İmdat TÜRKAY/Gelir İdaresi Grup Başkanı
Özet: Çalışma hayatında işverenleri ve ücretli çalışanları etkileyen en önemli konulardan biri de çalışanların yıl içinde çeşitli sebeplerle işveren değişikliği yapmaları durumunda; ücretlinin yeni işveren bünyesinde çalışmaya başlaması sonrasında yapılan ücret ödemelerine uygulanacak vergi tarifesinin kümülatif ücret matrahına mı yoksa sıfırdan yeni ödenecek ücret matrahına mı uygulanacağı konusu olmaktadır. Şöyle ki, bu hususun netlik kazanması ücretlinin tek işveren den mi yoksa birden fazla işverenden mi ücret aldığının tespitini ortaya koymakta ve ücretliye ödenen ücretten kesilen gelir vergisini etkilemekte ve nihayetinde ücretlinin tek veya birden fazla işverenden alınan ücret tutarına göre yıllık beyanname verme durumunu belirlemektedir.
Anahtar kelimeler: İşveren, ücret, gayrisafi/safi ücret tutarı, özel sektörde tek/birden fazla işverenden ücret alınması, kümülatif ücret matrahı, vergi tarifesi.
1. Giriş
Özel sektörde çalışmaya başlayan ücretliler yıl içinde çeşitli sebeplerle işveren değişikliği yaparak ikinci veya üçüncü hatta daha fazla işveren nezdinde hizmet verebilmektedirler. Bazı ücretliler ise aynı anda birden fazla işverenden ücret alabilmektedirler. Çalışanların işveren bünyesinde çalışmaya başlaması durumunda hem işverenlerin insan kaynakları yani maaş tahakkuk birimleri hem de ücretliler açısından ücretten yapılan vergi kesintisine ilişkin birçok soru gündeme gelebilmektedir.
Ayrıca, işveren ile ücretli arasındaki iş sözleşmesine göre; ödenecek ücretler brüt veya net ücret anlaşmasına göre belirlenmekte ve brüt ücret üzerinden sigorta prim kesintisi, asgari ücret istisnası, gelir vergisi kesintisi, damga vergisi kesintisi yanında ücret matrahından indirim konusu yapılacak hayat/şahıs sigorta primleri ve sendika aidatları gibi indirimler gündeme gelebilmektedir.
Tüm bu mali işlemlerin yanında işverenlerin maaş ödeme birimleri ile ücretliyi en çok ilgilendiren konu ise yeni işverenin önceki işverenden gelen kümülatif ücret matrahını, kendisinin ödeyeceği ücret matrahı ile birleştirmek suretiyle mi gelir vergisi tarifesini uygulayacağı, yoksa yeni işverenin sıfır matrah üzerinden kendi ödeyeceği ücret tutarına mı vergi tarifesini uygulayacağı konusu olmaktadır.
Gerçi net ücret üzerinden anlaşan bir ücretli için örneğin net 50.000 TL üzerinden anlaşan bir çalışan için brüt ücretin ne olduğu ve işveren tarafından hangi kesintiler ve indirimler yapılacağının çok da bir önemi yoktur. Ücretli eline geçen net ücrete bakar ve yapılan kesintiler de pek de fazla ilgilenmez. Özel sektörde ücretlilerin genellikle tercih ettiği yöntem de net ücret ödemesi üzerinden çalışma şeklidir.
İşveren değişikliğinde veya aynı anda birden fazla işverenden ücret alınması durumunda, ücret ödemesinden yapılacak gelir vergisi kesintisinde ücret matrahının tespiti konusunda, Gelir İdaresi tarafından yayımlanan 311 seri no.lu Genel Tebliğ ile uygulamaya ilişkin yeni açıklamalar yapılmıştır.
Dolayısıyla, özel sektördeki firmalarda yıl içinde eski işyerinden ayrılarak yeni işyerinde çalışmaya başlayan personelin, eski işyerlerinden elde ettikleri ücret gelirlerine ilişkin kümülatif gelir vergisi matrahlarını alarak yeni işyerine vermesi durumunda; işverenlerin yeni işe aldığı söz konusu personelin eski işvereninden aldığı kümülatif gelir vergisi matrahının, kendi işyerlerinde ücretlinin elde edeceği ücret matrahı ile ilişkilendirilip ilişkilendirilmeyeceği sorusu, vergi ziyaına sebebiyet vermeden ücret ödemelerinden yapılacak gelir vergisi tevkifatının doğru hesaplanıp beyanı açısından son derece önemli bir konudur.
