PRAG(MATİK) TAHKİM KURALLARI
Hatice ZÜMBÜL Dila Güneş
Kıdemli Avukat Avukat
I. GENEL OLARAK
Milletlerarası tahkimin popüler şekilde tercih ediliyor olmasının en önemli nedenlerinden biri hızlı ve güvenilir sonuçlar elde etme bakımından verimli görülmesidir. Ne var ki günümüzde uzayan tahkim yargılaması süreçleri, masrafların artmasına ve tarafların memnuniyetsizliğine neden olmaktadır.
Bu soruna temel teşkil ettiği düşünülen unsurlardan biri ise, tahkim kurallarının taraflarca kararlaştırıldığı veya taraflarca mevcut tahkim kurallarına yahut yasalara atıf yapılmakla belirlendiği, hakem heyetini yine tarafların belirlediği ad hoc tahkimde; tarafların seçtiği hakem heyetinin hakim olmadığı hukuk kuralları çerçevesinde tahkim sürecini yürütme durumunda kalmasıdır.
Bu bakımdan eleştiri alan ve milletlerarası tahkimde zaman ve masraf kaybına neden olduğu öne sürülen Uluslararası Barolar Birliğinin (“IBA”) Milletlerarası Tahkimde Delil İkamesi Hakkında Kurallarına[1] (“IBA Kuralları”) alternatif olarak, uluslararası tahkimde yargılamanın etkin şekilde yürütülmesine ilişkin kurallar belirleme amacı güden Prag Kuralları[2], 14 Aralık 2018 tarihinde imzalanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Milletlerarası Tahkim, IBA Kuralları, Prag Kuralları, Ad Hoc Tahkim
II. PRAG KURALLARININ ÖZELLİKLERİ VE IBA KURALLARINDAN FARKI
Anglo Sakson Hukukunun bir yansıması olduğu ve bu sebeple işbu hukukun uygulanmadığı Avrupa, Latin Amerika, Orta Doğu ve Asya ülkelerinde verimli tahkim yargılamaları yürütülmemesine sebep olduğu yönünde eleştiri alan IBA Kurallarına alternatif olarak hazırlanan Prag Kuralları, bilhassa Kıta Avrupası Hukuku uygulanan ülkelerdeki yargı düzenine paralel bir şekilde, yargı erkini daha aktif rol almaya yöneltmek amacıyla hazırlanmıştır[3].
IBA Kurallarına bakıldığı zaman delillerle ilgili hususlarda istişare, belgeler, vakıa tanıkları, tarafça atanan bilirkişiler, heyetçe atanan bilirkişiler, keşif, ispat duruşması, delillerin kabul edilebilirliği ve değerlendirilebilirliği hususlarının düzenlendiği; Prag Kurallarına bakıldığında ise hakem heyetinin proaktif rolü, bilgi toplama, yazılı delil, tanıklar, bilirkişiler, hakimin uygulanacak hukuka karar vermesi (jura novit curia), duruşma, dostane çözüm, olumsuz çıkarım/sonuç, masrafların yüklenmesi ve müzakereler hususlarında düzenlemeler yapıldığı görülmektedir.
Bu şekilde yapılacak en basit incelemede dahi, hakem heyetinin müdahale ve yetkilerinin artırıldığı ve tahkim sürecinin hızlı ve daha az masrafla sonuçlandırılması amaçlarının güdüldüğü görülmektedir.
Prag Kuralları ile IBA Kuralları arasındaki önemli farklardan biri, bu kurallara temel oluşturan hukuk sistemleri sebebiyle, uygulanabilirlikleridir. İşbu tahkim kurallarının uygulanabilirliği ise hem tercih edilme oranları bakımından hem de tercih edilmeleri akabinde gerçekleşecek tahkim sürecinin verimliliği bakımından fark yaratacaktır. Kaldı ki Prag Kurallarının uygulamaya ilişkin maddesinde, lex arbitri hükümlerinin uygulanması öngörülmüş olup, bu yolla IBA Kurallarının uygulamaya ilişkin yarattığı zorluğun önüne geçilmek amaçlanmıştır.
Uygulamayı kolaylaştırma amacıyla hazırlanan Prag Kuralları, her ne kadar IBA Kurallarına alternatif olarak hazırlamış olsa da, spesifik olarak delil ikamesine ilişkin hususları düzenleyen IBA Kurallarının yerini tutamaması söz konusu olabilmekle birlikte; Prag Kurallarının önsözünde de belirtildiği üzere taraflar işbu kuralları olduğu gibi kabul edebilecek, bir kısmının uygulanmasını yahut bir kısmının uygulanmamasını kararlaştırabilecek veya somut durum özelinde kurallarda uyarlama yapabilecektir. Bu bakımdan Prag Kurallarının, milletlerarası tahkime genel nitelikli düzenlemeler getirilmesinden ziyade, uyuşmazlıkların çözümünün kolaylaştırılması bakımından taraflara ve hakem heyetine belirli yollar tanıyan bir yapısının olduğu söylenebilecektir.
Prag Kuralları kapsamında düzenlenen önemli bir husus ise hakim hukuku kendiliğinden uygular (jura novit curia) düzenlemesi kapsamında, hakem heyetinin, tarafların iddia ve talepleri dışına çıkarak soruşturma yapabilecek ve karar verebilecek olmasıdır.
III. SONUÇ
Prag Kuralları, tahkim sürecinin uygulanabilirliğinin artırılması ve süreç sonunda tarafların beklentilerinin ve amaçlarının karşılanabilmesi amacıyla hazırlanan kurallar olmakla birlikte; hakem heyetinin sürece müdahalesinin tahkimin temel ilkelerine aykırı bir durum teşkil etmesi ve delil ikamesine ilişkin olarak IBA Kuralları kadar detaylı düzenlemeler içermiyor olması sebebiyle eleştirilebilecektir.
[1]Milletlerarası Tahkimde Delil İkamesi Hakkında IBA Kuralları (https://www.ibanet.org/Publications/publications_IBA_guides_and_free_materials.aspx#collapse3 , 26.12.18)
[2] Rules on the Efficient Conduct of Proceedings in International Arbitration (http://praguerules.com/upload/medialibrary/9dc/9dc31ba7799e26473d92961d926948c9.pdf, 26.12.18)
[3] Guilherme Rizzo Amaral, “Prague Rules v. IBA Rules and the Taking of Evidence in International Arbitration: Tilting at Windmills”, (http://praguerules.com/upload/iblock/360/3602b5ce4008cd4e32842c9cd2c60789.pdf , 26.12.18)