/publications/taxing-wages-2025_b3a95829-en.html
4.https://www.oecd.org/en/publications/taxing-wages-2025_b3a95829-en/full-report/executive-summary_3cc12f69.html#execsumm-d1e147-9729b4f76c), 30 Nisan 2025