Ücret gelirinin beyanı konusunda özel sektördeki tek veya birden fazla işverenin kapsamı konusunda Gelir İdaresi tarafından 311 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılan belirleme sonrasında yayımlanan 321 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile özel sektörde, hizmet erbabının talep etmesi ve işverenlerin de kabul etmesi kaydıyla, yıl içerisinde aynı anda birden fazla işverenden alınan ücret gelirlerinin de kümülatif matrah dikkate alınarak tevkifata tabi tutulabileceği konusunda düzenleme yapılmıştır. Çalışmamızda 2023 yılı içinde işveren değiştiren ücretliye yeni işveren tarafından yapılacak ücret ödemesinde vergi tevkifatının nasıl uygulanacağı ve bu durumun ücretlilerin yıllık beyanname verme durumunu ne şekilde etkileyeceği konusu incelenecektir.
2. Ücretin Safi Tutarının Tespitinde Yapılacak İndirimler
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa göre ücret gelirlerinin genel vergilendirme sistemi işverenler tarafından nakden veya hesaben ücret ödemesinin yapıldığı dönemde gerekli yasal indirimler sonrasında kalan matraha artan oranlı vergi tarifesinin uygulanması suretiyle yapılmaktadır. Yani ücret ödemelerinde tevkif suretiyle vergilendirme genel olup yıllık beyanname verilmesi ise belli şartların sağlanması durumunda söz konusu olmaktadır.
2022 yılı öncesinde tevkifatsız ücret gelirlerinin tamamı istisna kapsamında değilse, yıllık beyanname ile beyan edilmekte iken; 2022 yılı sonrasında tevkifatsız ücret gelirlerinde belli şartların oluşması halinde yıllık beyanname verilecektir. Çünkü, 1.1.2022 tarihinden itibaren yürürlüğe giren asgari ücret istisnasının tüm çalışanlara ödenen ücrete uygulanması nedeniyle, tevkif suretiyle vergilendirilmemiş ücret gelirlerinin de mutlaka yıllık beyanı gerekmemekte, tevkifatsız ücret tutarının, vergiden istisna edilen tutara kadar kısmı geçmesi durumunda beyan edilmekte, ücret istisnası ise vergi hesaplanırken dikkate alınmaktadır.
Gelir Vergisi Kanununa göre, yıl içinde işveren değiştiren ücretlilere yeni işverenleri tarafından yapılacak ücret ödemelerinin tevkif suretiyle vergilendirilmesine ve yıllık beyanname verme esaslarına genel hatlarıyla bir bakacak olursak, işverenlerin ve ücretlilerin dikkat etmeleri gereken bazı hususlar bulunmaktadır.
Gerçek kişilerin bir takvim yılı içinde elde etmiş oldukları ücret gelirleri gelir vergisine tabidir. Ücret işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar (hizmet karşılığının mal olarak verilmesi) ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen (konut, araç sağlanması vb.) menfaatlerdir. Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez. Ücret, bedensel ya da zihinsel bir emek karşılığında işverenden elde edilen hasılayı ifade etmekte olup bu hasıla para şeklinde olabileceği gibi ayni veya para ile temsil edilebilen menfaat şeklinde de olabilmektedir.
Çalışanlara ücret ödemesini yapan işverenler ise hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişilerdir. İşveren tarafından yapılan bir ödemenin ücret kapsamında olup olmadığını belirleyen üç temel unsur bulunmakta olup bunlardan birincisi ücretlinin bir işverene tabi olması, ikincisi belli bir iş yerine bağlı olması ve çalışanın yapmış olduğu hizmetin karşılığı olarak işveren tarafından bir ödemenin yapılmış olmasıdır.
Gelir Vergisi Kanununda ücret sayılan ödemeler belirtilmiş ve ayrıca ücretin unsurlarının var olup olmadığına bakılmaksızın işverenler tarafından yapılan bazı ödemelerde ücret sayılmıştır. Buna göre, başka bir şart aranmaksızın doğrudan ücret kabul edilen ödemeler şöyledir;
Gelir vergisi tevkifatı uygulamasında diğer ödemelerde (kira ve serbest meslek ödemesi gibi) vergi tevkifatı brüt tutarlar üzerinden yapılırken, ücret ödemelerinde vergi tevkifatı brüt ücret tutarından değil safi ücret tutarından yapılmaktadır. Bu nedenle, gayrisafi ücret tutarından yasal olarak indirimine izin verilen hususların varsa indirilmesi ve kalan safi ücret tutarı üzerinden vergi tevkifatının yapılması gerekmektedir.
Ücretin safi tutarı, işveren tarafından verilen para ve ayınlarla sağlanan yararlar toplamından (yani ücretin gayrisafi tutarından) belli indirimlerin yapılmasından sonra kalan miktardır. Gelir Vergisi Kanununun 63 ve 31 inci maddelerine göre gayrisafi ücret tutarından yapılacak indirimler şunlardır;
Hizmet erbabının engellilik indiriminden yararlanması durumunda gayrisafi ücret tutarından aylık indirim tutarının düşülmesi gerekmekte olup ücret matrahından indirilecek aylık engellilik indirimi tutarları, 2023 yılında ödenecek ücretlere uygulanmak üzere; birinci derece engelliler için (Çalışma gücünün asgari %80’ini kaybetmiş olanlar) 4.400 TL, ikinci derece engelliler için (Çalışma gücünün asgari %60’ını kaybetmiş olanlar) 2.600 TL, üçüncü derece engelliler için (Çalışma gücünün asgari %40’ını kaybetmiş olanlar) 1.100 TL olarak tespit edilmiştir. Tevkifatsız ücret geliri için yıllık beyanname veren engelli ücretliler de yıllık beyanname üzerinden engellilik indiriminden yararlanabilir.
Söz konusu bu indirimler yapıldıktan sonra bulunan safi ücret tutarına vergi tarifesi uygulanarak ücretlilere ödenen ücret tutarından kesilen gelir vergisi hesaplanmaktadır. Bilindiği üzere, GVK’nın 94 üncü maddesinde yer alan vergi tevkifatının genel hükümlerine göre; kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler belirtilen ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar. Bu kapsamda, işverenler tarafından hizmet erbabına ödenen ücret ve ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç) artan oranlı vergi tarifesi uygulanmak suretiyle vergi tevkifatı yapılmaktadır.
3. Ücret Matrahına Uygulanacak Vergi Tarifesi ve Genel Ücret İstisnasının Uygulanması
2023 yılında işverenler tarafından çalışanlara yapılan ücret ödemeleri başta olmak üzere gelir vergisine tabi gelirlerin vergilendirilmesinde esas alınan vergi tarifesi, 323 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile belirlenmiş olup ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde üçüncü gelir diliminden itibaren farklılaştırılmış vergi tarifesi uygulanacaktır.
Gelir vergisine tabi gelirler; |
|
70.000 TL'ye kadar |
% 15 |
150.000 TL'nin 70.000 TL'si için 10.500 TL, fazlası |
% 20 |
370.000 TL'nin 150.000 TL'si için 26.500 TL (ücret gelirlerinde 550.000 TL'nin 150.000 TL'si için 26.500 TL), fazlası |
% 27 |
1.900.000 TL'nin 370.000 TL'si için 85.900 TL, (ücret gelirlerinde 1.900.000 TL'nin 550.000 TL'si için 134.500 TL), fazlası |
% 35 |
1.900.000 TL'den fazlasının 1.900.000 TL'si için 621.400 TL, (ücret gelirlerinde 1.900.000 TL'den fazlasının 1.900.000 TL'si için 607.000 TL), fazlası |
% 40 |
oranında vergilendirilir. |
|
İşverenler tarafından yapılan ücret ödemelerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmadan önce tüm ücretlilere kamuoyunda asgari ücret istisnası da denen ücret istisnasının uygulanması gerekmektedir. Bilindiği üzere, 7349 sayılı Kanunla, Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen (18) numaralı bent ile 1/1/2022 tarihinden itibaren yapılan ücret ödemelerine uygulanmak üzere, hizmet erbabının ödemenin yapıldığı ayda geçerli olan asgari ücretin aylık brüt tutarından işçi sosyal güvenlik kurumu primi ve işsizlik sigorta primi düşüldükten sonra kalan tutarına isabet eden ücretleri gelir vergisinden istisna edilmiştir. Bu nedenle, tevkifatsız ücret geliri için yıllık beyanname verilmesi durumunda, asgari ücrete isabet eden vergi tutarı hesaplanan vergiden mahsup edilecektir.
1/1/2022 tarihinden itibaren elde edilen ücret gelirlerine uygulanacak ücret istisnasına ilişkin düzenlemeler, Gelir İdaresi tarafından yayımlanan 319 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yer almaktadır. İstisna nedeniyle alınmayacak olan vergi, ilgili ayda aylık asgari ücret üzerinden hesaplanması gereken vergiyi aşmayacaktır. Hizmet erbabının birden fazla işverenden ücret alması halinde ücret istisnası sadece en yüksek olan ücrete uygulanacaktır.
Ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde, maaş ödemesinin yanı sıra aynı dönemde yapılan ve ücret olarak değerlendirilen prim, ikramiye, huzur hakkı, mesai ücreti, döner sermaye ücreti, ek ders ücreti gibi ödemeler de dikkate alınmak suretiyle kümülatif matrah esas alınarak vergilendirme yapılmaktadır. İlgili dönemlerde uygulanan indirim ve istisnalar bu ödemelerin toplamına bir kez uygulanmaktadır. Dolayısıyla ilgili ayda yapılan ücret ve ücret sayılan ödemelerin toplamına anılan ücret istisnasının bir kez uygulanması gerekmektedir.
Gelir Vergisi Kanununa göre; yönetim ve denetim kurulu üyelerine ödenen huzur hakkı, bilirkişilere, resmi arabuluculara, eksperlere, spor hakemlerine, sporculara yapılan ödemeler gibi ücret sayılan ödemelerin vergilendirilmesinde, GVK’nın 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (18) numaralı bendinde düzenlenen ücret istisnasının uygulanması mümkündür.
Asgari ücretli olarak çalışan ve bu nedenle ilgili ayda istisna nedeniyle vergi ödemeyecek olan hizmet erbabı, engellilik indiriminden faydalanamayacak olmakla birlikte onaylanan başvuruları üzerine şartları dahilinde emeklilik başvurularını yapabilecektir. Asgari ücretin üzerinde ücret alan ve engellilik indirimine hak kazanan hizmet erbabının, gelir vergisi matrahının yeterli olması halinde, hem engellilik indiriminden hem de aynı GVK’nın 23/18 numaralı bendinde düzenlenen ücret istisnasından faydalanması mümkün bulunmaktadır.
4. Özel Sektörde İşveren Değiştiren Ücretlinin Yeni İşverendeki Ücret Matrahının Tespiti ve Vergi Tarifesinin Uygulanması
Ücretlilerin yıl içinde kamuda ve/veya özel sektörde çalışırken işveren değiştirmeleri durumunda elde ettikleri ücretin tek işverenden mi yoksa birden fazla işverenden mi elde edildiğinin bilinmesi ücretlinin yıllık beyanname vermelerinin tespitinde önem taşımaktadır. Kamuda ve özel sektörde tek işveren/birden fazla işveren tespitinin yapılmasına ilişkin düzenlemeler 311 ve 321 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılmıştır. 311 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamalara göre, özel sektör işyerlerinde çalışanlar açısından tek işveren/birden fazla işveren tespiti şöyle yapılacaktır.
Aşağıdaki hallerde hizmet erbabının ücretlerinin tek işverenden elde edildiği kabul edilecektir;
Aşağıdaki hallerde ise hizmet erbabının ücretlerinin birden fazla işverenden elde edildiği kabul edilecektir.
321 seri no.lu GVGT ile yapılan değişiklik ile 311 seri no.lu GVGT’nin “Özel sektör işyerlerinde birden fazla işverenin yanında çalışanların durumu” başlıklı 21. maddesinin beşinci fıkrasının ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere, “Hizmet erbabının talep etmesi ve işverenlerin de kabul etmesi kaydıyla, yıl içerisinde aynı anda birden fazla işverenden alınan ücret gelirleri de kümülatif matrah dikkate alınarak tevkifata tabi tutulabilir.” düzenlemesi yapılmıştır.
321 seri no.lu GVGT ile yapılan 311 seri no.lu GVGT’de yapılan değişiklik sonucuna göre; özel sektör işyerlerinde birden fazla işverenin yanında çalışanlara yapılan ücret ödemelerinin tevkif suretiyle vergilendirilmesi durumu şöyle olacaktır;
321 seri no.lu Genel Tebliğ ile 311 seri no.lu GVGT’de yapılan değişiklik uyarınca, 30.10.2022 tarihinden itibaren hizmet erbabının talep etmesi ve işverenlerin de kabul etmesi kaydıyla, yıl içerisinde aynı anda birden fazla işverenden alınan ücret gelirleri de kümülatif matrah dikkate alınarak tevkifata tabi tutulabilecektir. Burada hizmet erbabı ile işverenin karşılıklı rızası aranmakta ve isteğe bağlı olarak hizmet erbabının talebi doğrultusunda işvereninde kabul etmesi şartıyla, yıl içerisinde aynı anda birden fazla işverenden alınan ücret gelirleri de kümülatif matrah dikkate alınarak gelir vergisi tevkifatına tabi tutulabilecektir.
Bu uygulama ile yıl içinde işveren değiştiren ücretlinin kümülatif ücret matrahını yeni işverenlerine taşıma imkanı sağlanmıştır. Bu durumda, GVK’nın 86/1. maddesine göre birden fazla işverenden alınan ücret gelirlerinin 2023 yılı için 150.000 TL’yi geçmesi durumunda ücret tutarının tamamı yıllık beyanname ile beyan edilecek ve hesaplanan gelir vergisinden kümülatif matrah dikkate alınmak suretiyle yıl içinde tevkif suretiyle ödenen vergiler mahsup edilebilecektir.
Örneğin, (X) A.Ş. de 2010 yılından bu yana çalışan ve 2023 yılında aylık 80.000 TL ücret ile çalışan ücretli kişi 30.06.2023 tarihinde işten ayrılmış olup ücretli 1.8.2023 tarihinde (Y) A.Ş. de 100.000 TL aylık ücret ile işe başlamıştır. Ücretli önceki işverenindeki kümülatif ücret matrahı olan 300.000 TL’yi yeni işverenine bildirmiş ve yeni işvereninden alacağı ücret tutarını bu matraha ilave ederek vergi tarifesinin uygulanmasını talep etmiş ve yeni işvereni de bunu kabul etmiştir. Yeni işveren önceki işverenden gelen kümülatif matrahına kendisinin 1.8.2023 tarihinden itibaren ödemeye başladığı yeni ücret tutarını ilave ederek ilgili vergi dilimi ve isabet eden vergi tarifesine göre sanki tek işveren bünyesindeki ücret ödemesi gibi vergi tevkifatı yapılmaya devam edilecektir. Bu durumda, ücretli yılsonunda elde ettiği tevkifata tabi ücret gelirini birden fazla işverenden elde edilen ücret gelirindeki beyanname verme sınırı olan 2023 yılı için 150.000 TL’yi aşması durumunda Mart/2024’de yıllık beyanname verecektir.
Yıl içinde işveren değiştiren ücretliye yeni işvereni tarafından yapılacak ücret ödemelerine uygulanacak vergi tarifesinin sıfır matrah mı yoksa kümülatif matrah mı dikkate alınarak yapılacağı konusunda Gelir İdaresince verilen bir özelgede; yıl içerisinde işveren değiştirerek yeni işyerinde işe başlayacak hizmet erbabının, önceki işvereninden elde ettiği ücret gelirine ilişkin gelir vergisi matrahını yeni işverene bildirerek, kümülatif ücret matrahı üzerinden vergilendirilmesini talep etmesi halinde, söz konusu hizmet erbabının yeni işyerinden elde edeceği ücret gelirlerinin, ilgili takvim yılında eski işverenden elde edilen ücret matrahıyla ilişkilendirilmek suretiyle kümülatif matrah dikkate alınarak vergi tevkifatı yapılmasının mümkün bulunduğu açıklanmıştır.
Ayrıca, aynı özelgede; ücret gelirleri bu şekilde vergilenen hizmet erbabının bu gelirlerini, yıllık beyannameyle beyan etme yükümlülüğü bulunması durumunda, yıllık beyannamede bildirilen matrah üzerinden hesaplanan gelir vergisinden kümülatif matrah dikkate alınmak suretiyle tevkif suretiyle ödenen vergilerin mahsup edilebileceği de belirtilmiştir (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının 05.04.2023 tarih ve E-62030549-120[61-2022]-401679 sayılı özelgesi).
5. Sonuç
Özetlemek gerekirse, işverenler tarafından çalıştırdıkları hizmet erbabına ödenen ücret ödemeleri iki şekilde vergilendirilmekte olup birincisi tevkifat usulü (vergi kesintisi) yapılması şeklinde, ikincisi ise elde edilen ücretin geliri elde eden kişi tarafından belli şartların oluşması halinde yıllık beyanname ile beyan edilmesi şeklinde olmaktadır.
Ücret gelirleri genel olarak tevkif suretiyle vergilendirilmekte olup vergi, gelirin safi tutarı üzerinden alınmaktadır. Ücret ödemeleri üzerinden yapılan gelir vergisi tevkifatları işverenler tarafından muhtasar ve prim hizmet beyannamesi ile beyan edilmek suretiyle Gelir İdaresine ödenmektedir. Ancak, tevkif suretiyle vergilendirilmemiş ücret gelirleri ise asgari ücretin yıllık vergi matrahını aşması durumunda, yıllık beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, tek veya birden fazla işverenden tevkif yoluyla vergilendirilmiş ücret gelirleri de yıllık olarak belirlenen beyanname verme sınırlarının aşılması durumunda yıllık beyanname ile beyan edilmektedir. Bu durumda yıl içinde tevkif suretiyle ödenen vergiler hesaplanan vergiden mahsup edilecektir. 2023 yılında elde edilen ücret gelirlerinin yıllık beyanname ile beyanını gerektiren sınırlara göre; tek işverenden ücret geliri elde edilmesi halinde birinci işverenden elde edilen tevkifata tabi ücret gelirlerinin beyan sınırı 1.900.000 TL, birden fazla işverenden tevkifata tabi ücret gelirinin elde edilmesi halinde birden sonraki işverenlerden elde edilen ücretin beyan sınırı 150.000 TL ve birden fazla işverenden ücret alınması durumunda tüm ücret gelirleri toplamının ise 1.900.000 TL olup, tevkifata tabi olmayan ücret gelirleri ise asgari ücretin yıllık vergi matrahını aşması durumunda mutlaka yıllık beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir. Belirlenen beyanname verme sınırının altında kalan ücret gelirleri için yıllık beyanname verilmeyecek ve tevkif yoluyla ödenen vergiler nihai vergi olacaktır.
Yıl içinde işveren değiştiren ücretlilerin eski ve yeni işverenlerinden aldıkları ücret gelirlerinin tevkif suretiyle vergilendirilmesinde, işverenleri ile iletişim halinde hareket etmeleri ve taleplerini ve kümülatif ücret matrahlarını eski işverenlerinden alarak yeni işverenlerine bildirmeleri gerekmektedir. İşveren değişikliğinde önceki işvereninden elde edilen ücret gelirine ilişkin gelir vergisi matrahını yeni işverene bildirme görevi ücretliye ait bulunmaktadır. Yıl içinde elde edilen ücret gelirleri için yıllık beyanname verilip verilmeyeceği konusunda işverenlerin bir sorumluluğu bulunmamakta olup yıllık beyan konusunda da sorumluluk tek veya birden fazla işverenden ücret geliri elde eden ücretliye ait bulunmaktadır.
* Bu yazıda yapılan açıklamalar, tamamıyla yazarına ait olup, hiçbir şekilde yazarın çalıştığı kurumunu bağlamaz, kurumunun görüşü olarak kullanılamaz ve değerlendirilemez.
KAYNAKÇA
NAZALI VERGI & HUKUK